İşten Çıkarılan İşçiden Kendi İsteğimle Ayrıldım Diye Yazı

[cansev]

İşten çıkarılan işçiden, kendi isteğimle ayrıldım diye bir yazı imzalatarak işçinin yasal haklarını gasp ediyorlar.Şayet işçi imzalamazsa istifa dilekçesini, o zaman da işyerinde çok ağır davranışlar yoluyla yine işçinin kendi isteğiyle ayrılmasını sağlıyorlar.(İşçiler bayan işçi)

Peki bu kadar kötü niyetli işverenin emrinde çalışan işçiye sen artık işten çıkarıldın işe gelme dediklerinde işçinin yasal haklarını elinden nasıl hangi yolu uygulayarak alabilirler. Yani bu şartlarda çalışan bir işçinin nasıl bir yol takip ederek haklarını koruyabilir.
Not:Üzücü bir konu

 

[ERKAN AKTÜRK]

sayın cansev
anlattığınız olay gerçekten çok üzücü ve ülkemizin yabancısı olmadığı olaylardır böyle bir durum ahlak ve iyi niyet kurallarının suistimal edildiğinden bildirimsiz feshi gerektirir işveren böyle bir durumda işçiye ihbar tazminatını ve kıdem tazminatını ödemekle mükelleftir ibranameyi imzalarsa tüm haklarını kaybeder imzalamadığı için baskı görüyorsa iki arkadaşın kendisine şahit olması gerekir yasal haklarını talep eden kişi haksızlığa uğradığını kanıtlamak zorundadır
ülkemiz anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. denilse de 4857 sayılı iş kanunu her ne kadar öncelikli olarak ücretinden başka geçim kaynağı olmayan işçileri korumak olduğunu ifade edilse de uygulama da o kadar dramatik olaylarla karşılaşıyorum ki hukuk mekanizmasınından beklenilen herşeyin karşılanmadığı görülmektedir. iki yıl önce bir tanıdığım haksız olarak işten çıkarılmış hiçbir yasal hakları verilmemiştir arkadaş iş mahkemesinde dava açıyor geçen hafta mahkemesi sonuçlandı işçinin %100 haklı olmasına rağmen işverenin düzenlediği sahte evraklar sayesinde kıdem tazminatı talebi rededildi

 

[MURO]

aslında bu tür olayların temelinde kişilerin haklarını bilmemesinden kaynaklanıyor. insanlar haklarını bilseler yapılanlara karşı nasıl davranacaklarını bilseler böyle olaylarla karşılaşılması ve işverenin gövde gösterisine dönüşmesi önlenecektir. onun için her çalışanın temel bazı haklarını iş kanunu çerçevesinde bu tür sorunları azaltacağı kanısındayım.

 

[Celal Özcan]

Sayın Cansev merhabalar,

Bahsettiğiniz uygulamalara çalışma hayatında maalesefki var.Bu tür uygulamalarda yapacağınız şey şu olabilir ama netice alınacağını sanmıyorum.Şimdi işçilerden bir yada bir kaçı ortak bir dilekçe yazarak bölge çalışma müdürlüğüne yada direkt olarak çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığına bir yazı yazıyor.İşte şu bölgede şu ünvana yada isme sahip firmada çalışmaktayım.Çalıştığım firmada işverenin şu türden keyfi uygulamaları var gereğinin yapılmasını arz ederim. şeklinde yazı yazıyorsunuz.İlgili bakanlık şahsa yada firmaya işte hakkınzda aldığımız ihbar neticesinde şu türden şikayetler var.Şu tarihte aşağıda belirtilen evrakların hazırlanması suretiyle işyerinizde yetkili bir kişinin şu tarihte bölge çalışma müdürlüğünün ilgili biriminde şu saatte hazır olmasını arz ederiz diyorlar.Tabiki daha öncesinden bir inceleme memuru gönderiyorlar.Gelen inceleme memuru son üç dört aylık ssk prim cetvellerinize,işçi dosyalarınıza,çalışan personel sayısına bakıp kısa bir rapor tutuyor ve altına imzasını atarak gidiyor.Yani diyeceğim eğer işveren uygulamalarını sağlam yapıyorsa yada tabiri caizse kitabına uyduruyorsa ne yapılan incelemeden nede bölge çalışma müdürlüğündeki uygulamadan bir netice çıkmıyor.Ama mahkeme yoluna gider bir avukatla bu türden bir dava açar ve uygulamanın boyutları ile ilgili deliller toplar ve şahit bulursanız belki birşeyler olur.Neden olmasın?

Saygılarımla,