Merhabalar
Temerrüt faizlerinin kanunen kabul edilmeyen bir gider olmadığı, diğer anlatımla kanunen kabul edilebilir bir gider olduğu iddiası şüphelidir. Konu ile ilgili 104 sayılı GV Genel Tebliğinde temerrüt faizleri için şöyle denmiştir:
“6. Temerrüt Faizleri :
Temerrüt faizi, borçlunun borcunu ödememesi halinde, normal faiz dışında ödemeye mecbur olduğu faizdir.
Borçlar Kanununun 103 üncü maddesinde, "Bir miktar paranın tediyesinden temerrüt eden borçlu mukavele ile daha az bir faiz tayin edilmiş olsa bile, geçmiş günler için senevî yüzde beş hesabile tediyesine mecburdur. Akidde doğrudan doğruya veya taksite raptedilmiş komisyon şeklinde yüzde beşten ziyade bir faiz şart edilmiş ise, bu faiz de temerrüd eden borçludan istenebilir." denilmektedir.
Bu hüküm gereğince, borç veren kimse borçlunun borcunu zamanında ödememesi halinde, normal faiz dışında bir faiz daha talep edebilmektedir. Ortada alacaklı yönünden normal faiz dışında bir menfaat daha sağlanmakta ise de, temerrüt faizi 2279 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Kanununun şümulüne giren bir muamele olmadığı cihetle, bunların vergi matrahı içinde mütalaâ edilerek vergilendirilmesi düşünülemez. “
Konu Danıştayın aşağıda özeti yazılı kararı ile teyit edilmiştir.:
Kod:
“ Ticari bir olayın icra yoluyla takibinin o alacağı ticari alacaktan çıkarıp özel alacağın takibi vasfını kazandırdığı, dolayısıyla asıl alacak dışında borçludan tahsil edilen ve özel alacak niteliğinde olan temerrüt faizinin gelir vergisi matrahına girmeyeceği hk. (DANIŞTAY DÖRDÜNCÜ DAİRE ;Esas No : 1994/1599 ;Karar No : 1994/2967 )
İstanbul Defterdarlığının konu hakkında verdiği bir özelge özeti de şöyledir.:
Kod:
"Kanuni temerrüt faizi niteliğindeki faizin hizmetin bir unsuru sayılarak katma değer vergisine tabi tutulması mümkün değildir. B.07.4.DEF.0.06.14/32229--4756/"
Bilindiği gibi vergi hukukunda taraflardan birinin geliri diğer tarafın gideri olarak kabul edilir. Eğer bir taraf yaptığı tahsilatı gelir olarak yazamıyorsa, karşı taraf ta yaptığı ödemeyi gider olarak yazamaz. Tebliğdeki mantık her ne kadar makul görünmüyorsa da, Tebliğin halen yürürlükte olan ve uyulması zorunlu bir idari tasarruf olduğu düşünülürse, temerrüt faizini ödeyen tarafın bunu gider yazması takibata konu olabilir. En azından vergi dairesi tebliğ gereğince işlem yapmak zorundadır.
----------------------------