uyumsoft

İçki Bedellerindeki Kdv

logo isbasi
Üyelik
15 Tem 2005
Mesajlar
2
Üstadlar herkese selamlar,
Benim kafamı karıştıran bir olay vardı.
Restaurant faturalarının içerisinde yemek ile birlikte yer alan içki bedelini kkeg atıyoruz bunun kdv tutarını da kkeg'e mi atmamız gerekir, yoksa indermemiz mi gerekir.İlginize teşekkürler
 
Değerli arkadaşım,

Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13, 14 ve 15. maddelerinde ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 40 ve 41. maddelerinde, hangi harcamaların gider kabul edileceği ve hangi harcamaların gider kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.

Burada ve vergi incelemelerinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, Gelir Vergisi Kanunu'nun 40/2. maddesi'nde belirtilen; "Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27. maddede yazılı giyim giderleri;" hükmüdür. Bu hükme göre bir harcamanın gider olabilmesi için, işçi veya hizmetli için yapılan bir harcama olması gerekir.

Yapılan vergi incelemelerinde bu harcamaların ciro içindeki payına dikkat edilmekte ve bu harcamaların göze batacak şekilde fazla olması halinde, bu harcamaların artık işçi veya hizmetli için yapılan harcamalar veya temsil ve ağırlama harcamaları olduğu hüviyetinden çıkmaktadır.

Nitekim, yukarıdaki yazılanları destekler mahiyetteki, VUK'nun "3/B) İspat" başlıklı maddesinde; "... İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir." hükmü yer almaktadır. Yani harcama tutarları belli bir büyüklüğü aştığı zaman, bunu ispat külfeti mükellefe düşmektedir. Yani yapılacak küçük bir analitik inceleme/analiz ile yapılan harcamaların, GVK 40/2.maddesine girip girmediği ortaya çıkacak ve bu durum, bir denetim kanıtı olarak, inceleme elemanı tarafından tespit edilebilecektir. İleride sıkıntıya düşmemek amacıyla, işletme, yapılan harcamaların işletme büyüklüğü ile orantı kurularak yapılması daha sağlıklı olacaktır. Aşağıda örnek verdiğim Danıştay kararlarının da siz değerli meslektaşlarıma faydalı olacağı kanısındayım.

Çalışmalarınızda başarılar...




Danıştay Dördüncü Daire

Tarih : 24.01.1996

Esas No : 1995/1907

Karar No : 1996/198


şirket ortaklarının kendilerine ait ve işle ilgili olmayan yeme içme ve içki eğlence ile turistik yerde konaklama bedelinin gider yazılması şirketin yüksek cirosu içinde giderin çok cüz'i kalması nede­niyle, kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan zaruri gider olarak kabulü gerekir. İşletmenin aktifine kayıtlı otoların aynı zamanda ortakların ailevi ve zati ihtiyaçlarında da kullanılması halinde giderlerinin yansı yazılmalıdır.


Danıştay Onüçüncü Daire

Tarih : 28.09.1978

Esas No. : 1978/2191

Karar No. : 1978/2267


Anonim şirketin maliki olduğu gazino ve plaj büfesinde fabrika per­soneli ile aileleri ve bu personelin misafirlerine verilen içkili yemek be­delleri gider olarak kabul edilemez.



