Oyak Nedir ?

eren

Katkı Sunan Üye
Üyelik
30 May 2005
Mesajlar
223
Değerli meslekdaşlarım sizlere danışmak istediğim bir konu var.Biliyorsunuz ki herkesin Erdemirde kesin bir
favorisi vardı o Da Oyak.Ve beklendiği gibi bir takım avantajları olduğu da belirtilmişti ve bu ihaleyi aldılar.
Peki bu oyak hakkında ayrıntılı bir bilgisi olan varmı.Evet orduyardımlaşma var,sigorta var,oyakbank var.Peki
bunlar vakıf mı,tüzel kişilikmi,gerçek kişilik mi,holdingmi,başındakim veya kimler var?Piyasada tekel mi,kim
veya kimler tarafından kollanıyorlar,başdakiler nasıl seçiliyor,maaşlarını kim ve ne kadar ödüyor,bunlar tekel mi,
yoksa devlet içinde devlet mi?Yatırım yapıyorlar mı,mal üretip satıyorlarmı,neden avantajları var ve ne gibi avantajlara
sahipler?Arkalarında kim var?Nasıl bir vergi ödüyorlar , şirketin kaymağını kimler yiyor ve asıl olarak kime hizmet
ediyorlar?Karlılığı,vergisi ve yönetimi yeterince denetleniyor mu veya tamamen eklımızda soru işareti bırakmayacak
şekilde yasal mı yaptıkları her iş.Piyasada hangi amaçla bulunuyorlar,hangi alanlara girebilirler,hangi alanlara giremezler?
Ne kadar çalışanı var ve bu kurumda iyi bir maaşla çalışmak için normal şartlarda müracaat etmek yeterlimidir?
Dünyanın başka yerlerinde böyle kurum veya kuruluşlar var mı eğer varsa bizdeki gibi asıl kuruluş amaçlarının dışında
piyasaya girebilirler mi ? Sözlerim lütfen yanlış anlaşılmasın pek çok kişi tam olarak bu kurumun durumunu bilmiyor.
eğer piyasada söz sahibi olup yeni yatırımlar ve istihdamlar sağlayıp yabancı sermayelerden yerine göre bizi Erdemirde
olduğu gibi kurtaracak ve ülkemize yararlı olacaksa bu kuruluşun arkasında olup ona destek vermek bizim görevimiz.
Ama burada bir kadrolaşma varmı,istihdam sağlanıyor mu yoksa gene torpil ve tekel piyasası ile güçlü olanlar mı çok iyi
maaşlarla koltuklarına yapışıyorlar bunları bilmemiz lazım.Konu ile ilgili bilgisi olan arkadaşların görüşlerini bekliyorum.
Sevgi ve saygılar,teşekkürler.
 
Oyak ile ilgili ilginizi çekecek bir yazı ,

fikir verebilir kanısındayım.



Koç Holding ile Ordu Yardımlaşma Kurumu (Oyak) arasındaki ‘kârlılık' tartışmasına Hürriyet Gazetesi Yazarı Ege Cansen yeni bir boyut getirdi. Cansen dün ‘Oyak kapatılmalıdır' başlıklı yazısında, Oyak'ın özelleştirmelere aktif girişimci olarak katılmasını ‘Son derece sakıncalı bir yol' diye nitelendirdi.

Özel kişiliği haiz olmayan Oyak'ın söz konusu girişiminin serbest pazar ekonomisi ile çelişeceğini vurgulayan Cansen, “Bu ‘serbest pazar' ekonomisinin hukuksal ilke ve kurallarına uymaz. Dolayısıyla, ekonominin ve ülkenin bütününe zarar verebilir.” ifadelerini kullandı. Aydınlık için Yurttaş Girişimi Platformu lideri Avukat Ergin Cinmen de Oyak'ın serbest piyasa ekonomisi içindeki yerinin sorgulanması gerektiğini dile getirdi. Ordu mensuplarının doğal üyesi olduğu bir şirketin ticaret ile uğraşmasının yanlış anlamalara sebebiyet verebileceğine dikkat çeken Cinmen, “Ülke için kritik kararların alındığı Milli Güvenlik Kurulu'nun üyesi olan generallerin aynı zamanda bir ticari işletmenin yönetim kurulunda olması çelişki arz ediyor.” dedi. Oyak'ın yönetim yapısından Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği de rahatsız. Sermayesinin yüzde 60'ı astsubay maaşlarından yapılan kesintiyle oluşturulmasına rağmen yönetimde temsil edilmemekten yakınan dernek üyeleri, konuyu mahkemeye götürdü. Dernek Başkanı Mustafa Erol, haksızlığın giderilmesi için gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne çıkacaklarını dile getiriyor.

