Ihracat komisyon faturalarinda KDV

Üyelik
1 Ağu 2009
Mesajlar
1
Yurtdisina Turkiye'deki mumessil bir firmanin araciligi ile ihracat yapiyoruz. Hazirlanan ihracat faturasi uzerinden bu araci firmaya %3 komisyon bedeli oduyoruz.

Firma bize %3 komisyon bedelini bize fatura ederken KDV siz gonderiyordu. Sonra hata yaptiklerini KDV yi de odememiz gerektigini soylediler. Emin olmak istedigim konu : Araci mumessil firmanin ihracat faturasi uzerinden hak ettigi %3 komisyon bedeli faturasinin KDV li mi yoksa KDV siz mi hazirlanmasi gerektigi.

Bu konuda beni aydinlatabilirseniz sevinirim.
Saygilarimla,
Hulya
 
Ynt: Ihracat komisyon faturalarinda KDV

İHRACAT VE İTHALATA ARACILIK KOMİSYONLARININ KDV?si AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ




İstanbul, 11 Şubat 2004

Halil SÖYLER
(MÜSBE Muhasebe Finansman Bilim Dalı Doktora Öğr.)
[email protected]

İHRACAT VE İTHALATA ARACILIK KOMİSYONLARININ KDV?si AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

1. GİRİŞ

İthalat ve İhracata ilişkin olarak Türkiye?de yerleşik firmalarca gerek Türkiye?deki gerekse yurtdışındaki firmalara verilen aracılık hizmetlerine ilişkin olarak düzenlenecek komisyon faturalarında Katma Değer Vergisinin (KDV) dikkate alınıp alınmayacağı hususunda farklı görüşler ortaya konmaktadır.

Konuya, Katma Değer Vergisi Kanunu?nun (KDVK) Mal ve Hizmet İhracı başlıklı 11. maddesi, İhracat Teslimi ve Yurtdışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler başlıklı 12. maddesi, 26 - 30 Seri Nolu KDV Genel Tebliğleri dikkate alınarak çözüm bulunmaya çalışılmıştır. Ayrıca konuya ilişkin ulaştığımız sonuca karşı yönde olan düşünce ve görüşlere dayanak teşkil eden açıklamalara da çalışmada yer verilmiştir.

2- İTHALAT KOMİSYONLARININ KDV KARŞISINDAKİ DURUMU:

Katma Değer Vergisi Yasasının 11. maddesine göre, mal ihracatı yanında hizmet ihracatı da katma değer vergisinden istisna edilmiştir. Söz konusu Yasanın 12. maddesine göre, hizmet ihracatının KDV'den istisna olabilmesi için gerekli şartlar 26 nolu KDVGT düzenlenmiş olup, bu tebliğ uyarınca ;

a) Hizmet Türkiye'de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
b) Fatura veya benzeri nitelikteki belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmiş olmalıdır.
c) Hizmet bedeli, döviz olarak Türkiye'ye getirilmelidir.
d) Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.

26 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Tebliğinde yer alan bu dört koşuldan herhangi birisinin eksikliği halinde, katma değer vergisi istisnası söz konusu olmamakta olup konuya ilişkin tebliğdeki örneklere aşağıda yer verilmiştir.

Örnek 1 :

Türkiye'de tam mükellef durumunda olan (X) Mühendislik Ltd. Şti. Ürdün'de bulunan bir firma ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya bir tekstil fabrikası projesi çizimini yapmış ve buna ait bedeli T.C. Merkez Bankası aracılığı ile tahsil etmiştir.

Bu proje çiziminde yukarıda belirtilen şartların tümü gerçekleştiğinden, bu hizmet işi, hizmet ihracatı istisnasından yararlanacak ve (X) firması, keseceği faturada katma değer vergisi hesaplamayacaktır.

Örnek 2 :
Türkiye'de komisyonculuk faaliyetinde bulunan (A) şirketi, Batı Almanya'da yerleşik bir firma için, bu firmanın Türkiye'den satın aldığı tekstil ürünlerinin temin edilmesinde aracılık etmiş ve komisyon ücreti almıştır.

Adı geçen firma, bu komisyonculuk faaliyetine ilişkin olarak, hizmeti yurt dışındaki firma için yapmış, fatura bu firma adına düzenlenmiş ve hizmet bedelini Türkiye'ye döviz olarak getirdiğini döviz alım bordrosu ile tevsik etmiştir. Ancak, bu firma hizmet ihracatı istisnasından yararlanamayacaktır.

Çünkü, (A) şirketinin yurt dışındaki firma için yaptığı hizmetten, Türkiye'de yararlanıldığı için, bu hizmet ihracat istisnasından yararlanamayacaktır.

