uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GENELGE

Dar zamanda düşmanların altına
At olanlar safımıza gelmesin
Garibanın, fukaranın sırtına
Bit olanlar safımıza gelmesin

Ağırlık, irilik ölçüsün bırak;
Tartıya vurulmaz beyinle, yürek.
Bu ülkede iman gerek, ruh gerek;
Et olanlar safımıza gelmesin.

Öte dursun işkembeden atanı
Lazım değil kaçan ile yatanı
Menfaate rüşvet verip vatanı
Fit olanlar safımıza gelmesin

Sapıklar her yerde atsa da çamur;
Gerçek mayasına kuvuştu hamur;
Adam istiyoruz dört başı mamur!
İt olanlar safımıza gelmesin

Gönül bahçesinde korku gezeni
Asla kabul etmez ülkü düzeni
Sevdası, sabırı, aklı, izanı
Kıt olanlar safımıza gelmesin

Biz zulüm ayında güneş çağıyız;
Hira'dan feyzalan Tanrıdağ'ıyız!
Biz meyve bahçesi, üzüm bağıyız,
Ot olanlar safımıza gelmesin

Parolamız her zamanda, her yerde;
Ölmek var da baş eğmek yok namerde
Bu imana, bu ülkeye bu derde
Yad olanlar safımıza gelmesin.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GELECEĞİM

Yıllar yirmi olsa da, otuz olsa da
Yollar kar, çamur olsa da, buz olsa da
Bedenim yorgun, aç ve susuz olsa da
Bir gün yalın ayak, terli gömlekle
- Gelirim, beni bekle

Belki yakında olur, belki de uzak
Sırtımda hatıralar, saçlarımda ak
Gün, tarih bilemiyorum amma, muhakkak
Bitmeyen bir azim, sabır ve emekle
- Gelirim, beni bekle

Unutmam mümkün değil, unutur sanma
'Gelmez' diyen olursa sakın inanma
Umutlarını kaybetme ha zamanla
Geç kaldı diyerek gam çekme
- Gelirim, beni bekle

Sıcak bir yaz akşamında olabilir
Sarı bir güz akşamında olabilir
Kışın beyaz akşamında olabilir
Ellerinde bir top mavi çiçekle
- Gelirim, beni bekle

Cümle köprüleri sel alsa da tek, tek
Söz vermişim bir kere engel ne demek
Başı karlı, kara dağlardan geçerek
Azığım bir tas su, bir dürüm ekmekle
- Gelirim, beni bekle

Vermese de kaybolan gençliğimiz
Ayıran bir gün kavuşturacak bizi
Ve içimde sevgilerin en temizi
Seninle dolu, arı, duru bir yürekle
- Gelirim, beni bekle

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

GARİP GERÇEKLER

Bir tarafta her devrin sultanları durur
Bir tarafta kaderin kurbanları durur
Ne kurban kesiciler biter dünyamızda
Ne de kesilen kurban kanları durur.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

FOTOĞRAF

Resmine baktığım güzel kız, genç kız
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni
Eski bir albümde durursun yalnız
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni

İki harf, bir imza, bir tarih; garip
Besbelli üçü de mutsuz muzdarip
Aklımı zorlama karşımda durup
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni

Bilemem aradan geçti kaç sene
Memleketin nere, kimsin adın ne ?
"Hatırla" diyerek bakma yüzüme
Unuttum, Unuttum, Unuttum seni.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

FETVA

Türküler var başı belden aşağı
Çalmıyan radyonun pili cennetlik.
Kafir meyve inmez daldan aşağı
Yoksulun yaktığı çalı cennetlik.

Boşunadır dünyamıza geldiği
Aha yaşadığı aha öldüğü...
Korkak müslümanın namaz kıldığı
Camiyi taşlayan deli cennetlik.

Kara günde çözülmesin, kuşağın,
Kara toprak olsun uyku döşeğin.
Cihadda yük çeken uyuz eşeğin
Semeri cennetlik çulu cennetlik.

Tez vururlar harpte önde gideni,
Kaçanlar kurtarır canı bedeni.
Şimdilik kördüğüm kalsın nedeni,
Diri oku yedi, ölü cennetlik.

