İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması

juılet

Katkı Sunan Üye
Üyelik
2 Nis 2007
Mesajlar
120
merhaba
İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması durumunda hiç düzenlenmemiş gibi muamele görüleceği malumdur. firmanın düzenlediği irsaliyeli faturada toplam meblağı 37000,00ytl kesilen öUSC 3700,00 ytl. Biz burada herşeyimiz tam sırf bu yüzden 3700 lira ödemek zorundamıyız? mahkemeye gideceğiz başına daha önce böyle birşey gelen varmı?
 
Ynt: İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması

bence hiç uğraşmayın
kanunda var resmen belirtiyor saat yazılmazsa hiç düzenlenmemiş olur diye
Yinede denemekte fayda var
 
Ynt: İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması

Rakam büyük mahkemede şansınızı deneyebilirsiniz. Bazen mahkemeler her ne kadar kanunuda belirtilsede bu tip küçük ayrıntılar için kesilen cezaları iptal edebiliyor.
 
Ynt: İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması

Malesef, İrsaliyeli faturada düzenleme saatinin yer alması Genel Tebliğ ile getirilen bir zorunluluk olup, bu bilginin bulunmaması halinde irsaliyeli fatura hiç düzenlenmemiş sayılarak fatura düzenlemeyenlere
uygulanmakta olan Vergi Usul Kanununun 353. maddesinin 1 numaralı bendine göre özel usulsüzlük cezası kesilecek ve bu tespitler işyeri kapatma cezasının uygulanmasında dikkate alınacaktır.
Özel usulsüzlükte ceza belgedeki rakamın %10 udur. Bu ceza her bir belge için 6 800 YTL yi ve yıllık olarak 66 000 YTL yi geçemez.
Mahkemeye gitseniz de kazanamazsınız. Sadece cezayı geç ödersiniz.
Selam ve sevgiler


AHMET KIZIL karşılık verdi. [ 9/27/2008 8:06:55 PM]
 
Ynt: İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması

Saatin yer almamasının faturanın hiç düzenlenmemiş sayılmasını gerektirmeyeceği yönünde yargı kararları hatırlıyorum.
 
Ynt: İrsaliyeli Faturada ''saat'' yazılmaması

İspat Edici Kağıtlar
Kanun Ad VERGİ USUL KANUNU
Madde No 227
Kapsam
..
(3505 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle eklenen fıkra) Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır.
(3505 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle eklenen fıkra) Maliye ve Gümrük Bakanlığı düzenlenmesi mecburî olan belgelerde bulunması gereken zorunlu bilgileri belirlemeye ve bu belgelerden uygun gördüklerine, düzenlenme saatinin yazılması mecburiyetini getirmeye yetkilidir.
_________________________________________________
Faturanın Şekli
Kanun Ad VERGİ USUL KANUNU
Madde No 230
Kapsam
(2365 sayılı Kanunun 34'üncü maddesiyle değişen madde) Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:
1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası;
2. Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası;
3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;
4. Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı;
5. (3239 sayılı Kanunun 19'uncu maddesiyle değişen bent) Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.)

Malın, bir mükellefin birden çok iş yerleri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de, malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir. Bu bentte yazılı irsaliyeler hakkında fiyat ve bedel ile ilgili bilgiler hariç olmak üzere, bu madde hükmü ile 231 inci madde hükmü uygulanır. İrsaliyelerde malın nereye ve kime gönderildiği ayrıca belirtilir.

şu kadar ki nihai tüketicilerin tüketim amacıyla perakende olarak satın aldıkları malları kendilerinin taşıması veya taşıttırması halinde bu mallara ait fatura veya perakende satış fişinin bulunması şartıyla sevk irsaliyesi aranmaz.
_________________________________________________
Faturanın Nizamı
Kanun Ad VERGİ USUL KANUNU
Madde No 231
Kapsam
(2365 sayılı Kanunun 35'inci maddesiyle değişen madde) Faturanın düzenlenmesinde aşağıdaki kaidelere uyulur:

1. Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturaları şube ve kısımlarına göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir.

2. Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur.

3. Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir.

4. Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur.
5. (3239 sayılı Kanunun 20'nci maddesiyle değişen bent) Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî (5035 Sayılı Kanunun 48/1-b maddesiyle değişen ibare. Geçerlilik:01.01.2004; Yürürlük:02.01.2004) yedi gün(*) içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.
6. (3239 sayılı Kanunun 20'nci maddesiyle eklenen bent) Bu Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. (Ancak bu sorumluluk, aynı maddenin 2 nci fıkrasının uygulandığı halleri kapsamaz.) Fatura düzenleyenin istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır.

