Kur Farkları ve Faizler Gider Yazılabilir? Poaş..

sema sinangil

Katkı Sunan Üye
Üyelik
27 Şub 2006
Mesajlar
236
POAŞ'tan yalan habere yanıt: Yasalara aykırı hiç bir durum yok


EKONOMİ SERVİSİ


Petrol Ofisi (PO), bugün bir gazetede yayımlanan 'Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçağı, 1.2 milyar YTL' başlıklı haberle ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, isim verilmemekle birlikte kastedilen şirketin PO olduğunu belirten Petrol Ofisi CEO'su Jan Nahum, "Kasıtlı bir şekilde sızdırılan ve yayımlanan bu haberin amacı henüz tamamlanmamış bir incelemeyi aleyhimize çevirmektir" dedi.
Haberdeki iddiaları yanıtlamak üzere dün CEO Jan Nahum, Petrol Ofisi Yönetim Üyesi ve Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İmre Barmanbek ve PO Finans Direktörü Hüseyin Keçeci bir basın toplantısı yaptı. Şirket adına açıklamaları yapan Barmanbek, şirket birleşmeleri ile ilgili mevzuatı aktarak, PO ile İş - Doğan'ın birleştirilmesinde hukuka aykırı hiç bir unsur bulunmadığını söyledi.
Barmanbek, şöyle konuştu:
"Biliyorsunuz şirket birleşmelerinde iki mevzuatın hükümlerine uymak durumundıyız. Vergisiz şirket birleşmeleri için söylüyorum bunu. Bir tanesi Türk Ticaret Kanunu, diğeri vergi kanunları hükümleri. Vergisiz şirket birleşmelerinde Türk Ticaret Kanunu ile ilgili hükümlerde, yetkili merciler mahkemelerdir. Yani şirketlerin birleşmesine mahkemeler karar verir. İş-Doğan'la PO'nun birleşmesinde gerekli mahkeme kararları alınmıştır ve yasal birleşme tamamlanmıştır.
Vergi kanunları bakımından vergisiz şirket birleşmelerinde üç şart aranır: 1- Eğer şirketlerden birinde zarar varsa, bu zararın şirket aktifinden daha büyük olmaması gerekir. Bunun anlamı şudur: Birleştiremezsiniz anlamına gelmez, birleştirirsiniz ama ancak şirket aktifi kadar zararı mahsup edebilirsiniz demektir. Bizim şirketimizde böyle bir durum yoktur. Zarar şirket aktifinden daha küçüktür.
2- Zarar beş yıldan fazla nakledilemez. Eğer bir zarar varsa, bu 5 yıl nakledilir, sonra nakli durdurulur ve öbür zararlar vergi indirimlerinde kullanılamaz.
3- Birleşen şirketlerin aynı sektörlerde faaliyet göstermesi gerekir. Hem İş-Doğan, hem PO petrol sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerdir. Her ikisinin ana sözleşmesinde bu şirketlerin petrol sektöründe faaliyet gösterdiği açık hükümler vardır. Ticaret sicil kayıtları da bunu açıkça gösterir. Her iki şirkette petrol konusunda çeşitli faaliyetlerde bulunmuşlardır. Birbirlerinden farklı, bazen birbirlerini tamamlayan petrol faaliyetlerinde bulunmmuştur."
Barmanbek'in açıklamaları şöyle:

KUR FARKLARI VE FAİZLER GİDER YAZILABİLİR:

