fonradar

İşçinin Devamsızlığı Nedeni İle Fesih

kenanacur

Katkı Sunan Üye
Üyelik
16 Kas 2006
Mesajlar
203
Konum
izmir
Merhabalar;

Günlerdir arıyorum ama bir türlü net olarak bulamadım. 2 gün gelmeyen personele tutanaklarının tuttuktan ve notere tebliğ yazdırdıktan sonra personel işe gelmemeye devam ediyor ve feshini yapıyoruz. En son yapılan fesih için işçiye bir daha noterden iş akdin şu nedenle fesih oldu diye tebliğ yazmak zorunda mıyım? Yargıtay kararı falan var mıdır?

Saygılar Selamlar...
 
Yaptığınız noter tebliğgatında 2 gün işe gelmediğini, bu ihtarname eline ulaştıktan itibaren 3 gün içinde yazılı savunma vermesi gerektiğini, bu sürede yazılı savunma vermez ise devamsızlık nedeniyle işten çıkarılacağını belirtti iseniz bence üstünüze düşeni yapmışsınız demektir. Bu durumda devamsızlık nedeniyle çıkışını yapın gitsin...
 
Sözleşmeyi feshettikten sonra, noter kanalıyla bu durumu bildirmek size en fazla 70-80tl kaybettirir.
 
İşin aslına bakarsanız ilk tebliğatınız da neden gelmediği ve geçerli bir mazereti olup olmadığını sorguluyorsunuz.
Tebliğatı çektiniz iş akdini fesih ettiniz. 5 gün sonra geçerli bir raporla çıktı geldi ne yapacaksınız.
Bunun için tebliğatın karşı tarafa ulaşması, cevap için süre verilmesi ve devamında kesinleşen tarih itibari ile iş akdinin fesih edildiğinin karşı tarafa bildirilmesi çok uygun olacaktır.
 
Benim uygulamış olduğum sistem şu arkadaşlar : Güzel bir savunma istemi ve ihtarname çekiyorum posta kanalıyla (iadeli taahhütlü) alındı kağıdı elime geçtiği zaman direkt çıkışını veriyorum. Birkaç defa başıma geldi işkur'a şikayet falan edenler oldu ancak posta alındısını ibraz edince herhangi bir sorunla karşılaşmadım şu ana kadar. Noterle falan uğraşmaya gerek olmadığı kanaatindeyim...


Not: Yanlışım varsa düzeltmeme yardımcı olursanız sevinirim...

Allah kolaylık versin...
 
Sn.Kenan bey yargı kararına gerek yok,olması gereken belli,sn.Miller in dediği gibi benzer şekilde,ilk ihtarname de bu devamsızlığa ilişkin olarak,"haklı veya geçerli bir sebebiniz var ise bunu belgeleyen evrakınızı,işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren ....gün içinde işyerine ibraz etmeniz,aksi takdirde(ibraz etmemeniz halinde) iş sözleşmeniz feshedilecektir"demişseniz olay bitmiştir,yok böyle değil sadece savunmasını veya devamsızlık nedenine ilişkin belgelerini talep ettiniz,iş sözleşmesinin feshedileceğini belirtmediyseniz,sn.Keremcem ve sn.Prisoner in dediği gibi,70-80 tl ye mal olur,iş akdinin feshedildiğinin bildirilmesi gerekir.
 
Sayın üstadlar aşağıda yazdığım durumla ilgili görüşünüzü rica etmekteyim.
Sizce noterden işçiye aşağıda ki durumla ilgili tebliğgat yapmak gerekir mi? Bana gerekmez gibi geliyor.
İleride mahkemelik bir durum olursa diye noterden bildirim yapsak daha mı iyi olur kararsız kaldım.

Diyelim ki işçi işyerinde çalışırken işyerinin bir başka işçisine fiziki şiddette bulunuyor. (Bizim olayımızda tokat atıyor, küfür ediyor vs...)
Bu olayın üstüne dayakçı işçiyi kısım amiri kaba tabirle kovuyor işyerinden...
Olay tutanağı tutuluyor, imzalanıyor.
Şimdi işveren bu dayakçı işçiyi tutanak tutmak suretiyle işverenin haklı nedeniyle işten çıkaracak. 1,5 Yıllık kıdemi olan bu dayakçı işçiye hiçbir tazminat ödenmeyecek yani...
 
Üstadlar fikirlerini beyan etsinler fakat şahsi kanaatim ;
Kesinlikle işçiye noter kanalı ile bildirim yapınız.
Muhtemelen şikayette bulunacaktır. Elinizin güçlü olması açısından.
 
Üstad değilim ama müsaadenizle görüşlerimi belirtmek isterim.

