Arkadaşlar İSMMMO bugün yayınlanan aşağıdaki yazı ile ilgili yorumlarınız nelerdir.
Bu yazının ardında YMM sınavsız muafiyet SMMM sınav belkide yetki bile verilmeyecek olabilir mi ?
Çünkü genelde öyle oluyor ???
Saygıdeğer Meslektaşlarım;
Bağımsız denetim süreci ile ilgili olarak bir süredir devam eden çeşitli spekülasyonlar ve bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve özellikle bu süreçte Odamızın duruşu ve mücadelesi hakkında bir hatırlatma yapmak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması ihtiyacı doğmuştur.
Bu sayede aynı zamanda sizler tarafından da çevrenizdeki meslek mensuplarının daha doğru bilgilendirilmesine de katkı yapılmış olacaktır.
Bildiğiniz gibi yeni Ticaret Kanunu'muz 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Ancak yürürlüğe girmesine bir kaç ay kala yapılan spekülasyonlar, bağımsız denetim ve özellikle bağımsız denetim yapacak meslek mensuplarımız üzerine oynanan büyük oyunları da gözler önüne sermiştir.
TTK SÜRECİNDE ODAMIZIN İLKESEL DURUŞU
GENEL OLARAK
1- Yeni Ticaret Kanunumuzun, ilk defa ticari yaşamın kurallarını çağdaş bir yaklaşımla yeniden ele aldığını, ülkemiz için şeffaflık, denetlenebilirlik ve güvenilirlik açısından özlediğimiz düzeye ulaşma olanağı verdiğini belirttik. Bu Kanun'un; kendi bütünlüğü içerisinde ve sulandırılmadan uygulanması halinde, özellikle ülkemiz için büyük bir yara olan kayıt dışılıkla mücadele açısından, çok önemli bir fonksiyonu yerine getireceği beklentimizi her platformda vurguladık.
2- Yeni Kanunun uygulanmasında elbette, özellikle ceza hükümleri açısından, cezalandırmadan çok eğitime ve yararlarına olan inancı geliştirmeye, gönüllü katılımı arttırabilmek için kamu teşvik ve desteklere yönelik uygun bir geçişe olan ihtiyacı ortaya koyduk.
3- Asla taviz verilmemesi gerekenlerin başında ise, Kanunun amacına ulaşmasına en büyük katkıyı yapacak olan bağımsız denetim' in istisnasız uygulanması olduğunu ve bağımsız denetimi yapacak olanların ise hiçbir ayrımcılık yapılmadan eşit olarak 3568 sayılı meslek yasasına göre yetki almış meslek mensupları tarafından oluşması gerektiğini her platformda dile getirdik.
4- Mali Çözüm dergisinin başyazısında, Dünya gazetesinde yayımlanan 2 ayrı tam sayfa makalede, 26 bölgede yapılan toplantılarda, 13 Haziran'da yapılan basın açıklamasında, Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere gönderilen yazılarda, ulusal ölçekte yayın yapan bir çok televizyon kanalının hem canlı yayınlarında hem haber bültenlerinde ve son olarak kamu oyuna açık duyuruda ortaya konan ortak tavrımız;
a- Aynı zamanda standartları hazırlayacak ve yayınlayacak, eğitim yapacak, disiplin cezalarını verecek, bunların gözetimini ve denetimini yapacak olan, üstelik 9 üyesinden 7'sinin bakanlık tarafından atandığı bir kurumun tarafsız, bağımsız ve başarılı olamayacağı,
b- Ekmeğimize göz dikenlerin oyununa gelinmemesi vurgusuyla; 3568 sayılı yasaya göre yetki almış meslek mensuplarının, hiçbir sınava tabi tutulmadan, mesleki unvanlar arasında ve mesleki unvanlar içinde ayrımcılık yapılmadan eşit bir yaklaşımla bağımsız denetçi olarak atanması gerektiği,
c- Asla sınav yapılmaması gerektiği,
d- 3568 sayılı yasaya göre verilen ruhsatların bağımsız denetim açısından uluslararası standartlara uygun ve yeterli olduğu,
e- Sicil, yetkilendirme, denetim standartları, disiplin ve eğitim konularında TÜRMOB' la işbirliği yapılması gerektiği,
f- TÜRMOB' un düzenlemiş olduğu bağımsız denetim eğitimlerinin, bağımsız denetim eğitimi açısından yeterli olduğunun kamu gözetimi kurumu açısından tanınması gerektiği,
şeklinde olmuştur.
