Ynt: İftar Yemekleri Gidere Atılabilirmi ?
ÖZETİ: Şirket faaliyetiyle ilgili olmadığı bizzat şirket yetkilisi tarafında ifade edilen giderlere ait katma değer vergisinin indirim konusu yapılamayacağı hk.
Temyiz İsteminde Bulunan: ............... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: ............... Birlik Orman Ürünleri San. Ve Tic. A.Ş.
İstemin Özeti: Yükümlü şirketin 1992 yılında yasal defterlerine gider olarak kaydettiği ve indirim konusu yaptığı bazı faturalarla ilgili harcamaların ticari kazancın elde edilmesine ilişkin olmadığı dolayısıyla 3065 sayılı yasanın 30/d maddesine göre indirim konusu yapılmayacağı ileri sürülerek yeniden düzenlenen beyannameler sonucunda 1992/Mart ve Ekim dönemleri için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edilmiştir. İstanbul 6. Vergi Mahkemesi 17.09.1996 gün E:1995/1663, K:1996/1227 sayılı kararıyla; katma değer vergisi indirimi kabul edilmeyen giderlerin ticari kazancın elde edilmesi ile ilgili olup olmadığı hususunun kurumlar vergisi tarhiyatına karşı açılan davada irdelendiği, mahkemelerince verilen E:1996/748, K:1996/1230 sayılı kararda, 109.327.357.-lira tutarındaki söz konusu harcamaların, şirketin ...............?daki müşterilerine verdiği iftar yemeği, şirket yöneticilerin ve pazarlama elemanlarının konaklama gideri, işçi yemeği için koyun alımı, yılbaşı hediyeleri için yapılan harcamalar olması nedeniyle ticari kazancın elde edilmesiyle ilgili giderler olması sonucuna varıldığı, dolayısıyla söz konusu faturaların katma değer vergisi yönünden de indirim konusu yapılabileceği gerekçesiyle cezalı tarhiyatı terkin etmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, inceleme raporu doğrultusunda yapılan tarhiyatın yasaya uygun olduğu ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı: Zehra BİRDEN
Düşüncesi: İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu?nun 49. maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulanan, vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi: Erhan ÇİFTÇİ
Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay On Birinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, yükümlü şirketin 1992 yılında yasal defterlerini gider olarak kaydettiği bazı faturalarla ilgili harcamaların şirketin faaliyetiyle ilgili olmadığı ileri sürülerek, söz konusu faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilmeyeceğinden bahisle yapılan cezalı tarhiyattan doğmuştur.
213 sayılı yasanın 134. maddesinde vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiş, 141. maddesinde de, inceleme esnasında lüzum görülen hallerde vergilendirmeyle ilgili olaylar ve hesap durumlarının ayrıca tutanaklar ile tespit ve tevsik olunacağı, varsa ilgililerin itiraz ve mülahazalarının tutanağa geçirileceği hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin 1992 yılı Mart, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yasal defterlerine kaydettiği toplam 10 fatura ile 109.327.357.-lira tutarında harcamayı gider olarak beyan ettiği, bu faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indirim konusu yaptığı, bu harcamaların konaklama, iftar yemeği, koyun alımı, giyim, kumaş ve hediyelik eşya alışları için yapıldığı, inceleme raporu ekinde ki tutanağın 16. maddesinde bu harcamaların kanunen kabul edilmeyen gider olduğunun şirket yetkilisi ile birlikte saptandığı, şirket yetkilisinin bu harcamalarla ilgili olarak, söz konusu giderlerin şirketin kayıtlarına sehven gider olarak kaydedildiğini, bu harcamaların şirket yetkili ortaklarının özel nitelikteki harcamalarından ibaret olduğunu, şirketin faaliyet konusu ile ilgili bulunmadığını ifade ettiği, tutanağın hiçbir itirazi kayıt konulmadan şirket yetkilisi tarafından imzalandığı, bu tespitler göz önünde tutularak söz konusu giderlere ilişkin katma değer vergisinin 3065 sayılı yasanın 30/d maddesine göre indirim konusu yapılamayacağı ileri sürülerek yeniden düzenlenen beyannamelere göre cezalı tarhiyatın yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda vergi inceleme raporu ekindeki tutanağın hiçbir itirazi kayıt konulmadan imzalanması, tarhiyatın bu tutanaktaki tespitler dikkate alınarak yapılası ve katma değer vergisi indirimi kabul edilmeyen giderlerin şirketin faaliyeti ile ilgisinin bulunmadığının bizzat şirket yetkilisi tarafından ifade edilmesi karşısında, dava aşamasında söz konusu giderlerin şirketi faaliyeti ile ilgili olduğu yolundaki iddialara itibar edilemeyeceğinden cezalı tarhiyatı terkin eden mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 17.09.1996 gün ve E:1995/1663, K:1996/1227 sayılı kararının bozulmasına 19.03.1998 gününde oyçokluğu ile karar verilgi.
