Ödemenin Mal Alınan Firmaya Yapılması Ve Ceza Durumu

SerhanSerhan

Tanınmış Üye
Üyelik
2 Ara 2013
Mesajlar
1,550
Konum
istanbul
X limited malı Y A.Ş den almıştır ve ona borçludur
X firması malı satmış ve müşterisinin kredi kartından kendi tahsilat yapmayıp borçlu olduğu Y A.Ş. firmasına ödeme yaptırıyor

Bu durumda ödemenin başka hesaba yapılmış olması sebebiyle ceza uygulanacakmıdır
Eğer uygulanacaksa X A.Ş. de ceza alır mı çünkü X firması alacaklı ve tahsilat yapıyor kredi kartının kime ait olduğu onu ilgilendirmez aslında hesabını kullandırmamış oluyor

Bu durumda ceza uygulanacak mıdır
Uygulanacak sa kimlere ceza kesilir
Teşekkürler
 
X limited malı Y A.Ş den almıştır ve ona borçludur
X firması malı satmış ve müşterisinin kredi kartından kendi tahsilat yapmayıp borçlu olduğu Y A.Ş. firmasına ödeme yaptırıyor

Bu durumda ödemenin başka hesaba yapılmış olması sebebiyle ceza uygulanacakmıdır
Eğer uygulanacaksa X A.Ş. de ceza alır mı çünkü X firması alacaklı ve tahsilat yapıyor kredi kartının kime ait olduğu onu ilgilendirmez aslında hesabını kullandırmamış oluyor

Bu durumda ceza uygulanacak mıdır
Uygulanacak sa kimlere ceza kesilir
Teşekkürler
02.08.2024 tarih ve 32620 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 61 madde ihtiva eden 7524 sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile vergi kanunlarında ve diğer kanunlarda önemli değişiklikler yapılmıştır. Yasada Vergi Usul Kanunundaki usulsüzlük cezaları ciddi şekilde artırılmıştır. Tutarsal artış yanında, tekerrür halinde cezanın katlanmasına ilişkin hükümler, usulsüzlüğe konu belge/işlem adedine göre cezanın belirlenmesi, ödeme ve tahsilatlardaki oransal cezanın artırılması, başkasının hesabını/POS cihazını kullananlara yönelik yüksek cezalar getirilmesi düzenlemelerde öne çıkmaktadır. İş ortamının bozulduğu bugünlerde, tüm olumsuzlukların üstüne bir de cezalarda bu denli yüksek artış, müteşebbisleri tedirgin edebilecektir. Unutmamak gerekir ki yüksek cezalar en çok dürüst insanları korkutur.

Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine eklenen beş ve altıncı fıkralarda tahsilatların başkalarına ait banka/finans kurumu hesapları ile yapılmasının önlenmesi ile başkalarına ait pos veya elektronik tahsilat sistemlerinin kullanılmasının önlenmesine yönelik sırasıyla aşağıdaki düzenlemeler yapılmıştır.

– Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan (örneğin sermaye şirketleri için 20.000 TL’den) az olmamak üzere işleme konu tutarın %10’u nispetinde, mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Ancak bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemeyecektir.

– 23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu maddeye göre tatbik olunan özel usulsüzlük cezasının (örneğin sermaye şirketleri için 20.000 TL’nin) üç katı uygulanacaktır. Ancak bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon Türk lirasını geçemeyecektir.


Yasa gerekçesine göre maddenin dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkra ile mükelleflerin mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlarının, kendi adına kayıtlı hesaplar yerine, başka kişiler adına kayıtlı hesaplar aracılığıyla yapılması durumunda, başkalarının hesabını kullanan ve kendi hesabını kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmesi öngörülmektedir. Kişiler adına kayıtlı hesap olmaksızın isim, kimlik numarası ve benzeri yöntemler aracılığıyla yapılan tahsilatlar için de aynı ceza uygulanacaktır. Benzer bir şekilde, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılarak yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmaktadır.

