Özel İletişim Vergsi nin Gider Kaydedilip Kaydedilmeyeceği

Özel İletişim Vergisi gider yazılırmı?

  • evet

    Kullanılan: 0 0.0%
  • hayır

    Kullanılan: 0 0.0%

  • Kullanılan toplam oy
    0
Üyelik
2 Haz 2005
Mesajlar
57
Bir kaç gündür ana sayfada özel iletişim vergisi ile ilgili tartışma var bir meslek mensubu gider yazılır diyor başka bir meslek mensubu yazılmaz diyor.Herkes kendi yorumuna göre mi gider yazıcak bilemiyorum biraz kafam karıştı.Bu konu hakkındaki düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.En iyisi anket yapmak sanırım.Ankette hangisi fazla çıkarsa onu uygularız.Şu 3 makaleyi incelemenizi tavsiye ederim.http://www.alomaliye.com/husamettin_nursoy_ozel_iletisim.htm http://www.alomaliye.com/ozel_iletisim_karinca.htm http://www.alomaliye.com/husamettin_nursoy_ozel_iletisim_1.htm
 
Gider Vergileri Kanunu'nun 39. maddesindeki düzenleme aşağıdaki gibidir.

" ... Bu vergi, KDV matrahına dahil edilmez, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmez. ..."

Burada açık ve net bir şekilde gider kaydedilemeyeceği belirtilmektedir.
 
Bu ankette en çok bilenler arasında çekiliş yapılacak mı? çekilişte ev, araba vs. var mı? :)
 
Değerli Meslektaşlarım,

Ernst & Young tarafından 05.09.2005 tarihinde yayımlanan sirkülerde, son günlerde yoğun tartışma ve fikir ayrılıklarına sebep olan Özel İletişim Vergisi'nin gider yazılabilirliği konusunda Maliye'nin de görüşünü içeren açıklamalar da bulunulmuştur.

Aşağıda Ernst & Young tarafından yayımlanan sirküleri (elektronik ortamda birçoğunuz takip etse de) istifadenize sunuyorum.

KUZEY YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Sirküler Numarası : 114
Tarih : 05.09.2005
Konu : Maliye Bakanlığı, Özel İletişim Vergisinin, gelir ve kurumlar vergisi matrahının hesaplanması sırasında hasılattan indirilebileceği görüşünde.

Özet : Maliye Bakanlığı, son dönemde, mükelleflerin konuyla ilgili sorularına verdiği yazılı cevaplarda, gerek verginin ilk yasal dayanağı olan 4481 sayılı Kanunda ve gerekse daha sonra aktarıldığı Gider Vergileri Kanunu’nda ‘’ Bu Kanuna göre ödenen vergiler, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak kabul edilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez ’’ hükmüne yer verilmiş olması sebebiyle, bu güne kadar gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının hesaplanması sırasında indirim konusu yapılamayan Özel İletişim Vergisinin, ‘’ indirim kısıtlamasının ancak verginin mükellefi için getirilmiş bulunduğu ve verginin mükellefinin de Kanunda, Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmeciler olarak tanımlanmış olduğu ‘’ gerekçesiyle, hasılattan indirilebileceği görüşünde olduğunu açıkladı.

Hatırlanacağı gibi, 1999 yılında ülkemizde meydana gelen iki büyük depremin yol açtığı ekonomik zararların giderilmesi amacıyla, aynı yılın Kasım ayında 4481 sayılı Kanunla olağanüstü vergiler (ek gelir vergisi, ek kurumlar vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi, ek emlak vergisi, özel işlem vergisi, özel iletişim vergisi) ihdas edilmiş ; yeni ihdas edilen bu vergilerin bir kısmının tahsiline, birer yıllık süre uzatımları ile 2003 yılı sonuna kadar devam edilmişti. 2003 yılı sonunda da bu vergilerin bir kısmı yürürlükten kaldırılırken, bir kısmı da, 5035 sayılı Kanunla, 2004 yılı başında Gider Vergileri Kanunu kapsamına alınmıştı.

Bugün, Gider Vergileri Kanunu’nda 39 uncu madde hükmüne dayanılarak tahsil edilen Özel İletişim Vergisi de 5035 sayılı Kanunla tahsiline devam edilen işte bu vergilerden biridir.

4481 sayılı Kanunda, konusu ‘’ her nevi cep telefonu işletmecileri tarafından verilen (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri ‘’ olarak belirlenen Özel İletişim Vergisi, bugün, Gider Vergileri Kanunu kapsamında, konusu daha da genişletilmiş olarak, Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin her nevi mobil telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri, radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri ve diğer telekomünikasyon hizmetleri üzerinden anılan Kanunun ilgili maddesinde belirtilen oranlarda alınmaktadır.

Gerek verginin ilk yasal dayanağı olan 4481 sayılı Kanunda (Md.10) ve gerekse daha sonra aktarıldığı Gider Vergileri Kanunu’nda (Md.39) ‘’… Bu Kanuna göre ödenen vergiler, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider olarak kabul edilmez ve hiçbir vergiden mahsup edilmez ’’ hükmüne yer verilmiş olması sebebiyle de, aralarında Özel İletişim Vergisinin de bulunduğu 4481 sayılı Kanunla ihdas edilen vergiler, uygulanmaya başladıkları 1999 yılından bu yana gelir ve kurumlar vergisi matrahının hesaplanması sırasında indirim konusu yapılmamışlar, mükelleflerce, vergi uygulamasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınmışlardır. Bu süre içinde, vergi idaresinin de konuyla ilgili farklı bir yaklaşımı olmamıştır.