Göztepe, bağlık plaj ve gazinolarıyla, plaj, plaj büfesi ve sinema işletmesinden doğan zararların gider yazılması kabul edilmeyerek müvekkili bulunduğu şirket adına 1974 takvim yılı için ikmalen salınan (Stopaj) gelir vergisi ile kesilen kusur cezasın) aynen onayan itiraz Komisyonu, kararım, 193 sayılı GVK'nun 40. maddesinin 1 nu­maralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve sürdürülmesi için yapılan genel gi­derlerin gider yazılabileceği, aynı maddenin 2 numaralı bendinde ise, net kazancın saptanması sırasında iaşe ve ibate giderlerinin kazançtan indirilebileceğinin kabul edildiği, yükümlü şirketin maliki bulunduğu Göztepe, bağlık plaj ve gazinolarıyla plaj büfesinde fabrika personeli ile aileleri ve bu personelin misafirlerine verilen içkili yemek bedellerinin sözkonusu madde hükümleri karşısında ticari kazancın saptanmasına ve sürdürülmesine ilişkin bir gider olarak kabul edilemeyeceği, zira Gelir Vergisi Yasası'nın 40. maddesinin 2 numaralı bendinde hizmetlilerin işyerinde veya işye­ri müştemilatındaki iaşe giderlerinin net kazancın saptanmasında gider olarak indirileceğinin kabul edildiği, yasanın burada kastettiği iaşeden amacın sadece hizmetin ve işçilere işyerinde veya işyeri müştemilatında işletme faaliyetlerinin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla belirli saatlerde yemek yedirmek olduğu tabildot usulü verilen sosyal amaçlı yemekte içki bulundurulması ve içirilmesinin sözkonusu olma­yacağı, yemekte içki verilmesi veya içilmesi halinde alkolün etkisiyle işçinin verim gü­cünün azalacağı, işletme faaliyetinin aksayacağı, bu bakımdan şirket personeli ve ailelerine, misafirlerine ve misafir kartını taşıyan kimselere servis saatleri içinde ve dışında verilen içkili yemek bedellerinin gider olarak kabulüne olanak bulunmadığı, ay­rıca şirketin sinemasından fabrika personeli ile aileleri ve misafirleri ile misafir kartım taşıyanların bilet ücreti ödeyerek yararlandıkları, sinemanın fabrikanın ticari ve sınai faaliyeti ile bir ilgisi bulunmadığı ve bu bakımdan, Gelir Vergisi Yasası'nın 40/1. maddesi uyarınca sinema işletmesinden doğan zararın gider olarak yazılamayacağı ge­rekçesiyle onayan Temyiz Komisyonu İkinci Dairesi'nin 10.4.1978 gün ve 273 sayılı kararının, Modern anayasaların sosyal adalet ve sosyal güvenlik ilkelerinden hareket ederek sosyal refah devletim' benimsediği, bu temel felsefeye uygun olarak çıkan ya­salarda da bu doğrultuda hükümler bulunduğu, işçilerin moral ve fizik güçlerinin arttı­rılması amacıyla kurulan sosyal tesislerin işte verimliliği arttırdığında kuşku bulunma­dığı, olayda sözü geçen kantinler ile sinemanın, işçilerin ve ailelerinin iaşe, sağlık, sosyal ve kültürel gereksinmelerini karşılamak üzere kurulmuş sosyal tesislerden ol­duğu, anılan sosyal tesislerin zararlarına şirketin ticari kazanç elde edilmesi ve bu kazancın idame ettirilebilmesi için katlanıldığı
 
Sayın tarık19030,

Gelir Vergisi Kanunu'nun 41/6'ıncı ve Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 30/d maddesi gereği yaptığınız işlem tam ve doğrudur.

Not:Mesajım hatalı olduğundan aşağıda düzeltilmiştir.
 
Teşekkür

Sevgili Üstadlar verdiğiniz bilgilerle bize yol gösterdiğiniz ve ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.
Saygılar
 
işletme faaliyetlerinin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla belirli saatlerde yemek yedirmek olduğu tabildot usulü verilen sosyal amaçlı yemekte içki bulundurulması ve içirilmesinin sözkonusu olma­yacağı, yemekte içki verilmesi veya içilmesi halinde alkolün etkisiyle işçinin verim gü­cünün azalacağı, işletme faaliyetinin aksayacağı, bu bakımdan şirket personeli ve ailelerine, misafirlerine ve misafir kartını taşıyan kimselere servis saatleri içinde ve dışında verilen içkili yemek bedellerinin gider olarak kabulüne olanak bulunmadığı
Bu danıştay kararı ile yabancı sermaye gelmez.
İngilizler genelde su içmezler bira içerler.İngiltereye gidin su isteyin traş mı olacaksın derler.Almanlar su gibi bira içerler
Gel şimdi ithalat ihracat yapacaksın temsil ağırlama gideri olarak içkiyi kabul etmeyeceksin hangi kanun maddesinde içki yazılmaz coca cola yazılır diyor.
İngilizler ve Almanların iş verimi düşük mü??????????
Bu özel görüşünü karara bağlamış.Ararsak başka Danıştay kararlarıda bulunabilir.
 
Sayın tarık19030,

Özür diler düzeltirim.Sayın Sinangil teşekkür ederim.Bahsettiğim GV.K. 41/6. maddede KKEG orana bağlanmış ve bu oran bugün için %0 yani bu tür giderler KKEG niteliğinde değil artık ve KDV'sininde iç yüzde ile ayrıştırılarak indirilebileceğini düşünüyorum.
 
Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler
Madde 41 – Aşağıda yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz
6. (3571 sayılı Kanunun 8'inci maddesiyle eklenen bent) Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin % 50'si (90/1081 sayılı B.K.K. ile (0) sıfır) (Bakanlar Kurulu, bu oranı % 100'e kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir).
İngiltere veya Almanya'ya ihracat yapıyoruz.Şİmdi İngiliz ve Alman şirket sahiplerini Türkiyede ağırlıyacağız.Öğle yemeği de olabilir akşam yemeğide şimdi bu yabancı şirket sahipleri su yerine bira içiyorlar gider olarak almıyacak mıyız?
Madde 41 / 6 da ilan ve reklam giderleri deniyor.Bira içmek ilan ve reklam giderimidir? Bunu anlayamadım.
 
