İşinize son verileceğinin size yazılı olarak bildirilmesi gerekir, yazılı bildirim yapılmadıysa, doğal olarak bir ihbar süresi de başlatılamaz.
Şu an yıllık izin hakkınızı kullanıyorsunuz, izin dönüşü elbette sizin işinize son verme düşüncesinden vazgeçebilirler, sonuçta resmi olarak size yapılmış bir yazılı bildirim yok. Devam etmek istemezseniz , bu sizin işten ayrılmanız anlamına gelir ki bu durumda hesaplamaları gereken tek şey sizin ihbar süreniz ve o süre içinde kullanacağınız iş arama izin süreleri olur.
İzin dönüşü herhangi bir haklı sebep belirtilmeden işten çıkartılırsanız,
yazılı bildirim yapılmamışsa ihbar tazminatı ve kıdem tazminatının ödenmesi gerekir, ödenmeyen veya eksik ödenen tazminat ve ücretleriniz için dava açmanız gerekir,
yazılı bildirim yapılmışsa ve ihbar süresi başlatılmışsa da, ihbar süresi içinde iş arama izinlerinizi kullandırması , ihbar süresi sonunda kıdem tazminatınızı ödemesi gerekir.
Her halukarda, herhangi bir yerden doğmuş bir alacağınıza karşılık yapılan bir ödemeyi alırken sizden imzalamanız istenen ibra belgesini imzalarken, eğer size ödenen miktar olması gerekenden az ise, o belgeye eksiksiz aldım vb laflar yazmayın, fazlaya dair haklarımı saklı tutuyorum benzeri bir not düşerek imzalayın, ki ileride o fazlaya dair haklarınızı talep edip, eğer gerçekten o haklarınızın varlığını ıspatlayabilirseniz , alabilesiniz.
Yazdıklarınızdan bir şey anlamama konusunda;
Türkçe de noktalama işaretleri vardır biliyorsunuz, kullanıldığı yere , kullanılan noktalama işaretine göre cümlenin anlamında ciddi farklılıklar olur.
'' Oku oğlum oku, baban gibi eşek olma '' ile '' oku oğlum oku baban gibi, eşek olma'' arasındaki dağlar büyüklüğündeki fark en çok gösterilen örneklerdir. Bir tek virgül kullanıldığı yere göre cümlenin anlamını tamamen değiştirebiliyor.
Ne yazık ki o virgülden sizin mesajlarınızda hiç yok, 2 tane nokta var ilk mesajınızda kullandığınız,
Bir soru sorarken konuyu siz biliyorsunuz , ama karşı taraf ne olduğunu bilmiyor ve yanıt verebilmesi için de yazdıklarınızın kişiyi zorlamadan, net anlaşılır olması gerek ( sizin için değil, konuyu okuyan için) ki,okuyan anlayıp bir yanıt verebilsin.