Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ahmet Selçuk İLHAN

Bana bunu yapmayacaktın
Öyle sırtımdan vurmayacaktın beni
Gelişin gibi onurlu olmalıydı gidişin
Ve Öylesine gururlu bitişin
Gel gör ki
Gel gör ki Kötü oynadın bu oyunu
Erken düştü masken yüzünden
Demek ki
Demek ki Sen içimde büyüttüğün bir dev değil
Bir HİÇ? tin
Görüyorsun işte gittin
Ve de bittin
Bana bunu yapmayacaktın
Öyle bir hançerle yıkmayacaktın beni
Bir ihanetin adresi olmamalıydı ayak izlerin
Yoksa
Yoksa Ben mi yanlış tanıdım seni
Yoksa hep böyle kirlimiydi senin denizlerin
İşte ellerimde suç ortağı bir sinema bileti
Bir pastane köşesi, bir tiyatro gişesi?
Bu kadar ucuza gitmeyecektin
Sigara dumanlarında harcamayacaktın bu aşkı
Ve Aşk cellâtlarına meze yapmayacaktın beni
Şimdi
Şimdi Boş bir mezar bulsam seni böylesine sevdiği için oraya bırakırdım kabrimi
SENİN ADIN YALAN OLSUN
YALANLARLA YAŞIYORSUN
KARŞILIKSIZ SEVDİM SENİ
YALNIZLIK SENİ BULSUN
Bana bunu yapmayacaktın
Böyle küstürmeyecektin şiirlerimi
Kan kırmızısı yağmurlar yağdırmayacaktın gecelerime
Kanatlarını kırmayacaktın umutlarımın
Beni böyle çıldırtmayacaktın
Artık
Artık Adın ihaneti çağrıştırıyor bana
Ve
Tadın bir yılanın en öldürücü zehrini
Söyle
Söyle Şimdi hangi yüreğe saplıyorsun o acımasız hançerini
Bil ki
Bil ki Bundan böyle yasaklanmış kitaplarım gibisin artık bana
Yaklaşmam yasak Dokunmam yasak
Ve
Ömrümce sarılmam yasak sana


BANA BUNU YAPMAYACAKTIN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sen Güllerin Kırmızısısın

Göklerin en parlak en enerjik yıldızısın,
Buraların en asil en güzel gülen kızısın,
Yüreğimde duyduğum ince, tatlı sızısın,
Sen güllerin sultanı,
Sen güllerin KIRMIZISISIN....
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Maskulunizma
Yaşamak ne güç şeymiş
Kadınlar öğrettiler bana
Başta anam
Hamamda kaynar sular dökerek başımdan...
Onlar uyandırdılar beni çocukluktan
Erkek olup ......... çıkayım diye.
Bu öyle bir esatir ki
Hem yesir tuccarı olacaksın, hem yesir...
Ve vücutlarının akkağıtlarına yazdığım o şiir değil,
met-cezir...
Kadınlar doğurdular beni bağıra bağıra
Yine onlar öldürecekler beni aşktan
Bağırta bağırta...
Can Yücel
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bir Merhabaya Özlem Duyanlardanım - Volkan Yoruç

Ben herşeyin farkındayım
Uçan kuşun kanatlarındaki sesten hüznü anlarım
Ben farkındayım
Susarken de sesini duyarım
Bilirim
Görmeden gittiğim sisli şehirleri
Yürürüm
Lakin sen göremezsin beni
Diken diken olmuş çiçeklerin ardından ben seni görürüm
Ben herşeyin farkındayım
Dalga dalga olurken sevdiğim o hoyrat deniz
Ben o dalgaların arasından boğulurkende seni duyarım

Yüzüm sensizliğinden beridir güneşe hasret
Ellerim sensizliğinden beridir duvara nefret
Sessizliğin artık yakar da kül eyler beni
Bir merhabaya özlem duyanlardanım...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bir Merhabaysa - Mehmet Korkmaz

Bir merhabaysa
Yaşama dair sevinçlerin
Öyleyse
Bin merhabam olsun sana
Dökülsün gözlerinden
Doludizgin baharlar

Bir merhabaysa
Günün aydın olması
Ben ta geceden tembihledim güneşe
Doğacak pencerene
Gülecek gözlerine
Ve her sabah
Pervazları bahar kokacak pencerenin

[size=11pt]Bir merhabaysa ismin
Seni ben bin merhabayla çağırdım
Yüreğimin güneşi doludizgin baharım
Sevdiğim Kadın ...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Merhaba de... - Serap Özen

