İhbar Tazminatı Hk.

Üyelik
27 Haz 2006
Mesajlar
17
merhaba arkadaşlar,
benim sorum ihbar hk. şimdi bir işveren işçisini işten çıkartacağı zaman hemen çıkartacaksa çalışma süresine göre ihbarı ve kıdemini hesaplayarak işçiye ödedikten sonra ya da ihbar günü kadar işçiye önceden tebliğ edip günü gelince de kıdemini ödeyerek çıkarabiliyor. fakat bu durumun tersi olması halinde yani işçi işten ayrılmak istiyor sa direk istifasını vererek mi çıkar yoksa çalıştığı yıla göre ihbar süresi gün kadar önce işyerine çıkacağını bildirmek zorundamıdır. bu konuda yasal bir zorunluluk var mı (bildirmez ise işyerinin tazminat alması gibi bir durum ortaya çıkar mı)
böyle bir kanun/madde varsa hangisidir.
diyelim ki gerçekten böyle bir kanun/madde var peki bir işçi işten çıkmasını gerektirecek şeyler yaparsa(örn: işegeç gelme kurallara uymama gibi) zaten direk tazminatsız işten çıkartılmaz mı? böyle olunca işçi çıkmak istiyorsa ihbar süresi gün kadar önceden haber vermeden (tazminat ödemektense) kurallara uymasa zaten çıkartılacak.
burada bir çelişki var. bu konuda yardımcı olursanız sevinirim.umarım anlatabildim.
teşekkür ederim iyi çalışmalar
 
İhbar tazminatı hem işçi hemde işveren için geçerlidir eğer işçi istifa edecekse ihbar öneline uygun olarak önceden haber vermek zorundadır nasılki işçi önceden haber verilmeden işten çıkartıldığı zaman zarar görüyorsa işverende bu durumdan zarar görebilir kanunlar tek taraflı çalışmaz hiçbir zaman ayrıca ben bugüne kadar işçisinden ihbar tazminatı talep eden işveren görmedim çünkü kıdem tazminatını kurtardığından ihbarı önemsemiyor herhalde ....

İyi Çalışmalar...
 
işçi istifa edip gitmek istediğinde ihbar süresi kadar çalışma talep edebilirsiniz. bu süre içnde işe geç gelirse maaşından kesersin. devamsızlık yaparsa bu sefer işten çıkarmayıp mahkemeye dava açma hakkına sahipsiniz. ihbar tazminatını almak için. zannımca sorunuza cevap oldu
 
arkadaşlar zaten yasada açıkça belirtiyor.

" bildirim öneline uymayan taraf tazminat ödemekle ödemek zorundadır

Alacağı varsa kesersin. Yoksa icra açarsın.


Benim merak ettiğim bir şey var yanlız,

Şimdi biz ihbar tazminatı ödersek, bürüt ücretten hesaplayıp, vergisini kesip kalanını veriyoruz.

Peki İşçiden bu parayı keserken nasıl olacak, biz hesaplayıp brüt rakamı alıp vergiyi mi ödeyeceğiz,

Yoksa net tutarı kesip vergiyi ona mı ödeteceğiz.
 
Çok güzel bir soru. :D :D :D
Yasa ihbarın hesaplamasında işveren ve işçi ayrımı yapmamış bir tek hesaplanma şekli var yüklü brüt ücret üzerinden.
Ancak uygulamada işverenin ihbar alması pek sık rastlanan bir durum değil. Daha çok genellikle işçinin alacağı olduğu için böyle bir durum ortaya çıksa dahi işveren ödeme yaparken ihbar öneline ait ücreti keserek ödemiyor.
Tabi az raslanır olması bizim bunu tartışmayacağımız anlamına gelmez.
İşçi brüt özerinden ödemelidir. İşveren bunu gelir gösterip vergilendirmelidir. Görüşüm bu yönde. :roll:
 
nguroy' Alıntı:
Tabi az raslanır olması bizim bunu tartışmayacağımız anlamına gelmez.
İşçi brüt özerinden ödemelidir. İşveren bunu gelir gösterip vergilendirmelidir. Görüşüm bu yönde. :roll:

Merhaba,
Çalışanlar Gelir Vergisi Kanunu 94. maddesine göre kesinti yapmak zorunda olanlar içinde olmadığı için herhangi bir kesinti yapılmamalı ve işveren tarafından tahsil edilen "İhbar Tazminatı" Sayın Güroy'un belirttiği gibi gelir hesaplarına intikal ettirmelidir.
 
kanaatimce brütten ilkin dv kesinitisi yapılmalı sonra kalan kısım gelire atılması gerekmezmi?
 
Sözleşmeye dayalı tazminatların gelir kayıt edilmesinde KDV söz konusu değildir. Fatura da kesilmesi gerekmez.
 
Kanaatimce işverenin böyle bir durumda alacağı tazminat ihbar tazminatından bağımsız olarak hesaplanmalıdır. Ör: Bir imalat atölyesinde bir siparişin bitmesi ile ilgili olarak işçinin işi bırakması cidsdi bir neden oluşturuyorsa ve bu durumda işveren ciddi bir zararla karşılaşıyorsa bu zarar tazminat hesaplamasında göz önüne alınmalıdır.

İhbar tazminatı ücret sayılan haller arasında gösterilmiştir. İşverenin işçiden onun ücreti tutarı ya da katlarında bir tazminat talebi doğru değildir. İşçinin çıkışının işyerine vereceği maddi zararlar ve belki manevi zararlar tazmin konusu olabilir ama dediğim gibi işçinin ücreti nispetinde bir tazminat istenmesi ihbar tazminatının tanımına ters düşer...

Saygılarımla,
 
Sn. Ozyer,


Anlayamadım yorumunuzu biraz daha açabilirmisiniz. İhbar tazminatı işçiden istemek doğru değil mi diyorsunuz?
 
İşçiden bunu ihbar tazminatı adı ve tanımı içerisinde istemek doğru değil diye düşünüyorum sn. Güroy, bir tazminat elbetteki mevzubahis olmalı ama bu tazminatın konusu ve miktarı işçinin ücreti ile ilgili, sınırlı olmamalı .....
 
!!!

Sayın Özyer

İhbar süreleri 4857 SK'nun 17 maddesi ile düzenlenmiş olup, bu maddede ki bildirim şartına uymayan taraf (İşçi yada işveren) bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

Sizin bahsetmiş olduğunuz zarar tazminatları ancak ek sözleşmelerle mümkün olup, bu ek sözleşmelerde işveren ve işçi hakları eşit şekilde düzenlenmelidir. İşçiyi iş kanunu hükümlerine sığmayan çok ağır şartlarla işverene bağlayan sözleşmelerin hiç bir hukuki geçerliliği olacağını düşünmüyorum.

selamlar.
 
Şimdi olayı bölerek incelemek gerekiyor;
Öncelikle iş kanunun gereği olan ihbar öneli ve buna bağlı ihbar ödencesi . Bu konu sanırım artık netleşti ister işveren ister işgören iş akdini fesih ederken ihbar öneline uymak zorundadır. Uymayan taraf uymadığı süre için yüklü ücreti baz alan ve çalışılan süreye göre değişen bir ihbar tazminatını karşı tarafa ödemekle yükümlüdür.

Ayrıca eğer işgören veya işveren karşı tarafa bilerek(işveren ise kusursuz sorumluluk hali de mevcuttur.yani işveren kusursuz olsa dahi sorumludur)
bir zarar vermişlerse , bu zararı genel hukuk kuralları içersinde ödemekle sorumludurlar.
 
Üst