İş koşullarında esaslı değişiklik hakkında iki soru

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan tdhp
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
12 Ağu 2009
Mesajlar
5
Merhabalar. İki sorum olacak:

1-Belirsiz süreli olarak ve yazılı bir sözleşme imzalamadan net ücretle işe başlayan ve birkaç sene net ücretle çalıştıktan sonra bir süre sonunda gelir vergisi dilimi arttığı için banka hesabına eksik ücret yattığını görüp ücret sisteminin brüt ücret üzerinden hesaplanmaya başlandığını öğrenen işçi;

a-Bu durumu iş koşullarında esaslı değişiklik olarak görüp yazılı şekilde kabul etmediğini beyan etme ve bu beyana rağmen işveren tutumunda devam ettiği takdirde iş sözleşmesini fesh etme hakkı bulunmakta mıdır?
b-Böyle bir hakkı varsa hak düşürücü süre ne kadardır? (Yazılı bildirimlerde bu süre 6 iş günü. Ancak olayımızda işçiye herhangi bir yazılı bildirimde bulunulmuyor.)

2-İşçilere DİE'nin yıllık olarak belirlediği enflasyon oranlarının altında zam yapılması ya da hiç yapılmaması yine iş koşullarında esaslı değişiklik kapsamında değerlendirilebilir mi? İşçi, resmi olarak açıklanan enflasyon rakamlarına bakarak satınalma gücünün önceki yıla göre düştüğünü ve işvereninin enflasyon oranında dahi zam yapmayarak bu kaybı telafi etmediğini, bu durumun da işçiyi zor duruma soktuğunu iddia edebilir mi? Bu konuda açılmış bir dava, mahkemelerin veya yargıtayın aldığı bir karar bulunmakta mıdır?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim...
 
Ynt: İş koşullarında esaslı değişiklik hakkında iki soru

1-a) Bence hayır. Çünkü normalde net ücret diye bir yasa kavramı yoktur. Ücret aslında brüttür.
b) Hakkı olmadığına göre hak düşürücü süre yoktur.

2-İşveren zam yapmak zorunda değildir. Ancak mevcut ücreti de düşüremez.
 
Ynt: İş koşullarında esaslı değişiklik hakkında iki soru

Aralarında yazılı sözleşme olsa idi maaşın eksik yatması gerekçesi ile tazminat hakkı doğabilirdi.
 
Ynt: İş koşullarında esaslı değişiklik hakkında iki soru

Yasada net ücret kavramı olmasa da yasal sınırlarda kalmak kaydıyla işyerinde mevcut uygulamaların dikkate alınması gerektiğini bildiren yargıtay kararları var. Ancak başka konularda. Eline geçen ücretin bir üst gelir vergisi dilimine de girse azalmadığı aşikar olan işçide durumun yıllardır bu şekilde devam etmesi uygulamanın bu yönde olduğunu gösteriyor. Hem önemli olan yasanın çizmiş olduğu asgari sınır değil işçinin elde ettiği azami haktır. İşçinin yasanın öngördüğü asgari haklardan fazla olarak elde etmiş olduğu hakların tırpanlanması yani çalışma karşılığında elde edeceği faydaların azalması bu koşulların değiştiği anlamına gelir diye düşünüyorum. Ben sorularımı bu bakışla yazdım. Öte yandan yasada net ücret kavramı olmasa da kavramın Maliye Bakanlığı'nca kabul gördüğünü asgari geçim indirimiyle alakalı 265 nolu gelir vergisi tebliğinde de görebiliyoruz.
 
Üst