uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DİLLEŞMEK

Savrulan saçların gibi savurur
Uzak iklimlere sesin sesimi
Güneşe koşan yağız çocuklar
Dilleri yüzyılları soluklar

Neler der toynakları incecik
Akıtması apak sevgililer kuytuda
Kavgalarda ilençlerde ne derler

Duruşu onurlu bir başkaldırış
Sekişi kaçınılmaz bir boyun eğiş
Sevgileri kardeştir sevgilerimize
Sövgüleri sövgülerimize benzer

Gelir sıcacık türkülerim
Seklavi eşkin yürür dünyaya
Toprağın bağrını deler acısı

İçinin yorgun denizleri kurumasın
Ses verin sesime ses verin dilleşelim
Barışın atlasıdır dilimin coğrafyası

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DÜNÜ GÜN

Sesimde yalnızlığın tınısı
Gözlerim yanıyor uykusuzluktan
Suda yağı bitmiş kandil ışığı
Uzakta ağlayan çocuk sesleri

Dağları deniyorum
İsyanın ve hüznün sığınağı
Kasvet kesilmiş gökyüzü
Dudaklarım çatlamış

Usun peşinde yüreğim
Elimde kederli eğreltiler
Yılkı gölgeleri ufukta
Yüzüm solmuş düş bahçesi

Yaşamı dölleyen ürperti
Kara bulutların izini sürer
Bırakıp kuytulara gizini
Kırlangıçlar gider

Dalından korkular sarkan ağaç
Nice acı nice umut nice inanç
Bedreddin pir sultan hallaç

Mütevekkil asya ve diyarı rum
Havada yanık yaprak kokusu
Dünya seni tanıyorum

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

FOTOĞRAF....

Dallarına türküler sinmiş meşe
Döktü yapraklarını döktü hüzünle
Ses oldu karıştı toprağa
Ses oldu tohum oldu umut oldu

Evvel bahar açıldı çiçeklerle
Yağmur oldu yağdı seslerimiz
Irmak oldu ağdı toprağa
Ağdı toprağa tenlerimiz

O çiçekler o çimenler
Öğrenir mi seherleyin kuzulardan kuşlardan
Söyler mi her bahar türkümüzü
-Ak kuğular da sökün etmiş yurdumdan-

Baş ucunda semah tutmuş turnalar
Üzerinde türlü türlü çimenler
Papatyalar gelincikler allı yeşilli
-Kaç kuzulu ceylan yad avcı geldi-

Koca meşe dayamış da başını
Orfeusun dizine dalıp gider
Çiçekler çimenlere çimenler rüzgârlara
Bizim türkülerimizi söyler

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GÖÇ

Gidenler gecikmiş günleri götürdüler
Birlikte ne kadar yalnız olduklarını
Gözleri yanılsamalarla bağlı gelip
Görmediklerini göstermeye gittiler

Kazılardan sevdalar çıkıyor
Kız küpeleri gözyaşı şişeleri
Kaç yıldız yılı çalınmış ekmeğimiz
Kırık kazma ucu kuytu gizlerimiz

Seldik akıyorduk karlı koyaklardan aşıp
Ta çini maçinden bahri cedit diyarına
Altın fildişi esaret ve miskü amber
Suda izi kalmış bir söz bırakıp yarına

Açtık ama şehvetli ve dehşetli susuz
Sevdik yana yana saçları sürgün güzeli
Alazı kavurur kurumuş yaprakları
Pıhtılaşır zaman çiçeklenir gülüşünde

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GÖNLÜM YANGIN ERTESİ

--Cemal Süreya için-

Yine avlusundayız
Güvercin göklerinin
Mor ayazlar avlusu
Günlerden pazartesi

Mahmur sevda yorgunu
Çıkmıyor sabahlara
Ey cinayet vurgunu
O dalgın gülümseyiş

Masalarda çizilmiş
Bir resim terkisinde
Söylenmemiş acılar
Hiç yaşanmamış gibi

Hem tende duymak teni
Canı candan saymamak
Vermek her isteyene
Tabaktaki bozukluk

Nerde bardaklar nerde
Nerde sevgi pınarı
Alazı vurdu geçti
Yaktı cemalin narı

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GÜN

Perdeyi açıverince
Üryan bir sabah takılıyor dallara
Gümrah gözlerinde çiçekleniyor şafak
Mahmur saçları çözülüyor gecenin

Çığ düşmüş yapraklara yazılı
Rahvan yazgısı yoksulluğun
Kınında hüznü taşıyan bir çingene şarkısı
Uzuyor tekerlerin tıkırtısında

Sevince bulanıyor elin
Sokakta kuş seslerini siyaha boyayan çocuk
Kapıda gün
Hakkını helal et sevgilim

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GÜN OLUR...