Bana ne'yi akıllılık sananın,
Başı var da, beyni yoktur. İnanın.
Beş on sene cehennemde yananın,
Dumanı cennetlik, külü cennetlik.

'Karışma boşver''i eylemiş sanat,
'Dava gereksiz' der, 'herşey menfaat'
Böyle bir babayı vurursa evlat,
Tüfeği cennetlik, eli cennetlik.

Sevabı, günahı ayırmış Rabbim,
Ölçüdür gözlerim, tartıdır aklım.
Yalana riyaya, dayanmaz sabrım,
Haksıza sövenin dili cennetlik.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

EY GÖNÜL

Vardığın dergahta post ol, büyürsün
Gördüğün garibe dost ol, büyürsün
Meclise devam et, el sürme mey'e
Girdiğin sohbette mest ol, büyürsün.


ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

EY CAN

Ben sabit şeyleri sevmem ey can
Sen
Eğer beni dinlersen
Çağlayan ırmak ol..
Ve gönül gönderine çekilmiş
Nazlı nazlı dalgalanan
Bayrak ol..

Ben karanlığı hiç sevmem ey can
Vaktin her saatinde
Her zaman
Ağaran şafak ol..
Güneş ışıklarıyla ürperen çiçek
Seher yeliyle ırgalanan
Yaprak ol..

Ben bulanıklığı sevmem ey can
Sen
Yayla pınarlarından akan
Sulardan berrak ol..
Göl olma, gölet olma, baraj olma
Kanak ol..

Ben uykuları da sevmem ey can
Uykulardan uzak ol..
Kış günü karları yarıp çıkan
Beyaz bir gül
Mavi bir zambak ol..

Ben zaafları da sevmem ey can
Hakikatleri sarıp-sarmalayan
Zaaflardan ırak ol..
Geri dur geri dur ey can
Nefret sarayındaki sultanlıktan
İlim ocağında çırak ol..

Sana tavsiyemdir ey can
Zalimlerin boynunda süslü kravat olacağına
Var bir garip ölünün üstünde
Kefen ol
Kimsesiz gelinlerin yüzünde
Duvak ol..

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ERZİNCAN DEPREMİ

Bir kara haberki zor konur adı
Duyanın kırılır kolu kanadı
Felek ikide bir atar tokadı
Yazım der sineye çeker Erzincan
Yazım der göz yaşı döker Erzincan


Erzincan'da dağlar gökle öpüşür
Yiğitleri ecel ile kapışır
Çok katlı binalar yere yapışır
Çöküntüde kalan candır Erzincan
Toprağın emdiği kandır Erzincan


Çok konuğun oldum içinden geçtim
Ekmeğinden yedim, suyundan içtim
Gönlüme ben seni bir mesken seçtim
Şimdi o meskenin mezar Erzincan
Dilim konuşmaktan bizar Erzincan


Karakoç bu kırım bir gün yıkılır mı
Hasletde vuslatda kurşun erir mi
Sormayın rengini mor mu sarımı
Al yeşilken şimdi kara Erzincan
Almış yüreğinden yara Erzincan

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ERBABİYE

Liderimiz uzaylı,silahımız ok bizim
Hilede iftirada üstümüze yok bizim.
Bal,sirke,soğan,şeker,et,süt,nane,sarımsak;
Katar çorba yaparız,hünerimiz çok bizim.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ELLİNCİ YIL HESABI

Bağladım nefsimi zincir yulara
Dünyayı duvara astım gel de gör
Rahatı huzuru attım kenara
Çileyi bağrıma bastım gel de gör

Yürüdüm sel oldum, durdum göl oldum
Mazluma, mağdura kıvrak dil oldum
Zulüm sıcağında serin yel oldum
Yürekten yürege estim gel de gör.

Sonu hatırladım, ilki duyunca,
Kula kul olmadım ömür boyunca!
Hakkın zehirini içtim doyunca
Batılın balına küstüm gel de gör.

Ülfetim olmadı iriler ile
Ağıla girmedim sürüler ile;
Ölümden korkmayan diriler ile
Selamı, sabahı kestim gel de gör.

