uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

PENCEREDE KADINLAR

İlkin bir sarışın açtı pencereyi
Sonra bir hallicesi bir dillicesi
Daha sonra güldü kaçtı
Kadınların en incesi
Derken sıra esmere geldi
Bir etlicesi bir sütlücesi

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

PİNEKLEMEYE ÇAĞRI

Duralım efendiler biraz
Koşmayalım öyle delice
Yormayalım kalbimizi
Katmerlendirip gerdanımızı
Oturalım efendiler biraz

İsteyen dikilsin gönlünce
Çökelim biz yere şöyle bir
Açalım ağzımızı ilkin
Gerelim omuzlarımızı sonra
Giderek bayıltıp gözlerimizi
Esneyelim efendiler biraz

Aldırmayalım öyle üçe beşe
Yayalım göbeğimizi iyice
Dönelim sırtımızı işe akla
Acıyan çıkmaz sonra halimize
Vakitken çocuklar büyükler henüz
Pinekleyelim pinekleyelim
Horlayalım efendiler biraz

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

PİYANOLU ASES

Ben piyano çalıyorum sen orada kaç yıl
Saçlarını at sevmeyi değiştiriyor çünkü
Ellerini at gözlerini at dudaklarını at yoksa
Ben seni okşuyorum senin esmerliğinle yoksa

Senin gökyüzün benim gökyüzümden piyanolu
Kirpiklerini at gözlerini öpüyorum çünkü
Kaşlarını at ağzını at kulaklarını at
Ben seni okşuyorum senin esmerliğinle yoksa

Ben senin dişlerinle gülüyorum daha ne
Senin yıldızların her gece Beethoven li
Piyanoyu al seni düşünmeyi tutuyor çünkü
Ben seni sevdalıyorum sen orada kaç yıl

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

PUSULA

Eser Salâh Birsel eser
Kendi kısmetine küser
Bir camdır kalbini keser
Keser değirmi değirmi

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SALÂH BİRSEL?İN AŞKI

Faslı Evvel

Bu olaylarla düşüp kalkan mevsim bahardır
Salâh Birsel'in aşık olduğunu haber veren alametlerdir
Kızla oğlanın arasını ayıran bir dört duvardır
Oğlanın karşısına geçip oturduğu levha Ya Sabır'dır
Ol İstanbul şehri işte bu aşkın duyulduğu yerdir
Bu aşkın ardını hikaye eden faslı diğerdir

Faslı Diğer

Bu aşkın dal budak saldığı ay nisandır
Kız Taksim'de oturan bir sarışındır
Geceleri ah ile yatağa düşen oğlandır
Bu şiir ise dilekçe hükmünde bir ilandır

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SALÂH BİRSEL?İN SON MACERALARI

Oysa şu şiir göründüğünden de kısadır
Masanın üstünden sarkan göz kızındır
Puselik makamında bir nağme sazındır
Salâh Birsel ofeder besbelli mahzundur
Bir yol iki kalp arasında uzundur
Oysa şu şiir göründüğünden de kısadır

Oysa aşıkları ağlamaklı kılan tasadır
Kız pencerede oğlan pencereden uzaktır
Bir laf atsın hani yok mu yasaktır
Al götür beni yârin dudağına diyen bardaktır
Bu durum iflah etmez gayri muhakkaktır
Oysa odayı dolaşılmaz hale koyan masadır

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SEVDİM SENİ EY İNSAN

Ben ölmem
İşimi bilirim ben
Ecel zangoçlarını bile
Bir çırpıda atlatırım

Sıfır denize yuvarlasanız
Lime lime doğrasanız kafamı
Bu odalardan bu kitaplardan
Ayrılamam ayrılamam

Dört elle yapışırım sokaklara
Mavilere beyazlara abanırım
Güzellikler beni yormaz
İnan olsun yaşlanmam

Hiçbir şeyden ürkmem
Kim ne derse desin
Ey insan seni sevdim
Ben ölmem ben ölmem

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ŞİİRLER ŞİİRİ

Yazdığım şiirler içinde benim
Bir tanesi öyle içten öyle güzel
Jale mutlak siz de beğenirsiniz
Bir yeri var hele bütün yazılanlara bedel

