Sayın Sinangil,
Değerli arkadaşlar, bu sorunlarla kısmende olsa benimde başım dertte tabi küçük yerde olmamızdanmıdır nedir bilmiyorum ama şimdilik bulunduğum yerde bizden başka (denetim elemanları dahil) kafa yoranda yok bu konuya.
Birçok benzer sıkıntının nedeni, sitem sondan başa işliyor daha doğrusu işetilmeye çalışılıyor bu nedenle bizde aynı şekilde önce bir sonuç hayal edip o sonuca göre rakamları yerine oturtmaya çalışıyoruz.Buda bütün enerjimizin çoğunu boş yere tüketiyor.
"Kasa Şişkinliği" konusuna dönersek.Bunun nedenini hepimiz biliyoruz.Kısaca ve kabaca ama doğru bir ifadeyle "kayıtdışı işlemler".
Kayıtdışı işlem çok çeşitli olduğundan ve malesef tamamı bizim müşterilerimizin iradesi dahilinde gerçekleşmediğinden işletme sahiplerini yönlendirme çabalarımızda yeterli sonuç vermiyor.Ya da kıyasıya ve bilinçsiz bir rekabetin hüküm sürdüğü piyasada müşterinin canı çıkıyor.Zira vergi artık bir maliyet unsuru gibi addedilmiş.KDV Tevkifatlarının yaygınlaştırılmasının bir nedenide bu ama yöntem aynı yöntem dürüst mükellefi haksız rekabete boğduracak yöntem.Kötü niyatliler yüksek kırımla aldıkları ihalelerden ya malzemeden çalarak yada SMİY belgelerle KDV'ni kar'a dönüştürerek kazanabilmekte ama diğerleri bu fiyatlara inememektedir.Bir örnek brüt karı %10 civarında olan akaryakıtta Belediye ve resmi kurumların ihalelerinde %8'in üzerinde kırımlarla ihale alındığını görüyoruz.
...
Eğer kasada normalin çok üzerinde nakit görünüyorsa (görünüyorsa kelimesi dahi rahatsız ediyor ama öyle, yani gerçekte bu para yok) bu şişkinliği (ciğerleri su toplamış hastanın kazara ölmemesi için) şimdilik iki açıdan dikkatle izlemeli ve bu açılardan müşteriyi başına gelebilecekler konusunda bilgilendirmeliyiz gerisi bizim sorunumuz değildir diye düşünüyorum.Bizim sorunumuz olmamalı diye düşünüyorum aksi halde o meslek mensubu-müşteri ilişkisi bir yerde kopar yada ipler hep müşterinin elinde olur.
Bu iki hususun birisi, kasasında fazla para olan işletmelerin Kredi kullanmış ve Finansman gideri kayıtlamış olmamaları, diğeri ise dağıtılmamış Geçmiş Yıllar karları bulunmaması.
Bu ikisi dışında da alım-gider ve satımların belgesiz yapıldığı yönünden derinlemesine bir inceleme lüzumu hissedilebilir tabi ki.
Bunlardan ilki olursa işletme sahiplerinin özel işleri için ihtiyaç duydukları kredileri işletme üzerinden kullanıp faiz giderlerinide işletmeye malederek dönem karını düşük hesapladıkları ileri sürülebilir.
İkinci durumda ise Kar dağıtı üzerinden Gelir Vergisi Tevkifatı yapmamak için geçmiş yıllar karlarının dağıtıldığı fakat beyan edilmediği ileri sürülebilir, yani "Örtülü Kazanç Dağıtımı"ndan bahsedilebilir diye düşünüyorum.