G
gamze_
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Teşekkür ederim Sayın Mzhr
Teşekkür ederim Sayın Mzhr
Niye Şiir Olmasın!!!
- Konbuyu başlatan heerdeem
- Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Yeniden Sevebilme Umuduma
Sanmaki bu kadar uzakta sensizim.
Ben aslında hep yanıbaşında, hep seninleyim.
Sen benim yeniden sevebilme umudumsun.
Ben senin düşüncelerinin bahçesiyim.
Yağmuruyum, güneşiyim, herşeyiyim.
Bugün ve daima..
Senle dolu bu yüreğin tek bekçisiyim.
Biliyorum bir gün gireceksin.
Yaşanamamış tüm güzellikleri sende farkedeceğim.
Ben bu yarım kalmış aşkımın elçisiyim..
Hüzünleri aşarak.
Yalnızlık duvarımı kırarak.
Sana, umut dolu çiçekler yeşerttiğim bahçemdeyim.
Yağmurum, güneşim, herşeyim.
Ve unutma sevgilim..
Ben her gün seni sevmeye gidebilirim.
Sende gidebilir misin..?
Mehmet Çimen
[size=12pt]Yeniden Sevebilme Umuduma
Sanmaki bu kadar uzakta sensizim.
Ben aslında hep yanıbaşında, hep seninleyim.
Sen benim yeniden sevebilme umudumsun.
Ben senin düşüncelerinin bahçesiyim.
Yağmuruyum, güneşiyim, herşeyiyim.
Bugün ve daima..
Senle dolu bu yüreğin tek bekçisiyim.
Biliyorum bir gün gireceksin.
Yaşanamamış tüm güzellikleri sende farkedeceğim.
Ben bu yarım kalmış aşkımın elçisiyim..
Hüzünleri aşarak.
Yalnızlık duvarımı kırarak.
Sana, umut dolu çiçekler yeşerttiğim bahçemdeyim.
Yağmurum, güneşim, herşeyim.
Ve unutma sevgilim..
Ben her gün seni sevmeye gidebilirim.
Sende gidebilir misin..?
Mehmet Çimen
K
kbrs16
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Elveda Ey Ramazan
Bizi rahmet denizinde yüzdüren
Şeytanları bağlayıp ta bezdiren
Her oruca bin bir sevap yazdıran
Elveda ey; on bir ayın sultanı
Bereketi ibrahim?den alınmış
Gönüllere sultan olup; salınmış
On bir ayda hilalinden bilinmiş
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Gündüzleri ağzı bağlı kulların
Bayram eder yetimlerin dulların
Senden geçer cennet mekan yolların
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Cehennemin kapıları sürgülü
Oruçlular öter İslam bülbülü
Mis kokusu, iki cihanın gülü
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Gelişinle yandı gönül kandili
Elden ele geçti aşkın mendili
Ağızlar okuyor kur?andır dili
Elveda ey; on bir ayın sultanı
Mukavelen sanki kovanda arı
Hakka yetiştirir bu ahu zarı
Bir ayda kazandık,eyledik kârı
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Coşkun çaylar gibi çağlayıp aktın
Her gönülde tatlı bir iz bıraktın
Günahları silip,vebali yaktın
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Bin aydan hayırlı kadir gecesi
Melekler inerler yere cümlesi
Yırtar karanlığı kur?anın sesi
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Hilkatiyim bende garip bir ozan
Mahlasım var amma adım Ramazan
Cehennem fokurdar kaynayan kazan
Mevlam azad etsin,işimiz asan
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Ramazan Pamuk
Elveda Ey Ramazan
Bizi rahmet denizinde yüzdüren
Şeytanları bağlayıp ta bezdiren
Her oruca bin bir sevap yazdıran
Elveda ey; on bir ayın sultanı
Bereketi ibrahim?den alınmış
Gönüllere sultan olup; salınmış
On bir ayda hilalinden bilinmiş
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Gündüzleri ağzı bağlı kulların
Bayram eder yetimlerin dulların
Senden geçer cennet mekan yolların
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Cehennemin kapıları sürgülü
Oruçlular öter İslam bülbülü
Mis kokusu, iki cihanın gülü
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Gelişinle yandı gönül kandili
Elden ele geçti aşkın mendili
Ağızlar okuyor kur?andır dili
Elveda ey; on bir ayın sultanı
Mukavelen sanki kovanda arı
Hakka yetiştirir bu ahu zarı
Bir ayda kazandık,eyledik kârı
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Coşkun çaylar gibi çağlayıp aktın
Her gönülde tatlı bir iz bıraktın
Günahları silip,vebali yaktın
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Bin aydan hayırlı kadir gecesi
Melekler inerler yere cümlesi
Yırtar karanlığı kur?anın sesi
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Hilkatiyim bende garip bir ozan
Mahlasım var amma adım Ramazan
Cehennem fokurdar kaynayan kazan
Mevlam azad etsin,işimiz asan
Elveda ey; onbir ayın sultanı
Ramazan Pamuk
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Olmaz ya? Tabii? Biri insan, biri hayvan!