R.SEMA SİNANGİL' Alıntı:
Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler
Madde 41 – Aşağıda yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz
6. (3571 sayılı Kanunun 8'inci maddesiyle eklenen bent) Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin % 50'si (90/1081 sayılı B.K.K. ile (0) sıfır) (Bakanlar Kurulu, bu oranı % 100'e kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir).

Madde 41 / 6 da ilan ve reklam giderleri deniyor.Bira içmek ilan ve reklam giderimidir? Bunu anlayamadım.

Merhaba,
Alkollü içeceklerin gider yazılamayacağına dair hüç bir hüküm yok. Bir başka başlık altındada görüşümü belirttiğim gibi, alkollü içki bedellerini gider yazılabilir, dolayısıyla ödenen Katma Değer Vergisininde indirim konusu yapılmasında her hangi bir sakınca yoktur. Maddede bahsedilen şu an için geçerli oran "sıfır" olsa bile alkollü içkileri için yapılan reklam giderleridir.
 
Sevgili Meslektaşlarım,

a) Yurtdışından gelen misafirlere verilen yemekler, içki bedelleri vs. gider yazılamaz demiyor, danıştay kararları. Bu tip ince noktaları, yabancıların içki içtiğini, su yerine bira tükettiğini, burada karar veren hakimler zaten biliyorlar, bunların iki üç yılı dışarıda eğitim alarak geçiyor zaten. Lütfen elma ile armutu karıştırmayalım. Buradaki olay yemek faturasındaki içki veya meyve suyu değil. Burada esas olan, ikram veya ağırlama gideridir. Örneğin; Ben işveren olarak öğle yemeğinde işçilerime, onların talebi üzerine su değil de bira da ikram edebilirim, dolayısıyla bu GVK 40/2. ve 23/8. maddeleri kapsamında düşünüleceğinden kapı gibi gider olur.

İthalat-İhracat firmalarının bu tip içkili yemek toplantıları yapması ticari faaliyetin kaçınılmaz bir sonucudur. Dolayısıyla, ticari faaliyetin devamı için katlanılması zorunlu olan bir giderdir bunlar, zaten yasa da bunları gider olarak kabul ediyor. (GVK Md 40/1)

Burada dikkat edilmesi gereken, GVK'nun 23/8. maddesinde belirtilen "(4108 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değişen ve 1.7.1995 tarihinden itibaren yürürlüğe giren bent) Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce, iş yerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin (4842 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilen mükerrer 123. maddenin 1. bendine göre 1.1.2003 tarihinden itibaren uygulanmak üzere belirlenen tutar) 6.000.000 lirayı(*) (2003/6578 sayılı BKK ile 1.1.2004’ten itibaren 7.000.000 lirayı) (2004/8295 sayılı BKK ile 1.1.2005’ten itibaren 7,50 YTL’yi) aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.);(**)" hükmüdür. Yoksa bir yemek içkili de olabilir içkisiz de. Yukarıdaki madde diyor ki;

1) İşçine, işyeri veya müştemilatında (işyerinin eklentisi, parçası, işyeri sayılan bir yerde) yemek verirsen tamamı vergiden istisnadır,

2) İşçiye işyeri veya işyeri eklentisi, parçası, işyeri sayılan bir yerde) dışında bir yerde yemek yedirirsen, ve bunun ödemesini de işçiye direkt değil de yemek veren lokantaya ödersen (yani işçiyi yemek yedirmek için lokantaya gönderip, belirli tarihlerde lokanta işletmesinin firmaya kestiği faturayı ödeme gibi), ve bu işçi başına günlük 7,50 YTL yi geçmezse vergiden muaf, fakat bu tutarı geçerse geçen kısmı, ücret olarak vergiye tabi oluyor. (Lütfen burada, dışarıdan tabldot usulü yemeği işyerine getirtip orada dağıtılıp, işçilere yemek verilmesi ile karıştırmayalım, çünkü bu olayda yemek dikkat edilirse işyerinde yediriliyor.),

3) Yukarıdaki iki maddenin de dışında işçiye para verilir de "kardeşim ben sana yemek parasını verdim, nerde, nasıl yersen ye" denilirse, artık yukarıdaki iki maddenin de dışına çıkılmış oluyor ve verilen para işçi başına günlük 7,50 YTL'nin altında veya üstünde olması önemli değil tamamı ücret olarak vergiye tabi oluyor. Yani işçiye aylık 10 YTL yemek bedeli verilse dahi, 10 YTL'nin tamamı net ücret olarak işçinin ücretine eklenip, ücret olarak vergilendirilmesi gerekiyor.

