önce sorular, sonra ayrıntılar..
eylül'ün sonunda mahkemem var. eski iş arkadaşımın davası. kendisi davacı. patrona karşı onun şahitliğini yapacağım. yani "iş kanunu" mahkemesi bu. kafamda sorular var.
1) mahkemeye giderken kılık kıyafet çok önemli mi? ben hayatımda takım elbise giymedim. bu iş için de çok gerekmiyorsa giymek istemiyorum. adaletin yerini bulmasında bu tarz manipüle araçlarından tiksiniyorum. yine de merak etmeden duramıyorum. ne kadar önemli bu? kirli sakal gidebilir miyim? kot pantolon tişört ile gidebilir miyim?
2) şahitlik nasıl işliyor. yani orada bana patron ve arkadaşımın dibinde "ne biliyorsan anlat" mı diyecekler? hikaye uzunsa ne olacak? tamamını dinletebilecek miyim orada? atıyorum ben bir cümle kurduktan sonra patron oradan gülerse, hadi canım derse, yalan bu yahu dese... gibi durumlarda uyarıp sustururlar mı onu? yazıyla kendimi 10 numara ifade edebilen bir insan olsam da yüzyüze ilişkilerde bocalayabiliyorum heyecanlanıp, öfkelenip..
ayrıntılar:
arkadaşımı işten çıkardılar mart sonu. 15 yıldan fazla uzun bir eleman olsa da aslında kendisi istifasını sundu önce. sonradan "işveren çıkardı" şeklinde çıkarmışlar. bu sayede işsizlik maaşı da alıyor. ama hala tazminatını ödemediler. zaten o yüzden bu mahkeme. elemanın 40 bin tl kadar tazminatı tutuyor ama 15 bin verelim falan demişler. mahkemede büyük ihtimal sigortada gösterilen rakam kadar maaş aldığını, işe zaten geç geldiğini falan öne atıp rakam kıracaklar. ortada bir sözleşme yok, maaş bordroları yok her ay imzalanan. bunları hiç düzenlemiyordu firma. şimdi onun sözüne karşı bizimkisi olacak ama umarım mahkeme evrak delili ister. genelde bu tarz davalarda devlet işçiden yana oluyor diye duydum hep. benim şahitliğim karşısına da işyerindeki diğer elemanı göstereceklerini düşünüyorum. yani yalancı şahitlik yapacak işte. arkadaşın sigortası en son 1350 görünüyordu aylık sigorta bildirimde. ama aldığı maaş 1600 falan idi.
eylül'ün sonunda mahkemem var. eski iş arkadaşımın davası. kendisi davacı. patrona karşı onun şahitliğini yapacağım. yani "iş kanunu" mahkemesi bu. kafamda sorular var.
1) mahkemeye giderken kılık kıyafet çok önemli mi? ben hayatımda takım elbise giymedim. bu iş için de çok gerekmiyorsa giymek istemiyorum. adaletin yerini bulmasında bu tarz manipüle araçlarından tiksiniyorum. yine de merak etmeden duramıyorum. ne kadar önemli bu? kirli sakal gidebilir miyim? kot pantolon tişört ile gidebilir miyim?
2) şahitlik nasıl işliyor. yani orada bana patron ve arkadaşımın dibinde "ne biliyorsan anlat" mı diyecekler? hikaye uzunsa ne olacak? tamamını dinletebilecek miyim orada? atıyorum ben bir cümle kurduktan sonra patron oradan gülerse, hadi canım derse, yalan bu yahu dese... gibi durumlarda uyarıp sustururlar mı onu? yazıyla kendimi 10 numara ifade edebilen bir insan olsam da yüzyüze ilişkilerde bocalayabiliyorum heyecanlanıp, öfkelenip..
ayrıntılar:
arkadaşımı işten çıkardılar mart sonu. 15 yıldan fazla uzun bir eleman olsa da aslında kendisi istifasını sundu önce. sonradan "işveren çıkardı" şeklinde çıkarmışlar. bu sayede işsizlik maaşı da alıyor. ama hala tazminatını ödemediler. zaten o yüzden bu mahkeme. elemanın 40 bin tl kadar tazminatı tutuyor ama 15 bin verelim falan demişler. mahkemede büyük ihtimal sigortada gösterilen rakam kadar maaş aldığını, işe zaten geç geldiğini falan öne atıp rakam kıracaklar. ortada bir sözleşme yok, maaş bordroları yok her ay imzalanan. bunları hiç düzenlemiyordu firma. şimdi onun sözüne karşı bizimkisi olacak ama umarım mahkeme evrak delili ister. genelde bu tarz davalarda devlet işçiden yana oluyor diye duydum hep. benim şahitliğim karşısına da işyerindeki diğer elemanı göstereceklerini düşünüyorum. yani yalancı şahitlik yapacak işte. arkadaşın sigortası en son 1350 görünüyordu aylık sigorta bildirimde. ama aldığı maaş 1600 falan idi.