Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Norveç-Türkiye Maçı Nasıl Biter?

  • Berabere Biter

    Kullanılan: 0 0.0%
  • Türkiye Kazanır.

    Kullanılan: 0 0.0%
  • Norveç Kazanır.

    Kullanılan: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Umarım kazanırız, ancak sonuç ne olursa olsun ben takımdan, oyuncu tercihlerinden, oynanan futboldan hiç memnun değilim. Ülke futbolu olarak kapasitemizi milli takım düzeyinde sahaya yansıtamadığımız inancındayım.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Alacağız maçı allahın izniyle

bunuda alamazsak zaten bidaha top oynamasın bizimliler
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Ogün Güneş ' Alıntı:
Umarım kazanırız, ancak sonuç ne olursa olsun ben takımdan, oyuncu tercihlerinden, oynanan futboldan hiç memnun değilim. Ülke futbolu olarak kapasitemizi milli takım düzeyinde sahaya yansıtamadığımız inancındayım.

Bende aynı görüşteyim.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Merhaba,

Benim kafamdaki ilk 11

Volkan


Gökhan Yasin Servet Volkan




Hamit Nihat Emre Arda Tuncay



Gökhan Ünal


Norveç ekolüne karşı ağırlıklı teknık kapasiteli oyuncular ile yerden oynamak en iyisi.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Tüm kalbimle destekliyorum.En büyük Norveç :)
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

GNDZ ' Alıntı:
ZİNDAN ' Alıntı:
Tüm kalbimle destekliyorum.En büyük Norveç :)

ne maksatla en büyük norveç??

Peki ne maksatla enbüyük Türkiye olsun ki.?

-Diktatör bi fedarasyon.
-Kibir abidesi bir teknik direktör.
-Becereksiz futbocular.

Destekle bunu destekle bunu.Aptal aptal puan kayıpları, en başından beri memnun etmeyen bir futbol, ilk üç maçta alınan puanlar bile kaleci hatalarından gelmişti.Sonsuz imkanlar, sponsorlar, paralar vs.. herşey.Ama sahada ruhsuz adamlar, en ruhluları brezilyalı aurelio.Teknik direktör kendini, Teknik direktörlerin Allahı sanıyor.
Bütün imkanlar seferber ediliyor, ama onların yaptıklarına bir bakın.
Onun iiçin ben bu teknik direktörlü, bu kadar kötü oynayan bir milli takımı desteklemek istemiyorum.
Onun için bunların gitmesi için de Norveçin yenmesini istiyorum.Şampiyonaya felanda gitmeyelim.Dünyanın sonu değil zaten.Altı üstü zaten bir keremi ne gitmişiz...
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Milli Takım taraftarlığından istifa ediyorum

Bu yazının özü, gazetemizin değerli yazarlarından Fatih Uraz kardeşimin cümlesinde saklı: "Finale gitmekten keyif almayanlar"; tam isabet: İşte ben o zümreye dâhilim.
Yanlış anlayabilecekleri hükümlerinde serbest bırakarak ifade ediyorum ki, ben bu "zafer"den hoşnutluk duymadım, sevinemedim, keyiflenmedim. Nihat golü attığında bile sevinçten havalara sıçrayıp yanımdakilerle "çaak" bile yapmak içimden gelmedi. Anladım ki çarşamba günü düşe kalka Bosna Hersek'in gençlerini güç bela yenebilen takım, benim için "milli takım" olmaktan çıkmış; Fatih Terim'in takımı, Haluk Ulusoy'un takımı gibi bir şey olmuş.

Maçın sonlarına doğru mikrofonu kaparak seyircileri harekete geçmeye çağıran o anonsçunun telâşı, mezarlıktan geçerken korkusunu bastırmak için türkü çağıran adamın hâlini hatırlattığı için sevimsiz ve iticiydi; futbolcuları aşağılıyordu ve çünkü onları ancak seyirci desteğiyle kımıldayabilen değersiz bir gürûh derekesine indiriyordu; seyirciyi aşağılıyordu çünkü seyircisini "ikaz edilmedikçe" sesini çıkarmayan bir topluluk olarak görüyordu ve nihayet centilmenlik ruhunu aşağılıyordu çünkü neye mal olursa olsun maçın kazanılması gerektiğini yalvarırcasına âşikâr ediyordu. Utanç vericiydi; öfkelendim, canım sıkıldı.