İdare bu durumu 30 nolu KDVGT ile kısmen düzeltme yoluna gitmiş ve ihracatla ilgili aracılık hizmetlerinin yurt dışında tüketildiği görüşünü savunarak bu tip hizmetlerin ihracat istisnası kapsamında değerlendirileceğini belirlemiş ve KDV?nden istisna tutmuştur. Ancak ithalatla ilgili aracılık hizmetlerine ilişkin herhangi bir değişiklik yapmamıştır.

Örnek 3 :

Türkiye'de yerleşik olan ve seyahat acentalığı yapan (B) A.Ş. yurt dışında bulunan bir seyahat acentasının gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. Bu mükellef, söz konusu hizmeti karşılığında, 15.000.000 lira para almıştır. Türkiye'deki seyahat acentası aldığı bu paranın 13.500.000 liralık kısmını, turist grubunun Türkiye'deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine 1.500.000 lira kalmıştır.

Bu durumda bu mükellef yabancı seyahat acentasına 1.500.000 liralık hizmette bulunmuştur. Bu hizmetten yabancı seyahat acentası yararlandığından bu tutara katma değer vergisi uygulanmayacak ve hizmet ihracatı kapsamından işlem yapılacaktır.

Ancak, adı geçen mükellefin turist grubuna Türkiye'de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden, Türkiye'de yararlanıldığından, bu hizmetler vergiye tabi tutulacaktır. Dolayısıyla turist grubuna verilen yeme-içme konaklama gibi hizmetler için genel esaslara göre hesaplanan katma değer vergisinin ödeneceği tabiidir.

Bu mükellef, yabancı seyahat acentasına verdiği söz konusu hizmetlere ait keseceği faturada, vergiden müstesna tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet bedelini ayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura da düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.

Örnek 4:

Yabancı bir firma mallarının pazarlanmasını sağlamak amacıyla Türkiye'de bir büro açmıştır. Bu büro, pazarlama hedeflerini tam olarak tayin edebilmek için satışını yaptığı mallara olan talebin araştırılmasını Türkiye'de yerleşik (A) Danışmanlık firmasına vermiştir.

Bu Danışmanlık firmasının, sözü edilen yabancı firmanın Türkiye'deki bürosuna verdiği hizmet, bu büronun Türkiye'deki faaliyetlerini ilgilendirdiğinden, hizmet, ihracat istisnasından yararlanamayacaktır.

Örnek 5 :

Türkiye'de yerleşik olan ve aracılık (tavassut) faaliyetinde bulunan (A) Şirketi, Japonya'da yerleşik bir firmanın mallarına Türkiye'de müşteri bulmaktadır.

Bu şirket aracılık (tavassut) faaliyetine ilişkin olarak, faturayı yabancı firma adına düzenlemiş ve hizmet bedelinin Türkiye'ye döviz olarak gönderildiğini döviz alım bordrosu ile tevsik etmiştir. Ancak, adı geçen şirketin yaptığı hizmetten Türkiye'de yararlanıldığından, bu hizmetin ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Danıştay, konuyla ilgili olarak 26 nolu tebliğ yürürlüğe girinceye kadar (1988 yılına kadar) bu tip hizmet bedellerinin katma değer vergisine tabi olmadığı yolunda kararlar vermekte iken, tebliğ yürürlüğe girdikten sonra aksi yönde kararlar vermeye başlamıştır. Halen de bu görüşünde değişiklik olmamıştır. Ayrıca, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 26 nolu tebliğin konuyla ilgili (K) bölümü ile 30 sayılı tebliğin (A) bölümlerinde yer alan ve hizmet ihracı istisnasından yararlanma koşullarını belirleyen düzenlemelerin 3065 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddelerine aykırı olmadığı yolunda karar vermiştir.

3. İHRACAT KOMİSYONLARININ KDV KARŞISINDAKİ DURUMU:

Bilindiği üzere, 26 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde hizmet ihracı ile ilgili şartlar belirlenmiş ve gerekli açıklamalar yapılmıştı. Ancak, Bakanlığa intikal eden olayların yeniden değerlendirilmesi sonucu, konuyla ilgili olarak aşağıdaki şekilde işlem yapılması uygun görülmüştür.

Yurt dışındaki firmaların, Türkiye'den ithal edecekleri mal ve hizmetler ile ilgili olarak, bu firmalara aracılık hizmeti verenlerin, söz konusu hizmetleri karşılığında aldıkları komisyonlar, ihraç edilen mal ve hizmetler yurt dışında tüketildiğinden, hizmet ihracı istisnası kapsamında mütalaa edilecektir. Bu istisnanın uygulanmasında, 26 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (K) bölümünde yer alan diğer şartların da aranılacağı tabiidir.


