fonradar

Tekrar işe başlayanların İzin hakları hak.

Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
1
Merhabalar,
İşyerimizde 5 yıldır çalışmakta olan arkadaşımız şubat ayında emekli oldu dolayısıyla tazminatı da ödendi. Emekliliğinden sonra yine işyerimizde SGDP ye tabi olarak çalışmaya devam etmektedir. Bu arkadaşımızın senelik izin hakkı 14 gün olarak mı başlayacaktır yoksa 20 gün mü olacaktır?
Aynı şekilde 7 senedir çalışmakta olan bir arkadaşımız da ihtiyacı olduğu için bizden tazminatını talep etmiştir. Bizde hakettiği tazminatını ödedik. Bünyeye ait A firmasında çalışıyor idi buradan çıkışını da yaptık. Çalışması devam ettiği için hemen ertesi gün bünyedeki B firmasına girişini yaptık. Bu arkadaşımızın izin hakkı da 14 günden mi yoksa 20 günden mi verilecektir?
Bu konuda doğru olan uygulama nasıl yapılmalıdır?
 
herşey iş kanununda açık şekilde beyan edilmiş.birinci işçi 5 yılı doldursuysa 20 gün izin hakeder.5.yılın içinde ise haketmez.ikinci işçi aynı işverene bağlı çalıştığı için gene 20 gün izin hakeder.herşey gayet açık ve net.teşekkürler.
 
Merhaba;

İlave olarak eğer yukarıda bahsettiğiniz çalışanlarınız, 50 yaş üzerinde ise en az 20 iş günü izin vermelisiniz.Bu kişinin kıdemine görede katsayı olarak izin süreleri artar.

Kolay gelsin.
 
Arkadaşlar emeklilik halinde durum biraz farklı aşağıda konu ile ilgili yargıtay kararına bir göz atın lütfen
T.C.
YARGITAY




9. Hukuk Dairesi

Esas No : 2002/23065
Karar No : 2003/6653
Tarihi : 21.04.2003



Emeklilik nedeniyle işyerinden ayrıldığını beyan ederek bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumuna başvurulması halinde, bu tarih itibarıyla kıdem tazminatına hak kazanılır. Aynı yerde çalışmaya devam edilmesi halinde sonraki hizmet, ayrı bir hizmet akdi kabul edilmelidir.


Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti, bayram ve hafta tatili gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde, taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü


1- Hüküm altına alınan miktar dava tarihi itibariyle 40.000.000 TL’lik kesinlik sınırı altında kaldığından, dayalı vekilinin temyiz isteminin H.U.M.K.nun 432/4. maddesi uyarınca REDDİNE.

2- Davacı vekilinin temyizine gelince.

a) Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

b) Davacının 01.01.1989 tarihinde (..........) olarak (.......)’ye ait (........) işyerinde çalışmaya başladığı, işyerinin 03.06.1995 tarihinde (......)‘e devredildiği, davacının bu işveren nezdinde çalışırken 05.02.1999 tarihinde bağlı olduğu kuruma başvurup, emekliye ayrıldığı, ancak destek primi ödeyerek çalışmasına devam ettiği işveren (..... )‘in ölümü üzerine mirasçılarının işyerini Şubat 2000 tarihinde davalı (.......)‘ya devrettikleri, ve özellikle bordrolara göre davacının davalı nezdinde 1.2.2000 tarihinden 11.02.2001 tarihine kadar 1 yıl 10 gün süre ile çalıştığı ve işyerini kendi isteği ile terk ettiği anlaşılmaktadır.

Davacı, 05.02.1999 tarihinde emeklilik nedeniyle işyerinden ayrıldığını beyan ederek bağlı bulunduğu kuruma başvurduğuna göre bu tarih itibariyle kıdem tazminatına hak kazandığının kabulü gerekir. Davacının emekli olduktan sonraki hizmeti ise ayrı bir hizmet akti kabul edilmelidir. Bu son dönemdeki çalışmasını kendi isteği ile haklı bir neden olmadan sona erdirmesi emeklilikle kazandığı kıdem tazminatı alacağını etkilemez. Diğer taraftan davacı emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmasını sürdürürken, devralan davalı Borçlar Kanunu’nun 179/1. maddesi uyarınca işyerini mameleki ile devraldığından emekliliğin gerçekleştiği 05.02.1999 tarihindeki ücret ve süre üzerinden hesaplanacak kıdem tazminatından sorumlu tutulmalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözden kaçırılarak kıdem tazminatının reddi hatalıdır.

c) Yukarıdaki açıklamalar ışığında, devir de dikkate alınarak, davacının yıllık ücretli izin alacağı da dosyadaki belgeler incelenip değerlendirildikten sonra karar altına alınmalıdır.

Yazılı şekilde davalı nezdinde bir yıllık hizmeti dolmadığı ve izne hak kazanmadığı gerekçesiyle bu alacağın reddine karar verilmesi de isabetsizdir.

Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.4.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.


[/quote]
 
Üst