Ancak, son dönemde Maliye Bakanlığı’nın (Gelir İdaresi Başkanlığı), verginin indirim konusu yapılması konusunda farklı bir yoruma sahip olduğu görülmektedir.

Bakanlık, mükelleflerin konuyla ilgili sorularına verdiği yazılı cevaplarda, özetle, satın aldıkları telekomünikasyon hizmetleri dolayısıyla adlarına düzenlenen faturalarda özel iletişim vergisi gösterilen gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, kendileri yönünden söz konusu hizmetin bir maliyet unsuru olan bu vergileri, maddede belirtilen indirim kısıtlamasının ancak Özel İletişim Vergisinin mükellefi için söz konusu olabileceği, verginin mükellefinin de aynı maddede, Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmeciler olarak tanımlandığı gerekçesiyle, vergi matrahlarının hesaplanması sırasında hasılatlarından indirebilecekleri görüşündedir.

Bakanlığın bu yeni görüşü doğrultusunda, Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmeler dışındaki gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, satın aldıkları telekomünikasyon hizmetleri dolayısıyla adlarına düzenlenen faturalarda gösterilen Özel İletişim Vergisini, gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesaplanması sırasında hasılatlarından indirebilmeleri mümkün bulunmaktadır.


Ancak, ne sirkülerde belirtilen görüş ne de Maliye Bakanlığı'nın görüşünün hukuki dayanağı yeterli olmadığından konu ile ilgili olarak söz konusu giderlerin hasılattan indirilebilmesi için (yasal olarak gerekli sirküler ve/veya tebliğ yayımlanması aşamasına kadar) özelge talebinde bulunulması kanaatimce yerinde olacaktır.
 
PWC BAŞARAN NAS YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.


Özet: Bakanlık tarafından verilen bir muktezada özel iletişim vergisinin
gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından gider yazılabileceği belirtilmiştir.

Bilindiği üzere 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 39 uncu maddesinde, özel iletişim vergisinin; konusu, kapsamı ve uygulamaya yönelik esaslar açıklanmış bulunmaktadır.

Buna göre;

406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin;

a) Her nevi mobil telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri % 25,

b) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri % 15,

c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girmeyen diğer telekomünikasyon hizmetleri % 15,
oranında özel iletişim vergisine tâbi bulunmaktadır.

Bakanlar Kurulu, % 25 oranını % 10'a, % 15 oranlarını ise ayrı ayrı veya birlikte % 5'e kadar indirmeye ve bu oranları kanunî oranlarına kadar artırmaya yetkili kılınmıştır.


Verginin mükellefi; Telekomünikasyon Kurumu'yla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon altyapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir. Verginin matrahı, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül etmektedir.

Özel iletişim vergisi, düzenlenecek faturalarda ayrıca gösterilmekte, ancak katma değer vergisi matrahına dahil edilmemektedir.

Madde hükmüne göre özel iletişim vergisi , gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilmemekte ve hiçbir vergiden mahsup edilmemektedir. Bu hükme göre, bugüne kadarki uygulamalarda gelir ve kurumlar vergisi yükümlüsü bulunan ticari işletmelerle kurumların ödemiş bulundukları özel iletişim vergisi " Kanunen Kabul Edilmeyen Gider " niteliğinde bir gider olarak kabul edilmiş ve vergi matrahlarına ilave edilmiştir.

Ancak, Bakanlık tarafından verilen muktezada;

6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 39 uncu maddesinde, Telekomünikasyon Kurumuyla görev veya imtiyaz sözleşmesi imzalamak veya bu Kurumdan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerin özel iletişim vergisi mükellefi olduğu, verginin matrahının, katma değer vergisi matrahını oluşturan unsurlardan teşekkül edeceği, ve bu verginin katma değer vergisi matrahına dahil edilmeyeceği, gelir ve kurumlar uygulamasında gider kaydedilemeyeceği ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyeceği belirtilmiştir.

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere,

Bu verginin mükellefi, Telekomünikasyon Kurumundan ruhsat veya genel izin almak suretiyle telekomünikasyon alt yapısı kurup işleten veya telekomünikasyon hizmeti sunan işletmecilerdir.

Dolayısıyla, adı geçen Kanunun 39 uncu maddesinin altıncı fıkrası hükmünün muhatapları telekomünikasyon hizmeti veren işletmelerdir.

Buna göre, özel iletişim vergisi mükellefleri tarafından verilen telekomünikasyon hizmeti nedeniyle Şirketiniz adına düzenlenen faturalarda yer alan hizmet bedeli üzerinden hesaplanan özel iletişim vergisinin tarafınızca gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir. denilmiştir.



Sözkonusu muktezaya göre bu tür mükelleflerin ödedikleri özel iletişim vergilerinin gider yazılabilmesi mümkün görünmektedir. Ancak konuya ilişkin farklı görüşlerin varlığı nedeniyle mükelleflerin bu tür ödemelerini gider yazabilmeleri için Bakanlık'tan görüş almasının yararlı olacağı kanaatindeyiz.



Saygılarımızla
 

Benzer konular

Üst