ÖRNEK 1 :

Hollanda'da yerleşik bir firma Türkiye'den maden cevheri ithal etmektedir. Türkiye'de yerleşik (A) firması da söz konusu maden cevherinin sağlanması, kalite kontrolü, malın ihraç limanına kadar taşınması ve gemilere yüklenmesi gibi işleri yabancı firma adına yapmaktadır.

(A) firması, bu hizmetleri ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve karşılığını döviz olarak Türkiye' ye getirmektedir.

İhraç edilen mal yurt dışında tüketildiğinden, (A) firmasının yaptığı bu hizmet karşılığında aldığı komisyon, hizmet ihracatı istisnası kapsamında mütalaa edilecektir.

ÖRNEK 2 :

Irak'da yerleşik bir firma sulama projesini üstlenen (A) Türk firması hakkında, (B) Türk danışmanlık firmasından, bu firma ile ilgili olarak yeterlilik araştırmasının yapılmasını istemiştir.

(B) danışmanlık firması bu hizmeti ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve karşılığında döviz olarak Türkiye?ye getirmektedir.

(A) firmasının hizmetinden yurt dışında faydalanılacağından, (B) danışmanlık firmasının yaptığı bu hizmet karşılığında aldığı komisyon hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilecektir.


3. KONUYA İLİŞKİN DÜZENLENEN GENEL TEBLİĞLERE KARŞI GÖRÜŞLER

Karşı görüşlere göre ise; İthalat komisyonları, ithalatın gerçekleştirilmesine aracılık yapılması karşılığında alınan komisyonlardır. İthalat komisyonculuğu; yabancı firmaların Türkiye?ye sattıkları mallar için müşteri bulma, malların pazarlanmasına aracılık etme, pazar takibi, danışmanlık vb. şekillerde ortaya çıkan bir faaliyettir. İdare uygulaması ile konuya ilişkin olarak verilen yargı kararlarına göre bu komisyonlar 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11. maddesinde yer alan ihracat istisnasından yararlandırılmamakta ise de; bu konuda katma değer vergisinin hukuki niteliği ve işleyişi ile bu konuya ilişkin uluslararası vergilendirme ilkeleri ve Avrupa Birliği?nin direktifleri göz önüne alındığında oluşan görüşe göre söz konusu komisyonların katma değer vergisinden istisna tutulması gerekmektedir.

17 nolu KDVGT ile ?faydalanma? kriterine açıklık getirilmiş, hizmetlerle ilgili faturanın yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenmesi ve bedelin döviz olarak yurda getirilmesi halinde, başka bir koşul aranmaksızın hizmet ihracatı istisnasının uygulanacağı belirtilmiştir.

Ancak 26 nolu tebliğle bu defa yurt dışındaki müşteri için verilen hizmetin bu müşterinin Türkiye?deki faaliyetleri ile ilgili olmaması şartı getirilmiştir. Bu suretle 17 sayılı tebliğ hükümleri kısmen değiştirilmiştir. Tebliğe göre istisnanın uygulanabilmesi için hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir; diğer bir anlatımla yurtdışındaki müşteri için verilen hizmetlerin bu müşterilerin Türkiye?deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.

?Türkiye?deki faaliyetlerle ilgili olma konusu? son derece muğlak ve karmaşıktır. Üstelik bu tebliğde verilen örnekler de tutarlı değildir. (örneklere ilgili bölümde yer verilmiştir)

26 Seri Nolu KDVGT?nin 5. örneğinde ?... Türkiye?de bulunan bir şirket bir yabancı firmanın mallarına Türkiye?de müşteri bulmakta ve bu işler için komisyon almaktadır. Bu komisyon KDV?ye tabidir. Zira yabancı firma Türkiye?deki firmanın hizmetinden Türkiye?de yararlanmaktadır...?, denilmektedir.

Bu örnekle Bakanlık, yabancıların Türkiye?ye mal ihraç etmeleri; eğer komisyoncular vasıtasıyla yapılmışsa, bu hizmetten yabancı, Türkiye?de faydalanmıştır varsayımı ile hareket ederek ihracat istisnasından faydalanılamayacağı görüşüne varmıştır.

Böyle bir tebliğ hükmüyle mükellefiyet tesisi de mümkün değildir. Böylece Kanunda açıkça öngörülmeyen bir husus tebliğle getirilerek idarece yetki aşımında bulunulmuş, vergi hukukunun tartışmasız ve en temel prensibi olan ?kanunilik ilkesi? çiğnenmiştir. Kanunun 11. maddesinde yer alan ve bu konuda usul ve esasları belirlemede idareye yetki veren ibare de buna dayanak olamaz. Çünkü usul ve esasları belirlemeye kanunen yetkili olmak; yeni yükümlülükler getirebilmek anlamına gelmez.