c) Fakat bu tip giderleri bir kırtasiye şirketinin veya inşaat malzemeleri satan bir firmanın yaptığını düşünürseniz ve yapılan bu harcamaların makul sınırlar içinde olmadığını düşünürseniz işte o zaman duruma göre bu giderler kabul edilmeyebili. İnceleme elemanı ilk önce bu firmanın, mevcut sigortalı gözüken işçilerini ve günlük yiyebilecekleri yemeklerin dökümünü yaparlar ve durumu GVK'nun 23. maddesi ile kıyaslarlar. Eğer problem çıkarsa bu sefer de kendini sağlama alabilmek için, firmanın ikram ve ağırlama kapasitesini hesaplar. Örneğin bir kırtasiye firmasının aylık cirosunun yarısını bu tip ikram ve ağırlama yemeklerine verdiğini düşünürseniz, kimseyi inandıramazsınız.

d) Gelir Vergisi Kanunu'nun "İNDİRİLECEK GİDERLER" başlıklı 40. maddesi açıktır:

"Madde 40- Safi kazancın tespit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:

1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler; (4108 sayılı Kanunun 19. maddesiyle eklenen ve 1.1.1995 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2.6.1995 tarihinden itibaren yürürlüğe giren parantez içi hüküm) (İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde bulunan mükellefler, bu bentde yazılı giderlere ilaveten bu faaliyetlerden döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurt dışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirebilirler.)

2. (365 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişen şekli) Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27. maddede yazılı giyim giderleri;

3. İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar;

4. İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye maksur olmak şartıyla);

5. (4008 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişen ve 1.1.1995 tarihinden itibaren yürürlüğe giren şekli)(*) Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri (4369 sayılı Kanunun 82/3-s maddesiyle parantez içi hüküm 1.1.1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.) (*)

6. (2772 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişen bent) İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar;

7. (2361 sayılı Kanunun 29. maddesiyle değişen bent) Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar. (4369 sayılı Kanunun 82/3-s maddesiyle parantez içi hüküm 1.1.1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.) (**)

8. (3239 sayılı Kanunun 48. maddesiyle eklenen bent) İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar (şu kadar ki; ödenen aidatın bir aylık tutarı, iş yerinde işçilere ödenen çıplak ücretin bir günlük toplamını aşamaz.)

9. (4697 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen ve 7.10.2001 tarihinden itibaren yürürlüğe giren bent) İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları. (Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı bu Kanunun 63. maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi aşamaz.)

10. (5035 sayılı Kanunun 12. maddesiyle eklenen ve 1.1.2004’ten geçerli olmak üzere 2.1.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren bent) Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan (5281 sayılı Kanunun 43/8-a maddesiyle değiştirilen ve 1.1.2005’ten geçerli olmak üzere 31.12.2004 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ibare) gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin(***) maliyet bedeli."

Dolayısıyla yukarıda içki'nin gider yazılamayacağı diye bir hüküm yoktur.

Bir de konu sadece içki ile ilgiliymiş gibi dönüp dolaşıp GVK 41. Maddesindeki "(3571 sayılı Kanunun 8'inci maddesiyle eklenen bent) Her türlü alkol ve alkollü içkiler ile tütün ve tütün mamullerine ait ilan ve reklâm giderlerinin % 50'si (90/1081 sayılı B.K.K. ile (0) sıfır) (Bakanlar Kurulu, bu oranı % 100'e kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye yetkilidir)." hükmüne geliyor. Kurban oluyum arkadaşlar, bu maddenin, bu konuyla yakından veya uzaktan bir ilgisi yoktur. Bu madde şu tip konular için geçerlidir sadece; Ben marlboro firması yani Sabancı'nın Philip Morrissa sigara firması veya Carlsberg, Efes Pilsen, Black Label içki firmaları; gazetelere, dergilere, tv'lere ilan veya reklam veriyorlar ya, işte bu firmalar, bu tip giderlerin tamamını gider yazamıyorlar.

e) Sonuç olarak, yukarıdaki yasa maddeleri ve Danıştay Kararları da dikkate alındığında, elbetteki işletmenin niteliğine göre, eğer işletmenin ticari hayatını devam ettirmesi zorunlu muhtemel ve kaçınılmaz bir harcama ise GİDER YAZILACAKTIR. Fakat yukarıdaki bilgilerin de gözönünde tutulması gerekir.
 
Sayın Sinangil,

Haklısınız, bahsedilen madde alköllü içki ile tütün ve tütün mamüllerinin tüketimi değil reklam giderlerine yönelik.
 
Üst