Futbolcuların da aralarında bulunduğu bir topluluk, maç bitince "kimseden ders almayan fakat elâleme ders veren" teknik direktörleri karga tulumba havalara fırlatırken içim acıdı fakat ertesi gün bölüşülecek prim miktarını gazeteler yazınca futbolculara hak verdim; hak verdim çünkü şu Avrupa Şampiyonası eleme maçlarında onlar kadar kötü futbol oynadıkları halde bu kadar para ve koftiden onur kazanan bir başka ekip yoktu. Maç bitince "görmemişin oğlu" gibi havai fişekler patlatılması, ayrı bir düşkünlük gösterisiydi; sonra şehirlerin meydanlarında toplanarak konvoy yapan ve klakson öttürerek "zafer"in tadını çıkarmaya çalışan kalabalıkların aslında neye sevindiklerini kestirmeye çalıştım.

Hoşuma giden tek şey, maç sonu basın toplantısında "görevime devam ediyorum" diyerek "gönüllere su serpen" teknik direktörün beni şaşırtmaması oldu. Doğrusunu isterseniz şöyle demesini bekliyordum: "Özür dilerim, ite-kaka da olsa görevimi yerine getirip takımı finallere taşıdım fakat şimdi görevimden ayrılıyorum; bundan sonra yöneticilerin yeni bir karar vermelerine zemin teşkil etmek için bunu yapmalıydım ve yapıyorum". Bunu yapabilseydi içimden "helâl olsun" diyecektim. Yapamadı!

Evet, bu hoşuma gitti, gülümsedim ve bu takımla -formalarının göğüslerindeki ay yıldızlı amblem hariç- bütün sempatik alâkamı rafa kaldırdım ve içimden dedim ki, "o istifa etmezse ben istifa ederim!" Hesap sormayı bilmeyenlerle artık beraber değilim; hesap vermeyi bilmeyenlerle hiç değilim. Herhangi bir olguyu gerçek boyutlarıyla kavramaya çalışmaktansa goygoycuların dümen suyuna giderek her yenilgiyi mâtem, her galibiyeti bahar çelenkleriyle karşılayan bu kitle ile paylaşacak fazla şeyim kalmadığını görüyorum. Yenmeyi bilmek gibi yenilmeyi bilmenin bir edep meselesi olduğunu kavrayamamış kişilerle gıyâben de olsa aynı maçı seyretmenin, aynı takımı tutmanın tadı kalmadı. Uçsalar da kuş değiller! Milliyetçiliğin niçin ille de "yüksek bir milli kültür birikimine dayanması gerektiği"ni, öyle olmadığı zaman milli heyecanın nasıl ve niçin kekre ve ekşi bir koku yaydığını uzun uzadıya izah etmenin henüz zamanı gelmediğini de farketmiş bulunuyorum. Hele erken; şimdilik bu gibi alaturka kurnazlıkların naif sâfiyetlere bürünerek sağduyuya galebe etmesini tahammülle seyretmek zorundayız. Üç beş nesli daha kazasız-belasız geçirirsek eğer... Eh, belki!

A.Turan ALKAN 24.11.2007 [kaynak]
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Nihatın golünden nihatın boynuna ilk kim atlayacak diye bekledim ama uzun süre sadece nihat vardı!!!

Dünya kupasına katılışımız da gruplara kalışımız ve gruplardaki 3.olmamıza rağmen oynadığımız futbol anlayışı, 3.lüğe gele kadar ki maç yaptığımız ülkeler vb... hepsi ortada

Çok merak ediyorum avrupa ülkeleri ile yapacağımız maçlarda nasıl bir performans sergileyecez, bosna gibi bir rakip bile biz zorluk çıkarırken..