SON DAKİKALARDA OYNANAN OYUNLAR KARŞISINDA
Mesleki unvanları TTK'dan çıkarmak istediler. Verdiğimiz ilanlarla, 13 Haziran'da Taksim Meydanı'nda haykırışlarla, yaptığımız duyurularla, ilgili makamlara yazılan yazılarla ve basın açıklamalarıyla "o yaklaşıma" karşı çıktık ve sonucunda mesleki unvanları TTK'dan kaldıramadılar.
Son dakika golü atarak, Ticaret Bakanlığı müfettişlerine ve YMM'lere sınavsız geçiş hakkı tanıdılar, "tüm meslek mensuplarına bu hak tanınmalıdır" şeklinde ortaya koyduğumuz yoğun tepkiler sonucunda yaptıkları ayrımcılığı da geri çekmek zorunda kaldılar.
BUGÜN İÇİN
Yukarıda ortaya koymuş olduğumuz ilkesel duruş doğrultusunda;
- Kamu gözetim kurumunun yapacağı bağımsız denetim yetkilendirmesinde, tüm meslek mensuplarına eşit yaklaşılması için,
- TÜRMOB eğitimlerinin yeterli görülmesi ve sınav yapılmaması için,
- Bağımsız denetim eğitimlerinde yakaladığımız başarıyı amacına ulaştırabilmek için MÜCADELEYE DEVAM?
SONUÇ OLARAK
Öncelikle "TTK'nın meslektaşlarımıza tanıdığı bağımsız denetim hakkının unvan olarak yasadan çıkarılma" girişimi, ardından "84 bin SMMM'ye karşın 4 bin YMM'ye imtiyaz" girişimi, meslek mensubunun çıkarlarını kimin hiçe saydığını, buna karşın kimin haksızlıklara mücadelede sesini yükselttiğini tüm kamuoyuna bütün çıplaklığıyla kanıtladı.
Hiçbir spekülasyon ya da dezenformasyonun ise meslek mensuplarını bölemeyeceği ve Odalarımızı yıpratamayacağı kanıtlandı. Mesleki gelecek, onur ve her türlü siyasi yaklaşımdan bütünüyle arınmış ekmek mücadelemizin "haksızlıklara" karşı her platformda süreceği ise tartışılamaz.
Saygılarımla?
Yahya Arıkan
İSMMMO Başkanı
Bu yazının ardında YMM sınavsız muafiyet SMMM sınav belkide yetki bile verilmeyecek olabilir mi ?
Çünkü genelde öyle oluyor ???
Saygıdeğer Meslektaşlarım;
Bağımsız denetim süreci ile ilgili olarak bir süredir devam eden çeşitli spekülasyonlar ve bilgi kirliliğinin önüne geçmek ve özellikle bu süreçte Odamızın duruşu ve mücadelesi hakkında bir hatırlatma yapmak amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması ihtiyacı doğmuştur.
Bu sayede aynı zamanda sizler tarafından da çevrenizdeki meslek mensuplarının daha doğru bilgilendirilmesine de katkı yapılmış olacaktır.
Bildiğiniz gibi yeni Ticaret Kanunu'muz 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
Ancak yürürlüğe girmesine bir kaç ay kala yapılan spekülasyonlar, bağımsız denetim ve özellikle bağımsız denetim yapacak meslek mensuplarımız üzerine oynanan büyük oyunları da gözler önüne sermiştir.
TTK SÜRECİNDE ODAMIZIN İLKESEL DURUŞU
GENEL OLARAK
1- Yeni Ticaret Kanunumuzun, ilk defa ticari yaşamın kurallarını çağdaş bir yaklaşımla yeniden ele aldığını, ülkemiz için şeffaflık, denetlenebilirlik ve güvenilirlik açısından özlediğimiz düzeye ulaşma olanağı verdiğini belirttik. Bu Kanun'un; kendi bütünlüğü içerisinde ve sulandırılmadan uygulanması halinde, özellikle ülkemiz için büyük bir yara olan kayıt dışılıkla mücadele açısından, çok önemli bir fonksiyonu yerine getireceği beklentimizi her platformda vurguladık.
2- Yeni Kanunun uygulanmasında elbette, özellikle ceza hükümleri açısından, cezalandırmadan çok eğitime ve yararlarına olan inancı geliştirmeye, gönüllü katılımı arttırabilmek için kamu teşvik ve desteklere yönelik uygun bir geçişe olan ihtiyacı ortaya koyduk.
