Mahkemede Şahit Olacağım. Vereceğiniz Öğütleri Dinlemek İstiyorum.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan bayneo
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
26 Şub 2013
Mesajlar
27
Konum
istanbul
önce sorular, sonra ayrıntılar..

eylül'ün sonunda mahkemem var. eski iş arkadaşımın davası. kendisi davacı. patrona karşı onun şahitliğini yapacağım. yani "iş kanunu" mahkemesi bu. kafamda sorular var.

1) mahkemeye giderken kılık kıyafet çok önemli mi? ben hayatımda takım elbise giymedim. bu iş için de çok gerekmiyorsa giymek istemiyorum. adaletin yerini bulmasında bu tarz manipüle araçlarından tiksiniyorum. yine de merak etmeden duramıyorum. ne kadar önemli bu? kirli sakal gidebilir miyim? kot pantolon tişört ile gidebilir miyim?

2) şahitlik nasıl işliyor. yani orada bana patron ve arkadaşımın dibinde "ne biliyorsan anlat" mı diyecekler? hikaye uzunsa ne olacak? tamamını dinletebilecek miyim orada? atıyorum ben bir cümle kurduktan sonra patron oradan gülerse, hadi canım derse, yalan bu yahu dese... gibi durumlarda uyarıp sustururlar mı onu? yazıyla kendimi 10 numara ifade edebilen bir insan olsam da yüzyüze ilişkilerde bocalayabiliyorum heyecanlanıp, öfkelenip..

ayrıntılar:

arkadaşımı işten çıkardılar mart sonu. 15 yıldan fazla uzun bir eleman olsa da aslında kendisi istifasını sundu önce. sonradan "işveren çıkardı" şeklinde çıkarmışlar. bu sayede işsizlik maaşı da alıyor. ama hala tazminatını ödemediler. zaten o yüzden bu mahkeme. elemanın 40 bin tl kadar tazminatı tutuyor ama 15 bin verelim falan demişler. mahkemede büyük ihtimal sigortada gösterilen rakam kadar maaş aldığını, işe zaten geç geldiğini falan öne atıp rakam kıracaklar. ortada bir sözleşme yok, maaş bordroları yok her ay imzalanan. bunları hiç düzenlemiyordu firma. şimdi onun sözüne karşı bizimkisi olacak ama umarım mahkeme evrak delili ister. genelde bu tarz davalarda devlet işçiden yana oluyor diye duydum hep. benim şahitliğim karşısına da işyerindeki diğer elemanı göstereceklerini düşünüyorum. yani yalancı şahitlik yapacak işte. arkadaşın sigortası en son 1350 görünüyordu aylık sigorta bildirimde. ama aldığı maaş 1600 falan idi.
 
Maaş kimin aracılığı ile veriliyor? Özel mi Kamu kurumu mu çalıştığın yer? Hizmet dökümünde brüt 1350 TL mi görünüyor?
 
küçük bir işletme olduğu için maaşlar elden veriliyordu hep. ama herhangi bir bordro düzenlenmiyordu. arkadaşın maaşı aylık sigorta bildirgesinde 1350 yazıyor evet.
 
1-intiba açısından böyle bir düşünce var,illaki ve illa takım elbise giymek gerekmez,şahidlik yapacaksınız beyanlarınız/ifadeleriniz önem arzeder.
2-hakimin soracaklarına bildiğiniz,gördüğünüz ölçüde cevap veriniz,gereksiz konuşma/beyanlarda bulunmayınız .
3-son bölüm biraz karışık bir durum,zaten iş püf noktası da burası.
Dileğimiz,adaletin yerini bulmasıdır...
 