‘İşlevi Emekli Sandığı ile aynı’

Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un “Sabancının elinde 4 dönüm, Koç'un elinde 2 dönüm, Oyak'ın elinde bir dönüm tarla var. Biz bir dönüm tarlayla iki güzide kuruluşumuzu geride bırakıyoruz.” sözleriyle başlayan tartışma büyüyor. Açıklamaya ilk cevap Koç Holding üst yöneticisi Bülent Özaydınlı'dan geldi. “Elmalarla armutları karıştırmayın.” diyen Özaydınlı, “Gelirleri farklı şekilde hesaplanan kurumların karşılaştırılması için tüm verilerin şeffaflıkla ortaya konulması gerekir.” tespitini yapmıştı. İki grup arasındaki söz düellosunun yankıları sürerken Hürriyet Gazetesi ekonomi yazarı Ege Cansen'in dün konuyu ele alan köşe yazısı dikkat çekti. Cansen, yazıyı 1962 yılında Cumhuriyet Gazetesi için kaleme aldığını; ancak o zamanki yönetim tarafından girilmeyen yazısını dün yeniden yayına vermeyi kararlaştırdığını açıkladı. 27 Mayıs darbesinin ürünü Oyak'ın Emekli Sandığı ile aynı işlevi yerine getiren kuruluşlar olması itibarıyla kaynak israfına ve haksızlıklara yol açacağını düşündüğünü dile getiren Cansen, “Ben, silahlı kuvvetlerin kurumsal kimliğinin ve yönetimde rol alacak emekli veya muvazzaf subayların adının, haklı veya haksız, iş hayatının kaçınılmaz şaibelerine bulaşmasından endişeliydim.” ifadelerini kullandı. Cansen, Oyak'ın geçmişte uyguladığı pasif ortak rolünü terk ederek özelleştirme ihalelerinde atılgan bir girişimci rolüne soyunduğunu vurguladı. Cansen, “Bu girişim ekonominin ve ülkenin bütününe zarar verebilir. Benzeri sakıncalar, TOBB gibi yarı-kamu kuruluşların önderliğinde özelleştirme ihalelerine katılma teşebbüsleri için de geçerlidir.” dedi. Maaşlarından yapılan kesintilerle ayakta duran Oyak'ın yönetiminde bulunmak için mücadele veren emekli astsubaylar, Ankara 19 Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtılar. Emekli Astsubaylar Derneği, mahkemenin davayı reddetmesinin ardından temyize gitti. Dernek Başkanı Emekli Kıdemli Başçavuş Mustafa Erol, iç hukuk yollarından sonuç alamamaları durumunda haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arayacaklarını söyledi. Derneğin avukatlarına göre, 205 sayılı Oyak Kanunu Anayasa'nın eşitlik ilkelerine apaçık aykırılık teşkil ediyor. Kanunun bazı maddelerinin belli bir grup üyenin kurumun yetkili kurullarında görev almasını engellediğine işaret eden avukatlar, emekli üyelerin temsili konusunda da sıkıntı yaşandığını belirtiyor. Özel hukuka tabi Oyak'ın Ticaret/Şirketler Hukuku'nun temsil ilkelerine aykırı davrandığını öne süren avukatlar, bu yüzden söz konusu maddelerin Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiğini kaydediyor.

Başka bir noktaya vurgu yapan Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi Platformu lideri Avukat Ergin Cinmen ise Oyak Kanunu'nun 37. maddesine dikkat çekiyor. Maddede, ‘Kurumun her çeşit malları ile gelir ve alacaklarının, devlet malları hak ve rüçhanlığına sahip olduğu ve bunlara karşı suç işleyenlerin, devlet mallarına suç işleyenler gibi muameleye tabi tutulacakları' belirtiliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının doğal üyesi olduğu bir şirketin sadece ticari bir işletme olamayacağını dile getiren Cirmen, şunları söyledi: “Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, Türkiye'de binlerce şirketin battığı ekonomik krizi önceden öngördüklerini ve döviz alarak krizden muazzam kârlar elde ettiklerini açıkladı. Milli Güvenlik Kurulu'nun asker üyelerinin de mensubu olduğu bir şirketin ülke güvenliğiyle ilgili en mahrem kararların alınması ve hatta muhtemel krizleri de önceden görmesi tabii ki mümkündür. Bu şirket, liberal ekonomilerde asla görülmeyecek bir örnektir.” Zaman, Oyak'a ait Oyakbank'ın haksız rekabete yol açtığı yönündeki iddiaları dün gündeme getirmişti. Haberde, Oyakbank'ın Oyak yönetimini devreye koyarak, bütün askeri birliklerdeki subay, astsubay, erler ve sivil personelin maaş ödemelerinin kendi üzerinden yapılmasını sağlaması ele alınmıştı. Oyakbank’ın bu davranışı karşısında şikayetini dile getiren üst düzey bir banka yöneticisinin “Tugay komutanı bir dostum kısa bir süre önce arayıp artık bizimle çalışamayacaklarını, karargahtan bu konuda kendisine baskı yapıldığını söyledi. Bankacılık sektöründe yarım asırdır uluslararası standartlarda hizmet veriyoruz. Oyunu kuralına göre oynamak gerekiyor.” açıklamasına yer verilmişti.