Bilindiği üzere genel tebliğler, vergi kanunlarının uygulanmasını kolaylaştırmak ve Maliye Bakanlığı bünyesinde uygulamada birliği sağlamak amacıyla Bakanlık tarafından çıkarılan metinlerdir. Vergi hukukundaki yerleşik görüşe göre de, genel tebliğler vergi kanunlarının idari yorumu niteliğinde olduklarından vergi hukukunda asli kaynak değildirler. Kanunda açıkça öngörülmeyen bir konuda genel tebliğle düzenleme yapılabilmesi hususunda Maliye Bakanlığına kanunla yetki verilmesi (örneğin; VUK Mük.Md. 298, 3100 s. Kanun Md. 8) durumu hariç olmak üzere, bir genel tebliğle mükellefler açısından yeni bir yükümlülük getirilmesi, kanunla öngörülen bir hususun kaldırılması veya sınırlandırılması, diğer bir anlatımla mükelleflerin hukuki durumunun doğrudan etkilenmesi hukuken mümkün değildir. Vergi hukukundaki ?kanunilik ilkesi? buna engel teşkil etmektedir.

4. SONUÇ
Yukarıda değinilen karşı görüşlere rağmen, Danıştayın, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun ve Vergi idaresinin konuya ilişkin tutum ve kararları dikkate alındığında mükelleflerin konuya ilişkin işlemlerde aşağıdaki esaslar çerçevesinde hareket etmelerinde fayda bulunmaktadır.
Yurt dışında yerleşik bir firmaya, Türkiye?deki firmaya yaptığı ihracat nedeniyle yapılan aracılık hizmetine ilişkin düzenlenecek olan komisyon faturası, 26 seri nolu KDVGT uyarınca hizmetten Türkiye?de faydalanıldığından hareketle KDV açısından hizmet ihracatı istisnasından yararlanamayacağından dolayı KDV?li olarak düzenlenecektir.

Ancak bunun tersi durumunda Yurt dışında yerleşik bir firma adına Türkiye?de yapılan bir hizmet söz konusu ve hizmetten yurtdışında faydalanılıyorsa ( 30 Seri nolu KDVGT 1. örnekte olduğu gibi) ilgili tebliğde öngörülen bütün şartlar yerine getirildiğinden ( Hizmet yurtdışındaki müşteri adına yapılıyor, belge yurtdışındaki firma adına düzenleniyor, yurtdışındaki firmadan döviz olarak tahsil ediliyor ve hizmetten yurtdışında faydalanılıyor) aracılık firmasının yaptığı bu hizmet karşılığında aldığı komisyon, hizmet ihracatı istisnası kapsamında mütalaa edilecek ve KDV?nden istisna tutulacaktır.

Ayrıca genellikle ülkemiz uygulamalarında karşılaşılan, Türkiye?deki firmanın yapmış olduğu ihracata ilişkin olarak yapılan aracılık faaliyeti ile ilgili Türkiye?deki firmaya (ihracatçıya) kesilecek komisyon faturalarında hizmet yurtiçindeki müşteri adına yapıldığından dolayı KDV?nin gösterilmesi gerekmektedir.

5. YARARLANILAN KAYNAKLAR

1-SEKDUR, Mahmut; İthalat Komisyonlarının KDV?si Karşısındaki Durumu, Vergi Dünyası, Eylül 2001, Sayı: 241

2- 31.12.1987 Tarih 19681 Nolu Resmi Gazete?de Yayımlanan 26 Seri Nolu KDVGT

3- 16.12.1998 Tarih 20021 Nolu Resmi Gazete?de Yayımlanan 30 Seri Nolu KDVGT
 
Ynt: Ihracat komisyon faturalarinda KDV

Türkiye'de mümessil bir firmaya fatura düzenleniyor. Yani fatura yurtiçindeki şirkete düzenleniyor. Bu durumda her halükarda ihracat istisnasından faydalanamazsınız diye düşünüyorum.
 
Ynt: Ihracat komisyon faturalarinda KDV

Hizmet yurt dışındaki bir müşteri için yapılmışsa,
Fatura yurt dışındaki bu müşteri adına düzenlenmişse (ve Türkiye?de hasılat olarak kaydedilmişse),
Hizmetten yurt dışında yararlanılmışsa,
Hizmet bedeli kambiyo mevzuatına göre Türkiye?ye getirilmişse,

hizmet ihracı sayılması için bu koşulların olması gerekir
mümessil firma aracılık işini tam mükellef olan siz yapıyor o yüzden kestiği fatura kesinlikle kdvli olmalıdır
tartışılacak hiçbirşey yoktur
 

Benzer konular

Üst