Ben, sen o...
Ne farkeder
Dünyayı bölüşüyoruz beraber
Tanımasanda hadi!
Bir selam gönder
Her sabah kalktığında
Önce aynada kendine
Sonra önüne çıkan herkese GÜLÜMSE
Merhaba de
Sırtında buğdayını taşıyan karıncaya
Merhaba de
Gökyüzünde sevgi yüklü bulutlara
Merhaba de
Evinin önünü süpüren yaşlı teyzeye
Bakkal Ahmet amcaya
Bak göreceksin
Bu çirkin dünya
Nasıl güzelleşecek gözünde
Temiz havayı içine çekip
Oh be! şükürler olsun
Bugünde yaşıyorum, sağlıklıyım
Sevdiklerim yanımda de..
Sonra bir dönüp etrafına bak
Bunca insan selinin içinde
Senin bir farkın olmalı
Yıldız gibi parlamalısın
Bu farkı sen
Kendini tanıyarak,
Kendini severek
Hayata gülümseyerek yaratmalısın
Hayat bir armağan sana
Sevgiyle kucaklamalısın ...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ağaran Bir Suyum

Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar gittikçe daha güzel

Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünü
Sular daha soğuk rüzgâr daha serin

Eskiden her konuda konuşurdum istekle
Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi

Büyük yapılar ışıklı çarşılar bitti
Ara sokaklara salaş kahvelere gidiyorum

Kurtulmak için çırpındığım çocukluğu
Yeniden öğreniyorum çocuklardan şaşarak

Bütün sesler çın çın bir yalnızlık oluyor
İçimden geçenleri söyledim sanıyorum

Birisi bir şarkı söylemesin kederle
Tenimde bir titreme kirpiklerimde buğu

Kısa söz basit eşya kedi sevgisi
Aktıkça ağaran bir suyum zamanın ırmağında

Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar daha güzel kadınlar daha uzak...

Şükrü Erbaş
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Herkes kendi ateşini başkasının cehenneminde sınar
Kendi külünde söner bütün rüzgarlarına yazıldığın akşam

Ateş tadında kum tadında kalarak
Derinleştirir bazı ayrılıkları zaman

Al ağrını git burdan
En uzun eylülü ömrümüzün

Uyutmuyor seni ne kömürleşmiş bu gurur
Ne göğsündeki kaplan

Seçilmiş taş milyonlarca taş arasından
Başını vurduğun
Çok gençti genç olmak için bile
Kendi zamanına muhtaç
Kendiyle dargın

Daha yolun başında görülüyordu
Menzilindeki noksan

Ömrünce sızlayacak
Kayıplar sarayında ateşte unuttuğun ferman.

MURATHAN MUNGAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İrem35 ' Alıntı:
Yerin kulağı var,
Ama Yarin yok..
Duymamış içimdeki sultanlığının,
En sağır haliyle kendisini sevdiğimi ..

Bu aşkın içinde bir iş var,
İşin içinde Aşk yok..

İçinden çıkılmıyor,
İçimden seni çıkartamayışlarımın..


İrem TEKİN

+1 Canım yüreğine sağlık :)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İrem35 ' Alıntı:
Küçük bir göldür;
Her kadının gözleri ,

İçine akıttığından yaşları
Ve muhakkak bir adam saklıdır orda

ya tutarsa diye mayasını
Çaldığını ..


İrem TEKİN

Şair ruhlu arkadaşım benim :)
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Eskidendi çok Eskiden

Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken...
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti.

Murathan Mungan
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bir şiirde benden bilinmeyenlerden olsun.Yada yenilerden diyelim..

Severdik Sevilmeyi

Kara önlüklerimiz vardı,
Giyerdi zengin fakir,
Üstünde beyaz yaka.
Sağ, sol ceplerinde tertemiz birer mendil.

Dişlerimiz arasında kıtır kıtır keçiboynuzu,
Üstü kaymaklı leblebi tozu elimizde.
Top yapıp tek kale oynardık,
Ayaktan ayağa dolaşırdı neşemiz.
İp atlar, sek sek oynardık.
Kim bilir günde kaç defa dönerdik,
Okulun etrafını koşarak.
Hayallerimizin önünde koşardık.
Kanamayan yerimiz kıskanırdı,
Kanayan yerimizi.
Bilmezdik nefretle ağlamayı.

Severdik sevilmeyi,
Severdik sevmeyi.

Gidiş yolu, yolcuları katılırdı,
Tek tek katırsız kervana.
El ele tutuşup okul yoluna dizilirdik,
Yağmur, çamur demeden.
Kan ter içinde doluşurduk sınıflara.
Soğuktan kavrulmuş tenimiz,
Önlük rengine dönerdi.
Ne tatlıydı ilk yağan karın tadı.
Kış boyunca köh köh öksürüğümüz,
Hiç eksilmezdi sınıftan.
Soğuktan kalem tutmayan ellerimizi
Üfleyerek ısıtırdık.
Ne tatlıydı o günlerde üşümek.

Severdik sevilmeyi,
Severdik sevmeyi.

Paylaşırdık,minnacık silgileri,
Küçücük kalemleri.
Küsünce sıra arkadaşımıza
Karışla ölçer, ikiye bölerdik sıramızı,
Sonra da ders boyunca sınır ihlalleri yaşardık.
Çöp kutusu başında kalem açma muhabbetleri uğruna,
Kim bilir kaç kalem, açarak küçülttük.
Hammurabi kanunu işlerdi sınıfta,
Kızlar önde, erkekler arkada.