1961 yılında yardım sandığı olarak kuruldu, bünyesinde 29 şirket barındırıyor

Hizmet sektörü

Oyak Renault ve Mais: 1968 yılında Oyak tarafından kurulan şirket, Renault otomobillerinin Türkiye genel distribütörü. Renault otomobillerinin ithalatını da gerçekleştiren Mais, yedek parça ve servis güvencesini de sağlıyor.

OMSAN Lojistik: 1978 yılında bir Oyak iştiraki olarak kurulan OMSAN Lojistik AŞ, kara, deniz, demiryolu ve hava kombine taşımaları gerçekleştiren lojistik şirketi olarak faaliyet gösteriyor.

ETİ Pazarlama ve Sanayi AŞ: Oyak'ın 1982 yılında iştirak ettiği Eti Pazarlama; Eti Gıda AŞ ve Tam Gıda AŞ fabrikalarında üretilen bisküviler, kekler, krakerler, çikolatalı ürünler, kremalılar, spesiyaller ve sağlık ürünlerinin yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda satış ve pazarlamasını gerçekleştiriyor

Oyak İnşaat AŞ:1982 yılında Oyak tarafından kurulan şirket, konut, hastane, sanayi yapıları, turizm tesisleri, askeri tesisler gibi yapıların proje, inşaat ve montaj işlerini taahhüt ediyor.

Oyak Teknoloji Bilişim ve Kart Hizmetleri AŞ: Sümerbank'ın 2001 yılında Oyak tarafından satın alınması ile Oyak bünyesine geçti. Şirket, Şubat 2002'de Oyak Teknoloji Bilişim ve Kart Hizmetleri A.Ş. adı altında yeni bir misyon ve kimlik ile yapılandırılarak Oyakbank bünyesinde faaliyet göstermeye başladı

Oyak Savunma ve Güvenlik Sistemleri AŞ: 2000 yılında Oyak tarafından kurulan şirket, Oyak ve Oyak Grubu şirketleri ile hizmet arayışı içinde olan yerli ve yabancı işletmelere; güvenlik, para-değerli evrak ve değerli mal nakli konularında hizmet veriyor.

Oyak Pazarlama: Hijyen ve turizm sektöründe hizmet veriyor.

Oytaş: Şirketin müşterilerine verdiği hizmetler, dış ticarette yoğunlaşıyor.

Oyak Konut: İnşaat projeleri yürütüyor.

Sanayi grubu

Tukaş Gıda: Manisa'nın Turgutlu, İzmir'in Torbalı ve Balıkesir'in Manyas ilçelerinde 4 fabrikası var. Salça, sebze-meyve konserve, ketçap, hazır yemek, turşu, bal, reçel, zeytin, garnitür, mayonez, sos ve toz ürün gruplarında yaklaşık 280 çeşit ürünü bulunuyor. Markanın ürünleri pazarda önemli bir paya sahip.

Hektaş Ticaret AŞ: Tarım ve veteriner ilaçları üretimi, ithali ve pazarlamasını yapıyor.

İsken: Enerji sektöründe önemli projelere imza atıyor.

Oyak Enerji: Enerji sektöründe faaliyet gösteriyor.

Adana, Bolu, Ünye, Mardin, Elazığ ve Oysa çimento fabrikaları.

Oyka Kâğıt Ambalaj: Kâğıt üretimi yapıyor.

Oyak Renault: Türkiye’nin en büyük otomobil üreticisi.

Tam Gıda: Gıda sektöründeki diğer şirketleri kapsıyor.

Oyak Beton: Hazır beton üretiminde öne çıkıyor.

Finans ve sigortacılık
Oyakbank
Oyak Anker Bank
Axa-Oyak Holding
Oyak Yatırım Menkul Değerler
Halk Leasing
Oyak Emeklilik

NOT: Oyak, 1 Mayıs 1961'de özel bir kanunla kuruldu. Kurum Damga, Kurumlar ve Gelir Vergisi gibi kalemlerden muaf tutuluyor.