Aşk ceylanı emzirince sütünü
Taşa çalıp, kırdım benlik putunu
Düşmanımdır inkarcının bütünü
Allah dostlarıdır dostum gel de gör.

Bazı kötülüğü kovdum elimle
Bazı kötülüğü yerdim dilimle
Gücüm yetmeyince kendi halimle
Haksıza buğzettim, küstüm gel de gör.

Çıkar için laf davulu çalmadım
Hiçbir yerden makam, rütbe almadım
Bildimse söyledim, korkak olmadım
Bilmediğim yerde sustum gel de gör.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DÜN GECE

Çelik testereyle kestim suları
Yıkadım duvara astım suları...
Düşümde düşüme girdim dün gece

Buluta yaslandım ışığı tuttum.
Seni hatırladım, seni unutdum
Kendimi kendime sordum dün gece

Topladım yolları eyledim yumak
Musalladan gayri görmedim durak...
Durmadan düşünüp durdum dün gece

Toprağı boyadım otlar ağladı
Oturdum kalkmadım atlar ağladı...
Tuttum yorgunlğu yordum dün gece

Dertler gecikince gidip yokladım
Yırtık bohçalarda umut sakladım
Kırgınlık bağını kırdım dün gece

Şişelerde mahkum çiçek kokusu
Yağdı yüreğime renk renk korkusu...
Yok yere yokluğu vurdum dün gece

Ay doğdu gölgeler çöktü üstüme
Hicran alev alev aktı üstüme.
Gözümü yollarda gördüm dün gece

Aydınlığa koştum karanlık çıktı
Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı...
Güç-bela ben bana vardım dün gece

Dosta şiir yazdım 'hatıra' dedim
Belki bir dost gele otura dedim
Gönlümü toprağa serdim dün gece

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DUYDUN MU?

Karagözlüm, kavuşmayı beklerken,
Ayrılığın vakti geldi, duydun mu?
Beraberce diktiğimiz çiçekler
Açılmadan önce soldu, duydun mu?

İçimde acıdan ırmaklar çağlar;
Gözlerim yaş dolu, gönlüm kan ağlar.
Tatlı hatıralar, sıcak sevdalar
Hakikatsiz rüya oldu, duydun mu?

Kara talih ile olunmaz yarış;
Eğer küskün isen gitmeden barış
Belki son ayrılık, belki son görüş
Kavlimiz yarıda kaldı, duydun mu?

Çok olur dağların karı-kıcısı,
Böyle imiş alnımızın yazısı
Bu mevsimsiz ayrılığın acısı...
Ok vurdu sinemi deldi, duydun mu?

KARAKOÇ?um, kalbim yara, dilim lâl...
Ömrümün ufkunu sardı bir melâl
Beslediğim umut, kurduğum hayal
İçime ateşler saldı, duydun mu?

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DUA

Senin ak alnından gök gözlerinden
Önce dallar sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hale
Hazdan dudakların olsun bir lale
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DÖRTGEN

Kul o ki, nefsini yularla güde
Mal o ki, bekçisin muazzez ede
Dil o ki, her yerde hakkı konuşa
Yol o ki, dosdoğru Allah(c.c.) ?a gide.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DÖNÜŞ..

Bunca yıldır bir hiçliğe
Gittim sana geliyorum
Yeter artık döne döne
Bittim sana geliyorum

Durdum ve düşündüm demin
Baktım bu yol daha emin
Ayrılmamaya bin yemin
Ettim sana geliyorum

Gözüm yaşlı gönlüm garip
Yalvarayım dedim varıp
Benliği benden çıkarıp
Attım sana geliyorum

Aşk tokmağı değdi örse
Durmam gayri dünya dursa
Dünden kalma neyim varsa
Sattım sana geliyorum

Bıraktım öfkeyi kini
Oldum bir rahmet ekini
Seni sevmenin zevkini
Tattım sana geliyorum

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DOSTA DOĞRU

İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Nergis. ıtır, menekşe, gül
Kokar gider dosta doğru

Zamanım yoğrulur gamla
Birleşir sabah akşamla
Ilık kanım damla damla
Akar gider dosta doğru

Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru

Beynim fırın, bağrım tandır
Yanarım hayli zamandır
Sevgim bir yavru ceylandir
Çeker gider dosta doğru

Ne saklarım ne gizlerim
Yalnızca onu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DOKUZ YÖNLÜ DERT

Açılmış çığırdan dosta gidemem,
Ayaklarım ize sığmaz.. ölürüm.
Yaşarım, duyarım, tarif edemem;
Düşüncem var, söze sığmaz.. ölürüm.