Gün olur
Ölür içindeki kıvılcım
Duyarsın yitişin sızısını
Kimliksiz bir kız ikiz doğurur
Dil yalnızlığı yoğurur
Biçimde

Kim bilir kim bulur
Asker postallarımın izini
Alır götürür tarzı nevin vapuru
Çocukluğumun firuze denizini
Bekler hâlâ salacak iskelesi
O sesi

Hecelerken geleceğin yangınını
Bakarsın deler kuzeyli kadınlar
Bu ürkek ülkenin karanlığını
Kırık acemi sözcüklerden
Anlarsın bir çığlık gibi
Sönmüş ateş

Çağır sağır kayalardan
Üzengisini sürüyen yağız atlıyı
Ayakları kan
Bak gümüş ışığında yalabir
Soluğu tükenmiş tanrısı
Umutsuzluğun

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

HANIMELİ

Gün mü uyanıyor
Gül mü
Yaprağında çiğ tanesi
Kokla/sam

Süt mü sızmış balam
Gül memelerden
Bir bebek gülüverse
Okşasam

Seher yeli geçer gibi
Gelin dalından
Dağıtsan saçlarını
Uzan/san

Bir çin porseleni kadar saydam
/Sırçadandır gümüş teni sırçadan/
Düşlerin ürperir mi
Dokunsam

Sanki mermer heykellerde yaşayan
Kadim yunan
Yakın dursa da
Uzak /san

Bir de pamuk toplarken gör tarlalarda
Türküsünü tutturmuş mu sana usuldan
/İnci takmış sedef gerdan üstüne/
Düşün/sen

Pembe bulutlar dağılır yüzünde
Ak laleler gibi durur elleri
Eğilip su içer gibi çeşmeden
Öpsem

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İPİN UCU

Sabahlara yalnızlık gibi çıkıyor
Yorgun iklimlerin sürgün alacası

Pus sabaha bulanıyor sabah gerinen güle
Kurumuş düş yapışkanlığı da cabası

Neden öyle kırgın bakıyor resimlerde
Camda bir fesleğen hüznü perde arası

Pus güne bulanıyor gün kana kan acıya
Camda gama boyanmış bir karanfil sevdası

Kara kıl çadırlardan dünyaya açılan yaz
Balaca bir kuş içinmiş çınarın kocaması

Camda kıpkırmızı sardunyanın sevinci
Yüzüm umudun bayrağı yüreğim bozgun sonrası

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KAÇMA DUR

Gölgelenir
Işıklı gözlüklerin
Solgun yıldızlar taşır
Gagalarında tutsak kuşlar

Ham ervah
Bir sarhoş çığlığı gibi
Boşlukta sallanır mısraların
Kaçırma gövdeni

Gelincikler
Boynu bükük kalmasın
Kırılmasın sevginin heykelleri
Ve uzay yıllarında soluklansın
Sesi delikanlı coşkularımızın

Alıp götürdüğün
Sararmış resim
Nice zamanların nakışından süzülmüş
Hüzünlü bir seferberlik türküsüdür

Bir derviş gibi düşün kendini
Bir bütünün içinde
Sevinçlerin acıların çilelerin içinde
Kavgaların umutların sevdaların içinde

Kaçma dur
Korkularına sarıp sarmaladığın hançer
Otuz yıllık merhabamdır

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KANLICA

Sen zehir yeşili bir resimsin
Kararmış çam ormanlarından
Eski izniklere sıçramış acı
Ellerinde pürüzsüz beykoz izleri

Sen serin bir çizgisin
Uçuk denizlerin zemherisinde
Çeşmibülbül burgacında yükselip
Umuda huruç eden selçuki derviş

Sen zor bir küheylansın
Özgür ırmaklar akar soluğunda
Bakar mermer merdivenli tapınaklarda
Donmuş gülümseyişiyle meryem

Sen bir masalsın düş kuşaklarında
Yasak sevdalar yazan elyazmaları
Hirada inzal olan büyü ve cinsellik
Gün görmemiş bir köy kızısın belki de ilk

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KARA...

