Firmada batık, dava konusu firmalar var. Bu firmaların yüklü miktarda bakiyeleri var. Tahsili imkansız hale gelmiş alacaklar. Firma sahibi bunlara karşılık ayırıp zararını daha da arttırmak istemiyor. Bu carilerin mizanında da gözükmesini istemiyor ve diyor ki bu hesapların borcunu ben üstleniyorum benim hesabıma at. Böyle bir durumun sonuçları nedir? Faiz vb tahakkuk ettirilir mi? Ortak şirkete borçlanıyor, ödemesi için bir süre var mı? Teşekkürler.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Ortak Müşterilerin Borcunu Üstlenebilir mi ?
- Konbuyu başlatan elifbe
- Başlangıç tarihi
Sayın elifbe, şirket ortağı alacağın temliki sözleşmesi ile şirketin müşteriden alacaklarını üstlenebilir. Bu durumda patronunuzun söylediği gibi virman kaydı ile mizan da müşterilerin cari hesabı kapanmış ortaklardan alacaklar hesabı doğmuş olur. Ortaklardan alacak ile ilgili hesapta, ödeme süresinde zaman söz konusu değildir.
Şirket ortaklarına kdv ve faiz hesaplanması bu işlem içinde adatlandırma yapılması gerektirmektedir.
Dipnot: transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı dikkate alınmalıdır.
Burada tarafınızca bazı sorular doğacaktır.
1- Müşteriler zaten batık karşı taraf ile sözleşme nasıl yapılacak?
2- Şirketin aynı zaman da ortağa da borcu olduğundan bir sonraki aşamada 131-331 hesabı virman olabilir mi?
Sorunuza kendi bilgim dahilinde cevap vermeye çalıştım. Eksik ve hatalı davranmış da olabilirim. Forumda ki değerli üstatların yorumlarıyla ilgili sorular ve konu tamamen açığa kavuşacaktır diye düşünüyorum.
Şirket ortaklarına kdv ve faiz hesaplanması bu işlem içinde adatlandırma yapılması gerektirmektedir.
Dipnot: transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı dikkate alınmalıdır.
Burada tarafınızca bazı sorular doğacaktır.
1- Müşteriler zaten batık karşı taraf ile sözleşme nasıl yapılacak?
2- Şirketin aynı zaman da ortağa da borcu olduğundan bir sonraki aşamada 131-331 hesabı virman olabilir mi?
Sorunuza kendi bilgim dahilinde cevap vermeye çalıştım. Eksik ve hatalı davranmış da olabilirim. Forumda ki değerli üstatların yorumlarıyla ilgili sorular ve konu tamamen açığa kavuşacaktır diye düşünüyorum.
merhaba, Tahsili imkansız hale gelen alacaklar değersiz alacak niteliğindedir. Değersiz alacaklar vuk322'de şu şekilde açıklanmıştır.
Değersiz Alacaklar
Madde 322
Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmıyan alacaklar değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.
1-Görüleceği üzere değersiz alacakların niteliğine göre gider hesapları ile ilişkilendirilmesi istenmiştir.
2-Ayrıca VUK 324.maddesinde "vazgeçilen alacaklar" açıklanmıştır. bu bölümde sulh yolu ile anlaşılan alacakların borçlunun bilançosunda özel karşılık hesabına alınmasını ve 3yılın sonunda itfa olmayan alacagın gelir yazılması istenmiştir, bu bağlamda vazgeçilen alacağın sulh yolu ile olması borçlunun bu borcunu özel bir hesaba alması ve sonrasıdna gelir yazması gereklidir.
3-Ortakların şirkete borç vermesi vergi kanunlarında soruşturulan bir uygulamadır,mümkün olduğunda bu ilişkiye girmemenizi tavsiye ederim.
Değersiz Alacaklar
Madde 322
Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkan kalmıyan alacaklar değersiz alacaktır.
Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler.
İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.
1-Görüleceği üzere değersiz alacakların niteliğine göre gider hesapları ile ilişkilendirilmesi istenmiştir.