AZLIK OYU
İleri sürülen iddialar bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerekeceği görüşü ile karar katılmıyoruz.
_________________________________________________
Serbülent Bayrak
....
Genellikle bu aylarda şirketler de boş durmazlar. Kimi şirketler bu ay içinde ve bu aya mahsus bazı faaliyet ve organizasyonlara da girişirler.
Örnek verelim.
1- Şirketteki ihtiyaç sahibi personele iftar paketleri dağıtabilirler.
2- Personel dışı ihtiyaç sahiplerine iftar paketleri verebilirler.
3- Şirketin bayii ya da müşterilerine bir otel ya da restoranda iftar daveti verebilirler.
4- İhtiyaç sahiplerine iftar yemeği verebilirler.
Şimdi bu faaliyet ve organizasyonların şirketler açısından vergisel değerlendirmesini yapalım.
Şirketin, personeline dağıtacağı iftar paketleri kurum kazancından KDV dahil bedeli üzerinden düşülebilir. Ancak bunun bir şartı var: Bu bedel üzerinden ücret stopajı yapılması gerekir. Çünkü vergi kanunları, personele yapılacak ayni ya da nakdi yardımları ücret olarak değerlendirmiştir. Hesaplanacak stopaj da, indirilecek giderlere arasına dahil edilir.
Personel dışı ihtiyaç sahiplerine verilecek iftar paketlerinin kurum kazancından indirilebilmesine vergi kanunları müsaade etmiyor
Şirketin bayii ya da müşterilerine iftar yemeği vermesi konusu ise biraz yorumluk bir konu. Yani olay, konu hakkında karar verecek olan kişinin bakış açısına bağlı kalacaktır.
Bana göre, bu giderin "temsil ve ağırlama gideri" kapsamında, indirilebilecek bir gider olarak dikkate alınması mümkün. Ancak, yapılacak masrafın ve ağırlama şeklinin şirketin iş hacmine, büyüklüğüne uygun olması hususuna dikkat edilmesinde de fayda var.
Ama dediğim gibi, temsil ve ağırlama kapsamında yapılmakta olan diğer giderler de olduğu gibi bu giderin indirimi konusunda da iş yorum yapmaya kalacaktır ve olası bir inceleme esnasında konu tenkit riskini her zaman taşıyacaktır.
Belediyeler aracılık edebiliyor
İhtiyaç sahiplerine iftar yemeği verilmesi konusuna gelince.
Aslına bakarsanız, Ramazan ayının mana ve önemine en uygun olacak faaliyetlerden birisidir bu.
Ama doğrusunu isterseniz, bu organizasyon konusunda vergisel bir destek yok ve şirketler bu tür organizasyon giderlerinin tamamını kendileri karşılamak zorundalar.
Bu noktada bir hatırlatma yapalım.
Vergi kanunlarında şöyle bir hüküm bulunuyor:
"Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan derneklere makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar toplamının o yıla ait kurum kazancının yüzde 5'ine kadar olan kısmı"
...kurum kazancından indirilebilir."
Bu durumda, örneğin, belediyelere makbuz karşılığı bağış yapılması ve iftar yemeğinin verilmesinde belediyenin aracı kılınması halinde olay, kanunun kabul ettiği bağış-yardım kapsamına girecektir ve kazanç bulunması şartıyla, masrafların bir kısmının indirimi söz konusu olabilecektir.
Örneğin, 1.050.000 YTL kazanç beyan edebilecek bir şirketin, vergi matrahından düşülebilecek 50.000 YTL'lik bir iftar yemeği verme hakkı doğmaktadır ki, bu da kişi başı ortalama 20 YTL'den, 2.500 kişiye iftar verilebilmesi anlamına gelecektir.
Vergiden tasarruf
Gördüğünüz gibi, gerçek kişiler gibi, şirketlerin de bu ay içerisinde gerçekleştirebileceği hayırlı, prestijli, bütünleştirici faaliyetler, organizasyonlar var. Bunların bazıları için vergisel kolaylıklar da var. Yani vergiden tasarruf edilmesi de mümkün.
Bence işin doğru olanı, vergiyi hiç dert etmemek.
Böylesi daha güzel, daha makbul...
Dünya Gazetesi