_________________________________________________
ÜÇÜNCÜ DAİRE 1987 2940 1987 772 24/12/1987

KARAR METNİ
FATURA VE SEVK İRSALİYESİNİN KANUNDA ÖNGÖRÜLEN ŞEKLE UYGUN OLMAMASI HA
LİNDE DÜZENLENMEMİŞ KABUL EDİLMESİNE OLANAK BULUNMADIĞI HK.
<
Uyuşmazlık, mükellef adına 1986 takvim yılı için 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 353/1.maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasına kar-
şı açılan davayı, 12.5.1986 günlü tutanakla, mükellef tarafından düzen
lenen noter tasdikli faturaların seri numarası ile bağlı bulunduğu ver
gi dairesi hesap numarasını taşımadığı gibi satılan malın teslimine
air sevk tarihi ve irsaliye numarasının da yer almadığı, öte yandan
sevk irsaliyesi yerine nakliye işlerinde sevk belgesi adı altında bel-
ge bastırılarak noter tasdiki ile kullanıldığı tesbit edilmiş ise de,
bu belgelerin belli şekil ve muhteviyata uymadığı halde kullanıldığı
tesbit edilmiş ise de, bu belgelerin belli şekil ve muhteviyata uyma-
dığı halde kullanıldığı belirlendiğine göre tamamen yok kabul edilmesi
nin mümkün olmadığı, olaya uygulanacak cezanın 2.derece usulsüzlük ce-
zası olduğu, bu belgelerin hiç verilmediğinin kabulü ile 213 sayılı ka
nunun 353/1.maddesine göre kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet gö
rülmediği gerekçesiyle kabul ederek cezanın kaldırılmasına karar veren
Vergi Mahkemesi kararının bozulması isteminden ibarettir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Ver
gi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun gö
rülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar
sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından tem-
yiz isteminin reddine ve kararın onanmasına karar verildi.
_________________________________________________
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DÖRDÜNCÜ DAİRE 1992 112 1991 1687 20/01/1992

KARAR METNİ
FATURADAKİ TARİH NOKSANLIĞINDAN OLUŞAN FİİLİN II.DERECEDE USULSÜZLÜK
FİİLİNİ OLUŞTURDUĞU VE YAPTIRIMININDA VERGİ USUL KANUNUNUN 352.MADDE-
SİNE GÖRE BELİRLENECEĞİ HK.
<
İstek; 16.5.1989 tarihinde yapılan denetimde Davacı Kuruma ait satış
faturası üzerinde tarih bulunmadığının tespit edildiği belirtilerek
Vergi Usul Kanununun 353.maddesinin 1 numaralı fıkrası uyarınca kesi-
len özel usulsüzlük cezasının terkini istemiyle açılan davayı reddeden
Vergi Mahkemesi Kararına karşı itiraz yoluna başvuran Davacı Kurumun
bu isteminin reddine dair olan Bölge İdare Mahkemesi Kararının 2577 sa
yılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51.maddesi uyarınca kanun yararı-
na bozulması isteminden ibarettir.
Vergi Usul Kanunun 353.maddesinin 3239 sayılı Kanunla değişik 1 numara
lı fıkrasının ilk paragrafında, 232,234,235 ve 236.maddeler gereğince
verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası ve müstahsil mak
buzu ile serbest meslek makbuzunu vermeyen ve almayanlardan her biri-
ne, her fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ve serbest meslek
makbuzu için onbin liradan aşağı olmamak üzere bu vesikalara yazılması
gereken meblağın yüzde üçü nisbetinde özel usulsüzlük cezası kesilece-
ği hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanunun 352.maddesinin II.Derece Usul
süzlükler bölümüne 3239 sayılı Kanunla eklenen 7.bendinde de, Vergi be
yannameleri, bildirimler, evrak ve vesikaların kanunen belli şekil ve
muhteviyatı ve ekleri ile bunlarla ilgili olarak yapılan düzenlemelere
ilişkin hükümlere uyulmamış olması halinin ikinci derece usulsüzlük fi
ilini teşkil ettiği açıklanmıştır. Bölge İdare Mahkemesi kararında ek
gerekçe olarak konulan 227.maddeye 3505 sayılı Kanunla eklenen üçüncü
fıkrada ise, bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Güm-
rük Bakanlığının verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti geti
rilen belgelerin öngörülen zorunlu bilgileri taşıması halinde bu belge
lerin vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılacağı belirtil
miştir.
Uyuşmazlık konusu olayda, Davacı kurum tarafından 1989 yılı için düzen
lenen satış faturalarından birinde tarih bulunmadığı saptandığından do
layı özel usulsüzlük cezası kesilmiş bulunmaktadır.
Vergi Usul Kanununun söz konusu 353.maddesinin birinci fıkrasına göre
özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, madde hükmünde sayılan bel-
gelerin verilmemiş ve alınmamış olduğunun saptanması gereklidir. Zira
cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandı-
rılamayacağı yolundaki genel ceza hukuku ilkesi karşısında varsayım ya
da kıyas yoluyla ceza kesilmesi mümkün bulunmamaktadır. Hadisede dava-
cının yaptığı satıştan dolayı fatura vermediği tespit edilmediğine gö-
re, anılan Kanunun 227.maddesindeki hükümden hareketle, bu belgenin ve
rilmediğinden ve alınmadığından söz edilmesine de imkan yoktur. Orta-
da, yapılan satış nedeniyle tanzim edilmiş ve alıcıya verilmiş bir fa-
tura mevcuttur. Bu fatura üzerindeki tarih noksanlığından oluşan fii-
lin, Vergi Usul Kanununun 352.maddesi hükmü karşısında II.derece usul-
süzlük fiilini oluşturmakta olduğu müeyyidesinin de bu madde dahilinde
tayinin gerekeceği kuşkusuzdur. Kanunun 352.maddesindeki hükmün açıklı
ğı karşısında, düzenlenip verildiği sabit olan faturada tarih bulunma-
masının, 353.maddede öngörülen özel usulsüzlük cezasını gerektirdiği-
nin kabulünde isabet yoktur.
Bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının Kanun yararına temyiz isteminin
kabulü ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi Kararının, İdari Yargılama Usu
lü Kanununun 51.maddesi uyarınca kanun yararına ve hükmün hukuki sonuç
larına etkili olmamak koşulu ile bozulmasına, kararın bir örneğinin Da
nıştay Başsavcılığına gönderilmesine ve Resmi Gazete'de yayınlanmasına
karar verildi.