Gazetedeki haberde hisse alımında kullanılan kredilere ait faiz ve kur farklarının gider yazılamayacağı belirtiliyor. Maliye, kullanılan kredilere ait kur farklarının gider yazılıp yazılamayacağı konusunda bize mukteza (görüş) vermiştir, bizden başka şirketlere de vermiştir. Bakanlık, incelemelerde yanlış anlamalara meydan vermemek için vergi kanunlarında yaptığı son değişikliklerde, bu konuyu görüşü olmaktan çıkarıp yasalaştırmıştır. Dolayısıyla kur farklarının gider yazılamayacağı iddiası Maliye'nin görüşüne de ve kanunlara da aykırıdır. Kur farkı ve faiz giderlerinin gider yazılacağına dair açık bir Maliye muktezası vardır. Yargı organları da bu yolda karar vermiştir. Bu uygulama yasaya dönüşmüştür. Gazeteki 'gider yazılamaz' iddiasının geçerliliği yok. Dolayısıyla bu nedenle oluşmuş vergi kaybı da söz konusu değil. Biz Maliye'ye sorduk, 'kur farklarını ve kredilere ilişkin faizleri aktifleştirelim mi gider mi yazalım?' İlerde her hangi bir sorun çıkmasın diye müracaatta bulunduk. Bize gider yazın görüşü geldi. Mukteza '... Buna göre iştirak hisselerinin elde etme maliyetine eklenmeyip dönem giderlerine intikal ettirilmesi gerekmektedir" diyor. Diğer mukteza, 'Kur farkları ticari kazancın elde edilmesindeki genel giderlerdendir ve kurum kazancının tespitinde gider yazılır' diyor. Bunlar 1998 ve 1995 tarihli... Kanun değişmezse yeni bir mukteza almaya gerek yoktur. İnceleme elemanın muktezayı dikkate almaması sözkonusu olamaz. Böyle olursa bütün şireketlerin elini kolunu bağlayan bir davranış biçimi olur. Son derece tehlikeli olur.

DİĞER ŞİRKETLER DE ETKİLENİR:

Bu gelişmeden birleşen diğer şirketleri de etkiler. Onlarca şirket, banka birleşmesi var, gıda birleşmeleri var, bizim sektörde var... Türk Petrol birleşmesi var. Eğer biz böyle bir tenkite muhatap olursak diğerleri de muhatap olacak demektir, eğer eşitlik adalet varsa...

İNCELEMEYİ BİZ İSTEDİK:

İnceleme Maliye tarafından başlatılmadı. Bizim 2001 yılına ilişkin bir vergi iadesi talebimiz vardı. Stopajdan kaynaklanıyordu ve 1.2 milyon YTL bir alacaktı. 2001 yılında bazı stopojlar var. Maliye daha önce vergi aldığı için fazla verilenleri iade edilsin isterseniz. Ancak inceleme elemanı, başka konuları da incelemiş. Bir inceleme var, çünkü bunu biz talep ettik. Basının eline nasıl geçti, bilemiyorum. Tabiki bu vahim bir olay. Henüz kesinleşmemiş bir raporun basının eline geçmesi ve gerçeğe aykırı olarak yansıtılması çok vahim. Yarın başkasının başına gelir, Ayşe hanımın başına da gelir. Kasıtlı olmasının nedeni... Okuma sürecine gidip gitmediği belirsiz bir rapor hakkında bu yayın, belki okuma sürecini ve ilerde yargıyı etkilemek için yayımlanmış olabilir. Bunu kasıttan başka bir kelime ile açıklamak mümkün değil. Böyle bir mahremiyetin konusu olan şeyin haber olarak yayımlanmasını vahim buluyorum. Bunun arkasında ne olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

VERGİ MAHREMİYETİ İHLAL EDİLDİ:

PO ile ilgili bir vergi konusunun haber konusu yapılması vergi mahremiyetinin ihlali anlamına geliyor. Şirketimiz bir tarhiyata muhatap değildir. vergi mahremiyeti ihlal edilmiştir. Bu çok ciddi kargaşalara güvensizliklere yol açabilir. Küçük yatırımcılarımız zarar görebilir. Bu çeşit yayınlarda ekonomiyi ve küçük yatırımcıları dikkate alarak dikkatli haber yapmak gerekir. Tabiki kanuna aykırı, mahremiyeti ihlal edici haberler üzerine gerekli hukuki girişimleri yapacağız. Böyle bir rapor olduğunu biz de haberden öğrendik. Biz raporu henüz almadık, ne yazdığını bilmiyoruz. Ben inceleme elemanlığından geliyorum. Uygulama şudur: Raporlar yazılır, okuma kurulları okur, hatalar düzeltilir. Ama henüz görmediğimiz için neyin değiştirilmesi veya değiştirilmemesi gerektiğini söyleyemem ama okunması usüldendir. Rapor elimize geçmedi. İhbarname veya rapor gelmedi.

RAPORUN GÖRÜŞÜ KESİN HÜKÜM İFADE ETMEZ, ZAMAN AŞIMI OLMAZ:

İnceleme elemanlarının raporlarının kesin sonuçları yoktur. Önce uzlaşma kurullarında ele alınır. Uzlaşma olmazsa vergi mahkemelerine gider. Eğer böyle bir rapor varsa, sonunda ceza çıkarsa ve vergi mahkemeleri ve Danıştay'da tasdik edilirse 2001 yılı nedeni ile zaman aşımına uğramaz. Zaman aşımı korkusu yok.