Öyleyse ?cehâlet? denilen yüz karasından
Kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet.
Kafi mi değil, yoksa bu son ders-i felâket?
Son ders-i felâket neye mâl oldu? Düşünsen:
Beynin eriyip yaş gibi damlardı gözünden!
Son-ders-i felâket ne demektir? Şu demektir:
Gelmezse eğer kendine millet, gidecektir!
Zirâ, yeni bir sadmeye artık dayanılmaz;
Zirâ, bu sefer uyku ölümdür: Uyanılmaz!
Coşkun, koca bir sel gibi, dâim beşeriyyet,
Müstakbele koşmakta verip seyrine şiddet.
Dağlar, uçurumlar, ona yol vermemek ister?
Lakin o, ne yüksek, ne de alçak demez örter!
Akvâm o büyük nehre katılmış birer ırmak?
Elbet katılır? Hangisi ister geri kalmak?
Bizler ki bu müthiş, bu muazzam cereyanla
Uğraşmaktayız? Bak, ne kadar çılgınız anla!
Uğraş bakalım, yoksa işin, hey gidi şaşkın!
Kurşun gibi sür atli, denizler gibi taşkın
Bir çağlayanın menba-i dehhâşına doğru
Tırmanmaya benzer, yüzerek, başka değil bu!
Ey katre-i âvâre, bu cûşun, bu hurûşun
Âhengine uymazsan, emin ol, boğulursun!
Yıllarca, asırlarca süren uykudan artık,
Silkin de muhitindeki zulmetleri yak, yık!
Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır;
Dünyâ uyanıkken uyumak maskaralıktır!
Eyvâh! Bu zilletlere sensin yine illet?
Ey derd-i cehâlet, sana düşmekte bu millet,
Bir hâle getirdin ki, ne din kaldı, ne nâmûs!
Ey sîne-i İslâm a çöken kapkara kâbûs,
Ey hasm-i hakîkî, seni öldürmeli evvel:
Sensin bize düşmanları üstün çıkartan el!
Ey millet uyan! Cehline kurban gidiyorsun!
İslam ı da ?batsın!? diye tutmuş yediyorsun!
Allah tan utan! Bâri bırak dîni elinden?
Gir leş gibi topraklara kendin, gireceksen!
Lâkin, ne demek bizleri Allah ile iskât?
Allah tan utanmak da olur, ilim ile? Heyhât!
Mehmet Akif Ersoy
Safahat, Üçüncü kitap ? Sahife: 217
Olmaz ya? Tabii? Biri insan, biri hayvan!
Öyleyse ?cehâlet? denilen yüz karasından
Kurtulmaya azmetmeli baştan başa millet.
Kafi mi değil, yoksa bu son ders-i felâket?
Son ders-i felâket neye mâl oldu? Düşünsen:
Beynin eriyip yaş gibi damlardı gözünden!
Son-ders-i felâket ne demektir? Şu demektir:
Gelmezse eğer kendine millet, gidecektir!
Zirâ, yeni bir sadmeye artık dayanılmaz;
Zirâ, bu sefer uyku ölümdür: Uyanılmaz!
Coşkun, koca bir sel gibi, dâim beşeriyyet,
Müstakbele koşmakta verip seyrine şiddet.
Dağlar, uçurumlar, ona yol vermemek ister?
Lakin o, ne yüksek, ne de alçak demez örter!
Akvâm o büyük nehre katılmış birer ırmak?
Elbet katılır? Hangisi ister geri kalmak?
Bizler ki bu müthiş, bu muazzam cereyanla
Uğraşmaktayız? Bak, ne kadar çılgınız anla!
