"Öncelikle şunu bilmek gerekir ki, İçinde bulunduğumuz zaman diliminde KPSS çok daha önemli hale gelmiş bir sınavdır. LYS size yalnızca üniversite kazandırır ve bitirdiğinizde size İŞSİZLİK DİPLOMASI verir. KPSS ise size bir ömür boyu garantisi olan, genç yaşta çok iyi denilebilecek bir STATÜ kazandırır, bir meslek kazandırır. Bu nedenle KPSS hafife alınacak bir sınav değildir, üzerinde hassasiyetle durulacak ve enerjinizi sarf etmeye değecek bir sınavdır.
Düşünsenize;
1 yıl önce işsizsiniz, 1 yıl sonra kaymakamsınız;
1 yıl önce işsizsiniz, 1 yıl sonra hakimsiniz;
1 yıl önce işsizsiniz, 1 yıl sonra Bakanlık Müfettişisiniz.
Türkiye’de 1 yıl gibi bir sürede böylesine büyük imkanlar sunan başka bir sınav yok. Sizin, ailenizin, gelecekte doğacak çocuğunuzun yaşam kalitesini bu sınavda gösterdiğiniz performans belirleyecek bunu böyle düşünün ve sınava adeta odaklanın.
KPSS uzun ve zorlu bir süreç. Çalışıyoruz ama bizi nasıl bir sonuç beklediğini bilmiyoruz. Bir de çevremizdekilerin “okulu bitirdin hala bir iş sahibi olamadın” şeklindeki tavırları bizi daha da strese sokuyor. Bir an önce içinde bulunduğumuz belirsizlik ortamından kurtulmak istiyoruz. Ama bunları sadece biz değil sınava giren hemen her arkadaşımız yaşıyor.
Pek çok sıkıntıya katlanıyoruz ama bu sınav sürecinin sonucu çok güzel. 1 yıl emek veriyorsunuz ve kazandığınızda sizin ve ailenizin neredeyse tüm hayatı kurtuluyor. Hem fena denilmeyecek bir geçim standardına kavuşuyorsunuz, hem de pek çok kişinin hayal bile edemediği genç yaşta iyi bir statüye.
başarının sırrı çok uzun saatler aynı derse çalışmak değildir.Bir gün içinde Farklı farklı derslere çalışıp sanki tüm dersleri aynı anda götürüyormuş hissini yaşayıp motivasyonu artırmaktır.
Başarının sırrı çalıştığın bir dersi bitirdikten ve başka derse çalışmaya başladıktan 2 gün sonra tekrar eski derse hızlıca bakıp konuyu pekiştirmektir.
Başarının sırrı hayatta hiçbir ideali olmayan insanlarla sınırlı ilişki içinde olup, yüksek idealler taşıyan mümkünse sizin gibi sınavlara hazırlanan dostlarla birlikte vakit geçirerek motivasyon sağlamaktır.
Başarının sadece çok soru çözmek değil, çözdüğünüz soruları anlayarak ve tartışarak çözmek demektir.yani doğru olan şıkkın neden doğru olduğunu anlayıp bırakmayın yanlış şıklarında hangi sebeple yanlış olduğunu da anlamaya çalışın.
Başarının sırrı "Okulu Bitirdin Hala Bir İş Sahibi Olamadın" diyen çevremizdeki seslere kulaklarımızı tıkayıp kendi kendimize BİRAZ DAHA SABIR, BİR GÜN GELECEK HEPİNİZ BENİ ANLAYACAKSINIZ diyebilmektir
Ben dersanede tuttuğum notlarımdan ders çalıştım.Konu anlatımlı kitaplara uzun zaman ayırmaktansa ,dersanede öğrendiklerime iyi çalışıp bol bol soru çözdüm.
Çok soru kitabı bitirmektense çözdüğümüz soruları anlayarak çözmek önemli olan bence.Ben hep arkadaşlarımla tartışa tartışa soru çözdüm.Haftanın bir günü mutlaka arkadaşımla buluşup soruları tartışarak yorumlardık.Ferhat UZ isimli bu arkadaşıma da meslek hayatında başarılar diliyorum.
Çalışanın emeği hiçbir zaman karşılıksız kalmaz.ders çalışmayı ısrarla sürdürürsek mutlaka sonucunu en güzel şekilde alırız.
Ben üniversiteye dahi gitmeyi düşünmeyen vasat bir öğrenciydim.bir arkadaşım bana biz oss kursuna yazılıyoruz eğer sende gelirsen toplu indirimden faydalanırız demişti.ben bu şekilde yazıldım oss kursuna.sonra orada ders çalışmayı öğrendim.üniversitede çok işime yaradı.fakülteyi dereceyle bitirdim.