(10.3.1992 GÜN VE 21167 SAYILI RG'DE YAYIMLANMIŞTIR)

BŞ/SE

------------------------
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE 1999 3675 1998 3156 21/10/1999

KARAR METNİ
SEVK İRSALİYESİNDE FİİLİ SEVK TARİHİNİN BULUNMADIĞI NEDENİYLE 213 SA-
YILI VERGİ USUL KANUNUNUN 353/2 MADDESİ UYARINCA ÖZEL USULSÜZLÜK CEZA-
SINI GEREKTİRMEYECEĞİ HK.<
Davacı şirketin sevk irsaliyelerinde fiili sevk tarihinin bulunmadığı
nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davayı; 213
sayılı Vergi Usul Kanununun 4108 sayılı Kanunla değişik 353/2. maddesi
uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için maddede sayılan
belgeler ile Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen bel-
gelerin düzenlenmemiş, kullanılmamış, bulundurulmamış olmaları veya
aslı ile örneğinin farklı meblağları ihtiva etmesi veya gerçeğe aykırı
şekilde düzenlenmiş olmaları gerektiği, bu durumda ... tarihinde dava-
cının işyerinde yapılan tespitde sevk irsaliyelerinin düzenlendiği ka-
bul edilmekle birlikte, bu irsaliyelere fiili sevk tarihinin yazılma-
mış olmasının uyuşmazlık konusu cezanın kesilmesini gerektirmeyeceği,
zira sevk tarihinin herhangi bir sebeple yazılmamış olmasının şekil
noksanlığı olduğu, onun düzenlenmediği anlamına gelemeyeceği gerekçesi
ile kabul ederek özel usulsüzlük cezasını terkin eden ... Vergi Mahke-
mesinin ... tarih ve ... sayılı kararının; 213 sayılı Vergi Usul Kanu-
nun 227,257. maddeleri ve 253 nolu Genel Tebliğde yapılan açıklamalar
karşısında kesilen cezanın yerinde olduğu iddiası ile bozulması iste-
minden ibarettir.
Temyiz edilen ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı
kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin
1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı an-
laşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onan-
masına karar verildi. YÖ/ES

_________________________________________________
Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
VERGİ DAVA DAİRELERİ 1998 17 1996 342 16/01/1998