Uğraş bakalım, yoksa işin, hey gidi şaşkın!
Kurşun gibi sür atli, denizler gibi taşkın
Bir çağlayanın menba-i dehhâşına doğru
Tırmanmaya benzer, yüzerek, başka değil bu!
Ey katre-i âvâre, bu cûşun, bu hurûşun
Âhengine uymazsan, emin ol, boğulursun!
Yıllarca, asırlarca süren uykudan artık,
Silkin de muhitindeki zulmetleri yak, yık!
Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır;
Dünyâ uyanıkken uyumak maskaralıktır!
Eyvâh! Bu zilletlere sensin yine illet?
Ey derd-i cehâlet, sana düşmekte bu millet,
Bir hâle getirdin ki, ne din kaldı, ne nâmûs!
Ey sîne-i İslâm a çöken kapkara kâbûs,
Ey hasm-i hakîkî, seni öldürmeli evvel:
Sensin bize düşmanları üstün çıkartan el!
Ey millet uyan! Cehline kurban gidiyorsun!
İslam ı da ?batsın!? diye tutmuş yediyorsun!
Allah tan utan! Bâri bırak dîni elinden?
Gir leş gibi topraklara kendin, gireceksen!
Lâkin, ne demek bizleri Allah ile iskât?
Allah tan utanmak da olur, ilim ile? Heyhât!
Mehmet Akif Ersoy
Safahat, Üçüncü kitap ? Sahife: 217
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Eğer
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
..........
..........
Can Yücel
[size=12pt]Eğer
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.
Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.
Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
..........
..........
Can Yücel
K
kbrs16
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Hazan Yaprakları
Yine batıyor güneş,
Nemli gözlerinin elasında.
Gökkuşağı gibi bakışların,
Batıyor Akdeniz'in ufkunda.
Eylül sarısı saçların,
Hazan yaprakları gibi,
Eser kalmadı,
Hazeran gülünden.
Renk verir akşam güneşi,
Bir zeytin ağacının başucundan.
Çatlak dudaklarına nar çiçeği,
Yüreğime gül kurusu hüzün düşer.
Gülüşün yüreğimi ısıtsın,
Bir dal kalmadı tutunacak,
Sevdadan başka.
Soğudu gülü tutan ellerim.
Murat Akcan
[size=12pt]Hazan Yaprakları
Yine batıyor güneş,
Nemli gözlerinin elasında.
Gökkuşağı gibi bakışların,
Batıyor Akdeniz'in ufkunda.
Eylül sarısı saçların,
Hazan yaprakları gibi,
Eser kalmadı,
Hazeran gülünden.
Renk verir akşam güneşi,
Bir zeytin ağacının başucundan.
Çatlak dudaklarına nar çiçeği,
Yüreğime gül kurusu hüzün düşer.
Gülüşün yüreğimi ısıtsın,
Bir dal kalmadı tutunacak,
Sevdadan başka.
Soğudu gülü tutan ellerim.
Murat Akcan
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Kara Yılan
Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elınde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Seni süt içmeğe çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan
Sezai Karakoç
[size=12pt]Kara Yılan
Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elınde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Seni süt içmeğe çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan
Sezai Karakoç
G
gamze_
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Sonların arkasından söylenir, en kısa sözler..
Sor desem,susar sırlar.
Sır desem,boğar bir canın eksikliği..
Belki bundan,
Belki de çok söz kalmadığından,
......Tek nefese sığdığından........
Bir hoşçakal bıraktım ömrümden hayat,
En sevdalısından..
Sonların arkasından söylenir, en kısa sözler..
Sor desem,susar sırlar.
Sır desem,boğar bir canın eksikliği..
Belki bundan,
Belki de çok söz kalmadığından,
......Tek nefese sığdığından........
Bir hoşçakal bıraktım ömrümden hayat,
En sevdalısından..
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Aşk Tutulması
Ay tutulur,
gece.
Güneş tutulur,
gün düşer karanlıkların ortasına.
Göz tutulur,
söz.
Söz tutulur,
an.
Yürek tutulur,
ben koşarım gökkuşağı bir sevdanın çağrısına.
Yolunu şaşırmış aydınlıklar,
tersine akan bir nehir misali kaynağına akacak.
Ve;
Pişmanlıkları unutmuş,
mutlu bir aşk beni kucaklayacak?
Çınar GÖLE
[size=12pt]Aşk Tutulması
Ay tutulur,
gece.
