Sgk Primlerinin Eksik Ödenmesi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan hellak
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Üyelik
27 Tem 2015
Mesajlar
6
Konum
istabul
Merhabalar,

Bir işyerinde Haziran 2013 ten beri çalışmaktayım, net maaşım 4000 tl olmasına rağmen işveren brüt kazancımı Şubat 2015 tarihine kadar 1500tl, Şubat 2015 ten günümüze kadar da 2500tl göstermekte. Net maaşım olan 4000tl nin bahsettiğim kısmı şirket hesabından maaş+agi olarak hesabıma yatırıldı, kalan kısmı ise bazen muhasebecinin şahsi hesabından havale yapılarak bazen de elden verildi. Net maaşımı muhasebecinin havalesi ile kanıtlayabilir miyim? Bu durum bana haklı nedenlerle fesih hakkı doğurur mu?

Yardımlarınız için teşekkürler, saygılarımla.
 
Şu an firmadan ayrılmış olan bir kaç kişiye daha muhasebeci vasıtası ile elden verilecek kısım bankaya yatırılmış ve şahit olurlar...bu kanıt olabilir mi?
Bir diğer husus da bu işlem birbirini takip eden aylarda defalarca gerçekleşti, yani muhasebeci elden vereceği kısmı banka hesabıma yatırdı.
 
hemen işlemlere başlayın nasıl bir işverenmiş ki açıktan maaşları muhasebecinin banka hesabından yapmış yani iz bırakmış ve süreklilik var. Bu işin sağlamı tamamen elden canlı vermektir. kesin kazanırsınız bir de şahitleriniz var. benim fikrim budur.
 
Noter vasıtasıyla istifa etmeyi düşünüyorum, eğer kıdem tazminatım ödenmezse dava açmak zorunda kalacağım. Cevaplarınız için teşekkürler.
 
Noter vasıtasıyla istifa etmeyi düşünüyorum, eğer kıdem tazminatım ödenmezse dava açmak zorunda kalacağım. Cevaplarınız için teşekkürler.



İstifa ve ihtarnameyi birlikte yapın. Kıdem tazminatınızı isteyin, başka alacaklarınız varsa onları da (izin, falza mesai). İhtarnameye belirli bir süre koyun. (örneğin 3 gün içinde banka hesabıma) gibi.
 
Burada işveren dürüst değil tamam da işçi de dürüst değil. 2013 Haziran maaşını alınca durumu kabullenmeyip istifayı basmak gerekliydi. O günden bugüne çalışıp, muhtemelen başka bir olumsuzluk neticesinde istifa etmeyi düşünürken birden SSK primlerin eksik yatırıldığını hatırlayıvermek bence doğru değil. Sadece işveren değil, çalışan işçide devleti vergi ve prim kaybına uğratmış. Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım. İş Kanunumuz sadece işçiyi haklı görerek hatalı davranıyor. Bu yüzden mahkemelerde yığınla dosya dolu. Arabuluculuk var ama kimsenin kullandığı yok. Herkes haklı. Haksız olan herhalde önünde yüzlerce dosya bulunan hakimler. Her iki taraf da suçlu. Kimse kusura bakmasın. İnsan önce iğneyi kendine sonra çuvaldızı başkasına batırmalı bence. Zaten işçisi de işvereni de duyarlı olabilseydi çalışma hayatı bu şekilde olmazdı.
 
Son düzenleme:
Burada işveren dürüst değil tamam da işçi de dürüst değil. 2013 Haziran maaşını alınca durumu kabullenmeyip istifayı basmak gerekliydi. O günden bugüne çalışıp, muhtemelen başka bir olumsuzluk neticesinde istifa etmeyi düşünürken birden SSK primlerin eksik yatırıldığını hatırlayıvermek bence doğru değil. Sadece işveren değil, çalışan işçide devleti vergi ve prim kaybına uğratmış. Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım. İş Kanunumuz sadece işçiyi haklı görerek hatalı davranıyor. Bu yüzden mahkemelerde yığınla dosya dolu. Arabuluculuk var ama kimsenin kullandığı yok. Herkes haklı. Haksız olan herhalde önünde yüzlerce dosya bulunan hakimler. Her iki taraf da suçlu. Kimse kusura bakmasın. İnsan önce iğneyi kendine sonra çuvaldızı başkasına batırmalı bence. Zaten işçisi de işvereni de duyarlı olabilseydi çalışma hayatı bu şekilde olmazdı.

Çok haklısınız kenan515 aslında kimse bu işlerle uğraşmak istemez ama malesef mecbur kaldım. İspatlayamayacağım yıldırma politikalarıyla ve istifaya zorlanmam ile uğraşmaktansa bu şekilde hakkım olan kıdem tazminatımı almaya çalışıyorum. Tazminatımın ödenmesi durumunda dava açmayacağım. Sonuçta yukarıda bahsettiğim ödeme şeklini işçi olan ben ve işveren başlangıçta kabul etmiş ve anlaşmıştık. Başlangıçta anlaşılan diğer konulara işveren sadık kalmazken ben neden kalayım?
 
Çok haklısınız kenan515 aslında kimse bu işlerle uğraşmak istemez ama malesef mecbur kaldım. İspatlayamayacağım yıldırma politikalarıyla ve istifaya zorlanmam ile uğraşmaktansa bu şekilde hakkım olan kıdem tazminatımı almaya çalışıyorum. Tazminatımın ödenmesi durumunda dava açmayacağım. Sonuçta yukarıda bahsettiğim ödeme şeklini işçi olan ben ve işveren başlangıçta kabul etmiş ve anlaşmıştık. Başlangıçta anlaşılan diğer konulara işveren sadık kalmazken ben neden kalayım?

