"KOD adı" kod olurken?
Bir süredir KDV işlemlerinde usulsüzlük iddialarıyla firmaların "KOD"a alındıkları ve koda alınan firmalarla fatura işlemleri olanların KDV tahsilatlarını il vergi dairelerinin iade etmeleri istekleriyle artan şikayetler üzerine Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri, yılbaşından itibaren yeni bir düzenlemeye gidileceğini açıkladılar. Merkezde elektronik ortamda bütün Türkiye'deki işlemlerle ilgili çalışma yapılacağını belirttiler. Ayrıca, tebliğde yer almadığı halde "KOD'a alma" diye söz edilen KDV usulsüzlükleri olan şirketler ve onlarla işlem yapanların alındığı listeye verilen adın olumsuzluk yarattığını ve bundan böyle "KOD'a alma" diye bir tabirin kullanılmayacağını söylediler.
Gelir İdaresi Başkanlığı yetkililerinin söylediğine göre, bir süredir KDV iadeleri konusunda şikayetlere neden olan "KOD adı" uygulamalarına yol açan tebliğ, 2001 yılında uygulamaya konmuş. Ve tebliğin asıl amacı, "KDV iade taleplerine ilişkin uygulamaların doğru zemine oturtulması"ymış. Ancak, son dönemde illerdeki vergi dairelerinin uygulamalarının yol açtığı şikayetleri gidermek için, merkezde oluşturulacak bir yapıyla illerdeki vergi dairelerinin "keyfi" uygulamalarına, getirilecek standartla son verme kararı alınmış. Ayrıca, tebliğde yer almayan ve mükellefleri tedirgin eden "Kod" adının kullanılmasına da son verilmesi karar altına alınmış. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri, merkeze alınan işlemlerle uygulamadaki haksız işlemlerin son bulacağını, şikayetlerin çözüleceğini belirtirlerken, "Tebliğin esasında bir değişiklik ve esneme olmayacağının" altını çiziyorlar.
Yılbaşından itibaren Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan bir yetkilinin arkadaşımız Dilek Güngör'e verdiği bilgiye göre; yılbaşından itibaren bir veri bankası kurularak işlemlerin elektronik ortamda izlenmesi çalışması başlatılırken, KDV iade işlemleri elektronik ortamda sorgulanarak işlemlere hız kazandırılacak. Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilisine göre, idarenin ileri seviyedeki altyapısına bağlı olarak yeni veri bankasıyla yurt çapında bir koordinasyon sağlanabilecek.
Bu yeni uygulama kararı, hem koda alma, koddan çıkarma konularında illerdeki vergi dairelerinin belli bir standarda göre hareket etmediği yolundaki şikayetlerin bakanlıkça kabul edildiğini ortaya koyuyor. Hem de şikayetler nedeniyle sorunlu hâl alan KDV uygulamalarının elektronik ortam tartışmasıyla kısa sürede çözüme bağlanacağına idarenin inancı belirtiyor.
Ama bu arada insanın aklına şu soru da geliyor: "İdare bu denli güçlü bir elektronik altyapıya sahipse, illerle koordineli bir araştırmayla kayıtdışıyla mücadeleyi güçlendiremez mi?" Çünkü, yazarımız Zeki Gündüz de değerlendirmesinde bunu ortaya koyarken, "İdare uygulamalara müdahale etsin ama bu yöntemle sonuç alınamaz. Sistem kayıtdışıyla değil, kayıtiçiyle mücadeleye dönüşür" diyor.
Uzmanlar bu yeni düzenlemenin, merkezden kontrolün "keyfi uygulamalara son verebileceğini" ancak merkezde bazı düzenlemeler yapılmazsa, işlemlere hız kazandırmak yerine fren olabileceğinin uyarısını da yapıyorlar.
Bu gelişmeler KDV Tebliği'ne bağlı olarak son dönemde kentlerde "KOD"a alınan vergi mükelleflerinin şikayetlerine bağlı olarak yeni tebliğ esasında değişme olmadan yeni düzenlemeye gidildiğini gösteriyor. "KOD adı" gündemden kaldırılıp "Kod" olurken, kontrollerde "keyfiliğe" son verilmesi için işlemlerin denetimi merkeze alınıyor. Ancak, konunun uzmanları bu gelişmenin işlemleri yavaşlatabileceğini ve mücadelenin kayıtdışıyla değil, kayıtiçiyle sürebileceği yolundaki kaygılarını dile getiriyorlar.