Tamamlanmamış inceleme kasıtlı sızdırıldı

Bugün bir gazetede 'Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçağı' başlığı ile bir haber yayımlanmıştır. Haberde isim zikredilmemekle birlikte, verilen bilgilerden kastedilen şirketin Petrol Ofisi olduğu sonucu çıkmaktadır.
Kasıtlı bir şekilde sızdırılan ve yayımlanan bu haberin amacı halen tamamlanmamış olan bir incelemeyi aleyhimize etkilemektir. Bu durumla ilgili olarak bütün yasal haklarımızı saklı tutmaktayız. Habere konu olan inceleme, Petrol Ofisi’nin özelleştirme süreci ile ilgili olup, 2000 yılına kadar gitmektedir. Süreç, Petrol Ofisi’nin özelleştirme ve takip eden dönemini ilgilendiren bir vergi incelemesiyle başlamıştır.
Petrol Ofisi’nin özelleşmesi sırasında İş Bankası ile Doğan Holding birlikte teklif vermiştir. İki şirket ihale şartnamesi gereği, İş-Doğan Petrol Yatırımları AŞ adlı, petrol alanında faaliyet gösteren bir şirket kurmuştur. İhaleyi İş Doğan adlı bu şirket kazanmıştır.

Birleşme onay alınarak yapıldı

İş Bankası ile Doğan Holding, 2002 yılında faaliyet verimini artırmak ve şirketler arası tekrar ve rekabeti önlemek amacıyla İş-Doğan ile Petrol Ofisi’ni birleştirme kararı almıştır. Bu birleşme tüm mevzuata uygun ve gereken onaylar alındıktan sonra yapılmıştır.
Haberde konu edilen inceleme, bizzat İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş’nin bir vergi alacağını talep etmesi nedeniyle başlatılmıştır. Kendimizden çok emin bir şekilde şu noktaların altını çiziyoruz.
1) Petrol Ofisi-İş Doğan birleşmesi, Türk Ticaret ve Vergi kanunlarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
2) Bu birleşme Maliye Bakanlığı ve yargı kararlarına uygun bir şekilde yapılmıştır. Son yıllarda çok sayıda başka şirket de buna benzer birleşmeler gerçekleştirmiştir.
3) Bu birleşme ile ilgili herhangi bir vergi kayıp ve kaçağı söz konusu değildir.
Petrol Ofisi şeffaftır, veremeyeceği hiçbir hesap yoktur.
Türk kamuoyunun dikkatini şu noktaya çekmek isteriz.
Bu inceleme süreci resmen sonuçlanmamıştır.
O nedenle haberin amacının, bu süreci aleyhimize etkilemek olduğu açıktır.Bugün SKYTÜRK de de tartışıldı.Sizlerde yorum yapar mısınız???
 
Ali Karahasanoğlu: Aydın Doğan’ın alnında şey mi yazıyor?’
Pazartesi, Aralık 25, 2006 Vakit Gazetesi

Ekonomi uzmanı değilim. Vergi konusunda da ihtisasım olduğu söylenemez.
Kendi halinde, hukuk kökenli bir gazeteci olarak, ekonomiden de, vergi hukukundan da birazcık bilgi sahibiyiz ama, esas önemlisi olaylara pratik bakabilmekte..

Şu mukteza varmış, şu sirküler varmış, amortismanmış, vergi kanununda imkan varmış.. Falan filan..

Boşverin bunları.. Biz işin pratiğine bakalım.

Önümüzde iki şirket var. Birisi İş-Doğan.. Diğeri de POAŞ..

POAŞ 2000 itibariyle yılda 40 trilyon vergi veren bir şirket.. 4000 çalışanı var, devletin hantal yapısı ile çalıştığı halde, 90 trilyon kâr ediyor!

İş-Doğan ise cepten beş kuruş koymadan kredi ile şirket hissesi almaya çalışan bir şirket.. Cepten sermaye koyulmadığı için, kredi ile iş yapmaya çalışıldığı için, şirket zararda..

Şimdi burada ilginç bir operasyon yapılıyor.. Aydın Doğan, biri kâr eden, diğeri zarar eden iki şirketi birleştiriveriyor.

Sonra ne çıkıyor karşımıza?

