Ölüm Hali

aykut111

Katkı Sunan Üye
Üyelik
9 Ocak 2007
Mesajlar
552
Mükellefimiz 15 temmuzda vefat etmiştir.İddia bayisi olduğu için makinelerin hergün açılması gerektiğinden mirasçıları dükkanına gidip makineleri kullanmakta ve hasılat elde etmektedirler(İşletmede tekel vs satışıda yapılmaktadır)..Durumu yeni öğrendik.En son Haziran ayına ait KDV beyannamesini verdik.Vefat eden mükellefimiz çifte vatandaş olduğundan veraset intikalini mirasçıları çıkartamıyorlar.(İşyerinde vefat ettiğinden savcılık soruşturması da devam ediyor zannediyorum)Bu durumda;
1-Mirasçılar işletmeyi çalıştırdıkları zaman ve belgeler bize gelmeye başladıktan sonra ölen mükellef yerine beyanname vermek mümkünmüdür?
2-Mirasçılardan 1 tanesi işletmeyi devam ettirmek istiyor.Veraset intikalini çıkarttıktan sonra ne gibi işlemler yapmamız gerekir?
Başımıza ilk defa gelen bu durumda biraz şaşkınız, tecrübeleriyle bize yardım edecek meslektaşlarımızın önerilerine ihtiyacımız war.
İlgi gösterenlere şimdiden teşekkür ederim...
 
Ynt: Ölüm Hali

İstanbul Defterdarlığının bu konuda verdiği bir özelge yapılacak işlemler güzelce anlatılmış. Özelge aşağıdadır:


T.C
MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Defterdarlığı Usul Gelir Müdürlüğü



SAYI : B.07.4.DEF.0.34.20./ VUK-164- 30.01.2004

KONU: Mükellefin ölümü halinde mirasçıların mükellefiyeti.

İLGİ: tarihli dilekçeniz.

Dilekçenizde; ............ tarihinde vefat eden babanızın...... plakalı araçtan dolayı ......... Vergi Dairesinin Basit Usulde Vergi Mükellefiyetinin bulunduğunu, dolayısıyla ölüm tarihi itibariyle mükellefiyet kapanış işlemlerinin yapıldığını belirterek, diğer mirasçılar tarafından verilen............ gün ve.......... sayılı muvafakatname ile sadece kendi adınıza mükellefiyet tesis ettirmenizin mümkün olup olmayacağı hususu sorulmaktadır.
Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 12'nci maddesinde, ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar, denilmiş aynı Kanunun 2686 sayılı Kanunun 4'ncü maddesiyle değişik 16'ncı maddesinde "Vergi Kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir." hükmü yer almıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 164'üncü maddesinde; ölümün işi bırakma hükmünde olduğu belirtildikten sonra, ölüm olayının mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirileceği ve mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesinin diğer mirasçıları bu ödevden kurtaracağı hüküm altına alınmış olup, ölüm olayının da ölümün vukuu bulduğu tarihten itibaren 1 ay içerisinde herhangi bir mirasçı tarafından vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanununun 81'inci maddesinin 1'inci fıkrasında; ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirme yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, yine Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80'inci maddesinin 4 numaralı bendinde; ortaklık haklarının veya hizmetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre;
a) Muristen intikal eden ticari işletmenin bütün varislerce kayıtlı değerleriyle aynen devralınarak faaliyete devam edilmesi halinde bu devir işlemi nedeniyle değer artış kazancı ve katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Ayrıca bu devir işlemi nedeniyle fatura düzenlenmeyeceği tabiidir. Öte yandan, muris adına verilen en son Katma Değer Vergisi Beyannamesinde "sonraki döneme devreden katma değer vergisi" olarak beyan edilen bir vergi bulunması halinde bu vergi, yürütülen ticari faaliyet nedeniyle hesaplanan vergiden indirim konusu yapılabilecektir.
b) Muristen intikal eden ticari işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya birkaçı tarafından devam edilmesi halinde;
i- Murisin ölüm tarihi ile varislerden biri veya birkaçının mükellefiyet tesis ettirdiği tarih arasındaki dönemde mirasçılarca faaliyette bulunulmuş ise, mirasçıların adi ortaklık halinde faaliyet gösterdiğinin kabul edilmesi gerekir.
Bu durumda, adi ortaklık halinde faaliyet göstermekte iken bir kısım mirasçıların ortaklıktaki hisselerini diğer varislere veya başka şahıslara satmaları halinde, bu satış işleminin fatura ile belgelendirilerek elde edilen kazancın da ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Adi ortaklık halinde faaliyet göstermekte iken ortaklardan bazılarının hisselerini ortaklık sona ermeyecek şekilde diğer ortaklara veya başka şahıslara satmaları halinde bu devir işlemi katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Ancak, adi ortaklığın, ferdi işletmeye dönüşmesi sonucunu doğuran hisse devirleri katma değer vergisine tabi olup, ortaklık tarafından faaliyete devam edecek ortağa kesilecek faturada ayrıca katma değer vergisi hesaplanacak ve beyan edilecektir.
ii- Murisin ölüm tarihi ile mirasçılardan biri veya birkaçının söz konusu işletmeyi kendi adlarına işletmeye başladıkları tarih arasında mirasçılarca faaliyette bulunulmamış ise ölüm tarihi itibariyle faaliyetin sona erdiğinin kabul edilmesi ve faaliyeti duran işletmeye ait malların intikalinde katma değer vergisi uygulanmaması gerekir. Bu durumda her bir mirasçının işletmedeki hissesinin, faaliyete devam edebilecek mirasçı veya mirasçılara devretmelerinden elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Faaliyete devam edecek mirasçı bu şekilde devraldığı mallar için gider pusulası düzenleyecektir. Gider pusulası ile alınan mallar için katma değer vergisi hesaplanması ve indirim konusu yapılması söz konusu değildir.
Öte yandan, 2001/1 sıra nolu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde "?Vergi Usul Kanununun mükerrer 257'ni maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür." denilmektedir.
Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir.
Sahibinin ölümüyle veraset yoluyla intikal eden ticari araçtan dolayı işe devam edilmesi ancak veraset ilamından sonra söz edileceğinden ticari araç ruhsatının tüm varisler adına tescil edileceği ve tüm mirasçılar için ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesis edileceği tabiidir. Ancak, veraset ilamından sözü edilen diğer mirasçıların kanuni ve mansup miras hisselerinden mirasçılardan birinin adına feragat etmeleri halinde hisselerini (varislerden birinin adına) adınıza satış yaptıklarına ilişkin noter satış mukavelesini ibraz etmeleri gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 

Benzer konular

Üst