Yani bu yaşadıklarımızın hepsi bize büyük bir lutüf.
Birçok genç dışarıda işsiz.biz çok şanslıyız.
Üniversite mezunu olduğumuz için şanslıyız bu bir.
Kpss diye bir sınavdan haberimiz olduğu için şanslıyız bu da iki.
Çünkü Türkiye de bir yılda insanın hayatını değiştirecek kpss den başka bir sınav yok.
Çevreden gelen olumsuz çatırtılara kulaklarımızı kapayıp ısrarla o güzel sonucu elde edene dek çalışmalıyız.unutmayalım ki çalışanın emeği asla karşılıksız kalmaz.
Tüm bunlara katlanan değerli arkadaşlarım! ŞUNU BİLİNİZ Kİ KPSS BİR İNSANIN HAYATINI DEĞİŞTİREN SİHİRLİ BİR DEĞNEKTİR. Bir yıl gibi kısa bir sürede bir kimseye böylesine büyük makamlar veren başka bir fırsat Türkiyede mevcut değildir.
Şuan içinde bulunduğumuz tarihe kadar sınava kendimizce hazırlık yaptık. Öyle bir noktadayız ki biraz daha çaba sarf edersek,istediğimizi elde edeceğiz. Ama ben zaten kazanamam ki deyip kendimizi bırakırsak o kadar emeğimiz boşa gitmiş,çevremize,ailemize ve her şeyden önemlisi kendimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirememiş duruma düşeceğiz.
sınav yaklaştıkça stres artıyor.Hiç bir şey bilmediğimizi düşünüyoruz.Bilgilerimizin beynimizden bir anda silindiği hissine kapılıyoruz.Herkes çok hızlı koşarken biz oturup dinleniyor, herkes ileri giderken biz geriye gidiyormuş gibi hisler duyuyoruz.
Şunu bilelim ki arkadaşlar sadece biz değil KPSS ye girecek herkes bizimle aynı şeyi yaşıyor.Kimsenin durumu sizinkinden farklı değil.
Yalnız unutulmaması gereken bir şey var.KPSS de son haftalar çok önemlidir.Son birkaç haftada yaptığınız çalışmalar sınavın kaderine etki edecektir.
Bu zamana kadar ne yaptığınızı veya yapamadığınızı bir kenara bırakın ve sınava yönelik stratejik şekilde çalışın.
icra iflas hukukuna bu zamana kadar bakamadıysanız enerjinizi icra iflas öğrenmeye harcamayın. Sınavda icra iflastan 5 soru çıkacak diye kaç gününüzü heder etmiş olursunuz. Oturup iktisattan karışık soru çözün. İktisattan toplam 40 soru var bunu düşünün.
son haftalarda yapılacak en güzel şey sadece tek bir dersi çalışarak kendimizi sıkmak yerine her dersi kapsayacak şekilde karışık soru çözmektir.Bu sayede tüm derslere hakim olduğumuzu hissetmeye başlarız.örneğin 15 soru anayasa,15 soru medeni,15 soru iktisat,15 soru maliye,15 soru muhasebe vs.bu şekilde her dersi hatırlamış, konulardan kopmamış oluruz.En Önemlisi ise özellikle hukuk derslerinde bazı konular,süreler vs.çabuk unutuluyor.Bu nedenle sınava 2 gün kala o güne kadar çözdüğünüz tüm soruları önünüze alın ve hızlıca sayfaları çevirerek soruyu ve sadece doğru cevabın olduğu şıkkı okuyun.sınavda karşınıza çıkan pek çok soruyu bu egzersiz sayesinde çözdüğünüzü göreceksiniz
1-Hakimlik ve sayıştay denetçiliği
hakimlik kral bir meslektir. saygınlığı tartışılamaz. hiçbir idari veya siyasi makamı dikkate almaz.yeri geldiğinde valiye rest çeker yeri geldiğinde bakana. hakimler ve sayıştay denetçileri maaş ve yargılanma usulu açısından eşit haklara sahiptir. göreve 2200 tl ile başlarlar.birinci sınıf hakim olunca 5000 tl civarında maaş alırlar.emekli maaşları ise 3250 tl civarındadır.hakimler yer değiştirmeye tabidirler.3-4 yılda bir yer değiştirirler.mesleğin yegane olumsuz yönü budur. sayıştay denetçileri ise ankarada görev yaparlar.özel sektöre geçme imkanı yok denecek düzeydedir.devlet bünyesinde çalışarak en yüksek maaş alabileceğiniz yerlerden birisidir.diyelim bakanlık müfettişi oldunuz yıllarca çalıştınız siyasi ilişkileriniz çok kuvvetli ve sizi bakanlıkta genel müdür yaptılar.hakim ve sayıştay denetçilerinden daha az maaş alırsınız ve 5018 sayılı kanuna göre harcama yetkilisi olduğunuz için hem müsteşara hem bakana hem de sayıştay denetçilerine hesap vermek zorunda kalırsınız.