Osman AROLAT
Bir süredir KDV işlemlerinde usulsüzlük iddialarıyla firmaların "KOD"a alındıkları ve koda alınan firmalarla fatura işlemleri olanların KDV tahsilatlarını il vergi dairelerinin iade etmeleri istekleriyle artan şikayetler üzerine Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri, yılbaşından itibaren yeni bir düzenlemeye gidileceğini açıkladılar. Merkezde elektronik ortamda bütün Türkiye'deki işlemlerle ilgili çalışma yapılacağını belirttiler. Ayrıca, tebliğde yer almadığı halde "KOD'a alma" diye söz edilen KDV usulsüzlükleri olan şirketler ve onlarla işlem yapanların alındığı listeye verilen adın olumsuzluk yarattığını ve bundan böyle "KOD'a alma" diye bir tabirin kullanılmayacağını söylediler.
Gelir İdaresi Başkanlığı yetkililerinin söylediğine göre, bir süredir KDV iadeleri konusunda şikayetlere neden olan "KOD adı" uygulamalarına yol açan tebliğ, 2001 yılında uygulamaya konmuş. Ve tebliğin asıl amacı, "KDV iade taleplerine ilişkin uygulamaların doğru zemine oturtulması"ymış. Ancak, son dönemde illerdeki vergi dairelerinin uygulamalarının yol açtığı şikayetleri gidermek için, merkezde oluşturulacak bir yapıyla illerdeki vergi dairelerinin "keyfi" uygulamalarına, getirilecek standartla son verme kararı alınmış. Ayrıca, tebliğde yer almayan ve mükellefleri tedirgin eden "Kod" adının kullanılmasına da son verilmesi karar altına alınmış. Ancak, Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri, merkeze alınan işlemlerle uygulamadaki haksız işlemlerin son bulacağını, şikayetlerin çözüleceğini belirtirlerken, "Tebliğin esasında bir değişiklik ve esneme olmayacağının" altını çiziyorlar.
Yılbaşından itibaren Gelir İdaresi Başkanlığı'ndan bir yetkilinin arkadaşımız Dilek Güngör'e verdiği bilgiye göre; yılbaşından itibaren bir veri bankası kurularak işlemlerin elektronik ortamda izlenmesi çalışması başlatılırken, KDV iade işlemleri elektronik ortamda sorgulanarak işlemlere hız kazandırılacak. Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilisine göre, idarenin ileri seviyedeki altyapısına bağlı olarak yeni veri bankasıyla yurt çapında bir koordinasyon sağlanabilecek.
Bu yeni uygulama kararı, hem koda alma, koddan çıkarma konularında illerdeki vergi dairelerinin belli bir standarda göre hareket etmediği yolundaki şikayetlerin bakanlıkça kabul edildiğini ortaya koyuyor. Hem de şikayetler nedeniyle sorunlu hâl alan KDV uygulamalarının elektronik ortam tartışmasıyla kısa sürede çözüme bağlanacağına idarenin inancı belirtiyor.
Ama bu arada insanın aklına şu soru da geliyor: "İdare bu denli güçlü bir elektronik altyapıya sahipse, illerle koordineli bir araştırmayla kayıtdışıyla mücadeleyi güçlendiremez mi?" Çünkü, yazarımız Zeki Gündüz de değerlendirmesinde bunu ortaya koyarken, "İdare uygulamalara müdahale etsin ama bu yöntemle sonuç alınamaz. Sistem kayıtdışıyla değil, kayıtiçiyle mücadeleye dönüşür" diyor.
Uzmanlar bu yeni düzenlemenin, merkezden kontrolün "keyfi uygulamalara son verebileceğini" ancak merkezde bazı düzenlemeler yapılmazsa, işlemlere hız kazandırmak yerine fren olabileceğinin uyarısını da yapıyorlar.
Bu gelişmeler KDV Tebliği'ne bağlı olarak son dönemde kentlerde "KOD"a alınan vergi mükelleflerinin şikayetlerine bağlı olarak yeni tebliğ esasında değişme olmadan yeni düzenlemeye gidildiğini gösteriyor. "KOD adı" gündemden kaldırılıp "Kod" olurken, kontrollerde "keyfiliğe" son verilmesi için işlemlerin denetimi merkeze alınıyor. Ancak, konunun uzmanları bu gelişmenin işlemleri yavaşlatabileceğini ve mücadelenin kayıtdışıyla değil, kayıtiçiyle sürebileceği yolundaki kaygılarını dile getiriyorlar.
Osman AROLAT