Bir çalışanımız işten ayrılıyor, kendi isteğiyle ayrıldığı için kıdem tazminatına hak kazanamıyor normalde, ancak işveren çalışmasından memnun olduğu için işsizlik sigortasından yararlanmasını istiyor, bunun için de işveren feshi olarak yapılacak işlemler.
Nasıl bir yol izlememiz gerekir ileride bir sorun yaşamamamız ve personelin issizlik sigortasından yararlanabilmesi ve ileride işe iade veya kıdem tazminatı davasıyla karşılaşmamamız için??

diye sorular soran / soracak olan saygıdeğer üyelerin de görmesi gereken güzel bir örnek .
:)
 
arkadaşımı işten çıkardılar mart sonu. 15 yıldan fazla uzun bir eleman olsa da aslında kendisi istifasını sundu önce. sonradan "işveren çıkardı" şeklinde çıkarmışlar. bu sayede işsizlik maaşı da alıyor. ama hala tazminatını ödemediler. zaten o yüzden bu mahkeme. elemanın 40 bin tl kadar tazminatı tutuyor ama 15 bin verelim falan demişler. .
Mahkemede bu konudaki bildiklerinizi de anlatmayı düşünüyormusunuz?
 
Bir çalışanımız işten ayrılıyor, kendi isteğiyle ayrıldığı için kıdem tazminatına hak kazanamıyor normalde, ancak işveren çalışmasından memnun olduğu için işsizlik sigortasından yararlanmasını istiyor, bunun için de işveren feshi olarak yapılacak işlemler.
Nasıl bir yol izlememiz gerekir ileride bir sorun yaşamamamız ve personelin issizlik sigortasından yararlanabilmesi ve ileride işe iade veya kıdem tazminatı davasıyla karşılaşmamamız için??

diye sorular soran / soracak olan saygıdeğer üyelerin de görmesi gereken güzel bir örnek .
:)

İyi niyetli işverenin davranışına karşın,kötü niyetli işcinin vefasızlığı......
evet güzel bir örnek,
izahatta güzel olmuş
teşk.
 
sakın takım elbise giymeyin tam aksine yırtık pırtık yağlı pis kıyafet giyin ayakkabılarda çok eski ve yırtık olsun her ikinizde bu şekilde giyinin boynu bükük durun hakime efendim diye hitap edin zira araba ile adam ezip ölümüne sebep olan zengin birisi bu taktikle yırttı hakim acıdı beraat ettirdi bu sebpten dolayı cahiliz biz hakim bey bilemiyoruz kanunları herkes bizi kullanıyor dersen daha güzel neticeler alırsınız el pençe divan durum hakimin karşısında mutlaka söz hakkı verilmeden de konuşmayın
 
kullanıcılara laf koyma egosu yapmak için daha güzel forumlar bulabilirsiniz.

sanırım işverensiniz ve işçilerinize bir gün tazminat ödemek size de koyacak gibi. o yüzden bu "işveren yanlısı" tavrınız. çok şükür ki mahkemelerde hakim, savcı falan değilsiniz. öyle olsa idi vay halimize.

bakın; bu işyerinde işveren ya da işçi olarak vakit geçirmeden empati kurmanız imkansız. o yüzden hiç "ama çok haksızlığa uğradık" edebiyatı yapmayacağım. çünkü ikna etmem gereken kişiler değilsiniz.

senelerdir mesai ücretleri verilmeyen, düzenli maaş artımı olmayan, asgari geçim indirimi ödenmeyen, bayram tatillerinde dahi işçilerin çalıştırıldığı bir yer burası. işçilerinden birisi patronun oğlunun arkadaşı diye onun cebine ekstradan 100 dolar konulup mutlu-son-masajına gönderilen bir yer. ilişkiler açısından da patron-işveren arasındaki argosal hoş olmayan bir durum da söz konusu. bunlara daha fazla katlanamayan işçi istifa etmiştir. işin "laf koyması" ile uğraşacağınıza çok iyi bildiğinizi düşündüğünüz o kanunların içindeki "15 yıldan eski işçiler istifa etse de tazminat alır" maddesini biraz düşünün isterseniz. durum böyleyken o parayı bile elemana vermeyen bir yer burası. sırf işsizlik maaşı ödülü mü sizin gözünüzde yüce işveren yaptı bu firmayı? onun dışında müşterilerini her ay dolandıran bir firma burası. atıyorum 500 tl muhtasar çıktı diyelim. müşteriden 1000 lira alıyorlar. gibi gibi. ama siz işveren yanlısı insanlar için bu da muhasebecilerin sene sonu yaptıkları noter masrafı adı altında fazladan para alma ödülü gibi birşey olsa gerek. kendilerinde bu hakkı seve seve bulmaları çok leziz. eleman bu yaz evleniyordu. tazminat parasına güveniyordu doğal hakkı diye. şu an düğünü ertelemek zorunda kaldı. ama diğer taraftan 100 dolar verilen eleman nişanlandığı için patron bir kuyumcu müşterisinden 5000 liralık yüzük alıp hediye etmiştir kendisine. hikaye uzun. ayrıntılar çok. bu olasığını göremeden kafanızda yargıladığınız için ne desem de boş bundan sonra.