Güneş tutulur,
gün düşer karanlıkların ortasına.
Göz tutulur,
söz.
Söz tutulur,
an.
Yürek tutulur,
ben koşarım gökkuşağı bir sevdanın çağrısına.
Yolunu şaşırmış aydınlıklar,
tersine akan bir nehir misali kaynağına akacak.
Ve;
Pişmanlıkları unutmuş,
mutlu bir aşk beni kucaklayacak?
Çınar GÖLE
K
kbrs16
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Elveda Ramazan!
Sen giderken gönlümüz sen'de kaldı bunu bil,
Sen ve senin'le olanlara tatlı dil,
Elveda demez'den önce uğurlar olsun sana,
Elveda ey şehri ramazan,gel yine birgün bana,
Veysel Narman
Elveda Ramazan!
Sen giderken gönlümüz sen'de kaldı bunu bil,
Sen ve senin'le olanlara tatlı dil,
Elveda demez'den önce uğurlar olsun sana,
Elveda ey şehri ramazan,gel yine birgün bana,
Veysel Narman
G
gamze_
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Nota
...dudağında kırmızı bir notayla
şarkılar dokuyorsun sağırlığıma
" hani gitmesen diyorum hani gitmesek diyorum
...gitme sisli ülkemin çığlık notası
damarımda patlayan kırık şiirim
sen aşkın anadilisin
kalabalıktan yalnızlık yapma becerimsin
hayatın solfejini öğretip
notasız coğrafyalara çalmışlar seni
kendi cümleni kuramıyorsun
kenti dudaklarımdan öpemiyorsun
yetiştin bütün geç kalmalara
iklimler biriktirdin kanına tenha(sızım)
aşk hep yazdan kalma
ayrılık ise kıştır
senden sonraki dünde
sulardan başka her yerde kulaçlar atıyorum
boğuluyorum
kırık notam
sol anahtarınla
kilitleme gözlerini
kör oluyorum
Kahraman Tazeoğlu
Nota
...dudağında kırmızı bir notayla
şarkılar dokuyorsun sağırlığıma
" hani gitmesen diyorum hani gitmesek diyorum
...gitme sisli ülkemin çığlık notası
damarımda patlayan kırık şiirim
sen aşkın anadilisin
kalabalıktan yalnızlık yapma becerimsin
hayatın solfejini öğretip
notasız coğrafyalara çalmışlar seni
kendi cümleni kuramıyorsun
kenti dudaklarımdan öpemiyorsun
yetiştin bütün geç kalmalara
iklimler biriktirdin kanına tenha(sızım)
aşk hep yazdan kalma
ayrılık ise kıştır
senden sonraki dünde
sulardan başka her yerde kulaçlar atıyorum
boğuluyorum
kırık notam
sol anahtarınla
kilitleme gözlerini
kör oluyorum
Kahraman Tazeoğlu
K
kbrs16
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]SENİ İNTİHAR ETTİM
Deli dolu geçtik ateş hatlarından
Sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde
Sevdikçe korktum
Korktukça daha çok sevdim
Er geç birbirini boğacaktı bu duygular, biliyordum
Neden sonra farkına varıyor insan
Ayağına takılan bütün taşları
Yoluna kendi döşediğinin
Senin yarınlara inancın benden yüklüydü
Daha cesaretliydin
Planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar
Er geç açacaktı, biliyordun
Deli sevdalı çocuk ruhumun
Nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı
Değersiz değerlere sırt dönmüş, güvenli saflığında
Bir sonsuzluk buldun kendine
Ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza
Sonra birden
Yeşil bir kentte
Ilık bir yaz gecesine astın beni
Sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi
Ödedim
Cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü
Son sözün
Ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim
Geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim
Anılar kemirdi yüreğimi
Felç oldu hislerim
Zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden
Tek bir saniye bile süzülmüyordu
Ters çevirmeye cesaretim yoktu
Çünkü yeniden başlayacak bir hayatın
Korkağı olmuştum
Aşkların sonrasında hüzün vardır
Ya sen hüznü boğarsın
Ya da hüzün seni boğar
Ama birisi kanatlarını kırarsa eğer
Yaralı kuş rolüne soyunacağına
Yürümeyi denemelisin
Hayata dönmelisin
Bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü
Ve sonunu infaz ediyordu içimde
O gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
Ölen ben olurdum
O gece
Hayatın lekesiz bir anında
Seni intihar ettim
Şimdi katil benim
Artık güncemde bir boşluksun
Yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun
Ve sana ait sandığım her şeyin
Aslında benim olduğunu öğreniyorum
Hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin
Kendimi keşfettikçe
Seni kaybediyorum
Ve ufkuma sensizliği
Korkusuzca geriyorum
Kahraman Tazeoğlu
[size=12pt]SENİ İNTİHAR ETTİM
Deli dolu geçtik ateş hatlarından
Sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde
Sevdikçe korktum
Korktukça daha çok sevdim
Er geç birbirini boğacaktı bu duygular, biliyordum
Neden sonra farkına varıyor insan
Ayağına takılan bütün taşları
Yoluna kendi döşediğinin
Senin yarınlara inancın benden yüklüydü
Daha cesaretliydin
Planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar
Er geç açacaktı, biliyordun
Deli sevdalı çocuk ruhumun
Nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı
Değersiz değerlere sırt dönmüş, güvenli saflığında
Bir sonsuzluk buldun kendine
Ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza
Sonra birden
Yeşil bir kentte
Ilık bir yaz gecesine astın beni
Sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi
Ödedim
Cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü
Son sözün
Ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim
Geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim
Anılar kemirdi yüreğimi
Felç oldu hislerim
Zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden
Tek bir saniye bile süzülmüyordu
Ters çevirmeye cesaretim yoktu
Çünkü yeniden başlayacak bir hayatın
Korkağı olmuştum
Aşkların sonrasında hüzün vardır
Ya sen hüznü boğarsın
Ya da hüzün seni boğar
Ama birisi kanatlarını kırarsa eğer
Yaralı kuş rolüne soyunacağına
Yürümeyi denemelisin
Hayata dönmelisin
Bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü
Ve sonunu infaz ediyordu içimde
O gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer
Ölen ben olurdum
O gece
Hayatın lekesiz bir anında
Seni intihar ettim
Şimdi katil benim
Artık güncemde bir boşluksun
Yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun
Ve sana ait sandığım her şeyin
Aslında benim olduğunu öğreniyorum
Hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin
Kendimi keşfettikçe
Seni kaybediyorum
Ve ufkuma sensizliği
Korkusuzca geriyorum
Kahraman Tazeoğlu
İ
İrem35
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
...
...
G
gamze_
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
Tam şair ruhu var benim arkadaşımda
Canım muhteşemsinİrem35 ' Alıntı:gamze_ ' Alıntı:
irem bunu çok beğendi
________________________________________________________________________________________
(bu onun için)
Felçli bıraktığın bir kalbin gönüllü bakıcısıyım..
Beni kendinden yürütüp , Kendine bensizliği yürütmekle görevli..
Elbet bu emeklerinin karşılığını alırsın.
Karşına Aşk' ı alıp,
Şimdi, yokluğunla yatıp kalkıp seni anıyorum.
Bir gidenin olsun,
birde, gidemeyecek kadar kalıtımsal Kalışların..
İREM TEKİN
Tam şair ruhu var benim arkadaşımda
İ
İrem35
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
...
...
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Yasaklar Ve Gizemler
Olanca çekiciliğine rağmen,
dişlerine yasaklanmışken Adem''in,
bir tadımlık ısırıkla tüm albenisini yitiren,
sıradan bir meyve kimliğine bürünen,
bir elma gibi..
Erişilmesi imkansız bir dağın zirvesinde,
görünmeyen yüzündeki gizemi görebilmenin hazzıyla,
alçak dağları ben yarattım edasına bürünen,
ucuz bir kahraman gibi..
Bir ağacın dallarına sıkı sıkıya tutunmuş,
hiç solmayacak,
hiç düşmeyecekmiş gibi duran.
Lakin,
bir fırtınayla yerle bir olan,
dalından savrulan bir yaprak gibi..
Bir kentin saklı bahçelerinde gizlenmiş güzellikleri,
bir anda gözlerinin önünde bulmanın,
kavuşmanın verdiği heyecanla,
o güzelliklerin farkındalığını yitirmene neden olan,
gözlerine kaçan bir toz gibi..
Örtüyü kaldırmayın sakın üzerinden,
tabular gizemiyle kalsın.
Yasaklar ve gizemler.