3- Asla taviz verilmemesi gerekenlerin başında ise, Kanunun amacına ulaşmasına en büyük katkıyı yapacak olan bağımsız denetim' in istisnasız uygulanması olduğunu ve bağımsız denetimi yapacak olanların ise hiçbir ayrımcılık yapılmadan eşit olarak 3568 sayılı meslek yasasına göre yetki almış meslek mensupları tarafından oluşması gerektiğini her platformda dile getirdik.
4- Mali Çözüm dergisinin başyazısında, Dünya gazetesinde yayımlanan 2 ayrı tam sayfa makalede, 26 bölgede yapılan toplantılarda, 13 Haziran'da yapılan basın açıklamasında, Meclis'te grubu bulunan siyasi partilere gönderilen yazılarda, ulusal ölçekte yayın yapan bir çok televizyon kanalının hem canlı yayınlarında hem haber bültenlerinde ve son olarak kamu oyuna açık duyuruda ortaya konan ortak tavrımız;
a- Aynı zamanda standartları hazırlayacak ve yayınlayacak, eğitim yapacak, disiplin cezalarını verecek, bunların gözetimini ve denetimini yapacak olan, üstelik 9 üyesinden 7'sinin bakanlık tarafından atandığı bir kurumun tarafsız, bağımsız ve başarılı olamayacağı,
b- Ekmeğimize göz dikenlerin oyununa gelinmemesi vurgusuyla; 3568 sayılı yasaya göre yetki almış meslek mensuplarının, hiçbir sınava tabi tutulmadan, mesleki unvanlar arasında ve mesleki unvanlar içinde ayrımcılık yapılmadan eşit bir yaklaşımla bağımsız denetçi olarak atanması gerektiği,
c- Asla sınav yapılmaması gerektiği,
d- 3568 sayılı yasaya göre verilen ruhsatların bağımsız denetim açısından uluslararası standartlara uygun ve yeterli olduğu,
e- Sicil, yetkilendirme, denetim standartları, disiplin ve eğitim konularında TÜRMOB' la işbirliği yapılması gerektiği,
f- TÜRMOB' un düzenlemiş olduğu bağımsız denetim eğitimlerinin, bağımsız denetim eğitimi açısından yeterli olduğunun kamu gözetimi kurumu açısından tanınması gerektiği,
şeklinde olmuştur.
SON DAKİKALARDA OYNANAN OYUNLAR KARŞISINDA
Mesleki unvanları TTK'dan çıkarmak istediler. Verdiğimiz ilanlarla, 13 Haziran'da Taksim Meydanı'nda haykırışlarla, yaptığımız duyurularla, ilgili makamlara yazılan yazılarla ve basın açıklamalarıyla "o yaklaşıma" karşı çıktık ve sonucunda mesleki unvanları TTK'dan kaldıramadılar.
Son dakika golü atarak, Ticaret Bakanlığı müfettişlerine ve YMM'lere sınavsız geçiş hakkı tanıdılar, "tüm meslek mensuplarına bu hak tanınmalıdır" şeklinde ortaya koyduğumuz yoğun tepkiler sonucunda yaptıkları ayrımcılığı da geri çekmek zorunda kaldılar.
BUGÜN İÇİN
Yukarıda ortaya koymuş olduğumuz ilkesel duruş doğrultusunda;
- Kamu gözetim kurumunun yapacağı bağımsız denetim yetkilendirmesinde, tüm meslek mensuplarına eşit yaklaşılması için,
- TÜRMOB eğitimlerinin yeterli görülmesi ve sınav yapılmaması için,
- Bağımsız denetim eğitimlerinde yakaladığımız başarıyı amacına ulaştırabilmek için MÜCADELEYE DEVAM?
SONUÇ OLARAK
Öncelikle "TTK'nın meslektaşlarımıza tanıdığı bağımsız denetim hakkının unvan olarak yasadan çıkarılma" girişimi, ardından "84 bin SMMM'ye karşın 4 bin YMM'ye imtiyaz" girişimi, meslek mensubunun çıkarlarını kimin hiçe saydığını, buna karşın kimin haksızlıklara mücadelede sesini yükselttiğini tüm kamuoyuna bütün çıplaklığıyla kanıtladı.
Hiçbir spekülasyon ya da dezenformasyonun ise meslek mensuplarını bölemeyeceği ve Odalarımızı yıpratamayacağı kanıtlandı. Mesleki gelecek, onur ve her türlü siyasi yaklaşımdan bütünüyle arınmış ekmek mücadelemizin "haksızlıklara" karşı her platformda süreceği ise tartışılamaz.
Saygılarımla?
Yahya Arıkan
İSMMMO Başkanı