2-Ayrıca VUK 324.maddesinde "vazgeçilen alacaklar" açıklanmıştır. bu bölümde sulh yolu ile anlaşılan alacakların borçlunun bilançosunda özel karşılık hesabına alınmasını ve 3yılın sonunda itfa olmayan alacagın gelir yazılması istenmiştir, bu bağlamda vazgeçilen alacağın sulh yolu ile olması borçlunun bu borcunu özel bir hesaba alması ve sonrasıdna gelir yazması gereklidir.
3-Ortakların şirkete borç vermesi vergi kanunlarında soruşturulan bir uygulamadır,mümkün olduğunda bu ilişkiye girmemenizi tavsiye ederim.
AKDENİZ36
Katkı Sunan Üye
bu soruyu vergi usül kanununu ya da muhasebe kayıtlarıyla açıklamak eksik veya yetersiz bir açıklama olur zaten ortak demiş benim hesaba at sende o hesaba ister istemez atacaksın atmazsan ne olur diye sorsan vergi incelemesinde bu borçlara ne oldu bankalar ne durumda diye bir soruyla karşılaşırsın ,cevabı zor bir soru ama atlatırsın gibime geliyor birde icra takibi var icra dairesi de bakıyor mizana firmadan alacak var oraya yöneliyor işler karışıyor gelde işin içinden çık bir bakıyorsun mizanda önemsemediğin bir kayıt icraya konu oluyor ama bu sorunun cevabı olması gereken BORÇLAR HUKUKU borçlar hukuku olarak cevap verirsem MUVAZAALI işleme girer yani altta yatan saklı tutulan nedenler araştırılır ona göre vergi üsül kanunu türk ceza hukuku devreye girer muhasebe kayıtları üçüncü kişilere duyuru niteliğindedir muhasebe kayıtlarının içinde hukuk vardır orayı bilmek lazım
Merhaba,
Alacakların ortağın hesabına atılması uygun değildir, Firmanın ortağı parayı tahsil etmiş Şirket kasasına aktarmak yerine; kendisi almış gibi görünecektir. Yapmayı düşündüğünüz işlem sonucunda, örtülü kar dağıtımı, örtülü sermaye dağıtımı gibi eleştirilerle karşılaşacağı tabiidir.
Ayrıca "ortak mizanda gözükmesini istemiyor" ifadesindeki gizli özne nedir; mali tablo kullanıcılarını yanıltmak, ve bu suçtur.
Mali Tablo ilkelerine bakalım;
Varlıklara ilişkin ilkeler
[FONT="]Bilançoda varlıkları, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle gösterebilmek için, varlıklardaki değer düşüklüklerini göstererek karşılıkların ayrılması zorunludur.
Özkaynak ilkeleri
[/FONT][FONT="]3. İşletmenin hissedarları tarafından yatırılan sermayenin devam ettirilmesi gerekir.[/FONT][FONT="] İşletmede herhangi bir zararın ortaya çıkması, herhangi bir nedenle özkaynaklarda meydana gelen azalmalar; hem dönemsel, hem de kümülatif olarak izlenmeli ve kaydedilmelidir.[/FONT][FONT="]
Gelir Tablosu İlkeleri
[/FONT][FONT="]Bütün satışlar, gelir ve kârlar ile maliyet, gider ve zararlar brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve [/FONT][FONT="]hiç bir satış, gelir ve kâr kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.[/FONT][FONT="][/FONT][FONT="]
[/FONT][FONT="]g) [/FONT][FONT="]Karşılıklar, işletmenin kârını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait kârı diğer döneme aktarmak amacıyla kullanılmamalıdır.[/FONT][FONT="]
[/FONT][FONT="]
Gördüğünüz gibi yapmayı düşündüğünüz hadise;
1. Bilanço kullanıcılarını yanıltacak bir işlem olduğundan suçtur.
2. Mali Tablo ilkelerine aykırıdır.
3. Örtülü sermaye ve kar dağıtımı olarak değerlendirilir.
Suçun Adına gelirsek, Google amcaya [/FONT][FONT="]Peçeleme [/FONT][FONT="][/FONT][FONT="]y[/FONT][FONT="]azarsanız ne demek istediğim daha rahat anlaşılacaktır.