en iyi üst kurullar spk ve bddk dır.spk ve bddk murakıplığından özel sektöre geçme imkanı yüksektir.hem bu kurumlarda çalışırken iyi bir maaşa sahip olursunuz,hem de özel sektöre geçtiğinizde.spk uzmanlığı çalışma saatleri açısından biraz yorucu sayılabilir.ancak(hesap uzm.hariç) ismi uzmanlık olan yerler devlette statu sağlamaz.ama özel sektörde sağlayabilir.yani bir spk uzmanı senelerini spk da geçirse arkası da sağlamsa en fazla daire başkanı olur.ama daire başkanları 5018 sayılı kanuna göre bir harcama yetkilisi olduğundan sayıştaya hesap vermek zorundadır.
kaymakamlık, bu ülkeye hizmet etmek isteyenlerin mesleğidir.sıkıntılıdır. çok fazla yer değiştirir. maaşı iyidir.statusu ilçede çok iyidir.ama iktidar partisinin belediye başkanları yada ilçe başkanları kaymakamı pek kale almaz.hatta emir vermeye kalkarlar.kaymakamlar 7-8 yıl sonra mülkiye müfettişliği sınavına girip ankaraya gelmeye çalışırlar.
maliye müfettişliği ve hesap uzmanlığı hem devlette hem de özel sektörde iyi yerlere gelme olanağı sağlayan mesleklerdir.iyi bir eğitimi vardır.ancak maliyede üstad çırak ilişkisi biraz askeriyeye benzer.üstattan izin almadan yemeğe çıkamazsınız.3 yıl boyunca eğitim süresince üstadların kaprisini çeker egolarını tatmin eder bunun sonucunda yeterlilik sınavında elenebilirsiniz.meslek hayatınız bir anda kararabilir. siyasilerle aranız iyi değilse devlette daire başkanı,genel müdür,müsteşar yardımcısı olamazsınız ve özel sektöre de geçemediyseniz başhesapuzmanı veya başmüfettiş olarak maliye bakanlığında görev yaparsınız.bu da iyidir ancak maaşınız üst kurullardaki uzmanlardan, hakim ve kaymakamlardan düşük olur.
bakanlık müfettişlikleri 5018 den sonra eski değerini kaybetti.yetkileri biraz tırpanlandı.bakan hangi siyasi görüşteyse ona göre rapor yazmak zorunda kalabilirsiniz.bakanın adamını harcarsanız siz de ilerde soruşturma geçirebilirsiniz yada yazdığınız rapor sümenaltı edilebilir.yani bağımsız değilsiniz.ancak bakanlıklarda üst düzey görevlere atananlara bakarsanız çoğu teftiş kökenlidir.
Sayıştay Kamuyu Mali Açıdan Denetleyen Ve Yargılayan Anayasal Bir Kurum.Yerleşmiş Bir Kurum Kültürü Var.İnsanlar Birbirlerine Karşı Oldukça Saygılı.Koridorda Herkes Tanısın Tanımasın Birbirine Selam Verir.Asansörde Nezaketen Kimse Birbirine Sırtını Dönmemeye Çalışır .Bunun Gibi Yerleşmiş Kuralları Var.
Yapılan Son Değişikliklerle Kamu Mali Yönetiminde Etkinliği Ve Görevleri Arttırılan Bir Kurum.Kamuda Oldukça Saygın Bir Yere Sahip.Sayıştay Denetçileri Hakim Statusunde Çalışan, Bağımsızca Görevini Yapan Kişilerdir.Aldığı Maaş,Özlük Hakları Hakimlerle Birebir Aynıdır.
Sayıştayda Kimse Kimsenin Amiri Değildir. Size Emir Verme Yetkisine Sahip Kimse Yoktur. Ustad Dediğiniz Kişiler Sizin Amiriniz Değil Meslekdaşınızdır.İlk 2 Sene Yani Yardımcılık Dönemindeki Üstadlarınız Sizin Eğitici Denetçinizdir Yoksa Amiriniz Değildir. Size Sadece Sayıştay Başkanlığı Tarafından Görevlendirme Yazısı Gelir Siz Bunun Üzerine Denetiminizi Bağımsızca Yapıp Sorumlulara Sorgunuzu Yazar, Aldığınız Cevaba Göre De Raporunuzu Oluşturur ,Sayıştayın İlgili Yargılama Dairesine Raporunuzu Sunarsınız.