18.09.2005
Ufuk Şanlı - Metin Arslan
İstanbul
-------------------------------------------------------------------------------------








OLAYLARIN İÇİNDEN / Tevfik Güngör

Ordu Yardımlaşma Kurulu'nun (OYAK) 44'üncü kuruluş yılında, OYAK kuruluşları ile iş yapan 1.700 bayii (iş ortağı) Antalya'da bir toplantıda buluştu. Bu toplantıda OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, OYAK'ın, Koç ve Sabancı'nın önünde koşmaya başladığını açıkladı.

DÜNYA'da dün yayınlanan habere göre, Coşkun Ulusoy önce OYAK için Deloitte, Koç ve Sabacı için PricewaterhoueseCoopers isimli bağımsız denetim kuruluşlarının raporlarına dayalı olarak bir değerlendirme yaptı. Değerlemeye esas rakamları şöyle açıkladı:

OYAK Holding: Net dönem kârı 743.7 trilyon lira. Özsermayesi 3.7 katrilyon lira. Varlıkları 11.5 katrilyon lira. Koç Holding: Net dönem kârı 508.4 trilyon lira. Özsermayesi 4.1 katrilyon lira. Varlıkları 19.1 katrilyon lira. Sabancı Holding: Net dönem kârı: 724.1 trilyon lira. Özsermayesi 6.1 katrilyon lira. Varlıkları 43.3 katrilyon lira. Coşkun Ulusoy, bu sonuçları sunduktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı: "Biz OYAK olarak hem kendimizle hem de rakiplerimizle yarışıyoruz. Kendimizle yarışırken başarıları daha ileri taşıyoruz. Rakiplerimizle değerlendirme yaparken, kendimizi Türkiye'nin iki güzide ve büyük kuruluşu Koç Holding ve Sabancı Holding'le ölçüyoruz. Onlara bakıyoruz. Varlıklarına bakıp, şu benzetmeyi yapıyorum. Sabancı'nın elinde 4 dönüm, Koç'un elinde 2 dönüm, OYAK'ın elinde de 1 dönüm tarla var. Biz 1 dönüm tarlayla iki güzide kuruluşumuzu kârlılıkta geride bırakıyoruz."

Koç'un ve Sabancı'nın önünde koşmaya başlayan, TÜPRAŞ ihalesine girme, Ziraat Bankası'nı satın alma niyeti açıklanan OYAK, nasıl bir kuruluş? Sahibi kim? Bu kuruluşu kimler yönetiyor?

1961 yılında yasa ile kuruldu

OYAK, 1 Mart 1961 tarihinde 205 sayılı yasa ile kurulmuş, özel hukuk hükümlerine bağlı, TSK mensuplarının yardımlaşma ve emeklilik fonudur.

Kuruluş amacı sosyal güvenlik sistemi içinde, üyelerine ana sosyal güvenlik kurumlarından (Emekli Sandığı, SSK) ayrı güvenceler sağlamaktadır.

Kuruluş yasasında faaliyet alanı şöyle belirlenmiştir.

* Daimi üyelerine emeklilik, ölüm ve maluliyet yardımları,

* Geçici ölüm ve maluliyet yardımları sağlamak,

* Daimi üyelerinin çeşitli ihtiyaçlarını gidermek amacıyla sosyal hizmetler oluşturmak.

Kuruluş yasasının 1'inci maddesinde şunlar yazılıdır:

"Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu kanunda yazılı sosyal yardımları sağlamak ve merkezi Ankara'da bulunmak üzere (Ordu Yardımlaşma Kurumu) teşkil edilmiştir.

Kurum, bu kanun ile hususi hukuk hükümlerine tabi olup, mali ve idari bakımdan muhtar ve hükmi şahsiyeti haiz bir teşekküldür."

Yasaya göre OYAK, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlıdır.
Yönetimde Türk Silahlı Kuvvetleri söz sahibi

OYAK'ın yönetim ve denetiminden Temsilciler Kurulu, genel kurul, yönetim kurulu, Denetleme Kurulu ve genel müdürlük görevli ve sorumludur.

* Temsilciler Kurulu: OYAK'ın en geniş katılımlı organıdır. Temsilciler Kurulu, sayıları 50'den az 100'den fazla olmamak üzere Milli Savunma Bakanlığı koordinasyonunda, daimi üye adedi dikkate alınarak birlik ve kuruluşlarda görevli daimi üyeler arasında, birlik ve kuruluşların kumandan veya amirlerince tespit olunacak temsilcilerden oluşur. Temsilciler Kurulu, her üç yılda bir geçmiş 3 yılın mali hesaplarını inceler ve 20 asil, 10 yedek genel kurul üyesini seçer.