Yılda 40 trilyon vergi ödeyen POAŞ ve henüz daha vergi vermeyen İş-Doğan’ın birleşmesinden, vergi vermeyen tek şirket çıkıyor karşımıza..

Yani İş-Doğan, POAŞ’ın 40 trilyonluk yıllık vergisini, alıp uçuruyor!..

Yine pratiğine bakalım biz işin..

Böylece ne oluyor?

Maliye, her yıl 40 trilyon civarında vergi alacağı bir şirketten, artık tek kuruş vergi alamaz hale geliyor.

Sorun burada..

Buyursunlar; mukteza idi, görüş idi, vergi mahremiyeti idi, amortisman idi, kredili borç idi türünden binbir kavramla, konuyu çapraşık hale getirmeden anlatsınlar bakalım..

Nasıl oluyor bu iş?

Düne kadar 40 trilyon vergi tahsil edilen POAŞ, şimdi tek kuruş vergi ödemeyen şirket haline nasıl geldi, bunu söylesinler..

Yani şapkanın içine koyulan tavşan, nereye kayboldu?

Doğan grubunun yöneticileri, cumartesi günü yaptıkları basın açıklamasında, işte bu soruya cevap vermediler..

Ama daha önce sormuşlar Aydın Doğan’a.. Bundan tam üç yıl önce.

Bakın nasıl cevap vermiş Aydın bey:

“Petrol Ofisi zarar etmiyor. Petrol Ofisi 1 milyar 700 milyon dolara mal olmuştur, ortaklara amortisman indirdiği için 1.700 milyon liradan buna rağmen zarar etmiyor.”

Soru çok basit.. Cevap ise çok girift.

Kimse size “Amortisman ne oldu? POAŞ size kaça mal oldu?” falan demiyor ki!

Yılda 40 trilyon devletin vergi aldığı bir şirket, sizin “birleştirme” operasyonunuz sonrasında devlete tek kuruş vergi vermeyen şirket haline nasıl geliyor, bunu soruyorlar!

Ve nihayet cevap veriyor patron:

“Bir; Petrol Ofisi birleşmesinden dolay? Petrol Ofisi zarar etmiyor. İki; eski geçmiş zararlar? mahsup edinceye kadar vergi ödemeyeceğiz. Yani bu ülkede Garanti Bankas?, Osmanl? Bankas?, Körfez Bank birleşecek, kimseden bir ses ç?kmayacakt?. Bu ülkede Tabaş ile Türk Petrol birleşecek, kimse bir şey söylemeyecek. Bu ülkede Koç Yat?r?m ile Koç Holding birleşecek ya da bu ülkede Maret, Sek-Süt, Kav, Tat birleşecek, kimse söz etmeyecek. Eğer devlet diyorsa ki; bak kardeşim birleşip büyürseniz ben sizi teşvik ederim, zararlar?n?z? da mahsup ettiririm. Vergi muafiyeti de tan?r?m. Ve bunu yasa ile de teşvik ediyorsa, benim bundan istifade etmemem diye bir şey mi var!?”

İşte tüm tartışma burada.. O aldı, ben niye almayayım?. Ona verdiler, bana niye vermiyorlar?. Diğerlerinin de yatacak yerleri yok ama, yine onlarınki bir derece.. İkisi de kurulu fabrika. İkisi de yüzlerce çalışanı olan kuruluşlar..

Peki Aydın Doğan’ın birleştirdiği şirketler ne?

Doğru; birisi binlerce çalışanı olan, büyük bir üretim tesisi.

Peki diğeri ne? Hani şu zarar eden?

Ben diyeyim üç, siz deyin dört çalışanı olan, fabrika mabrika tek tesisi olmayan, dün kurulmuş, kredi ile bir şirkete ortak olan, tek malvarlığı hisse senedinden ibaret bir şirket. İşte bu şirketin zararını, Aydın Doğan tutup, kârlı şirketle birleştirip vergiden düşüyor!

Sonra da, “Herkes yapıyor, ben niye yapmayayım” diyor!

İşte mantık burada kilitleniyor.

Onlar yapıyorlar, biz niye yapmayacağız? İşte burada, mukteza, görüş, amortisman falan demiyor patron.. Onlar yapıyorlar, ben niye yapmayayım!..

Ve son noktayı koyuyor patron: “Tabii birleştireceğim. Bizim aln?m?zda şey mi yaz?yor, beceremeyin, bat?r?n.”
 

Benzer konular

Üst