Çekiciliğini yitirmeden var olan tek şeydir aslında,
zamandan arta kalan.
Açılan mesafeler,hasretler,
sevgiyi sımsıkı bağlayan.
Varsın zaman,
böylesi güzel sevgiyi kıskansın.
Ve buna,
işportaya düşmüş,
anlamını yitirmiş aşklar yansın...
Çınar GÖLE
[size=12pt]Yasaklar Ve Gizemler
Olanca çekiciliğine rağmen,
dişlerine yasaklanmışken Adem''in,
bir tadımlık ısırıkla tüm albenisini yitiren,
sıradan bir meyve kimliğine bürünen,
bir elma gibi..
Erişilmesi imkansız bir dağın zirvesinde,
görünmeyen yüzündeki gizemi görebilmenin hazzıyla,
alçak dağları ben yarattım edasına bürünen,
ucuz bir kahraman gibi..
Bir ağacın dallarına sıkı sıkıya tutunmuş,
hiç solmayacak,
hiç düşmeyecekmiş gibi duran.
Lakin,
bir fırtınayla yerle bir olan,
dalından savrulan bir yaprak gibi..
Bir kentin saklı bahçelerinde gizlenmiş güzellikleri,
bir anda gözlerinin önünde bulmanın,
kavuşmanın verdiği heyecanla,
o güzelliklerin farkındalığını yitirmene neden olan,
gözlerine kaçan bir toz gibi..
Örtüyü kaldırmayın sakın üzerinden,
tabular gizemiyle kalsın.
Yasaklar ve gizemler.
Çekiciliğini yitirmeden var olan tek şeydir aslında,
zamandan arta kalan.
Açılan mesafeler,hasretler,
sevgiyi sımsıkı bağlayan.
Varsın zaman,
böylesi güzel sevgiyi kıskansın.
Ve buna,
işportaya düşmüş,
anlamını yitirmiş aşklar yansın...
Çınar GÖLE
G
gamze_
Ziyaretçi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
?"Aşık ol" dedi şeytan.
"Aşk acıtır" dedim.
"Aşk hayattır" diye fısıldadı kulağıma.
"Aşk öldürür" dedim.
"Aşk gerçektir"diye haykırdı.
..."Aşk yalanın ta kendisidir"diye yanıtladım.
"Aşk mutluluktur,mutlu olmaktır"dedi bu kez.
Ve ben, şeytana uydum.
Küçük İskender
?"Aşık ol" dedi şeytan.
"Aşk acıtır" dedim.
"Aşk hayattır" diye fısıldadı kulağıma.
"Aşk öldürür" dedim.
"Aşk gerçektir"diye haykırdı.
..."Aşk yalanın ta kendisidir"diye yanıtladım.
"Aşk mutluluktur,mutlu olmaktır"dedi bu kez.
Ve ben, şeytana uydum.
Küçük İskender
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!
[size=12pt]Ömür Dediğin Gülüm
Ağustos;
Hüzünlerin tuhaf,ikircikli ayı.
Bir sözüne bakan,
gitmekle kalmak arası bir zembereğin kurulmuş yayı.
İki adım ötesi ,
genizleri yakan,
limon kokulu sevdaların eylülü.
Sevdadan yana,
ağzını bıçak açmayan kalemlerin susa büründüğü,
astım krizine tutulmuşcasına,
kahır kahır öksüren dizelerin ayı..
Uzaklardan bir şairin hüznünün sesi gecenin sessizliğinde.
Böyle olmamalıydı,
böyle olmamalıydı diyor dizelerinde.
Çığlıkları sanki dizelerine yakılmış ağıt,
amansız illete tutulmuşcasına.
Hani;
Aman dilese amanlı illet mi olacak?
Kurtulacak mı dizeleri bilinmez.
Ama bildiğim,
hüzün eylüle,
eylül dizelere öylesine yakışıyor ki..
Aslında her şair sevdiğini yazmak,
Her şiir sevilende yaşamak ister.
İster de canım,
???..ister de gülüm.
Yoklukları değil midir ölüm?
Ocak;
Zemheri ayazı,
kardelen güzelliği,
ve içinde taşıdığı yalnızlığı.
Bir şairin aklını karıştıran kalemin kararsızlığı.
Bilmem kaçıncı sone diyor,
iliklerime kadar üşütse de aşk diyor.
Oysa,
dizelerinin doruğunda,
????bir kardelen yalnızlığı gülümsüyor..