Saygılarımla,[/FONT][FONT="][/FONT]
Alacakların ortağın hesabına atılması uygun değildir, Firmanın ortağı parayı tahsil etmiş Şirket kasasına aktarmak yerine; kendisi almış gibi görünecektir. Yapmayı düşündüğünüz işlem sonucunda, örtülü kar dağıtımı, örtülü sermaye dağıtımı gibi eleştirilerle karşılaşacağı tabiidir.
Ayrıca "ortak mizanda gözükmesini istemiyor" ifadesindeki gizli özne nedir; mali tablo kullanıcılarını yanıltmak, ve bu suçtur.
Mali Tablo ilkelerine bakalım;
Varlıklara ilişkin ilkeler
[FONT="]Bilançoda varlıkları, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle gösterebilmek için, varlıklardaki değer düşüklüklerini göstererek karşılıkların ayrılması zorunludur.
Özkaynak ilkeleri
[/FONT][FONT="]3. İşletmenin hissedarları tarafından yatırılan sermayenin devam ettirilmesi gerekir.[/FONT][FONT="] İşletmede herhangi bir zararın ortaya çıkması, herhangi bir nedenle özkaynaklarda meydana gelen azalmalar; hem dönemsel, hem de kümülatif olarak izlenmeli ve kaydedilmelidir.[/FONT][FONT="]
Gelir Tablosu İlkeleri
[/FONT][FONT="]Bütün satışlar, gelir ve kârlar ile maliyet, gider ve zararlar brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve [/FONT][FONT="]hiç bir satış, gelir ve kâr kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.[/FONT][FONT="][/FONT][FONT="]
[/FONT][FONT="]g) [/FONT][FONT="]Karşılıklar, işletmenin kârını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait kârı diğer döneme aktarmak amacıyla kullanılmamalıdır.[/FONT][FONT="]
[/FONT][FONT="]
Gördüğünüz gibi yapmayı düşündüğünüz hadise;
1. Bilanço kullanıcılarını yanıltacak bir işlem olduğundan suçtur.
2. Mali Tablo ilkelerine aykırıdır.
3. Örtülü sermaye ve kar dağıtımı olarak değerlendirilir.
Suçun Adına gelirsek, Google amcaya [/FONT][FONT="]Peçeleme [/FONT][FONT="][/FONT][FONT="]y[/FONT][FONT="]azarsanız ne demek istediğim daha rahat anlaşılacaktır.
Saygılarımla,[/FONT][FONT="][/FONT]
ksimkesyan
Fenomen Üye
Firmada batık, dava konusu firmalar var. Bu firmaların yüklü miktarda bakiyeleri var. Tahsili imkansız hale gelmiş alacaklar. Firma sahibi bunlara karşılık ayırıp zararını daha da arttırmak istemiyor. Bu carilerin mizanında da gözükmesini istemiyor ve diyor ki bu hesapların borcunu ben üstleniyorum benim hesabıma at. Böyle bir durumun sonuçları nedir? Faiz vb tahakkuk ettirilir mi? Ortak şirkete borçlanıyor, ödemesi için bir süre var mı? Teşekkürler.
Sayın elifbe,
Doğru ilke yasal prosedürleri yerine getirip karşılık ayırmaktır. Şirket yöneticilerinin ( tüzel olduğunuzu varsayıyorum ) böyle bir karar alması mümkün, ancak sözle değil bir YK kararı olmasında yarar var. Bu borçlanmanın yer değiştirmesi ortakların aynı yılın sonuna kadar şirkete olan borçlarını defaten kapatmalarını gerektirir veya bu miktarı karşılayacak kadar kar dağıtımı yapılmalıdır. Yeni TTK'da getirilen önemli değişikliklerden biridir.
Konunun TCK, Borçlar Yasası ile ilgisi olmadığını belirtmek lazım. Borç ve Alacakların temliki yasal bir işlemdir yukarda bahsettiğim şartları yerine getirmek kaydıyla.