* Genel kurul: Her yıl gerçekleştirilen olağan ve gereken hallerde gerçekleştirilen olağanüstü toplantılarla, OYAK'ın faaliyet raporlarını ve bilançolarını değerlendirerek, ileriye dönük kararlar alır. Temsilciler Kurulu'nun seçtiği 20 üye ile yasada belirtilen 20 üyeden oluşur.

* Yönetim kurulu: OYAK'ın yönetiminden sorumludur. Görev süresi 3 yıldır. Üyelerinden 3'ünü genel kurul, 4'ünü ise yasada belirtilen komisyon seçer. Genel müdür, yönetim kurulunun doğal üyesidir ve kararlarda oy sahibidir.

Yasada genel kurulun oluşumu şöyle öngörülmüştür:

Genel kurul, Temsilciler Kurulu tarafından seçilecek (20) üye ile;

- Milli Savunma Bakanı,

- Maliye Bakanı,

- Genelkurmay Başkanı,

- Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri kumandanları veya kurmay başkanları,

- Jandarma Genel Kumandanı veya Kurmay Başkanı,

- Sayıştay Başkanı,

- Umumi Müdakabe Heyeti Başkanı,

- Türkiye Bankalar Birliği İdare Heyeti Başkanı,

- Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Başkanı

- Milli Savunma Bakanlığı veya Genelkurmay Başkanlığı teşkilatında:

a) Personel Başkanı,

b) Lojistik Başkanı,

c) Komptrolör,

d) Sağlık Başkanı

e) Araştırma ve Geliştirme Başkanı,

f) Kanun İşleri Müdürü

- Özel sektörde, mali ve iktisadi sahalarda temayüz etmiş şahıslardan Milli Savunma Bakanı tarafından üç sene için seçilecek üç kişiden terekküp eder.

Genel Kurulu Milli Savunma Bakanı, bulunmadığı takdirde Maliye Bakanı, bunun da bulunmaması halinde yukarıdaki sıraya göre hazır bulunan zat başkanlık eder.

Genel kurul her yıl en geç mayıs ayının sonuna kadar yönetim kurulunun daveti üzerine adi surette toplanır.

Yönetim kurulu 7 üyeden oluşur

Yönetim kurulu seçilecek Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli üç üyeden ikisi Milli Savunma Bakanı tarafından gösterilecek dört aday arasından bir de Genelkurmay Başkanı tarafından gösterilecek iki adaydan genel kurulca seçilir. Seçimler gizli oyla yapılır.

Diğer 4 üye, maliye, hukuk ve bankacılık ve sigorta sahalarında ihtisas, tecrübe sahibi ve yüksek tahsilli olmak şartıyle Milli Savunma, Maliye bakanları ile Sayıştay, Umumi Murakebe Heyeti, Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları Birliği ve Türk Bankalar Birliği İdare Heyetleri başkanlarından müteşekkül ve bu maksatla hususi olarak teşekkül edecek bir seçim komitesi tarafından seçilir. Yönetim Kurulu Başkanı'nı da bu Komite seçer.

Açık anlatımı ile yönetim belirlemede Türk Silahlı Kuvvetleri söz sahibidir.

İştirak sayısı 29'a ulaştı

OYAK'ın gelir kaynakları:

* Muvazzaf subay ve astsubayların maaşları tutarından her ay kesilecek yüzde 10'lar,

* Milli Savunma Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı teşkilatında çalışan maaşlı/ücretli sivil memur ve müstahdemlerin Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na göre emekliliklerine esas olan maaş ve ücretleri tutarından her ay kesilecek yüzde 10'lar,

* Ordu Yardımlaşma Kurumu'nun (OYAK) ve OYAK'ın sermayesinin yüzde 50'sinden fazlasına sahip olduğu veya iştirak edeceği şirketlerde çalışan ve OYAK'ta daimi üye olmayı kabul eden bütün maaşlı ve ücretli sivil memur müstahdemlerin maaşları tutarından kesilecek yüzde 10'lar.

* Geçici üyeler olarak adlandırılan yedek subayların her ay maaşları tutarı üzerinden kesilecek yüzde 5'ler,

* Bağışlar,

* Konut Ön Biriktirim Fonu'ndan yararlanmak isteyenlerin maaşları tutarından her ay kesilecek yüzde 10 ek aidatlar,

* OYAK mevcutlarının işletilmesinden elde edilecek gelirler oluşturmaktadır.

