uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DAĞLARA DENİZ EKTİM

Uykuları yatağıma bağladım
Geceleri delip çıktım dağlara
Ormanların kakülünü taradım
Bulutlardan gömlek diktim dağlara

Ağaran şafakta gördüm yarını
Tuttum nakış nakış ördüm yarını
Yağmur damlasına sardım yarını
Dalga dalga deniz ektim dağlara

Kartal kanadıyla biçtim gökleri
Duru pınarlardan içtim gökleri
Ya Allah diyerek açtım gökleri
Demet demet ışık döktüm dağlara

Hayal var ki hakikatten evladır
Çile var ki çok nimetten evladır
Sabır, şükür her ziynetten evladır
Üçüncü gözümle baktım dağlara

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

DAĞ İLE SOHBET

Hiç başın ağrır mı yoruldun mu hiç
Birine küstün, mü darıldın mı hiç
Sevdin mi, öptün mü sarıldın mı hiç
Hasret nedir, ne değildir, de hele

Neşeyi ne tartar, gamı kim ölçer
Acı söz yarası kaç yılda geçer
Beklemek acıdır ayrılık hançer
Gurbet nedir ne değildir de hele

Ormanın var, pınarın var, taşın var
Dört mevsimde bulut saçlı başın var
Bilmem ama bir uzunca yaşın var
Mühlet nedir, ne değildir de hele

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ÇEKTİRİRLER ÇEKİYORUZ

Ne çekersek deliden-kaçıktan çekeriz.
Ve bir de yarımdan buçuktan çekeriz.
Beri tarafta gözü gönlü kapalıdan
Öte tarafta eti açıktan çekeriz.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

CEVAPSIZ KALAN SUALLER

Yürü: duvar beton, otur yer beton
Tavana bakarsın ' bakma der' beton
- Yağmur kokan toprakların nerede?

Ne çiçekler açar, ne kuşlar öter
Yolların on adım ötede biter
- Serbest gezen ayakların nerede?

Her günü hasrettir haftanın ayın
Hani ya bayramın, düğünün, toyun?
- İlin, yurdun, konakların nerede?

Gönlün gamdan göçer, gama taşınır
Boş direkler boynu bükük düşünür
- Dalga dalga bayrakların nerede?

Deprem mi geçirdin, talan mı gördün?
Kanlı haydutlara haraç mı verdin?
- Obaların ocakların nerede?

İnancın cezalı, yüreğin tutsak
Konuşacak yerde çaresiz susmak
- Dudakların, dudakların nerede?

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BÜYÜKLER BİLİR

Yalan dolan ile devran sürmeyi
Biz ne bilek beyim büyükler bilir
Milletin başına çorap örmeyi
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Rüşvet vermek rüşvet almak nasıl şey
Hazineden para çalmak nasıl şey
Terlemeden zengin olmak nasıl şey
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Erken palazlanıp erken ötmeyi
Değirmenler kurup baş öğütmeyi
Hele... meydan meydan adam gütmeyi
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Anlamayız kopya nedir, asıl ne
Perde, sahne, solo, koro, fasıl ne
Üçkağıtta erkan nedir usul ne
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Viski, votka çekip keyif çatmayı
Dansöz kucağında stres atmayı
Milleti bölmeyi, vatan satmayı
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Seyrettikçe ana-baba filmini
Hissederiz baskısını zulmünü
Lisans üstü maskaralık ilmini
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Adettir gerekmez malumu ilam
Taklide günaydın, asıla selam
Ne hınzırlık varsa hasıl-ı kelam
Biz ne bilek beyim büyükler bilir

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BULDUKTAN SONRA ARAMA

Omuzumda sevda yükü
Yollarda Seni aradım.
Beste beste, türkü türkü
Tellerde Seni aradım.

Girdim yeşilden sarıya
Sordum ölüye, diriye
Çiçeği verdim arıya
Ballarda Seni aradım.

Aşk yalımı girdi cana
Gönlüm döndü gülistana
Gece-gündüz yana yana
Küllerde Seni aradım.

Yorulup demedim, yeter
Hasretin gözümde tüter
Keremden, Mecnundan beter
Çöllerde Seni aradım.

