fonradar

Ölüm Aylığı ve Emekli Maaşı

Üyelik
18 Nis 2012
Mesajlar
16
Konum
istanbul
Merhaba,

yakın tarihte vefat eden bir yakınımız için çalıştığı iş yerinden ailesine Ölüm aylığı alınabileceği söylendi.. fakat aklıma takılan bir durum var.. Vefat eden kişi emeklilik hakkı kazanıp sadece yaşının dolmasını bekliyordu.. ailenin emekli maaşı da alması gerekmez mi? bunun doğrusu nedir? ya da ne yapmak gerekir..
 
İşyerinden alınabilen bir ölüm aylığı yok , en azından ben bilmiyorum böyle bir şey.
Vefat nedeniyle , kuruma başvuruda bulunulursa, hak sahiğlerine dul ve yetim aylıkları bağlanır.
 
merhaba ben babam vefat ettiği için müraacat tarihi ile birlikte dört aydır maaş alıyorum şuanda bi yerden duydugum kadarı ile eger ölüm tarihinden beş yıl sonra müraacatta bulunursam dilekçemi verdiğim tarih itibari ile hak taleb edebiliyorumuşum ama ben müracaat ettiyim zamn bu beş yılın dolmasına henüz 4.5 ay kadar zamn vardı daha önce müraacatta bulunmamam nedenim ise sigortalı çalışıyor olmam idi fakat bu 4.5 sene zarfı içerisinde benim iki yıllık sigortasızlık dönemim var geriye dönük hak taleb etme şansım varmıdır bilginiz var ise bana yardımcı olabilirmisiniz...
 
Yetim aylığı , başvuru ile kazanılan bir haktır.
Başvuruda bulunmadığınız dönem için mi aylık talep edeceksiniz??
 
Yetim aylığı , başvuru ile kazanılan bir haktır.
Başvuruda bulunmadığınız dönem için mi aylık talep edeceksiniz??

Üstad bende sizin yazdığınız gibi düşünmüştüm ilk başta fakat merak edip nette biraz araştırınca okuduğum makalelerden durumun farklı olduğunu gördüm.
Gecenin bu saatinde kafam iyice karıştığı için okuduklarımdan anladıklarımı düzgünce aktarmakta zorlanıyorum. Bu sebeple konuyla ilgili 2 makaleden alıntı paylaşıyorum.

Okuduklarımdan anladığım kadarıyla soruyu soran arkadaşımız geriye dönük (en azından) 2 yıl sigortasız geçirdiği döneme yönelik bir hak arayışına girebilir.
SGK dan görüş almakta fayda var...

Türkiye Gazetesi - Şerif AKCAN - 27.11.2011 Tarihli makalesinden alıntıdır:

5510 sayılı Reform Kanunundaki yeni düzenleme ile gelir ve aylığa hak kazandığı halde bu hakkı 5 yıldan sonra talep eden sigortalı ve hak sahiplerine, talep tarihinden geriye doğru son 5 yıla ait gelir ve aylıkları ödenmektedir. Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanundan önce, diğer bir anlatımla 1 Ekim 2008 tarihinden önce 5 yıldan sonra talep edilen gelir ve aylıkların talep tarihinden önceki kısmı ödenmemekteydi. Kanundaki bu yeni düzenleme sigortalılar açısından son derece önemi olan olumlu bir uygulamadır. Özellikle belirtelim ki; zaman aşımı süresinde, başvuru tarihinden geriye dönük son 5 yıla ait kısmın ödenmesi, gelir ve aylıklar için sınırlıdır. Gelir ve aylıkların dışındaki diğer haklar, örneğin; hastalık parası, çeyiz parası, cenaze yardımı gibi ödemeler için zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşmektedir. Dikkat edilirse, burada zaman aşımı değil, hak düşürücü süre işlemektedir. Gelir ve aylık dışında kalan söz konusu haklar beş yıl içinde istenmezse bu haklar bir daha istenememekte, istense bile ödenmemektedir.
Sigortalının ölümü sonrası geride kalan hak sahiplerinin neden süresi içerisinde SGK’dan gelir ya da aylıklarını talep etmediği sorusu akla gelebilir. Bunun birden çok sebebi olmakla birlikte, temel neden, geride kalanların sosyal güvenlik bilgilerinin eksikliği ya da kişilerin yanlış bilgiye sahip olmalarıdır. 2002 yılında ölen Bağ-Kur sigortalısının eşine aylık bağlanması için 1080 gün prim ödenmesi yeterli olduğu halde 1800 gün prim gerektiği biçiminde yanlış bilgiye sahip olunmasını örnek gösterebiliriz. Yine sigortalının hizmetlerinin sicil hatası nedeniyle sonradan ortaya çıkması da çok sık rastlanan bir nedendir. Bir diğer önemli neden ise 2006 yılında SSK sigortalılarına 5 yıl sigortalılık süresi yanında en az 900 günle aylık bağlanması imkânının tanınmasıdır.