Olayımızla ilgili olarak,bilindiği üzre M.25/II nin başlığı"Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri"şeklindedir.
Bu durumu, 25/II-"d"bendi kapsamında değerlendirmek mümkün,bu noktada haklı nedenle feshe yol açan sataşma hali,söz ile olabileceği gibi davranışsal olarakda ortaya çıkabilir(ki olayımızda bu hal var)Elbette bu durum haklı fesih nedenini oluşturur.Çünkü böylesi durumda işyeri düzeni olumsuz etkilenir,kısmende olsa çalışma barışı bozulur,akdi ilişkinin sürmesi/devamında doğruluk ve bağlılığa uymayan,sadakata aykırı,işverenin güvenini de zedeleyen vs.gibi hususlar gündeme gelir.(zira başlık ve anılan bend hükmü gayet açık)

(Bu arada şu ifadeyide kullanalım ki,her olayın kendine özgü farklı koşulları olabilir,bu farklılıklar da farklı sonuçların doğmasına sebeb olabilir.)


Amir sinirlerine hakim olabilseydi,daha iyi olurdu ama olamamış.Tabiki bu noktaya takılıp,olayın başlangıç ve esasını görmemezlikden gelemeyiz,zira burada üzerinde durulması gereken nokta "haklı neden"in varlığı(diğer ifadeyle var olup/olmadığı)önemlidir.Diğer bir yönden,bu olay sonucunda amirin işciyi kovması,işverenin haklı fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
(Olayı daha geniş çerçevede değerlendirip,analiz ederek,iki yönden ele alabiliriz.Sataşan "dayakcı işci"yi işyerinden kovan,aynı zamanda işveren vekili de olmayan amire bu davranışı sebebiyle belki uyarı cezası da verilebilir/verilmeye de bilir(bu ayrı bir konu,genelde verilmez)Ancak bu durumda amirin ilk ve esas görevi,bu işciyi kovmak olmamalı,belki kovarak değil de,bi şekilde olay mahallinden uzaklaştırmak olabilir.)

Bu haklı nedene dayalı olarak yapılacak fesih öncesi,bu durumun mahallinde şahitler huzurunda tutanak altına alınması,işleyiş farklı olabilir ama daha sonra bu durum amir veya bağlı olduğu departman yaetkilisi tarafından işveren/ve ya işveren vekiline zamanında intikal etirirlmeli,var ise disiplin kurulunda yok ise işveren veya vekili nezdinde görüşülmeli,karar bağlanarak,M.26 ya göre hak düşürücü süre içinde,iş bu haklı nedene(25/II-d)dayalı olarak fesih gerçekleştirilmeli,tabiki bildirim de yapılmalıdır.

İşveren kanundan doğan derhal fesih hakkını kullandığında,ihbar ve kıdem tazminatı ödenmesi gerekmez.
Eğer olay,M.25 in son fıkrasına göre,işci feshin 25/II-d ye göre uygun olmadığı iddiası ile olay dava konusu edilir, haklı bir neden olmadığı halde iş sözleşmesi,derhal fesih bildirimi ile işveren tarafından feshedilmiş olduğuna karar verilirse, bu defa kıdem ve ihbar ödenir.Zira,M.26 nın son fıkrasına göre tarafların tazminat hakları saklıdır.
 
Arkadaşlar yanıtlarınız için teşekkür ederim. Yazdıklarınıza hak veriyorum. Sağolun..
 
Merhaba arkadaşlar. kurumuzda yüklenici firma çalışanlarından bazıları mazeret belirtmeksizin mesaiye gelmedikleri oluyor. art arda iki gün ayrı günlerde 3 gün devamsızlık yapıldığında iş akdine son veriliyor tutanak tutulup ihtar çekilerek. firma bazı personelin mazeretini değerlendirerek iş akdine son vermediği oluyor. üst işveren olarak gelmediği gün nedeniyle personelin iş akdine son verilmesi ile ilgili bir şey yapılabilir mi. sözleşmede personelin işe giriş ve çıkışlarında firma sorumludur idareden onay alınarak ibaresi yer almaktadır. idarenin bu durumda yapabileceği bir şey var mı iş kanununda yer alıyor mu?
teşekkürler
 
Üst/asıl işverenin bu noktada ,sadece denetim yetkisi vardır,alt işverene fesih emri veremez,aksi takdirde muvazaa konusu Gündeme gelir.
yapılması gereken asıl işverenin denetimleri arttırması,sonucu Gereği üzere alt işverene bildirmesi,mümkünse alt işverenlik sözleşmesi Gereği yani SÖZLEŞME şartlarına uyulmamasına istinaden para cezası uygulanması olabilir.
 
Üst