Okulun en çok sevilen demirbaşıydı,
Ağaç saplı pirinç zil.
Pavlovun kulakları çınlasın,
Görmeliydi bizi.
Sınıfımız her yıl değişse de
Kokusu hep aynı kalırdı,
Kendine has ana kokusu gibi

Atilla Yaşrin
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Hürriyete Doğru

Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
...Gideceksin
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.
Ağları silkeledikce
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin,
Şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar,
Donanmalar mı?
Heeey
Ne duruyorsun be, at kendini denize:
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere...

Orhan Veli Kanık
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İrem35 ' Alıntı:
Bir dediğini iki etmez yalnızlık.
İkiden geriye saydırır insanı, ayrılık..

Birdenbire Aşk kalır elde..
Gözümle görsem inanmam Aşk'a
Gözü kapalı bildiğimden ayrılığı,

Bu kayan yıldız değil,

Dilek dilemeyin boşuna,
Sadece bir aşk;

Bir kalbin ölümünü kutluyor,
Gökyüzünde kaya kaya...


İrem TEKİN

yüreğine sağlık İremcim şiirin çok güzel ve anlamlı :)

Bir kalbin ölümünü kutluyor
Gökyüzünden kaya kaya...

teşekkürler...
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Özletiyor Seni Bu Yağmurlar


Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün

Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

Tarih de kekemeleşiyor bazan
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini

Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir

Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan

Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun



Ahmet Telli
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sofi abimiz, Dursun Ali Erzincanlı'nın YAĞMUR şiirinden bir bölüm, Hele onun sesinden dinlemek ayrı bir keyif

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
Mutluluk nağmeleri işitirler Hiradan
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateşler sahinin hayalleri


Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düştü
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Tevfik Akgül ' Alıntı:
Sofi abimiz, Dursun Ali Erzincanlı'nın YAĞMUR şiirinden bir bölüm, Hele onun sesinden dinlemek ayrı bir keyif

Melekler sağnak sağnak gülümser maveradan
Gümüş ibrik taşıyan zümrüt gagalı kuşlar
Mutluluk nağmeleri işitirler Hiradan
Bir devrim korkusuyla halkalanır yokuşlar
Bir bebeğin secdeye uzanırken elleri
Paramparça, ateşler sahinin hayalleri


Mahkumlar yargılıyor; hakimler mahkum şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düştü

+1 Sen yoktun adlı şiiri de muhteşemdir....
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sofi abimiz Dursun Ali Erzincanlı, bir başkadır. Onun sesinden ''GELSEYDİN'' şiirini dinlemek...

Gelseydin şiirinden bir bölüm


Hele biz ki bu kapının dilencileri,
El açıp beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi ama
Şu araya giren yıllar olmasa
Medine?ne uzak yollar olmasa
İsmin anılınca yürek yanmasa
Kapında beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi.



Sevgili!
Gelseydin,
Medine-i Münevvere?den dünyaya yayılan Ashabın gibi,
Eyyüb Sultan gibi,
Kab bin Malik gibi,
Bir fecir vaktinde,
Henüz yirmisinde yirmi beşinde,
Bırakarak yurtlarını ocaklarını,
Hedeflerine ilahi rızayı koyan,
Arkalarına bakmayı ar sayan,
Yiğitler görecektin.
Onlar senin yiğidin,
Elleri, o öpülesi elleri,
Kimbilir hangi memleketin zemheri soğuklarında üşürken,
Senin köyünün hayaliyle ısındılar.
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Ağlayan Şiir

Ağlayan sen uzaklarda bir yerde
sen yüreğimde ...
yüreğimin gitmediği şehrinde...
bense kırgın ve dargın....
bir yanı ıslak
ve eksik
ağlayan şiirler yazıyorum sana..
kalmışken gerinde........
Yutkunuşumda boğuyorum hıçkırıklarımı....
yüreğimin vurgun yemiş yerinde....
sis çöküyor gidişinle şehrine..
mezarım oluyor şehrin..
.kapanıyor gözleri...
sönüyor ışıkları...çöküyor üzerime...
karanlık parselliyor gecemi....
karanlık parselerken gecemi....
dışarda umursamaz bir rüzgar..
sensizliğe kayan bir akşam....
sense bırakıpta beni olmadığın şehrinde...
düğümleyip gözlerime son bakışı..
usulca yağan bir yağmur...
ve seni almış bir fırtına..
kapılmışsın rüzgarına ...
gidiyorsun...
gidiyorsun uçurumun kollarına....
bense kal diyemiyorum sana....
kal öylece..
bir kac dakka...
sessizce..
yada gitme...
dokunma diyemiyorum sana....
dokunma gözlerime ...
gözlerimde kalan bir kac damla ömrüne..
yüreğime attığım haykırışlar...
faydası yok yalvarışlar...
söyleyemediklerim dilimde kayıp..
hayata yenilmiş duygular....
susuyorum...
ecelim tutmuş elimi..
sus vurmuş dilimi...
bense yeraltında
müstakil topraklara kuruyorum evimi..
toprak sarıyor bedenimi...
üşüyorum...
 
Üst