fonradar

Personele Verilen Avans

Üyelik
27 Ağu 2009
Mesajlar
6
Konum
istanbul
Personele Verilen avanslarda gelir vergisi kesintisi yapılıyormu.Tşk

Başlık açarken büyük harf kullanmayınız.
 
Ynt: Personele Verilen Avans

personele verilen avanslar ücretin bir parçasıdır.dolayısı ile gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılır.
 
Ynt: Personele Verilen Avans

Sayın MEslektaş,
Malum adı üzerinde avans...Veriliş aşamasında herhangi bir kesinti yapmana gerek yok...Ancak, ay sonunda, diğer bir ifadeyle ücret bordrosu tahakkuk ettirilirken, Sn. Torlak arkadaşımızın ifade ettiği kesintileri yapacaksınız.....Yoksa mükerrer bir kesinti olur....

Kolay gelsin
 
Ynt: Personele Verilen Avans

Sayın Halil-can,
GVK 94'te üzerinden tevkifat yapılacak ödemeler sayılırken avans olarak ödenenler dahil denilmektedir. Dolayısıyla bilakis avans olduğu için tevkikfat yapılmalıdır. Örnek mukteza;
T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü


Sayı : B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1.1171.233-8258.2993. 19.08.2008





????????. SANAYİ A.Ş.







İlgi : ?????????. tarihli dilekçeniz.



Dilekçenizde; Şirketiniz personeline ay sonunda ödenecek ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılacak avans ödemelerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu?nun ?Ücretin Tarifi? başlıklı 61. maddesinde; ?Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez

?? hükmü yer almıştır.

Öte yandan, aynı Kanunun ?Vergi Tevkifatı? başlıklı 94. maddesinde; ?Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.? hükmüne yer verilmiş olup, aynı maddenin 1. bendinde ise, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104. maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre, Şirketiniz bünyesinde işçi statüsünde istihdam edilen personele, ay sonunda ödenecek ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılacak ay içi avans ödemelerinin Gelir Vergisi Kanunu?nun 94. maddesine göre ücret olarak değerlendirilip, aynı Kanunun 103 ve 104. maddeleri uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte, tevkifat yapılan tutarın, ay sonunda brüt ücretlerin tamamı üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisinden mahsup edilmesi mümkündür. Dolayısıyla ay sonunda mahsup edilecek avans ödemeleri üzerinden, tekrar gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmemektedir.

Ayrıca Şirketinizin, taksitler halinde ve ücretlerinden kesinti yapmak yoluyla tahsil edilmek üzere personeline borç vermesi işleminin ücret olarak değerlendirilmesi ve yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde ödenen tutarın tamamının vergilendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunun 1 nci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı belirtilmiş, 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı açıklanmış olup, Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-1/b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ile bu paralar nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların binde 6 nispetinde damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Şirketiniz personeline ay sonunda ödenecek ücretlerinden mahsup edilmek üzere yapılacak avans ödemelerine ilişkin olarak düzenlenen kağıdın 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-1/b fıkrasına göre binde 6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Ancak, avans ödemeleri üzerinden ödenen damga vergisinin ay sonunda brüt ücretlerin tamamı üzerinden tahakkuk ettirilen damga vergisinden mahsup edileceği tabiidir.

Ayrıca, personelinize taksitler halinde ve ücretinden kesinti yoluyla tahsil edilmek üzere borç para verilmesine ilişkin düzenlenen kağıdın da, 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV-1/b fıkrasına göre binde 6 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Başkan a.

Grup Müdür V.
 
Ynt: Personele Verilen Avans

Merhaba,

Aslına Bakarsanız avansı verirken; avans tutarı işçinin net ücreti üzerinden hesaplandığı için; (Örneğin 750 TL net ücretle çalışan bir işçiye ücretinin % 50' sine kadar avans hakkı tanırsanız bu 375 TL dir) Vergi tevkifatını otomatik olarak yapıyorsunuz zaten. Neticede brüt ücreti 1000 TL ise işçinin tutup % 50 si olan 500 TL vermiyorsunuz.

Keza gene örneğimiz üzerinden gidersek işçide sizden 375 TL alıyorsa; Brüt olarak 500 TL alıyor demektir.

Sadece avans bordrosunu bu esaslara göre düzenlemek yeterlidir.

Saygılarımla,
 
Ynt: Personele Verilen Avans

yazılanları okuyunca bizde de bir mükellefin de aynı durumda olduğunu farkettim.Ancak şirket müdürüne evleneceği için biraz fazlaca borç/avans nasıl kabul edilir emin değilim verildi Maaş 2.000 verilen 10.000 kadar. Bunu ne yapmalıyım. Borç gibi gösterirsek faiz mi hesaplamalıyız, aslında ortakların böyle bir talebi yok, ya da maaş avansı mı??
 
