Kıdem ve ihbar tazminatı hk

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan tokatlı
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
23 Eki 2010
Mesajlar
6
özel bir şirkette 3,5 yıldır çalışmaktayım. 600 lira maaşla işe başladım. ilk yıl altı aylık periyotlar halinde 2 kez zam aldım ve maaşım 700 liraya çıktı. ancak asgari ücret üzerinden bankaya yatırlmakta ve farkı elden verilmekteydi. kalan 2,5 yıllık dönemde kriz ve işlerin kötü olması bahaneleriyle zam almadık, yani 2,5 yıldır 700 lira maaşa çalışıyorum. bankaya 604 - 630 lira arasında yatıyor. Bununla beraber bordroda AGİ bulunmakla birlikte, bankaya yatan maaşın içinde görünüyo fakat bize ödenen herhangi bişey yok. Son altı aylık (çarşaf) bordroda imzam yok. Personele maaşıyla birlikte verilen bir bordroyu vermiyorlar zaten.

Bir de Maaşlarımızı ne zaman alacağımız belli olmuyor. ilk zamanlarda 1indeydi, sora 6sı oldu, 10 u, 15 i derken ayın 20 sinde bile aldığımız oldu. belirli bir gün yok yani.

uzun süredir iş bırakmak istiyorum fakat yeni bir iş bulamadığım içinde çıkamadım. Son altı aydır yıldırma politikası izliyorlar ve geçen hafta işimle ilgili savunma istediler ve ihtar yolladılar. Avukatla görüştüm ve savunmamı iyi yapamadığımı bu durumun aleyhime olacağını söyledi. Bu konuyla ilgili ne yapabilirim.
ihbar ve kıdem tazminatımı, bununla birlikte ödenmeyen AGİ tutarlarımı almadan çıkmak istemiyorum.

Bu konuyla ilgili yardımcı olursanız sevinirim.

İşyeri ile ilgili de, Asgari ücretin altında ve SSKsız personel çalıştırılıyor. Hala 450 liraya çalışan arkadaşlarımız var. Bunların maaş kartı muhasebede, maaşı muhasebe bankadan çekiyor ve 450 lirasını işçiye veriyorlar. ama bordroda tam görünüyo. Bununla ilgili bir video kaydı elimde mevcut. Asgari ücret altında çalışan personelin kartları ile bankadan maaşlarını (muhasebede yeterli eleman olmadığı için maaşları çekmeye beni yollamışlardı) çekerken cep telefonu ile kaydettim.
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

Not düşmek istiyorum,

Bazı arkadaşlar ssksız ve asgari ücretin altında eleman çalıştırıldığı için bakanlığa şikayet edin diyebilir, bu şikayetleri dile getirdik. gelen cevapta bölge müdürlüğünüze başvurun dediler. oraya başvurduk, müfettiş geldi, inceledi, afedersiniz yedi içti ve gitti. Arkadaşlardan birisi, 3 aydır çalışıyodu, benim maaş kartım muhasebede ve sagari ücretin altında maaş veriyolar dedi. ne yazıkki müfettiş gittikten sonra çıkarıldı :(
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

işverenle anlaşma yoluna gitmenizi tavsiye ederim .
eğer işveren yanaşmazsa yada çıkmak isteyen sensin haklarını ödemem derse ki öyle söyleme olasılığı yüksek .
o zaman bir avukat sizi hem iyi bir şekilde yönlendirecek hemde sonuca yaklaşmanız için bir adım atmanızı sağlayacaktır diye düşünüyorum.
birde bölge çalışmaya sizi incelemeye gelen müfettişin hangi tarihte geldiğini ve nasıl davrandığını belirtirseniz yönlendirecekleri yeni bir müfettiş daha iyi inceleme yapıyor
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

Avukatla görüştüm, savunmanı iyi yapamamışsın bu aleyhine kullanılır dediğini yukarıda açıklamıştım.

avukat, mahkeme yoluna gittiğimizde kaybetme olasılığı (aldığım ihtardan dolayı) yüksek diyor. mahkemeyi kaybettiğinde de 1000 lira gibi bir tazminatı sen ödemek zorunda kalırsın, karar senin diyor.

işverenle anlaşma yoluna gitmem pek mümkün değil, zira anlaşabilecek bi pozisyonda olsalar zaten haklarımı verip çıkarırlar. onlar tam tersine yıldırma politikası uyguluyor ve ikinci ihtar için zemin arıyorlar. üzerimde bu kadar baskı varken hata yapmamakta ve ikinci ihtarı verdirmemek ne kadar mümkün bilmiyorum.
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

tokatlı ' Alıntı:
Avukatla görüştüm, savunmanı iyi yapamamışsın bu aleyhine kullanılır dediğini yukarıda açıklamıştım.

evet yazınızı okudum fakat ne için ihtar aldığınızı yazmadığınız için bende bu kadar cevap yazabildim .
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

şöle söyleyeyim, ben depo şefiyim, satınalma müdürümüz emekli astb., işletme açıldığından beri (3,5 yıldır)beraberiz, her konuda şimdiye kadar hem fikirdik ve birbirimizin açıklarını en iyi şekilde kapatabiliyorduk. bir konuda ters düştük ve benim iş ile ilgili ne kadar açığım varsa gidip şikayet etmiş.

onun şikayetlerine istinaden benden işimi aksattığıma dair savunma istediler, açıkçası bende savunmamı iyi yapamadım ve buna istinaden ihtar verdiler.

satınalma müdürünün yazılı bir şikayeti yok, zaten olamazda çünkü emekli olduğu için ssksız çalışıyor. patronların akrabası olduğundan dolayı da benim ona karşı birşey yapma şansım yok.
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

Bi kere herşeyden önce böyle bir işyerinde çalışmak insanı kanser eder, huzur yok, arkadaşlık yok, zalim ve kötü niyetli bir işeveren.!Burada yapacak tek şey hayattan zarar etmemek için neresinden dönülürse kardır diyerek bir şekilde kaçmak, işi bırakmak kurtulmak diye düşünürüm hep.