Ocak yaralı,
bense,
bense hala seni yazmaya çalışan bir sevdalı..
Kol kola aşıklar değil miydi,
???..gördükçe hasedinden çatlatan seni..
Suyu yürürken gördün mü hiç?
Nisanı izle,
çiçekleri gözle.
Rengarenk çiçeklerin kokusunda,
meyve veren sevdaların tadında,
aşkın tam kıvamında..
Beni hatırla sevgilim,beni özle..
Baharı gönlüne,
?????..sevdanı gönlüme sözle..
Bak işte nasıl yürür su o zaman,
nasıl koşar dolu dizgin nisan aşkına.
Bir şairin kalemi nasıl döner şaşkına..
Ah sevgilim bilmezsin,bilemezsin..
Nisan sevdalı,
?????ben ondan beter sevdalı..
İşte gülüm;
Sevaplarıyla,günahlarıyla,
dengelenmiş bir döngüdür ömür..
Bazen acısı,baharatı bol,
???????????.kısır olsa da.
Geçen günleri,ayları,
geri getirmek mümkün olmasa da.
Ve şair;
İnadına aşk diyerek,
adını inadına bilmem kaçıncı sone koysa da.
Metelik dahi etmeyen,
boşuna harcanmış bir bozuk paradır ömür.
İçinde sen yoksan,
??????????sevdan yoksa?
Çınar GÖLE
[size=12pt]Ömür Dediğin Gülüm
Ağustos;
Hüzünlerin tuhaf,ikircikli ayı.
Bir sözüne bakan,
gitmekle kalmak arası bir zembereğin kurulmuş yayı.
İki adım ötesi ,
genizleri yakan,
limon kokulu sevdaların eylülü.
Sevdadan yana,
ağzını bıçak açmayan kalemlerin susa büründüğü,
astım krizine tutulmuşcasına,
kahır kahır öksüren dizelerin ayı..
Uzaklardan bir şairin hüznünün sesi gecenin sessizliğinde.
Böyle olmamalıydı,
böyle olmamalıydı diyor dizelerinde.
Çığlıkları sanki dizelerine yakılmış ağıt,
amansız illete tutulmuşcasına.
Hani;
Aman dilese amanlı illet mi olacak?
Kurtulacak mı dizeleri bilinmez.
Ama bildiğim,
hüzün eylüle,
eylül dizelere öylesine yakışıyor ki..
Aslında her şair sevdiğini yazmak,
Her şiir sevilende yaşamak ister.
İster de canım,
???..ister de gülüm.
Yoklukları değil midir ölüm?
Ocak;
Zemheri ayazı,
kardelen güzelliği,
ve içinde taşıdığı yalnızlığı.
Bir şairin aklını karıştıran kalemin kararsızlığı.
Bilmem kaçıncı sone diyor,
iliklerime kadar üşütse de aşk diyor.
Oysa,
dizelerinin doruğunda,
????bir kardelen yalnızlığı gülümsüyor..
Ocak yaralı,
bense,
bense hala seni yazmaya çalışan bir sevdalı..
Kol kola aşıklar değil miydi,
???..gördükçe hasedinden çatlatan seni..
Suyu yürürken gördün mü hiç?
Nisanı izle,
çiçekleri gözle.
Rengarenk çiçeklerin kokusunda,
meyve veren sevdaların tadında,
aşkın tam kıvamında..
Beni hatırla sevgilim,beni özle..
Baharı gönlüne,
?????..sevdanı gönlüme sözle..
Bak işte nasıl yürür su o zaman,
nasıl koşar dolu dizgin nisan aşkına.
Bir şairin kalemi nasıl döner şaşkına..
Ah sevgilim bilmezsin,bilemezsin..
Nisan sevdalı,
?????ben ondan beter sevdalı..
İşte gülüm;
Sevaplarıyla,günahlarıyla,
dengelenmiş bir döngüdür ömür..
Bazen acısı,baharatı bol,
???????????.kısır olsa da.
Geçen günleri,ayları,
geri getirmek mümkün olmasa da.
Ve şair;
İnadına aşk diyerek,
adını inadına bilmem kaçıncı sone koysa da.
Metelik dahi etmeyen,
boşuna harcanmış bir bozuk paradır ömür.
İçinde sen yoksan,
??????????sevdan yoksa?
Çınar GÖLE