Ynt: Personele Sağlanan Sağlık Hizmeti Hk.
http://www.bdodenet.com.tr/makaleler/DUYURU081.doc
adresinde bulunan Sn. M.Maç ve R.Kurt’a ait yazının sorunuza cevap teşkil edecek bölümü:
3.4. Personelin Tedavi ve İlaç Giderlerinin Karşılanması :
GVK’nun 40/2’nci maddesinde hizmetli ve işçi ayırımı yapılmaksızın tüm personelin tedavi ve ilâç giderlerinin, ticarî kazançtan indirilebilecek bir gider olduğu belirtilmiş ve bunun için herhangi bir şart ve sınır öngörülmemiştir.
Böyle olduğu içindir ki, personel için yapılan ilâç ve tedavi giderlerinin, tedavi ister işyerinde, ister evinde ve ister resmî veya özel sağlık kuruluşlarında, ister yurt içinde veya yurt dışında yapılmış olsun, tutar itibariyle bir sınırlama da söz konusu olmaksızın gider yazılması ve KDV indirimi mümkündür.
Personelin SSK hastanelerinde parasız olarak tedavî edilmesi ve ilâçlarının bedelsiz olarak veya cüzi bedelle alınması imkânının mevcut olması ; hem bu hastanelerin yükünü azaltması, hem vakit israfını önlemesi, hem daha mükemmel bir tedaviye imkân sağlayabilmesi ve hem de Kanunda bunu engelleyen bir hükmün bulunmaması sebebiyle, özel tedavi ve ilâç giderlerinin gider olarak kabul edilmemesini gerektiren bir neden değildir.
Nihayet, tedavi ve ilâç giderlerinin işveren yerine personel adına düzenlenen faturalarla tevsik edilip işverene devir veya ciro edilmesi de, vergilemede işlemlerin gerçek niteliğinin esas olması sebebiyle, bunların gider yazılmasına ve KDV indirimine engel teşkil etmemesi gerekir.
Bu vesile ile hemen belirtmek gerekir ki, işletme gideri sayılan tedavi ve ilâç giderleri, sadece personelin şahsına ait olanlardır. İşveren tarafından personelin şahsı için değil aile efradı için yapılan bu tür giderlerin, KDV dâhil brüt tutarlarının net ücret sayılması ve vergi dâhil brüt tutarları üzerinden stopaja tâbi tutulması zorunluluğu vardır.
Personele ilaç verilmesi ve tedavisinin sağlanması ayni yardım niteliğinde olduğundan damga vergisi ve SSK primi söz konusu değildir.
Bizim anlayışımıza göre işverenlerin personelin tedavi ve ilaç giderlerini karşılamak yerine personel lehine sağlık sigortası yaptırması da GVK’nun 40/2’nci maddesi kapsamında yorumlanmalı ve bu sağlık sigortalarının primleri tedavi ve ilaç gideri yerine ikame olduğundan bu kapsamda ve sınırsız olarak (işletme gideri şeklinde) masraf kaydedilebilmelidir. Ancak uygulamada personel lehine yaptırılan sağlık sigortaları da, personel lehine yaptırılan diğer şahıs sigortalarıyla aynı kapsamda mütalaa edilmekte ve işçilerinin daha iyi koşullarda sağlık yardımı alması için fedakarlık yapan ve sigortalıları için Özel Sağlık Sigortalarına prim veya katkı payı ödeyen işverenlerin ayrıca SSK’na sigorta primi de ödemesi istenmektedir. Özellikle SSK’nın sağlık alanındaki harcamalarını azaltacak uygulamaların desteklenmesi gerektiği açıktır. Bireysel emeklilik ve özel sağlık sigortası prim ve katkı paylarının tamamının, SSK sigorta primine tabi tutulmayacağı yolunda düzenleme veya açıklama yapılması gereklidir.