KARAR METNİ
SEVK İRSALİYESİNDE SEVK GÜNÜNÜN YAZILMAMASI VE SEVKE KONU EMTİANIN MİKTAR İTİBARİYLE EKSİK YAZILMASININ İRSALİYENİN DÜZENLENMEMİŞ SAYILMASINI GEREKTİRECEK BİR EKSİKLİK OLMADIĞI, İŞYERİ KAPATMA CEZASINA DAYANAK ALINAMAYACAĞI HK.<
Temyiz Eden : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : ...
İstemin Özeti : Çeşitli tarihlerde yapılan denetimlerde belge düzenine uymadığı üç kez saptanan davacıya ait işyerinin, işlemin tebliğ tarihinden başlayarak üç gün kapatılacağı duyurulmuştur. Vergi Mahkemesinde dava açan yükümlü, işyeri kapatma cezasına ilişkin işlemin iptalini istemiştir.
Davayı inceleyen ... Vergi Mahkemesi, sevk irsaliyesinde sevk tarih yılı ve ayı yazılı olduğu halde sevk gününün yazılı olmamasının irsaliyenin düzenlenmemiş sayılmasına yeterli kabul edilemeyeceği, işyeri kapatma cezası için geçerli tüm unsurların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, ... günlü ve ... sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 354 üncü maddesinde, 353 üncü maddenin 1 inci ve 2 nci bentlerinde yazılı belgelerin düzenlenmediği veya kullanılmadığının üç kez tespitinin arandığı, olayda işyeri kapatma cezası uygulanmasına neden olan üç ayrı tarihte yapılan tespitler üzerine özel usulsüzlük cezaları kesildiği anlaşıldığından, bu cezalara karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa sonuçları araştırılmadan, tespitlerden birinin usulüne uygun bulunmadığına dayanılarak işlemin iptali yolunda verilen kararı hukuka aykırı görmüş ve kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; işyeri kapatma cezası için yasada öngörülen belgelerin düzenlenip kullanılmadığının tespiti esas olmakla birlikte, bu tespitlerin yasaya uygun olması gerektiği, özel usulsüzlük cezalarının kesinleşmesinin aranmadığı, tespitler üzerine kesilen özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açılmamış olmasının, bu tespitlerin hukuka uygunluğunun işyeri kapatma cezasına karşı açılan davada incelenmesine engel teşkil etmeyeceği ve tespitlerin işyeri kapatma cezası yönünden de kesinleştiğinin kabulünü gerektirmeyeceği, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun ... günlü ve ... sayılı kararlarının, aynı doğrultuda olduğu gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki kararın, yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Süreyya ÇAKIN'ın Düşüncesi :
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar direnme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Anıl GENÇ'in Düşüncesi :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesince verilen ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Alıcıya teslim edilmek üzere davacı tarafından taşınan emtialar için taşıma aracında bulundurulan toplu sevk irsaliyesinde sevk yılı ve ayı yazılı olduğu halde sevk gününün yazılmadığı saptandığından, davacıya ait işyerinin, üç gün süre ile kapatılmasına ilişkin işlemin iptali yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa 3239 sayılı Yasanın 27 nci maddesiyle eklenen mükerrer 354 üncü maddenin 1 inci fıkrasında; yetkililerce, 353 üncü maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının bir takvim yılı içinde üç ayrı kez tespiti halinde mükelleflerin işyerlerinin, Maliye Bakanlığı kararı ile bir haftaya kadar kapatılabileceği kabul edilmiş, üçüncü fıkrasında ise, işyeri kapatma cezasının uygulanabilmesi için birinci fıkrada belirtilen belgelerin kullanılmadığı veya bulundurulmadığının ikinci kez tespiti üzerine yükümlülerin bir yazı ile uyarılması ve tekerrürü halinde işyeri kapatma cezası uygulanacağının duyurulmuş olması önkoşuluna yer verilmiştir.
Belirtilen kural karşısında; yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge kullanmama veya bulundurmama eyleminin üç kez tespit edilmesinin, işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların, eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir. Nitekim davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu yapılmadığı, vergi dairesi müdürlüğünün 10.7.1996 günlü yazısından anlaşılmıştır.
Davacı hakkında yapılan tespitlere ilişkin tutanaklardan birinde, sevk irsaliyesinde sevk gününün yazılmadığı, diğerinde ise irsaliyede sevke konu emtianın miktar itibarıyla eksik yazıldığı saptanmıştır.
Taşıma yapılan araçta bulunan sevk irsaliyesinde diğer tüm bilgiler ve taşımanın yıl ve ayı yazılmış olmasına karşın sevk gününün yazılmamış olması, irsaliyenin esasına etkili olmayan, işyeri kapatma cezasına dayanak alınmayacak şekli bir eksikliktir. Diğer yönden sevke konu emtia miktarının eksik yazılması, irsaliyenin düzenlenmemiş sayılmasını gerektirmeyeceğinden işyeri kapatma cezasının kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 16.1.1998 gününde esasta ve gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
YÖ/ÖEK

_________________________________________________

Kişisel görüşürüm; eksikliğin şekil şartından ibaret olması ve kanunsuz suç olmayacağı ilkesi ile konuyu dava etmeniz. Belki kazanırsınız.

Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat
Kanun Ad VERGİ USUL KANUNU
Madde No 3
Kapsam
(2365 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen madde) A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu kanunda kullanılan "Vergi Kanunu" tabiri işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder.

Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır.

B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.

İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.
 

Benzer konular

Üst