Kara
Kara/nlık
Çözülüyor tel tel
İpek bir şalın dalgalarında
Parlayıp sönen yıldızlar
Yansıyor laciverde

Kara
Kara/nlık
Bir keman akıyor ırmakta
Kadife gözleri kara sürmeli
Bir çingene kızı bakıyor
Uzayan kıvrılan savrulan
Yılan dilli alevlerin ardından

Kara
Kara/nlık ışıyor
Geceye ay vuruyor
Irmağa gün
Dökülüyor büklüm büklüm
Ak yuvarlak yamaçlardan
Kırk örük kırk ibrişim
Şavkıyor şafak
Dağlanıyor ellerim

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KARİYE

Teninde doğum fırtınaları
Gölgesi durgun suda uyuyor ulu çınar
Uzak umutlar süzülüyor usundan
Prizmasından tarih geçiyor

Gün güle değiyor hüznünün gergefinde
Gamdan örülmüş bir tülün ardında elin
Süt ve gümüş sim ve ipek
Tutuşuyor özlemin penceresinde

Bin yıl ötelerden bakıyormuş gibisin
Altın demir ve kobalt pırıltısıyla
Derin lacivert bir göğe yükseliyor
Sunakları ellerinde binlerce esin

Bak bu sensin billur ışığı sesin
Bu senin giysilerin kıvrımlarıyla susan
Sanki biz kariyede bir mozaik bahçesiyiz
Buhurdan ve şamdan ve tütsü ve ayin olan

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KAVRUK

Öyle uzak ki susuşun
Isıtmıyor saydam sokakların cumbalarından sarkan
Acılı sonbaharı

Hangi boşluğu dolduruyor çığlık çığlığa
Bir karabasan uçurumunda yüzünün duru giziyle çizilen hüzün

Bastırılmış korkuların alanları doldurduğu
Uzun sürmüş karanlıklarda çoğalan
Çocuksu gözlerdeki ışık

Yalnızlığın saçlarından derin kuyulara
Göz yaşları gibi dolan umutsuzluk
Ve kavruk bir gül çoğalıyor

AYDIN HATİPOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DİRİLİŞ..

Gittikçe artıyor yerçekimi
Çek elimden,
Kurtarsın yerçekiminden
Aşkın çekimi...

Akıyorum aşağılara sızım sızım
Duyuyorum içimdeki derinlikleri
Öpe öpe çek çıkar,
Soluğunla dirilt beni..

Kumsaldan nasıl sızarsa sular
Çöküyorum dibe azar azar
Dağılıp parçalanıp ayrılıyorum
Topla beni tut beni...

Yağmurca gözyaşlarınca
Aşağı aşağı çizgilerim
al avuç avuç fırlat gökyüzüne
Yeniden yarat beni...

AZİZ NESİN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DOĞUM GÜNÜ TELGRAFI

Sen iyi ki doğdun
Ben iyi ki yaşıyorum
Ne güzel şey
Seni hala seviyorum
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

EN GÜZEL

Bu müze var ya bu müze
Seninle gezerken güzel
Kimseler yoksa salonda
Seni öpmek en güzel
Bu rakı var ya bu rakı
Seninle içerken güzel
Kimler olursa olsun varsın
Rakılı ağzından öpmek en güzel
İşte bu dünya var ya bu dünya
Seninle yaşarken güzel
Sen varsın ya sen
Ancak benimleysen güzel

AZİZ NESİN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

EN UZUN MARATON

Yüz metrede beni herkes geçer
Dörtyüz metrede pekçokları
Geçer çoğu sekizyüz metrede
Ama ben bırakmam yarışı

Beni bin metrede geçersin
Ben yine koşarım
Onbin metrede öndesin
Koşarım ben yine
Yirmi kilometrede geçersin
Hep koşmaktayım

Otuz kilometrede
Kırk kilometrede de geçersin
Ben koşuyorum hâlâ
Ama ellinci
Yada altmışıncı kilometrede
Soluğun tükenip bir yerde
Dayanamaz düşersin

Bak koşuyorum hâlâ
Çünkü ben bir yaşam maratoncusuyum
Bu yüzden yaşamın en yalnızıyım
Bu sonsuz yarışın sonunda
Beni geçemezsin
Ölümün en büyük ödül olduğunu bilemezsin
Yine ben olurum ilk göğüsleyen ölümü

AZİZ NESİN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GÜNEŞ DOĞUNCA

O çırılçıplak gecede
Sen sendin ben de ben
Bütün gece güneş açtık öpüşlerden
Gün doğunca ne oldu birden
O sabah kendi soğuğumuzdan
Kar yağdırdık güneşten
hep o korkuydu içimdeki
Ya sen de sen değilsen.

AZİZ NESİN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

HEPSİ AYNI

Kaç sevgiliyi sonuncu saydıysam
Hepsi de aynı kadındı
Bilmiyorlardı kendilerini
Ama ben biliyordum
Çünkü hep aynı bendim.
Kaç kadını seviyorum dedimse
Hepsi de aynı kadındı
Bilmiyorlardı birbirlerini
Ama ben biliyordum
Çünkü hepsini seviyordum.
Kaç kadın ihanet ettiyse
Hepsi de aynı kadındı
Bilmiyorlardı kaç yaram olduğunu
Ama ben biliyordum
Çünkü vurulan hep bendim.

AZİZ NESİN
 
Üst