Ama hepte bir takım haklarım var, bunları da bırakamıyorum diyerek, bir ömür geçirirsiniz bu tür işyerlerinde.Ama hayatta akıp gidiyor bir taraftan.!

Hukuki yönden avukatınız gerekenleri söylemiş zaten, iş kanununu da sıkı sıkıya takip eden ve uygulayan bir işyeri sanırım.
Hem işyerinden çıkmak, hemde İhbar ve kıdemi almak zor görünüyor.
Avukat ile görüşerek, eksik bildirilen maaşlar, verilmeyen agiler ve size karşı yapılan davranışlar (Kıdem ve ihbar tazminatı vermemek adına yapılanları) için dava açabilirsiniz.Genelde açılan davalardan sonra şirketler geri adım atar ve anlaşmaya yanaşırlar, bu aşamada anlaşmak en mantıklısıdır.Elinizi güçlendirici, kanıtlar toplamanızı tavsiye ederim.

İşten çıkıp, mahkemeye gitmenin, işe devam etmenin, yada istifa etmenin size getirilerini ve kaybettireceklerini en iyi siz bilebilrisiniz.

Kolay gelsin.
 
Ynt: Kıdem ve ihbar tazminatı hk

Sayın tokatlı. İlk önce 2,5 yıldır zam almadığınızı belirtmişsiniz. İşçiye yapılacak zamların
periyodu ve oranı, iş sözleşmesinde özellikle belirtilmediği sürece işçi için haklı nedenle fesih
hakkı doğurmamakta. Ancak çıplak ücrette yapılacak azalma, çalışma koşullarında esaslı değişiklik
olarak nitelendirilip haklı nedenle fesih hakkı doğurabilir kanısındayım. Çarşaf bordroda imza olmaması konusuna gelince, işçi ücretinin bankadan yattığı durumlarda iş müfettişlerinin bordroda imza aramadıklarına, bankadan alınan işçi maaş hesabı ekstresini yeterli saydıklarına 2 kez şahit oldum. Maaşlarınızı da zamanında alamadığınıza değinmişsiniz. İş kanunumuzda işçinin hakettiği ücretin en geç 20 günde ödenmesi esastır. Yani siz her ayın 1.inci günü maaş alıyorsunuz diyelim. Ayın 1.inde aldığınız o ücrette bir önceki ayın 1.inde hakettiğiniz ücrette bulunuyor. Bu bağlamda yasaya göre ayın 21.inci günü hala paranızı alamadıysanız iş görme borcunuzu yerine getirmeme hakkınız mevcut. İş yapmıyorsunuz diye işveren de sizin iş akdinizi feshedemez.Maaşların resmi kısmının bankadan, kalanının elden yatması konusu karmaşık. İspat gerektiren ve son sözü mahkemenin
söyleyebileceği bir konu. Bu konuda elinizdeki delillerin iş mahkemesinde delil olarak sayılıp sayılmayacağı konunun uzmanı bir avukat yardımıyla daha netlik kazanacaktır. Video veya ses kaydı gibi unsurlar delil sayılmazken bir işyerinde 10-15 yıldır çalışan ya da tam veya yarı yetkili sıfatıyla çalışan birinin asgari ücretle çalışamayacağı da hakim tarafından göz önünde bulundurulabilir.İş mahkemelerimizde şahitlik müessesesi de oldukça önemli.
işverenin ve işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı 4857'nin 24 ve 25. maddelerde yazılı. Sizde ihtar almışsınız.Ancak 26.ıncı madde derhal fesih hakkını her iki tarafın fiili öğrenmesinden itibaren 6 gün, fiilin olduğu tarihten itibaren de 1 yıl olarak belirliyor. Buradan haraketle sizin ihtarnameye konu olan fiil sebebiyle iş akdinizin feshedilebileceği şüpheli.

Uzun lafın kısası benim de size tavsiyem ZİNDAN isimli arkadaşın açıklamalarını dikkate almanız.Fazla mesaileriniz,yıllık ücretli izin alacaklarınız gibi haklarınızı hesaplayıp işveren ile
anlaşmaya çalışmanız. İşveren anlaşmaya yanaşmıyor gibi görünebilir. Ancak mahkeme kararıyla tazminatlarınız ve yasal haklarınız dahil size 10.000 lira ödemeye mahkum edilirse bunun bir kaç katı da ana para ve usulsüzlük cezası olarak hem sigorta hem vergi anlamında devlete ödemek durumunda kalacaktır. Bunu sizin beyanınızdan -eksik yatan ücretler, sigortasız çalışan emekli işçiler, asgari ücretin altında çalışanlar vs.- ötürü söylüyorum.
Umarım bu çetrefilli durum en kısa zamanda hakkıyla çözülür.

10.000 lira rakamı herhangi bir hesaplama sonucu değil lafın gelişi şifaidir.
 
Üst