Sizsiniz Jale o satırlarda adı geçen
Beyhan sizsiniz Güzin siz
Siz eksiden benim şiirlerime
Hep birden girerdiniz

Siz ki keskin kokuydunuz dünyadan
Yeşildiniz parlaktınız tizdiniz
Siz aşkın kuvvetiydiniz
On sekizinde ve baharda

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

YAŞAMA SEVİNCİ

Herkes sek sek yürür
Ben yalınayak koşarım
Herkes gülerken ağlarsa
Ben ağlarken gülerim

Asık suratlara değil
Anaç kikiriklere bayılırım
İçim ahu gözlüdür
Herşeye aynadan bakarım

Ozanlar çevresine
Devedikeniyle göz kırparsa
Ben temmuz sıcağıyla
Gerdaniye buselikle yaklaşırım

Kapı mandallarını hop hop
Zıplatan da benim
Yedi renk Acem dibasını
Okurlarımın önüne sererim

Yaşamak benim sevincim
Benim kanım sevgilim
Yaşam biçimidir diye
Ölümü de severim

Salah Birsel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

An

Toprak eflatun kokusuyla yün toplar
Dikenleri ayıklarım saçlarından

Ilık göletlere ibadet eden ejder böcekleri
Ve kuru bir deniz içinden geçeriz
Akşam,en sevdiğimiz saat

Ulu pelitlerde
Onu dinlerim
Kızıl beyaz rüzgarda.

Martıların sustuğu
Serçelerin konuştuğu an gelirdi kiraz

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Düşünürken sizi

sizi düşündüm biraz
sizi ve ellerinizi
vakit gece yarısından az ötedeydi
geceyi giyinip,
cüzdanıma birkaç şiir sıkıştırdım
her an size acıkabilirim diye..

sahil boyu yürüdüm sanki
dudaklarıma takıldı bütün eski şarkılar
fasıl muhabbetlerinde sabahlayan çocukluğumu hatırladım
rakı kokan kahkahaları
uykusuz coşkuları
dilimin ucuna gelip de bir türlü söyleyemediğim seviyorum?ları
çok sonraları öğrendim
asıl sarhoşluğun,
sevdada olduğunu..

siz bilmezsiniz
ilk defa hüzzamla seviştim ben
inkar etmeyeceğim,
rast?la da kırıştırdım
eh biraz da hicaz?la
ama ne olur kıskanmayınız
onlar hala var hayatımda,
siz başkasınız..

gözleriniz mesela
hani o soyarcasına bakan
hüzün bile gülümsüyor gözlerinizde
hüzün dahi sevdalı

sonra sesiniz
duyduğumda yüreğimi alıp da yanınıza kaçıran
haberim olmadan dünyaya geliyor bütün şiirler
büyütmekte zorluk çekmiyorum lakin
kelimelerimin babası olur musunuz..?

sizi düşündüm biraz
sizi ve sözcüklerinizi
üşümemek için kendime sarıldım
ve silkinip attım üzerime yapışan yufka yürekli vedaları

bir deniz vakti sizin için doğdum sanki
adımı haykırdı bütün deniz kabukları
adımı haykırdınız sanki
size ulaştığımda rüzgar saçlarımdaydı
rüzgarım saçlarınıza bulaştı

siz bilmezsiniz
biraz da mahcuptum beklettiğim için
çağırdığınızı duysam,
hemen gelmez miydim..?

sizi düşündüm biraz
sizi ve yüreğinizi
vakit gece yarısından az ötedeydi
yolların sizinle kısaldığını öğreniyordum
acemiydim
şaşkındım
yorulmuştum
avuçlarımda titreyen sevgimi dudaklarınıza götürdünüz,
size vuruldum..

sizi düşündüm biraz
sizi ve yine sizi
sakıncası yoksa yanıtlayın ne olur
birkaç sene önce
neredeydiniz..?
pelin onay


Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Fugue

Kilden bir tebessümle
Kızılcık lekeleriyle gitti
Saat sekiz.

Saat sekizde
sakızlı bir rüzgara
incir ağaçlarına gitti.

Bende pil aldım,yün aldım
Deniz suyunun kurumuş tuzlarını aldım
Kollarım üşümesin diye.
Fugue sahte bir ebediyettir,
Güvercin sesli bir kedi,minyatür pembesi.
Ama kirpik taranteli bırakınca
sadece müzik kalır
sadece sen.Saat sekiz.