Bahçem çiçek, bağım gazel
Birleşir ebedle, ezel
Ayırmadım çirkin, güzel
Kullarda Seni aradım.

Ulaşmak için rahmete
Katlandım binbir zahmete
Karışıp söze, sohbete
Dillerde Seni aradım.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BU MEVTAYI NASIL TANIRSINIZ?

Giderken alkolden girdi komaya
Meyhaneyi yurt sayardı bu deyyus
Yemin eder 'pazar' derdi 'cuma'ya
Ağustosu mart sayardı bu deyyus

'Ben dahiyim, eşim-dengim az' derdi
İnat için 'zemheri'ye 'yaz' derdi
Kuşa 'kirpi', kurbağaya 'kaz' derdi
Kel sıpayı kurt sayardı bu deyyus

Nasipsizdi iman, edep, ahlaktan
Kin sağardı enayiden, ahmaktan
Biraz daha alçak idi alçaktan
Namertleri mert sayardı bu deyyus

Tam sapıktı, şer yollara sapardı
Heykel diker, ilah diye tapardı
Abdestsiz her yöne secde yapardı
Kıblegahı dört sayardı bu deyyus

Türklüğe düşmandı, hep kin güderdi
Yahudiye yaltakçılık ederdi
Hristiyan ile yola giderdi
Ermeniyi Kürt sayardı bu deyyus

Görgü şahidiyiz, yalan çok hocam
Tek güzel huyunu bilen yok hocam
Geberip giden var, ölen yok hocam
Doğruluğu dert sayardı bu deyyus

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BU DÜNYA KİMİN DÜNYASI?

Yol üstünde biten çalı
Bu dünya kimin dünyası?
Ak çiçekli ayva dalı
Bu dünya kimin dünyası?

Gediklerde esen poyraz,
Yaprakları dalda koymaz
Gözler doysa gönül doymaz
Bu dünya kimin dünyası?

Her gün eski her gün yeni
Tükenmez gidip geleni
Canevimden vurdu beni
Bu dünya kimin dünyası?

Kar yağar kaybolur izler
Her nakış binbir sır gizler
Ufuklara dalan gözler
Bu dünya kimin dünyası?

Toprak basar kucağına
Güneş çeker sıcağına
Atar derdin ocağına...
Bu dünya kimin dünyası?

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BU DÜNYA HANGİMİZİN

Bırak deli Haydar-bırak be gardaş
Kafayı bozmaya değmez bu dünya
İsterse hızlı dönsün isterse yavaş
Sen seni üzmeye değmez bu dünya

Fani diyen varsın desin sana ne
Gönül veren gitsin versin sana ne
Haydut vursun hırsız yesin sana ne
Gücenip kızmaya değmez bu dünya

Nerde kan akıtıp kavga verenler
Nerde şimdi sefasını sürenler
Ne götürdü kucağına girenler
Bir yırtık çizmeye değmez bu dünya

Kulpu yok ki neresinden tutasın
Sana göre lokma değil yutasın
İçine gireni Allah kurtarsın
Üstünde gezmeye değmez bu dünya.

Gel gitme kal desem kalamazsın ki
Ortadan böl desem bölemezsin ki
Git tekrar gel desem gelemezsin ki
Aldanıp azmaya değmez bu dünya

Almak-satmak, tapu-senef nafile
Toplayıp yığdığın servet nafile
Sıla nafiledir, gurbet nafile
Yağmaya tozmaya değmez bu dünya

Sınırlar çizilmiş konulmuş yasak
Beş para etmezdi bizler olmasak
Kısmen göz yaşı kan-kısmen kir pasak
Yıkayıp süzmeye değmez bu dünya

Senin benim ne ki? Küçük mü dar mı?
Hani kimin dostu, kimseye yar mı?
İnsan öldürmenin manası var mı?
Karınca ezmeye değmez bu dünya

Misafirsin, misafirlik suç değil,
Bakacaksan uzaktan bak, güç değil
Eti yenmez, koyun değil koç değil
Derisini yüzmeye değmez bu dünya