Öncelikler işverenle anlaşmanın yoluna bakın. Sonra dava aşamasına geçin ki bu benim asla ve asla tavsiye etmeyeceğim bir yöntemden. Kabaca karşılaşabileceğiniz aşamaları ve zorlukları yazayım. Ama dediğim gibi işverenle usulüne uygun olarak konuşup anlaşmak birinci önceliğiniz olmalı.
1 - Öncelikle bir avukata ihtiyacınız var. Avukat dava başlamadan sizden vekalet ücreti isteyebilir bu da yaklaşık 2.000 tl civarı bir para olur ve ayrıca diğer masraflar için para talep eder. Eğer iyi bir avukatsa dava açmadan evvel işyerini arayıp anlaşmaya çalışır. Diğer bir durum ise avukat size davayı kazandığım taktirde vekalet ücreti isterim derse durumu. Ancak bu durumda size tecrübeyle sabittir sizden dava süresince yine yukarıda yazdığım bedelleri çeşitli bahanelerle alma durumu mevcut.
2 - Açacağınız dava, itiraz mekanizması dahil 2-3 yıl sürer ve yıpratıcı olur.
3 - Bundan sonraki iş hayatınızda cv'nizde eski işyerinde de yer vermek zorunda kalacaksınız. Referans durumu ve ayrıca davalı olarak ayrıldığınız işyeri ki bu yeni işyerinizde duyulacaktır da ayrıca sizin için olumsuz olacaktır.
4 - Şahitler konusuna gelince bugün şahit olurum diyen arkadaşlarınız yarın şahit yazdırsanız dahi mahkemeye gelmeme veya inandırıcı olmayan şahitlik yapma durum da göz ardı etmeyin.
5 - Ve en önemlisi ücret bordolarını imzaladıysanız ve bankadan aldığınız maaşa itiraz kaydı düşmediyseniz dava sizin açınızdan sıkıntılı olur.
6 - Muhasebecinin hesabından gelen para için sayın Merkür borç alış verişinden bahsetti süreklilik arz etmiyorsa, küsüratlı rakamlar falan değilse hakimi bu duruma inandırmanız gerekir.
7 - Mahkemeler 20 metrekarelik odalar halinde tıklım tıkış yerlerdir. Çoğu zaman hakim şahitleri de dinleyemez. 10-15 dakika sürer. İtilaflı davalar bilirkişiye gider ve bilirkişi mecburen sunulan evraklara göre görüş bildirir. İmzalanmış bordrolara rağmen muhasebeci bana para gönderiyordu yeterli olmayabilir.
8 - Sizin durumunuz için yazmıyorum. İnsanların yanıldığı noktalardan biri de misal işverenden diyelim 10.000 TL istediniz ve mahkemeyi siz kazandınız. Tabi siz 10.000 TL istediniz diye o rakamı kazanılamayacaktır. Örneğin 2.000 TL kazandınız yani mahkemeyi siz kazandınız. Ancak 8.000 TL'de kaybetmiş oluyorsunuz bu durumda ve bu 8.000 TL'nin vekalet ücretini karşı tarafının avukatına ödemek zorundasınız. Bu yüzden kısmi davalar açılıyor ya tutarsa diye.
 
Sayın kenan515,

5. maddede belirttiğiniz "bankadan aldığınız maaşa itiraz kaydı" tam olarak nedir ve nasıl yapılır açıklayabilir misiniz?

Yardımlarınız için teşekkürler
 
Burada işveren dürüst değil tamam da işçi de dürüst değil. 2013 Haziran maaşını alınca durumu kabullenmeyip istifayı basmak gerekliydi. O günden bugüne çalışıp, muhtemelen başka bir olumsuzluk neticesinde istifa etmeyi düşünürken birden SSK primlerin eksik yatırıldığını hatırlayıvermek bence doğru değil. Sadece işveren değil, çalışan işçide devleti vergi ve prim kaybına uğratmış. Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım. İş Kanunumuz sadece işçiyi haklı görerek hatalı davranıyor. Bu yüzden mahkemelerde yığınla dosya dolu. Arabuluculuk var ama kimsenin kullandığı yok. Herkes haklı. Haksız olan herhalde önünde yüzlerce dosya bulunan hakimler. Her iki taraf da suçlu. Kimse kusura bakmasın. İnsan önce iğneyi kendine sonra çuvaldızı başkasına batırmalı bence. Zaten işçisi de işvereni de duyarlı olabilseydi çalışma hayatı bu şekilde olmazdı.

Buna kesinlikle katılmıyorum. Burada yolsuzluğu ilk başlatan işverendir. Anlattığınız durumda ben işçi konumundayım. Ben işe girerken maaş üzerinden sigorta vaat edildi. Malum sigortalar 1 ay geriden geliyor. İşe girdikten 2 ay sonra e devlete girdim ve işe girdiğim ayın kazancının düşük olduğunu farkettim. İşverene sorduğumda 30 gün olmadığı için dedi ve geçiştirdi. 3. Ay baktığımda benim ikinci ayım 30 gün gözüküyordu yani tam ay fakat kazanç tutarı maaşımın altındaydı yani asgari ücretten yatırılıyordu. Ben bu 3 aylık emeğimin hakkını almak için SGK'ya şikayet ettim primlerimin düzeltilmesi için. Ne mi oldu ? 8 Ay sonra denetmene dosyam geldi. Etti benim 11 ayım orda. Denetmen ben seni orda görmessem işlem yapamam diyor birde ondan randevu al 12 ay. Ben 3. ay itibariyle sigortamın asgariden yatırıldığını farkettim, düzeltilmesini istedim ama 12 ay çalışmak zorunda kaldım orada. Burda ben işçiyim dürüstsüzlüğüm nerede peki ?

 
Üst