@keremcem: evet o örnek için de iyidir. ama bu örneğin o örnek olmadığı için sizi ikna etmek zorunda değilim. belli ki işveren yanlısı bir zihniyete sahipsiniz. mahkemede tabiki de bildiğim herşeyi eksiksiz anlatacağım. benim bu konuda bir kazancım kaybım yok. tek isteğim hak yiyenlerin tüm yedikleri burunlarından birer birer gelmesi.

@tanca: siz fazla film izlemişsiniz. ülkenin başındaki isimler ve icraatları belli olduğu için şaşırtıcı değil tabi mahkemeler hakkında da böyle düşünmeniz. abartı olmayacak bir yardım sorusu sordum. beni pişman ettiniz. forumdan da soğuttunuz. tebrikler.
 
Son düzenleme:
Hangi yanıt sizde konuya cevap veren herkesin işveren yanlısı olduğu düşüncesini nasıl oluşturdu bilemiyorum ama olaya dışarıdan bir gözle bakarsanız, en başta forum mantığının kişiye özel hizmet değil, bilginin paylaşımı, sonrasında benzer sorunla karşılaşan başka kişiler için de paylaşım olduğunu anlayabilirsiniz.
Sorduğunuz soruya verilen yanıtların hiç biri sizin sorununuza özel yanıtlar değil,hatta o soruyu bu alana sorduğunuz anda artık soru sizin sorunuz da değil, alomaliye.com sitesinin bir konusu olmuş durumda. Neden ne kadar soğursunuz sizin sorununuz, ama hiç kimsenin size beğeneceğiniz yanıtı verme zorunluluğu yok.

15 yıldan eski işçiler istifa etse de tazminat alır maddesi laf salatasıdır , yanlış bilgidir. değil 15 yıl, 115 yıllık ta olsa ''istifa eden işçi'' zırnık alamaz, zırnık alamayacağı gibi, istifa ederken, 8 hafta önceden( bu 8 hafta, 15 yıllık çalışan için de 115 yıllık çalışan için de, 3 yıldan uzun süre çalışan herkes için de aynıdır) işverene yazılı olarak bildirmezse, üzerine 8 haftalık ihbar tazminatı ödemek zorunda kalır, ödemekten kurtulması da sadece işvereninin ''insafına '' bağlıdır.
15 yılı dolduran + 3600 gün prim ödemiş olan + 08.09.1999 tarihinden önce ssk lı olarak çalışmaya başlamış olan çalışan önce sgk ( açılımı sosyal güvenlik kurumudur) dan alacağı ilgili kanun maddesine istinaden aranan şartları sağlamaktadır şeklindeki resmi belge ile işverene bu hakkımı kullanarak işten ayrılıyorum diyerek ayrılırsa tazminatını alabilir. O dediğinizin doğrusu budur, sandığınız gibi 15 yılı doldurdum, haydaa hobaaa ben gittim baş başş, ver bakalım tazminatımı durumu yok anlayacağınız.