Bir Beşiktaşlı olarak Liverpool dan 8 tane yerken çok üzüldüm, sinirlendim , bir hafta boyunca insanlara Beşiktaşlılığın skordan ibaret olmadığını anlattım, Seba nın duruşunu örnekledim ancak asıl bir gerçek var Liverpool a dikkat ettiniz mi? Türkiye liginden hangi takım o gece (özellikle puana, skora o derece ihtiyacı olan, son iki senenin finalisti, ve birinin şampiyonu) Liverpooldan fark yemez, aslında kendi kendimizi kandırıyoruz Ülke futbolunun kalitesini tartışmıyoruz da BJK nin yediği 8 i konuşuyoruz, geçen hafta Liverpool un İngiltere ligindeki maçını izledim, inanın bizim ülkemizde futbol oynanmıyor, medya nın pompalaması ile işler yürüyor. Avrupa futbolu ile aramızda çok fark var, umarım bu fark kupa maçlarında açığa çıkmaz da sözde 3 büyüklerin rekabeti vb... ile Türkiye liginde avunuruz.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

merak emeyin fark ortaya çıkacaktır. iteleye kakalaya bir yere geldi bu takımlar. avrupa kupasında nasıl hezeyana uğrayacağımızı tü dünya canlı yayın bağlantılarıyla görecek.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Yapmayın arkadaşlar

sadece iyi gündemi destekleyeceğiz milli takımı
diğer takımlar olsa tamam ama
söz konusu olan MİLLİ TAKIM
onlar orada sadece futbol oynamıyorlar
türkiyeyi ve türkleri temsil ediyorlar

Onun için Yensende Yenilsende diyorum ben

Ama yine de eleştirmeye devam ediyorum.

TÜRKÜN TÜRKTEN BAŞKA DOSTU YOKTUR.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Milli Takım tabiki bizi temsil ediyor, tabiki destekleyecez, birlikte ağlayıp birlikte sevinecez ancak ancan bizi temsil ediyorsa bizim de temsilcimizden bazı şeyleri isteme hakkımız olmalı,
Bir kaç basit örnek;
Milli takım maç primlerini şehit ailelerine bağışlayacaktı yenildiği bir maçı kazansaydı , şu an daha büyük primleri elde ettiler ama o an verilen söz unutuldu, açıkçası ben o sözün de çok açık yüreklilikle verildiğine inanmıyorum,
Eğer biri bana deseki yılın belli dönemi iş yerinde çalışmış gibi sayılacaksın ama o günlerde ülke için görev yapacaksın ve ülkeni temsil edeceksin ne yapardınız? Zaten yeteri kadar kazanıyorlar bir de burdan para kazanıyorlar o yetmiyor kendi içimizden çıkartamıyoruz devşirme insanları sırf milli takımda açık var diye Türkleştiriyoruz ki eminim vatandaş 35 inden sonra farklı bir çaba içine girecektir. Yani yapılan yanlış kanımca çok fazla ancak herkes kendi döneminde başarı olsun diye adı, kendi döneminde ki başarılarla anılsın gayreti içinde bir çok konudan taviz veriyor, medya da çanak tutuyor, ama ortada esasen bir başarı yok. Eğer milli takım yıllar sonra dünya 3. sü oldu ise irdelenmesi gereken bunca sene niye kupaya niye katılamadığımızdır, vb......
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

eskilere baktığımız zaman, Türk milli takımı şimde gerçekten çok iyi, bundan 10-15 yıl öncesini düşünelim, şampiyonaya katılma hakkını elde etmek şöyle dursun, puan alma, fark yememe gayreti içerisinde olan bir milli takımımız vardı. oysa şimdi bizi bırakın avrupadaki insanların görüşü bile, gruplardan çıkma şansı en fazla olan takımlardan birisi her zaman türkiye oluyor. dünya kupası eleme gurubu belli oluyor 6 takım arasından ikisi birincilik için çekişir deniyor ve bu takımlardan biriside türkiye, yani 4 takımdan öndeyiz. bence hep eleştirmek yerine, birazda elimizdekilerle mutlu olmasını öğrenmeliyiz. tabiki daha iyisi olabilecekse yapmak içinde elimizden geleni yapmalıyız.
 
Ynt: Norveç-Türkiye Maçı Hk.

Tamam arkadaşlar eleştirmeye sonuna kadar varım
yerden yere vururuz , eleştiririz, bağrırız çağırırız..
ama sonunda bizim milli takımımız bunlar

En büyük NORVEÇ olayını içime sindiremediğim için yazdım bunları

(hoş zaten maçta kim büyük gördük)
 
Üst