Kabuktur, manayı unutturmasın
Babayı, anayı unutturmasın
Boş hayal mevlayı unutturmasın
Tırnakla kazmaya değmez bu dünya

Arkası karanlık önü karanlık
Yarını karanlık, dünü karanlık
Kendine çağırır seni karanlık
Bir küçük hüzmeye değmez bu dünya

Cazibesi özelliği yok demem
Nakış nakış güzelliği yok demem
İki günde kaçar gider çok demem
Anlayıp sezmeye değmez bu dünya

Unutma ki yolcu yolunda gerek
Yolcunun azığı belinde gerek
İnsanlar insanlık halinde gerek
Mestolup sızmaya değmez bu dünya

Bilesin ha canım Haydar bilesin
Seni bekler soğuk mezar bilesin
Ebediyet ötede var bilesin
Tek satır yazmaya değmez bu dünya

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BU ÇAĞRI SANADIR

Bir damla SU gönder bana
Eğer gönderebilirsen
Ana sütü gibi tertemiz olsun
Bir damlası Karadeniz
Bir damlası Akdeniz olsun

Bir avuç TOPRAK gönder bana
Edirne koksun, Ağrı koksun
Her zerresi burcu burcu
Türkiye koksun
Anadolu?dan çağrı koksun

Bir dilim EKMEK gönder bana
Yiyince lezzetini hissedeyim
Bereketini hissedeyim
Köy köy, tarla tarla
Memleketimi hissedeyim

Bir demet ÇİÇEK gönder bana
Renkleri;
Sarı, kırmızı, beyaz ve mavi olsun
Râyihâsı, estetiği
semâvi olsun

Bir tutam SEVDA gönder bana
Veysel Garani?nin, Yunus Emre?nin
Sevdasından olsun
Mevlâna?nın Mevlâ?sından olsun
Sevdâların hasından olsun

Bir RÜYA gönder bana
Yürürken, otururken
Güneşi, Ayı seyredeyim
Aradan kalksın tüm duvarlar
Mâverâyı seyredeyim

Bir damla ALINTERİ gönder bana
Yazdığın ŞİİRLERİ gönder bana
Okumaya ihtiyacım var...

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BİZİMKİLER

Üç cins at, üç cins tosun salsak yukarı kata
Üç gün sonra üç katır, üç sağmal inek çıkar.
Zamanda mı, yerde mi, yoksa bizde mi hata?
Yapıp uçurduğumuz kartallar sinek çıkar.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BİZİ NE BİLSİN

Herşey madde diyen şaşı dinliler
Türk-İslam fikrine karşı kinliler
Tezek yürekliler, turp beyinliler
Temelden berbatlar bizi ne bilsin...
Türk'üz; Türk yurdunda birlik isteriz
Müslümanız; düzen, dirlik isteriz
Ülkücüyüz; mazbut erlik isteriz
Nemrutlar, Seddatlar bizi ne bilsin...
Kimisi 'küçük' der, kimi 'az' görür;
Kimisi yolacak hazır kaz görür;
Kimi Bozkurtları binamaz görür;
Sahtekar hoyratlar bizi ne bilsin

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BİR AŞK BULSAM

Bir aşk bulsam, yağmurunda ıslansam
Bir dost bulsam, irfanında beslensem
Bir dağ bulsam, sinesine yaslansam
Yalnızlığım bitermola, bilmem ki?

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BEBEĞE SİTEM

"Aman gelme" dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, beşer?sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.

Kimisi su katar içtiğin süte
Kimisi at sokar yediğin ete
Günahtan, hileden, haramdan öte
Zulmet kuyusuna düşersin bebek.

Yukarıya gitsen'köle'sayarlar
Aşağıya insen tefe koyarlar
Her saat bir başka renge boyarlar
Baktıkça sen sana şaşarsın bebek.

Önün bal-petekli, elin mühürlü
Omuzun kötekli, dilin mühürlü
Haftan ipotekli, yılın mühürlü
Aydan, günden mahrum yaşarsın bebek.

