Personel Hatası ile Oluşan Durumlar

önmuhasebeci

Katkı Sunan Üye
Üyelik
2 May 2012
Mesajlar
211
Konum
İstanbul
selamlar.

bir personel gayriciddi ilgisiz bir çalışması sonucunda işe giriş-çıkış bildirgelerinden şirket ceza ödedi.

personeli işten çıkartmak söz konusu değil.

bu cezayı personele ödettirek istiyorum, iş kanunu açısından nasıl mümkün olabilir hem de sgk açısından yorumlayabilir miyiz.

kolay gelsin.
 
30 günlük ücretinden yüksekse cezalar,
sözleşmesini feshedip, dava açabilirsiniz zararınız için.
 
işten çıkartmak söz konusu değil diye yazdım, cok hatirli kisiler varmis arada...

sadece personelin kendi hatası dolayısı ile butun facebookta dolaşıp işini aksatması sonucunda gelisen bir durum.

bir aylik maasini gecen bir ceza da degil zaten personel net 3.500 aliyor ceza 1.600 gibi bir meblag.
 
Lastik patladı bedelini şöförden tahsil et,
bardak kırıldı çaycıdan tahsil et,
gece hırsız girdi, güvenlik personelinden tahsil et,
hatalı işlem yapıldı, cezayı ilgili personelden tahsil et.....
benim bildiğim bu isteğinizi yapabilmenize imkan tanıyan bir yasal düzenleme yok.

Bahsettiğiniz hatırı sayılır kişiler, cezayı kişiden tahsil etme noktasında da hatır ağırlığı koyma derdine düşecektir emin olun.
 
sayın keremcem,

konu ile ilgili iş kanununda böyle bir kesinti yapılamayacağını gösteren bir madde gösterebilirmisiniz ?

30 günlük ücretini aşan bir zarar oluşması durumunda personelin işten çıkartabileceğimi biliyorum fakat o koşullar oluşmuyor ayrıca personel işten çıkartmıyoruz.
 
trafik cezası yada benzer durumları personele iletiyoruz.

bu durumda bir sorun olmuyor, fakat personelin işini kötü yapması neticesinde şirket adına gelen bir ceza neden personele yansıtılamıyor mantıklı geliyor mu ?
 
sayın keremcem,

konu ile ilgili iş kanununda böyle bir kesinti yapılamayacağını gösteren bir madde gösterebilirmisiniz ?

30 günlük ücretini aşan bir zarar oluşması durumunda personelin işten çıkartabileceğimi biliyorum fakat o koşullar oluşmuyor ayrıca personel işten çıkartmıyoruz.
:) Olmayanı gösterebilmek mümkün mü sn.önmuhasebeci?
Siz bu tür bir kesintinin yapılabileceğine dair bir örnek-dayanak gösterebiliyorsanız, onun üzerinden gidelim:)
 
Konu, İPC değil de, örneğin o kişinin face de gezdiği bilgisayarını yanlışlıkla çarpıp yere düşürmesi ve kullanılamaz duruma getirmesi olsa, faturalandırabileceğiniz bir zarar olduğu için, çeşitli sınırlamaları olsa da, mümkün, ama kurumların kestiği cezalar için yapılabilmesi mümkün değil diye düşünüyorum.
 
İş sözleşmesinin üç ana unsurundan biri işcinin "iş görme "edimidir.İşcinin korunması ilkesi de sınırsız değildir.İşcinin işini-görevini sadakat içinde usülüne uygun olarak özenle yerine getirmesi,işverenin yönetim hakkı kapsamında kalan talimatlarına riayet etmesi esastır.Yapılacak objektif tespit sonucunda, işcinin kendi kusuru nedeniyle işverene vermiş olduğu zararın tazmininde genel hükümlere başvurulmalıdır.(BK-M.407 doğrultusunda)
Tek taraflı olarak değil,taraflar(işveren baskısı olmaksızın,şahitler huzurunda meydana gelen zararı özellikle işcinin kabül şartı ve rızasına bağlı olarak ödeme isteği sonucunda)anlaşarak,zararın tazmini yoluna gidilebilmesi mümkün olabilir diye düşünüyorum.Bu noktada anlaşma olsa dahi şahsi düşüncem önce ücretin tam olarak ödenmesi,daha sonra işcinin (örnek,ayda 160,00tl )işverene ödeyerek zarara ilişkin borcun tamamlanması gibi.
 
İş sözleşmesinin üç ana unsurundan biri işcinin "iş görme "edimidir.İşcinin korunması ilkesi de sınırsız değildir.İşcinin işini-görevini sadakat içinde usülüne uygun olarak özenle yerine getirmesi,işverenin yönetim hakkı kapsamında kalan talimatlarına riayet etmesi esastır.Yapılacak objektif tespit sonucunda, işcinin kendi kusuru nedeniyle işverene vermiş olduğu zararın tazmininde genel hükümlere başvurulmalıdır.(BK-M.407 doğrultusunda)
Tek taraflı olarak değil,taraflar(işveren baskısı olmaksızın,şahitler huzurunda meydana gelen zararı özellikle işcinin kabül şartı ve rızasına bağlı olarak ödeme isteği sonucunda)anlaşarak,zararın tazmini yoluna gidilebilmesi mümkün olabilir diye düşünüyorum.Bu noktada anlaşma olsa dahi şahsi düşüncem önce ücretin tam olarak ödenmesi,daha sonra işcinin (örnek,ayda 160,00tl )işverene ödeyerek zarara ilişkin borcun tamamlanması gibi.
BK. M407, bu objektif tesbiti sadece yargı kararına bağlamıştır sn.Aydemir?
 