ZAMAN AŞIMINDA MİLAT 1 EKİM 2008 TARİHİDİR
Burada önemli bulduğumuz bir hususa değinmemiz gerekecek. Hak sahipliğinin 1 Ekim 2008 tarihinden önce gerçekleşmesi halinde 5 yıllık zaman aşımı hesabında milat olarak 1 Ekim 2008 tarihi esas alınmaktadır. Sigortalının ölümü 1 Ekim 2008 tarihinden önce gerçekleşmiş ise, 1 Ekim 2008 tarihi ile hak sahipliğinin (ölümün) gerçekleştiği tarihi takip tarih eden süre 5 yıldan az ancak maaş alınması gereken süre 5 yıldan fazla ise hak sahiplerine son 5 yıl maaşı ödenir. Bu süre 5 yıldan fazla ise bu kez 1 Ekim 2008 tarihi ile müracaat tarihi arasında geçen süre kadar (en fazla 5 yıl) maaş ödenir. Örneğin; eşi 18 Nisan 2004 tarihinde vefat eden okurumuza son 5 yıla ait 60 aylık maaşı ödenecek. Şayet okurumuzun eşi 2004 değil de 2003 yılında vefat etse idi kendisine 1 Ekim 2008 tarihinden sonraya ait birikmiş 38 aylık maaş ödenecekti. Reform Kanunu yürürlüğe girmese idi okurumuz, müracaatı 5 yılı aştığı için birikmiş maaş alamayacaktı. Bu durumdaki vatandaşlarımız sözlü bilgilere itibar etmesinler, zira SGK hak ettikleri toplu maaşı kendilerine öder.


Aşağıda ki bölüm, Şevket TEZEL'in bir makalesinden alıntıdır:

SSK Ölüm Aylıkları Talep Tarihinden Değil Ölüm Tarihini İzleyen Aybaşından Başlar
Babamız 1056 günlük primi olan bir SSK sigortalısı iken 20.01.1997 tarihinde vefat etti. Ölüm aylığı talebimiz babamın 1800 gün primi olmadığı gerekçesiyle o zaman reddedildi. Daha sonra babamızın isteğe bağlı sigorta kaydının bulunduğunu fark ettik ve 07.07.2003 tarihinde ödenmemiş isteğe bağlı SSK primlerini ödeyerek 01.08.2003 tarihinde ölüm aylığı bağlanmasını sağladık. 506 sayılı Yasanın ölüm aylıklarının ölümü takip eden aybaşından bağlanması gerektiği yönündeki amir hükmü nedeniyle 1997-2003 yılları arasındaki ölüm aylıklarını mahkemeyle talep ettik. Yerel mahkeme ölüm tarihini izleyen aybaşından başlayarak aylık bağlanması yönünde hüküm vermesine karşılık Yargıtay bu hükmü bozdu ve yerel mahkeme de bu hükme uydu. Haksızlığa uğradığımızı düşünüyoruz. Yargıtay yanlış karar vermiş olabilir mi? İlknur ve Kamil TOPAL

Sayın Okurum,
506 sayılı Yasanın 99 uncu maddesindeki “ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar” hükmü nedeniyle yaşlılık (emeklilik) aylığının aksine ölüm aylığında aylığa hak kazanılan tarih yazılı başvuru tarihini izleyen aybaşı değil, ölüm tarihini izleyen aybaşıdır. Yani SSK’dan emeklilik şartlarını tamamlayan kişi SSK’ya yazılı başvuru yapmadığı sürece emekli aylığı alamaz. Ne zaman emekli aylığı için başvuru yaparsa o tarihi izleyen aybaşından itibaren aylık bağlanır. Başvuru tarihinden emekli aylığı için gerekli şartları sağladığı tarihe doğru geriye dönük olarak aylık hakkı iddia edemez. Ölüm aylığında ise ölüm tarihinden itibaren beş yıl içinde hak sahiplerinin başvurusu halinde geriye dönük olarak ölüm tarihini izleyen aybaşına kadar olan aylıklarını talep ve hak edebilirler.
Ama sizin durumunuzda babanızın ölüm tarihinde hak sahipleri ölüm aylığına hak kazanmış olmuyorlar. Tıpkı askerlik borçlanmasında askerlik süresinin ancak borcun ödendiği tarihten itibaren hizmet süresine eklendiği gibi sizin durumunuzda da borcun ödendiği tarih 2003 yılında olduğu için o tarihten itibaren ölüm aylığını hak etmiş oluyorsunuz. Bu nedenle Yargıtay’ın verdiği karar doğrudur. İsterse Yargıtay isabetsiz karar vermiş olsaydı bile yapılacak bir şey yoktu.
 
Üst