Sayıştay Anayasal Bir Kurumdur.Yani Bir Gecede Çıkarılacak Bir Kanunla Ortadan Kaldırılamaz.Kapatılamaz.Hesap Uzmanlığı,Maliye Müfettişliği,Üst Kurullar Kanun Değişikliğiyle Tamamen Ortadan Kaldırılabilir Ancak Sayıştay Ancak Anayasa Değişikliğiyle Kalırılabilir. Fakat Parlemento Adına Denetim Ve Yargılama Yaptığı İçin Bir Ülkede Parlemento Varsa Mutlaka Sayıştay Da Olmak Zorundadır.
Sayıştay Denetçileri Bakanlık Müfettişleri Gibi Yalnızca Kendi Kurum Personelini Denetleyen Kişiler Değildir.Sayıştay Denetçileri Bir İki Kurum Hariç Genel Bütçe,Özel Bütçe,Üst Kurullar,Mahalli İdareler,Yabancı Ülkelerdeki Türk Büyükelçilikleri Gibi Neredeyse Tüm Kamuyu Denetleyen Denetim Birimi Elemanlarıdır.
Sayıştay Denetçileri Hakim Statusundedir.Hakim Ve Savcılarla Birebir Aynı Maaşı Alırlar.Onlar Gibi İki Yılda Bir Derece Terfi Ederler(657 Tabi Personel İse 3 Yılda Bir Derece Terfi Eder) İşledikleri Suçlar Nedeniyle Farklı Bir Prosedure Tabidir.Göreviyle İlgili Suç İşlerse Yargıtayda,Kişisel Suç İşlerse Suç Konusunda Uzmanlaşmış Ağır Ceza Mahkemesinde Yargılanır.
Sayıştay Denetçilerine Hakim Statusunde Olduğunu Belirten Kırmızı Cüzdan Verilir.
Sayıştay Denetçileri Polise İfade Vermez,Yalnızca Savcıya İfade Verirler.
Sayıştay Denetçilerine Trafik Polisi Tarafından Kesilen Trafik Cezası Bizzat Polis Tarafından Tebliğ Edilemez.Ceza, Sayıştay Başkanlığına Gönderilir.Sayıştay Daireler Kurulu Uygun Görürse Cezayı O Denetçiye Tebliğ Eder.
Sayıştay Denetçileri Bugun İtibariyle 2160 Ytl Maaş İle Göreve Başlarlar.İki Yıl Sonra Yeterliliğini Verdiğinde 2900 Ytl Civarında Maaş Alırlar.
Adli Ve İdari Hakimlerle Aynı Statude Olan Ve Aynı Maaşı Alan Sayıştay Denetçileri,Hakimlerden Farklı Olarak Başkentte Görev Yaparlar.Ordan Oraya 2-3 Senede Bir Yer Değiştirmezler.
Sayıştay Denetçileri İlk 2 Yıl-Yani Yardımcılık Döneminde-Zorunlu Olarak 2 Aylık Turneye Çıkarlar.Turne Suresince Kendilerine Aylık 1200 Ytl Harcırah Verilir.Ayrıca Otel Ve Yol Masrafları Da Ödenir.Yeterlilikten Sonra İse Turne İsteğe Bağlıdır.
Sayıştay Denetçileri İki Yılda Bir Derece Terfi Ettikleri İçin Diğer Denetim Brimi Elemanlarından Daha Kısa Bir Sürede 1nci Dereceye Gelirler.
Hakimlikte Birinci Sınıfa Ayrılmak Zordur.Verdiğiniz Karar Temyizde Yargıtay Veya Danıştaydan Dönerse Notunuz Düşer Ve Birinci Sınıfa Zor Ayrılırsınız.Oysa Sayıştayda Süresi Gelen Hemen Herkes Birinci Sınıfa Ayrılır.Birinci Sınıf Olmuş Bir Sayıştay Denetçisinin Maaşı Yaklaşık 4800 Ytl Civarındadır.(Birinci Sınıf Hakim Olmak Yardımcılık Dahil 15 Yıl Sürmektedir.)ayrıca sayıştay denetçilerinin emekli maaşları da diğer bürokratlara göre yüksektir.
Sayıştaya Osym Tarafından Yapılan Test Ve Yine Osym Tarafından Yapılan Klasik Yazılı Sınavdan Sonra Sayıştay Tarafından Yapılan Mülakat İle Girilir.Sayıştay Sınavı Türkiyedeki En Objektif Sınavlardan Biridir.Hakimlik Sınavlarında Olduğu Gibi Sayıştayda Da Kpss Şartı Aranmaz.