Konu, İPC değil de, örneğin o kişinin face de gezdiği bilgisayarını yanlışlıkla çarpıp yere düşürmesi ve kullanılamaz duruma getirmesi olsa, faturalandırabileceğiniz bir zarar olduğu için, çeşitli sınırlamaları olsa da, mümkün, ama kurumların kestiği cezalar için yapılabilmesi mümkün değil diye düşünüyorum.
Önce işveren ödesin sonra işciye yansıtılsın,kabül ederse işci ödesin,ödemez ise yargı yoluna başvurulsun,M.407/2 nci fıkrasında olduğu gibi bir sonuç-karar çıkar ise bu kesinti mümkün olabilecektir.
 
BK. M407, bu objektif tesbiti sadece yargı kararına bağlamıştır sn.Aydemir?

"İşveren,işciden olan alacağı ile ücret borcunu işcinin rızası olmadıkca takas edemez." hükmünü,diğer ifadeyle ".......................................borcunu işcinin rızasına bağlı olarak takas edebilir"
şeklinde değerlendirilemez mi,objektif tespit illaki yargı yolu ile mi yapılmalıdır,bu tespit yargı süreci dışında yapılamaz mı,uzmanlarca yapılması mümkün olan objektif tespit sonucu,işveren baskısı olmaksızın ,işcinin yazılı kabül şartı ve rızasına bağlı olarak ve ödemesi de işcinin lehine olacak şekilde yapılması halinde yinede aykırı işlem mi yapılmış olur?
M.407/2 nci fıkrasının ikinci-son cümlesinin ise "Ancak,yargı kararı var ise sabit zarardan doğan alacaklar, işcinin rızası olmaksızın ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir."şeklinde yorumlanamaz,anlaşılmaz mı?
 
"İşveren,işciden olan alacağı ile ücret borcunu işcinin rızası olmadıkca takas edemez." hükmünü,diğer ifadeyle ".......................................borcunu işcinin rızasına bağlı olarak takas edebilir"
şeklinde değerlendirilemez mi,objektif tespit illaki yargı yolu ile mi yapılmalıdır,bu tespit yargı süreci dışında yapılamaz mı,uzmanlarca yapılması mümkün olan objektif tespit sonucu,işveren baskısı olmaksızın ,işcinin yazılı kabül şartı ve rızasına bağlı olarak ve ödemesi de işcinin lehine olacak şekilde yapılması halinde yinede aykırı işlem mi yapılmış olur?
M.407/2 nci fıkrasının ikinci-son cümlesinin ise "Ancak,yargı kararı var ise sabit zarardan doğan alacaklar, işcinin rızası olmaksızın ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir."şeklinde yorumlanamaz,anlaşılmaz mı?
KArşılıklı kabulle , elbette her şey mübah olur sn.Aydemir,
 
sayın meslekdaşlarım trafik cezası ve benzer cezaların personele ödetilmesi hususundaki kararınız nedir, hangi madde kanuna göre bunları personel şartsız ödemesini alıyoruz.

örneğin bir arkadaşım ile konuştum biraz önce trafik cezasını 760 kkeg hesabına atıyorlarmış. sonra personele fatura kesip 679 hesaba dahil ediliyormuş.
bu işlemi hangi kanuna göre yapıyorlar ?

ayrıca yetkili kişi tarafından 2-3 kez bu işlemi yaptın mı diye ikaz edilen bir personel halen bu işi yapmamış ise ve 30 günlük ücretinden az bir zarar oluşuyor ise işveren ne yapacak mantıklı mı ?
 
Trafik cezası, konusunda bir şey diyemem, ama kurumca kesilen idari para cezasını nasıl faturalaştırabilirsiniz bilemiyorum.
Personelin rızası olmadan doğrudan bu rücu işlemini yapabilme imkanınız yok. Personel de razıysa elbette yapabilirsiniz.
Bir rıza yoksa, ancak -sadece dava yoluyla talep edebilirsiniz diye düşünüyorum.
 
4857/M.38 göre disiplin cezalarında işlenen fiilin tanımı ve karşısında duruma-ağırlık derecesine göre verilecek cezanın nevisi belirtiliyor iken şoför olarak çalışanların iş sözleşmeleri veya eki niteliğindeki kaynaklarda trafik kurallarına riayet noktasında hükümlere yer verilmeli ve önceden işcilere tebliğ olunmalı, işcinin verdiği bu zarar- kural ihlali bizzat işci tarafından kendi iradesi sonucu gerçekleşmiş ise de işcinin kabül şartı ve rızasına bağlı, işci lehine olacak şekilde anlaşarak tazmini yoluna gidilmelidir,işci(örneğin müdür bey talimat verdi şu saat de orada olacaksın,olmazsan hakkında işlem yaparım dedi,bende bu talimatı yerine getirmek için hız sınırını aştım diyip)itiraz eder ise (ki edebilir)bu takdirde zararın tazmini konusunda çıkar yol yargı yoludur.Bu noktada zararın az veya çok olmasının önemli olmadığını düşünüyorum.
 
Trafik cezası konusundaki çekincem;görevlendirmeyi yapan veya işi isteyen, şu saatte orada olunmasını istedim ama, trafik kurallarını hiçe saymasını demedim diyemem derse ne olacak?
 
Üst