Sevgimiz rüşvettir seversek seni
Aldatmak içindir ne versek seni
Kalleş çağımızla eversek seni
Gerdeğe girmeden boşarsın bebek.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BEBEĞE İHTAR

Geçmişte yağmanın hasat dönemi
Acele gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Dokuz aylık yolu altmış ayda çek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Emmin, dayın annen, baban kereste
İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste
Çarşı, pazar, yazı-yaban kereste
İnsanlar ya mertek, ya orta direk
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Doğarsan üç günlük iş bulamazsın
Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın
Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın
Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Arı peteğinde ağulu bal var
Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var
Sıkıver dişini, annene yalvar
Buradan rahattır orda beklemek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan
Kaçan kurtuluyor, ahbaptan dosttan
Değişti bahçıvan, bozuldu bostan,
Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek
Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

Vaziyet bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak işkence, eziyet oldu
Dalkavukluk üstün meziyet oldu.
Sanatkârlar sansar, dâhiler şebek
Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BEBEĞE ÇAĞRI

Soyguncu soysun da, vurguncu vursun
Sen ana karnında boşa durursun
Doksan günde çık gel dokuz ay dursun

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Üçkağıtçı düzen geçip gitmeden
Her ocakta üç- beş baykuş ötmeden
Çabuk ' Devlet malı deniz' bitmeden

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Makam armağandır, koltuk hediye
Muhkem ilamlar var ' rüşvet ye' diye
Ne diye beklersin söyle ne diye?

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Göz kırpınca sıfırı çok sayılar
Zirveye tırmandı topal ayılar
Yağcı yeğen arar haydut dayılar

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Artık banka soymak basit eğlence
Günde milyar hiçtir ' yurtsever genc' e(!)
Dünyaya duhül et, gel biraz önce

Doğmaya gayret et dogmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Tez çık, haram süt bul, beleş kundak bul
Yalancılık mübah, yüzsüzlük makbul
Hukuksal açıdan bir ' olanak' bul

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Adi ekranlarda iğrenç yüzü gör
Halkı tiksindiren bir kof dizi gör
Önce onları gör, sonra bizi gör

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AŞK HİKAYESİ

Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!

Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!

Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım
Ne zamana, ne kendime alıştım
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!

Gönül şahinimi yordum gerçeğe
Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe
Teselliden kanat kırdım gerçeğe
Tecellinin sinesine kondum oy!

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AYRILIK HAVASI

Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayrı
Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayrı


Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum çığırdan çıktım
Beyden efendiden sayından bıktım
Ulanı severim ulanı gayrı


Sapıtmış bu diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim öleni gayrı

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AYIP

Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.

Ayların sırtında yıllar taşındı,
Sanma ki garibi eller düşündü.
Bebekler evlendi,yollar aşındı
Kozalaklar çınar oldu gel gayrı.

Hesap et sen,gurbet ile
Otuz ay tutuldu kolay mı dile?
Hapisler,sürgünler,esirler bile
Sılasına döner oldu gel gayrı.

Gönlüm sende,gözüm yollarda durdu,
Saat isyan etti,takvim kudurdu.
Hasret hançerini bağrıma vurdu
yüreciğim kanar oldu gel gayrı.

Emeği boşadır yuvasız kuşun...
Nerdeyse toprağa değecek başın.
Beni düşünmezsen kendini düşün
Herkes seni kınar oldu gel gayrı.

ABDURRAHİM KARAKOÇ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AĞACIN İKİNDİ TÜRKÜSÜ

Açıklara çıkalım boğulmamak için
Günün kuytu yerleri şimdi harap
İçimizde bir ezgi inceden inceye
Bizi kendimize bağlarken akşam olur
Karanlığı gümüş rengine boyar mehtap

Oturup uzun uzun konuşsaydık
Sevişmek nasıl olsa gene olur iyi kötü
Bir ıhlamur sıcaklığı yayılırken odamıza
Her şeyi ince ince düşünseydik
Ölümü kırgınlığı inceliği en başta
Bütün eksiklerimize gülüp geçerek

Belki de boşa geçti onca zaman
Bu da bir tür geçip gitme duygusudur
Ne güzel olurdu yeniden başlasak
Ne yapsan en başa dönülemiyor
Ne yapıp yapıp dalı unutmalı
Rüzgârla yere düşen sarı yaprak

AFŞAR TİMUÇİN
 
Üst