Saat sekizde,dünyanın bütün hırsızları
Ağaçlara çıkmalı,
Kırmalı kavanozlarda saklanan bulutları
Büstlerin sivri burunlarını.
Kollarım üşümesin artık,saat sekiz.

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Kayalıkda

Yağmur karıştırıyor kirpiklerimi
oklar şaşkın,hazar kırık
Benim de ellerimde ise bir şeyler
Hep eksik derken
Cımbızın mermer üstündeki tıkı
Yahut çatlak Bohemya fincanı
Yerim alır ne güzelmiş sonsuzluk
Biraz daha boya
Ve birkaç tane daha nota verin bana ki,
Size boş bir kağıt çizeyim.

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Krişna'nın Ağıtı

Pencerem ıslak
Göremiyorum yüzündeki değişimi
Yeni sakalını, sarıya çalan gözlerini,kahve içişini.
Hayvan postlarına sarılmış kar kokulu Tanrım
Sana kiraz ve ölü yaseminler getirdim
Al yıka denizin köpüklerini.
Sana ateş getirdim saçlarımda.
Kıvrıl toprağıma Beyaz Arnavutluk, tereyağı.
O kadar uzaklaştırdım ki kendimi
Duyamaz oldum sesimi,
Sesini balıklarda.
Tanrım, reçellerde rüzgarlarda gel bana
Utlarla atkılarla sarıl bana.
Bırak eksikliğini
Hışırdayan kağıtlarımda.

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Le Vitrail

İşte tavanımda duruyor,
nasıl kalkılır sabah saat beşte-
Güçlü kollar, yoo
bu değil ihtiyaç duyulan.


Kapat gözlerini
bir parça toprak üstünde bir manolyayla
büyüyüp duran ve kapanan
bir dokunuşla.
Çoraplarını çıkart, yıka gözlerini iyice
cam kadın az bir parça sabunla temizlenir işte.

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Op. 66, C Minör

Yine soğuk birşeye kapıldım
'üzerine eğilmiştir göğün bütün rüzgarları'dedi hölderlin.
Üşümek beklemektir,değil mi?

Ve güneş çakılları yarattı
çemberlere sığındık
süt gibi serin uykuya

Op. 66, C Minör sessiz müzik
Biraz poliflorin,1949
Nöropatik haller,ızdıraplı haller,
baş dönmeleri,uykusuzluk,
kalp çarpıntıları ve vago
senpatik muvazenesizliklere
iyi gelir

eksikleri kapatır
yeşil hırkalar

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Rüzgar

Rüzgar
Gould mırıltısı
Zeytin yapraklarında
Arar seni,tohumların s'si,
Albümlere gömülü gizli şarkı
Sarışın kaldırımlarda deniz lekesi
Yanık saraylar sokağında bir levha.
Bahar belki bana getirir yeşil zefirle
Temiz tozlarla örtülü esrik eksikliği
Işık çıplak havuzda bir sümbül
Kendimden kurtulurum ılık
Suret artık bir su,rüzgar
Sadece zeytinin fısıltısı

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Solipsiz

Suyu tarif ediyorum:
Sessizdir
Üşümez
Küçük şeylerin tanrısı
İçinde camlar taş olur.
Birkaç gömleği vardır
Ütülemez
Gümüş çalar,ispinoz avlar
Romen yazarları hiç bilmez.
Uyku hapı alır
Kırçıllı gecelerde
Sirenleri duymak
Yıldızları batırmak istemez
Alışkındır
Veda etmez.
Beyaz fırtına,en sevdiği
Manolya

Sana bakınca kendimi görüyorum...
Cevap vermez
Ne aptallık
Eko beklemek

Pelin Batu
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AİLE BOYU

Ezilmiş bir çocukluk benimkisi
bir iskelenin
vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır
üç tekerlekli bisikletimin
lastikleri

Annesiz büyüdüm çünkü
yani serçeydim
kar üstündeki
ve arka bahçesinde
kasabın beslediği kuzu

Dudaklarımı,işte bu yüzden
aile boyu
bir şişeye değdirip
içmeyi severim
gazozu.

SUNAY AKIN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ALACAKLI

Yol kenarlarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım...

SUNAY AKIN
 
Üst