Ynt: Personele Verilen Avans

Erdal Dinçtürk (SMMM) - Şirketlerin Çalışanlarına Borç Para Vermesi Suçtur

Şirketler çeşitli gerekçelerle (özellikle çalışanlarının motivasyonu, şirkete bağlılığın arttırılması, yapılan çalışmaların ödüllendirilmesi vb.) çalışanlarına değişik menfaatler sağlamakta, avantajlar yaratmaktadır. Bunlar doğrudan prim ödemesi şeklinde olabileceği gibi, klüplere üyelik, ekstra özel hayat sağlık sigortaları vb. şekillerde ortaya çıkmaktadır. Bu şekildeki avantajlardan biri de şirketlerin çalışanlarına değişik gerekçelerle (ev veya araba satın alma, kısa vadeli tüketim ihtiyaçlarının finansmanı amacıyla) borç paralar verilmektedir. Bu tür borç verme işlemlerinin mali mevzuat açısından mümkün olup olamayacağına ilişkin düşüncelerimiz aşağıda yer almaktadır.

Çalışanına borç para veren şirket ile çalışanı arasında oluşan hukuki ilişki esas olarak karz akdi çerçevesinde oluşan bir ilişkidir. Borçlar Kanunu?nun 306. maddesine göre karz bir akittir ki onunla ödünç veren, bir miktar paranın mülkiyetini ödünç alan kimseye nakleder ve ödünç alan kişi aldığı bu parayı belirli bir dönem içinde ödünç verene iade eder. Dolayısıyla bu tür borç para verme işlemlerinde şirket ile çalışan arasında ödünç para alma ve verme ilişkisi oluştuğu tartışmasızdır.

Söz konusu para alış verişini karz akdi (ödünç alma verme) dışında ancak iş avansı ile açıklamak mümkün bulunmaktadır. Ancak bu alış verişi iş avansı olarak açıklama durumunda kalındığında iş avansının belirli bir süre sonra (bu süre işle ilgili olarak genellikle kısa bir süre olur) belgeleriyle kapatılması ve bu avans dolayısıyla herhangi bir faiz veya başka bir farkın çalışandan alınmaması gerekir.

Türkiye?de ödünç para verme işleri 30.09.1983 tarih ve 90 nolu Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiştir. Bu kararname gereğince sadece ikrazatçılar ödünç para verebilir. Bu kararnameye göre ikrazatçı; devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerdir.

Buna göre ikrazatçılar dışında borç para verme işinin yapılması yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenle şirketlerin çalışanlarına borç para vermesi 30.09.1983 tarih ve 90 nolu Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince yasak işlemdir.

Ancak bu yasakla ilgili bir istisna bulunmaktadır. Bu istisnaya göre söz konusu Kararname'de tüzel kişilerin doğrudan veya ortak veya iştirakleri vasıtasıyla dolaylı olarak ortaklık ilişkisi içinde bulundukları diğer tüzel kişilere ödünç para vermeleri ikrazat sayılmamaktadır. Dolayısıyla grup şirketlerinin kendi aralarında borçlanması bu kararnameye aykırı bir işlem olarak değerlendirilmemektedir.

90 nolu Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikrazatçılık yapmak üzere izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerinin yapılması veya bu işlerin meslek ittihaz edilmesi ve Kanun Hükmünde Kararname uyarınca alınan ikrazatçılık izni iptal edildiği halde, ödünç para verme işlerine devam edilmesi, tefecilik sayılır. Tefecilik yaptığı mahkemece sabit görülenlerin işyerleri, Valiliklerce kapatılır. Tefeciler ayrıca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla birlikte 50 bin liradan az olmamak kaydıyla, sağladıkları menfaatlerin 5 katı ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Buna göre çalışanlarına hangi gerekçe ile olursa olsun borç veren şirketler bu hükümler çerçevesinde tefeci olarak kabul edilme, haklarında yasal işlem yapılma riski ile karşı karşıyadırlar.

Çalışanlara verilen paraların borç değil iş avansı olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak daha önce belirttiğimiz üzere iş avansı verilmesinde amaç, şirketlerin ticari faaliyetlerini idame ettirmek amacıyla çalışanlar tarafından yapılacak masrafların önceden karşılanmasıdır. Dolayısıyla verilen avansın iadesi ancak bir harcama vesikası ile kapatmak suretiyle olmalıdır. Ancak iş avansı adı altında verilen borçların daha sonra nakit olarak çalışanların maaşından kesilmesi ve bu işlemin mutad olarak yapılması personele borç para verildiğinin bir karinesidir.

Diğer yandan verilen borç paranın çalışanın maaşından kesmek suretiyle tahsil edilmesi ve bunun da avans olarak adlandırılması durumunda ise verilen bu paralar maaş avansı olarak değerlendirilir.

Personele iş akdi çerçevesinde gelecekteki ücretlerine mahsuben verilen avanslar Gelir Vergisi Kanunu?nun 61. maddesine göre ücret olarak sayılmıştır. Dolayısıyla ay içinde verilen ve ay sonunda personelin net maaşından kesilen maaş avansları dışında 1 aydan uzun vadeli bütün ödemeler (iş avansları hariç) ücret olarak değerlendirilmeli ve ilgili personelin bordrosuna verildiği ayda ilave edilmelidir. Aksi takdirde yapılan ödeme bir karz akdi olarak değerlendirilip tefecilik suçlamasıyla karşı karşıya kalınabilir.
 
Üst