Merkezi Ankara'da bulunan OYAK'ın çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 29 iştiraki vardır. Bu iştiraklerden;

* OYAK Renault ve Mais otomotiv sektöründe,

* Omsan, taşımacılık sektöründe,

* Adana, Bolu, Ünye, Mardin, Elazığ ve Oysa çimento sektöründe,

* OYAK Beton, beton sektöründe,

* Oyka Kağıt Ambalaj, kağıt ve ambalaj sektöründe,

* AXA Oyak Holding, OYAK Yatırım Menkul Değerler, OYAK Bank, OYAK Ankerbank, Halk Leasing ve OYAK Emeklilik finans ve sigortacılık sektöründe,

* Hektaş, tarım ilaçları sektöründe,

* Tukaş, Tam Gıda, Eti Pazarlama, gıda sektöründe,

* OYAK İnşaat, OYAK Konut İnşaat, inşaat sektöründe,

* OYAK Pazarlama, hijyen ve turizm sektörlerinde

* Oytaş, dış ticaret sektöründe,

* OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri, güvenlik sektöründe,

* OYAK Enerji ve İsken enerji sektöründe,

* OYAK Teknoloji, bilişim sektöründe

faaliyet göstermektedir.

1 Mart 1961 tarihli 205 sayılı yasanın 35'inci maddesinde OYAK için getirilen "muafiyetler" şöyle sıralanmaktadır:

Kurumun muafiyetleri aşağıdadır:
a) Kurum, kurumlar vergisine tabi değildir.

B) Kuruma yapılacak bağışlar, kurumunun ne nam altında olursa olsun, üyelerine veya kanuni mirasçılarına yapacağı yardımlar veraset ve intikal vergisiyle gelir vergisinden,

c) Kurum, yapacağı her türlü muameleler dolayısıyla damga resminden

d) Daimi ve geçici üyelerinden yapılacak aidat tevkifatı gelir vergisinden

e) Kurumun her türlü gelirleri gider vergisinden, muaftır.

Dengeler önemli

OYAK'ın Koç ve Sabancı gibi özel sektörün en büyük sermaye gruplarının önüne geçmesi OYAK bakımında, OYAK'ı yönetenler bakımından alkışlanacak bir başarı öyküsüdür.

OYAK'ın TÜPRAŞ ihalesine girme ve de Ziraat Bankası'nı satın alma niyeti alkışlanacak girişimlerdir.

Ancak acaba özel kanunu ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkisi OYAK'ın statüsü ile tartışma gündemine taşınmasına yol açabilir mi?
Türkiye'de Rekabet Kurulu henüz OYAK'ın statüsü ile ilgilenmiyor. Fakat yarın AB ile ilişkiler geliştiğinde AB'nin rekabet mevzuatı bakımından OYAK'ın statüsü tartışılmaya başlanacaktır.

Çünkü OYAK, kuruluştaki "TSK mensupları yardımlaşma ve emeklilik fonu" yapısının dışında, iştirakleriyle ekonominin her sektöründe ağırlığı olan ve bir işletmeye dönüşmüş durumdadır.

Ne söylenir ise söylensin bu işletmenin tepe yönetimi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kumandanlarınca belirlenmektedir.
İstenildiği kadar eşit rekabet ilkesinden söz etsin, serbest piyasa ekonomisine ağırlık veren piyasalarda silahlı kuvvetler mensuplarının sahip oldukları bir büyük holdingin önde koşması normal karşılanmayabilir.

OYAK'ı yönetenler, "başarılı olmak, büyümek, yatırım yapmak" suç mu? Bunun için eleştiri olur mu? diye düşünmekte haklıdır ama günümüzde sermaye grupları ekonomik ve sosyal dengeleri de dikkate almak zorundadır.

OYAK, Koç ve Sabancı (milyar)

OYAK Koç Sabancı

Varlıklar 11.531.034 19.108.793 43.339.545

Net dönem kârı 743.756 508.496 724.132

Öz sermaye 3.728.809 4.156.272 6.189.717

Net dönem kârı/varlıklar (yüzde) 6.45 2.66 1.67

Net dönem kârı/öz sermaye (yüzde) 19.95 12.23 11.70

OYAK'ın iştirakleri

Hizmet

* Mais

* Omsan

* Omsan, Almanya

* Omsan, Fransa

* Otti, Fransa

* Omsan, Bulg.

* Omsan, Rusya

* Omsan, Romanya

* Omsan, Azer.

* Azer-Omsan,

* Omfesa, Almanya

* Oytaş

* OYAK Sav. ve Güv.

* OYAK Teknoloji

* OYAK İnşaat

* OYAK Konut

* OYAK Pazarlama

* OYAk Telekom.