Konu iş hayatı olduğuna göre, iş hayatının tarafalrı da işçi ve işveren olduğuna göre, elbette hem işçi tarafından bakış açısıyla görüşlerin, hem işveren tarafından bakış açısıyla görüşlerin dile getirilmesi de kaçınılmazdır, gereklidir.

Sadece , beğenmediğiniz yanıta tu kaka muamelesi yapmanıza istinaden, küçük bir bilgi, 6 eylül 1986 tarihinden bu güne kadar hep ssk lı işçi olarak çalıştım.
Size yanıt verenlerin de tamamı, geçmişlerinde bir yerlerde işçi olarak çalışmış ve o tecrübeler sonunda işveren olmayı başarmış, veya halen ssklı çalışan kişilerdir.
Her şey sizin baktığınız taraftan gördüğünüz gibi değil, hayat pamuk prenses masalı değil, gerçekler bunlar.


Forum ortamında yazarken, beğendiğiniz beğenmediğiniz her türlü yanıtın gelebileceğini unutmamanızı dilerim.
 
Son düzenleme:
sayın borneo amacınız nedir ve ne yapmaya çalışıyorsunuz anlamadım don kişot gibi yel değirmenlerine savaş açıyorsunuz nasıl film izlediğim kanısına vardınız ve hemen hükümete saldırıya geçtiniz mahkemeyi onların yeri ilan ettiniz anlamak mümkün değil nasıl bir ön yargı bu böyle kendinize yazık etmeyin şu tabularınızı yıkın ve herkese saldırmayın ben sana isim vereyim istersen adam zengin iş adamı zavallı birisini eziyor arabayla ama hakimin karşısına yırtık pırtık kıyafetle çıkıyor acınacak halde gösteriyor kaza süsü veriyor kendisine ve paçayı kurtarıyor bizde insaniyetlik namına sana taktik veriyoruz ki yok ülkenin başındaki isimler belliymiş yok mahkemeler öyleymiş siz ne kadar asabi ve önyargılısınız böyle hata bizdeki kişiliğini tanımadığımız birisine yardım etmeye çalışıyoruz bunun için özür dileriz kusurumuza bakmayın birde size tavsiyem hemen politikaya girip kutuplaşmayın bırakın hükümeti partileri mahkemeleri siyaset yeri değil burası
 
Son düzenleme:
1-intiba açısından böyle bir düşünce var,illaki ve illa takım elbise giymek gerekmez,şahidlik yapacaksınız beyanlarınız/ifadeleriniz önem arzeder.
2-hakimin soracaklarına bildiğiniz,gördüğünüz ölçüde cevap veriniz,gereksiz konuşma/beyanlarda bulunmayınız .
3-son bölüm biraz karışık bir durum,zaten iş püf noktası da burası.
Dileğimiz,adaletin yerini bulmasıdır...

Bu görüşlerim,sadece ve sadece mevcut iletiye istinaden doğrudan cevaplandırılmıştır.
Takdir edersiniz ki,bu işyerinde işci-işveren ilişkilerinin nasıl,ne durumda olduğu/yürütülüyor olduğunu,belirtilmediği halde,önceden bilebilecek değiliz.

İyi niyetli işverenin davranışına karşın,kötü niyetli işcinin vefasızlığı......
evet güzel bir örnek,
izahatta güzel olmuş
teşk.
Burada da sn.Keremcem beyin, (bu işyerindeki işci-işveren ilişkilerine ilişkin ön açıklama yapılmamışken)sadece ve sadece mevcut iletiye istinaden yaptığı izahata/açıklamaya, bende ilave katkıda bulunmuş oldum.

Sn.bayneo,işyerine ilişkin bahsekonu sebebler bağlamında haklı olabilir!...ANCAK bu durum kendi iletisinin konusu/sorusu değil,konu bunlar olmayınca da,paylaşıma dair diğer görüşlerin tamamı hatalı değil.
Ayrıca bu tür durumlarda empati kurmak da yetmez,esas olan hukuki girişim/işlem lerdir.
 
Üst