Cezaların ağırlığı dikkate alındığında başkalarına ait POS cihazları ile yapılan tahsilat yöntemlerinin yeni yasal düzenlemelere göre yeniden gözden geçirilmesi ihtiyacı doğmuştur.

Bu noktada Bayi POS uygulamasının esaslı noktalarından birine değinerek konuyu yeni ceza düzenlemeleri kapsamında değerlendireceğiz. Bayi POS sisteminin esaslı noktalarından biri de alacağın temlikine dayalı yapılmasıdır.

Türk Borçlar Kanununun
183. maddesi uyarınca, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez. Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devri sözü verme, şekle bağlı değildir.

Yine bu noktada belli para ihtiva eden alacağın devri (temliki) sözleşmelerinin binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olduğunu belirtmekte fayda var.


Temlik (devir) işlemi, belirli alacağı temlik edenin mal varlığından çıkarıp, temlik alanın mal varlığına geçirir. Alacaklının tek taraflı bir hukuki muamelesi değil, temlik alanla yaptığı bir akittir. Dolayısıyla kişiler alacaklarını, devir alan (temellük eden) ile imzalayacakları bir yazı ile temlik edebilirler. Borçlar Kanunu uyarınca işlemin noter huzurunda yapılmasına da gerek yoktur.

Bayi POS sistemindeki temlik işleminden sonra bayinin satışlarından doğan alacağı artık bayinin değil, bayilik verenin olacağından, bayilik verenin kendi POS cihazı ile tahsil ettiği tutar da kendi alacağı olmaktadır. Bu açıdan Bayi POS sisteminde başkalarına ait POS cihazı ile tahsilat da söz konusu olamayacağından bu sistem yeni ihdas edilen ceza düzenlemesinin kapsamında olmamalıdır. Ayrıca unutulmamalıdır ki bu sistem ticari hayatın olağan akışı içerisinde ihtiyaçtan doğmuş, yaygın ve kabul görmüş bir sistemdir. Bu sistem yeni ceza düzenlemesinin önlemeyi amaçladığı vergi kayıp/kaçağına olanak sağlayan fiiller kapsamında görülmemelidir.

Yine elektronik ticaret pazar yerlerinde de (Trendyol, Hepsiburada, N11 vs., bunlar “aracı hizmet sağlayıcısı”[1] olarak ifade edilecektir.) satış yapan kişilerin tahsilatının pazaryeri aracı hizmet sağlayıcısı tarafından (çoğunlukla sanal POS ile) yapıldığı bilinmektedir. Bu işleyişin, aracı hizmet sağlayıcısı ve üye işyeri (satıcı) arasında yapılan üyelik sözleşmesinde yer alan aracı hizmet sağlayıcısının satıcı adına ürün bedelini tahsilat yetkisine sahip olmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Elektronik Pazar yerlerindeki tüm işlemler 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve bu Kanuna ilişkin yayımlanan Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik kapsamında yürütülmekte olup, mevcut tahsilat uygulaması da aracılık hizmetinin bir parçası olarak genel kabul görmektedir. Aracı hizmet sağlayıcısının faaliyeti kapsamında kendi POS’u ile başkasına ait satışın tahsilatını yapması yeni ceza düzenlemesinin önlemeyi amaçladığı vergi kayıp/kaçağına olanak sağlayan fiiller kapsamında görülmemelidir.

Özel usulsüzlük cezası düzenlemesinde yer alan 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere” ifadesi dikkate alındığında, Bayi POS ve bu tip yaygın ve kabul görmüş tahsilat sistemlerinin 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar kapsamında olduğunun açıklığa kavuşturulması uygun olacaktır.

Son olarak cezaların ağırlığı dolayısıyla Bayi POS sistemini kullanan tarafların özelge istemesinin ve konuyu kendi müşavir ve avukatları ile değerlendirmesinin önem arz ettiğini ifade etmek isteriz.

Kaynak : Alomaliye
Dr. Emrah Aygul
 
Üst