* Eti Pazarlama

Finans

* Oyakbank

* OYAK Portföy

* OYAK European

* OYAK Ankerbenk

* Axa-OYAK Holding

* Axa-OYAk Sigorta

* Axa-OYAK Hayat

* OYAK Yatırım

* OYAK Emeklilik

* Halk finansal sigorta

Sanayi

* Adana Çimento

* Bolu Çimento

* Ünye Çimento

* Mandin Çimento

* Elazığ-Altonova Çim.

* Oysa Çimento

* Oyka Kağıt Ambalaj

* OYAK Beton

* OYAK Renault

* İsken

* OYAK Enerji

* Hektaş

* Tukaş

* Tam Gıda
 
Kod:
ZAMAN GAZETESİ-12.10.2005

SAMİ USLU
 12.10.2005  ÇARŞAMBA 

Oyak ve ekonomi

Dünyanın en büyük devlet adamlarından birisi olarak kabul edilen Churchill aslında bir deniz subayıdır, daha sonra Savunma Bakanlığı da yapmıştır. Yani kendisi tam anlamıyla asker kökenli bir politikacıdır. 


Churchill’in meşhur sözlerinden birisi şöyle: “Savaş, generallere bırakılamayacak kadar önemli bir konudur.” Diğer taraftan demokrasi için Batı dünyasında söylenen, ‘sivil idarenin askeriyeyi kontrol altında tuttuğu sistem’ sözü bu rejimin en geçerli tanımıdır. 

Ne var ki Erdemir özelleştirme ihalesinin Oyak’ta kalmasıyla; Churchill’in sözüyle birlikte, demokrasi tanımının da Türkiye için fazla geçerliliği olmadığını gördük. Erdemir özelleştirmesi hamasetle başladı. Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, ihale öncesinde istediği atmosferi oluşturmak maksadıyla özelleştirmeye karşı olmadığını ancak yabancı sermayenin KİT’leri almasına karşı olduğunu açıkladı. Maalesef, bu yaklaşımı samimi ve tutarlı bulamıyoruz. Çünkü Oyak’ın bizzat kendisi yabancı sermayeyle iç içe faaliyet gösteriyor. Hatta, yabancı şirketlerle işbirliği alanında öncü kurumlardan biri. Başta Renault olmak üzere, Axa, Oycem, Dupont, Agrichem, Crompton FMC ve Uniroyal gibi çok uluslu şirketler Oyak ve iştiraklerinin yabancı partnerleri. İştiraklerden Mais ise, Türkiye’de yabancının malını satıyor. Başka bir Oyak iştiraki Omsan, birçok yabancı ülkede, yabancı şirketlerle ortak. Bu yetmezmiş gibi ihaleden hemen bir gün sonra Genel Müdür, yabancı ortakla işbirliğine hazır olduğunu beyan edebiliyor. Kısaca, ‘ele verir talkını (telkini), kendisi yutar salkımı’. Demokrasi ve onun uzantısı olan piyasa ekonomisinde rekabet, ‘olmazsa olmaz’ bir unsurdur. Rekabet olmadan serbest piyasa sisteminin yaşaması olanaksızdır. Yarışma ortamının oluşması için tabii ki, piyasa aktörlerinin eşit koşullarda çalışarak, birbiriyle mücadele etmesi gerekir. Demokrasinin askıya alındığı bir dönemde kurulmuş bulunan Oyak kaynağını subay ve astsubay maaşlarından yapılan kesintilerden sağlamakta. Böylece, sürekli ve maliyetsiz bir fonu öz kaynak olarak kullanabiliyor. Bunun ne kadar büyük bir avantaj teşkil ettiğini söylemeye bile gerek yok. İlaveten kuruma alacaklarının tahsili ve vergi konularında çok büyük ayrıcalıklar tanındı. Öte yandan arkasında ordu olan bir kurumun yurtiçinde ve dışında güvenirlik ve kredibilite yönünden özel bir konum kazanması da cabası. Oyak kendisine tanınan bu olağanüstü avantajlarla kamu kuruluşlarının bile sahip olmadığı özel imtiyazlı bir konuma yükseldi. Şimdi insaf ile düşünelim, Türkiye’de Koç ve Sabancı şirketleri dahil, hangi kuruluş Oyak’la herhangi bir iş alanında yarışabilir? Özelleştirme ihalelerine katılan yabancı şirketler bakımından dezavantaj daha da büyük olabilir. Erdemir ihalesine katılan ecnebi kuruluşlar hem Türk basınının muhalefeti hem de ihaledeki yerli kuruluşların ittifakıyla mücadele etmek zorunda kaldılar. 