Gelelim kaymakamlık mı Sayıştay mı sorusuna.iki farklı meslek,elma ile armut misali kıyas götürmez aslında.kaymakamlık yöneticilik mesleğidir, Sayıstay denetçiliği ise bir denetim mesleği.isterseniz bazı açılardan iki mesleğin olumlu ve olumsuz yanlarını gözler önüne serelim.son karar sizin takdirinize kalsın..
Kaymakamlar 6ncı sınıf bir ilçede göreve başlarlar.2-3 yılda bir yer değiştirerek daha büyük ilçelere doğru kayarlar.15 yıllık bir kaymakam buyuk bir ilçe olan Yozgat Sorgun ilçesine gelir mesela..Öyle istanbul Kadıköy de kaymakamlık yapmak herkese nasip olmaz....
içişleri bakanlığı referansın hat safhada olduğu bir yerdir. bence bu gayet doğaldır. Kaymakam ilçede hükümeti temsil eder. Hükümet dediğimiz şey başbakan ve bakanlar kurulundan oluştuğuna göre onların onayını almayan bir kişinin kaymakam olması doğru değildir..
Kaymakamların Doğu görevi vardır. Zor şartlar altında görevlerini yapmak durumundadırlar.
Kaymakamlar yönetici konumunda olduklarından vatandaşın ve memurların her derdiyle ilgilenmek zorundadırlar. Müftü gelip milli eğitim müdürünü şikayet eder, halk gelip polisi şikayet eder, bahçesine komşunun keçisi giren gelir kaymakamın kapısını çalar, görevi şikayet dinlemekle geçer çoğu kez.
Kaymakamlar bağımlı olarak çalışırlar. Yani hiyerarşik olarak amiri Vali ve İçişleri Bakanıdır. Kaymakamlar Valinin izni olmadan ilçe dışına çıkamazlar. Cumartesi – Pazar, 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim de herkes tatil yaparken kaymakam ilçede bulunup görev yapmak zorundadır. Kaymakamın yalnızca senelik izni vardır, onun haricinde hep ilçededir. İlçede imkanlar sınırlı olduğu için kaymakamlar hafta sonlarını validen izinsiz il merkezine kaçarak değerlendirirler.
Kaymakamın işine karışan çok kişi vardır. İktidar Partisinin ilçe başkanı kaymakamın amiriymiş gibi ona emir vermeye kalkar. Yine iktidar partisinin belediye başkanı kendisinin vesayet amiri olmasına rağmen kaymakamı pek takmaz. Kaymakamlar siyasete 1-0 yenik düşerler hep. Üzerlerinde sürekli bir siyasi baskı vardır.
Sayıştay denetçileri Ankara’da görev yaparlar. Sadece yaz aylarında turneye çıkarlar. O da isteğe bağlıdır. Turne hem bir tatil hem de aylık 1200 YTL harcırah imkanı sağlar.
Sayıştay Denetçileri hiyerarşik olarak kimseye bağlı değildir. Hakim bağımsızlığına sahiptir. Kimseden emir almaz. Denetimini bağımsızca yapar. Çünkü siyasetle hiyerarşik bağı yoktur. Yani herhangi bir Bakana bağlı değildir. Sayıştay, kendine has, hiçbir Bakanlıkla bağı olmayan, TBMM adına denetim yapmasına rağmen TBMM ye de bağlı olmayan Anayasal bir kurumdur.
Sayıştay Denetçileri Kendi görevine giren konularda Bakanlar hariç her statüdeki kamu görevlilerini sorgulama yetkisine sahiptir.(Genel Müdür, Daire Başkanı vs…)
İl Özel idaresini denetliyorsa Valiyi çağırıp soru sorar, Belediyeyi denetliyorsa Belediye Başkanını.
Kaymakamlara makam aracı tahsis edilir. Sayıştay Denetçilerine ise yalnızca turnede denetlediği kurum tarafından araç sağlanır.
Gelelim maaş konusuna. Her iki mesleğinde maaşı iyi durumdadır. Kaymakamların maaşı Sayıştay Denetçilerinden ilk bakışta az dursa da toplantılardan aldıkları huzur ücreti ve ilçe özel idaresinden elde ettikleri gelirler sayesinde maaşlar birbirine yakın durumdadır.
İki farklı meslek. İkisi de güzel. Seçim ve takdir sizindir…"
Bir arkadaştan alıntıdır ve okunabilecek bir yazıdır. Umarım faydası olur.