El alır, göz görür, iş çıkar işten;
Arsızlar doluyu doyurur boştan.
İki gün misafir gelse bir kıştan,
Doksan günlük yaza sığmaz.. ölürüm.

Kara çıkar, ak?ı derin eşince;
Gece uzun, uyku yoğun, düş ince..
Bir derdim var, yer götürmez düşünce;
Bir derdim var, yüze sığmaz.. ölürüm.

İriler ?aşk? koydu açlığın adın;
Diriler pisledi ölümün tadın.
Zamana hükmeder üçbuçuk kadın,
Gördüklerim göze sığmaz.. ölürüm.

KARAKOÇ?um, bir sevdanın düşkünü,
Deli-dolu gerçek yaşar, düş günü.
Diriler var, çıplak gezer kış günü;
Ölüler var, beze sığmaz.. ölürüm.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DOĞMADAN ÖNCE

Sormuşlar ?ezelde aşk var mı? ? diye
Ben kalpten vuruldum doğmadan önce.
İster azap deyin ister hediye
Meçhule sürüldüm doğmadan önce.

Yılmadan ben bana beni anlattım
Günahı tövbeyle yıkayıp attım
Ebed kapısında ölümü taddım
Kefene sarıldım doğmadan önce.

Gönlüme sevdanın güneşi doğdu
Şüphe iklimimi ışığa boğdu
İlk yağmurum Kâlûbelâ?da yağdı
Bulandım duruldum doğmadan önce.

Sevdim, sevgiliye giden yol uzun
Şerbetini içtim ateşin, buzun
Bazen girdabına düştüm sonsuzun
Çok öldüm-dirildim doğmadan önce.

Duydum ki var varmış, yok yokmuş güya
Gerçeği alt etti gördüğüm rüya
Kendi kopyam imiş meğer şu dünya
Düşündüm, yoruldum doğmadan önce.

Ezelde, ebedde aşkı gördüm ben
Mezarda, mabette aşkı gördüm ben
Gazapta, rahmette aşkı gördüm ben
Aşk ile karıldım doğmadan önce.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DERTLEŞME

Sırtımıza cümle derdi belayı
Sizin için aldık sizden ne haber?
Senelerce uykuları rüyayı;
Sizin için böldük sizden ne haber?

'Nemize ne,aman bırak' demedik;
Otuz alıp onbeş verek demedik
Hava kışlı,yollar ırak demedik
Sizin için geldik,sizden ne haber?

Aşk ile doldurduk gönül tasını
Tavuğunuz ölse çektik yasını
Zalimlere karşı cenk havasını
Sizin için çaldık,sizden ne haber?

Durup da 'bize ne' demedik bir gün
Korkmadık,yılmadık,düşmedik yorgun.
Sıra sıra hapis,kitlece sürgün;
Sizin için olduk,sizden ne haber?

İçkiye,kadına,rütbeye şana
Tenezzül etmedik,malum cihana
Bunların cümlesi kalsın bir yana;
Sizin için öldük sizden ne haber?

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DEMEDİ DEME

Korkuyorum belki yarın geç olur
Geleceksen bir gün önce gelsene.
Yaralıya yol gözlemek güç olur
Geleceksen bir gün önce gelsene.

Kar yağar, çığ düşer yollar açılmaz.
Seller iner derelerden geçilmez
Senet yoktur ömre vade biçilmez
Geleceksen bir önce gelsene.

Can kuşu kafeste durmaz demişler
Kaçan kuş kafese girmez demişler
Son pişmanlık fayda vermez demişler
Geleceksen bir gün önce gelsene.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Üst