Oyak’ın statüsünden ileri gelen ağırlığı ihalenin cereyan şeklinde de kendisini fazlasıyla gösterdi. Özel sektörün en büyük temsilcisi durumundaki TOBB ve büyük bir yerli kuruluşun sahibi ihaleye sadece Oyak’ı desteklemek amacıyla girdiklerini açıkladı. 

Ama ihalenin ciddi bir faydası da oldu. Şöyle ki; hiçbir Batı ülkesinde eşi bulunmayan bir ordu kurumunun liberal ekonomiyi kaç yönden bozduğu gözler önüne serildi. Bundan sonraki aşamada Oyak’ın varlığını sürdürüp sürdürmemesi kamuoyunca tartışılacak. Bu da ülkemiz için hayırlı bir gelişme. 



12.10.2005 


e-posta adresi:[email protected]
 
Kdz.Ereğli'liliyim ve erdemir'i şu an ki manzaramda net bir şekilde görebiliyorum. ve giden her kötü şeyi elimiz kolumuz bağlı bir şekilde bekliyoruz. Özelleştirmenin her anını tüm Türkiye'yle yaşadık. Söylentiler kulaktan kulağa yayıldı. Herkes bir yorum yaptı. iyimi oldu kötümü oldu kimse bilmiyor. Ama herkes olaya kendi boyutundan bakıyor. çalışanların derdi acaba maaşım düşermi. sektördekilerin derdi acaba mal arzında ve piyasa koşullarında sorunlarımız olurmu. hükümtin derdi ise gelecek olan ek kaynak... Ama şundan eminim yönetim değişince oraya bol miktarda subay astsubay ve askeri personelin çocukları yerleştirilecek. İşi devam ettirmek için bütün nüfuslarını kullanacaklar. Askerler hakettiklerinden fazla saygı görüyorlar. Artık o temiz yurdunun düşünen topluluk yerini çirkefliğe kötü hesapların döndüğü bir yere çevrildi. ve her baktığımda bunu böyle olduğunu sezinliyebiliyorum. Tamam belki herkesin günahını alıyoruz ama türkiyenin gelirinin %60'ı askeri harcamalara gittiği söyleniyor. Ve kontrol edilemeyen iki kuruluştan biriside askeriye. Arkadaşım askerde benzinle araba yıkıyorduk diyordu... Kimin parasını nasıl harcıyorlar hiç biliyormuyuz. Ve dindar insanları sevmiyorlar. kendi işlerine çomak sokturmak istemiyorlar. düzgün olmak suç. karşı çıkmakta öyle. Emri ya ölüm keser, Yada emir...

Ama birilerinin dur demesi gerekiyor. Oyak büyük bir sorun. Ordu daha büyük bir sorun. Hangi şirket kurumlar ve Mal vergisinden muaf tutulabilir ki... mantığı nedir. Erdemir'in geçtiğimiz yılki karı 750 milyon $'dı. bunun %30'u kurumlar vergisi ve %46'lık kısmı kamu hissesiydi. büyük bir kısmı devlette kalıyordu. kar etmediği zamanlarda ise yatırım yapmakla meşguldü...

Sonuçlarını zamanla göreceğiz. Ama her zamanki gibi askeriyenin siyasilerden daha fazla dokunulmazlığı war. Yine baskılar ağır basacak. Ve yine bileceğimiz tek şey HİÇ BİRŞEY olacak.
 
Hassasiyeler hep aynı. Hem Koç hemde Sabancı grubu ülke ekonomisinde dinamizmi sağlarken Oyak grubunun buna katılmaması çok ilginç. Ortada ülke ekonomisine katkı sağlayacak avantajlar söz konusu ise değerlendirmek lazım. Şayet Oyak grubu dar gelirli halkımız için alternatif ürünler sunuyor ise ülke menfaatlerini göz ardı edebiliriz. Örneğin Renault Mais ucuz ve ekonomik araçlar üretip satıyorsa, tukaş ucuz gıda ürünleri üretip piyasaya sunuyorsa ekonomik sektörel verileri bir kenara bırakalım. Yok böyle olmuyorsa bu durumda Oyak grubunun da ülke ekonomisi ve rakip firmaların rekabet gücünü iyileştirmek adına vergilendirilmesi gereklidir. Bunu yapmıyorsak diğer KİT'lerin ve BİT'lerin vergilendirilmesini kaldırmamız gerekir. Bu arada Holdingler vergi rekortmenliğinde yarışırken oyak grubunu bu yarışa katmamak ülke menfaatleriyle ne ölçüde bağdaşır tartışılır. Oyak'ın büyümesi, ancak vergi sistemine dahil edilmesiyle ülke ekonomisine dinamizm getirecektir.
 
Üst