fonradar

Teröre Hayır !!!

HResources

Katkı Sunan Üye
Üyelik
31 May 2005
Mesajlar
635
Konum
bursa
Merhaba,

Artık Türkiyemde nereye baksan terör kokmaya başladı.Dün öğlen balkonumdan bakarken tam 300 otobüs dolusu PKK yanlıları önümüzden geçti.Bende her vatandaş gibi sinirlendiğimle kaldım.

Bu ne cesaret, bu ne rezalet arkadaşlar.

Uğursuzca bir uğraşa giren bu kadar insanların hiç mi beyni yok?
Acınası hallerini illa kanla mı bulamak lazım.!!!

Bu kadar kolay olmamalı...
Bu kadar kolay bu işe kalkışamamalılar.

Bukadar şehitlerin, acılı ailelerinin, babasız kalan çocukların feryatlarının diyeti bu olmamalı.

Defolun gidin bu güzel vatandan.

Son olarak sizin bu oyunlarınıza ve provakasyonlarınıza alet olmayacağımızı bilin.

Terörün her türlüsüne HAYIR

:turkiye :turkiye :turkiye :turkiye :turkiye
 
Merhaba,

Türk Askeri, Türk Polisi, Türk Ulusu, biz... varolduğumuz sürece başarılı olamayacaklar.... Daha ötesi mümkün değil....
Kolay kazanılmadı bu topraklar, bu bayrak... Kurtuluş Savaşı.... Mücadele yılları... Atatürk....
Özgürlüğümüzün simgesi ayyıldızlı bayrağımız, gerekirse yine son damla kanımıza kadar layık olduğu yerde- göklerde- hep dalgalanacak, dalgalanacak... sonsuza dek...

Dış güçlerin de desteğiyle cesaret alıp terör estirenleri kınıyorum.....
Teröre hayır diyorum..

İyi çalışmalar dileğiyle,
 
selamlar

3 kıtaya hükmeden bizler, istiklal savaşında yanyana omuzomuza savaşıp şehit düşen bizler.

ne oldu bizlere. oyuna gelmeyelim.

bizler 70 milyonluk bir devletiz. biz bir olmazsak, birlik olmazsak bizi ayrı ayrı da bırakmazlar.

oyun belli; böl-parçala ve yut.


sanmayın ki bu eylemlere karşı en ufak bir müsamaham var.

her şeyi tartışabilirz. ama devletin mefhumuna ve hele hele dedelerimizin kanıyla renklenmiş albayrağa yapılan harekete ASLA saygısızlığı affedemeyiz.

işte onlara karşı Bursa Nutku belki devlet ve bayrak mefhumuna bakışımızı belli eder

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek"

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Mustafa Kemal Atatürk
Bursa, 5 Şubat 1933


Değerli forumdaşlar

yanlış anlaşılmak istemem.

bize ne 6-7 eylül olayları lazım, ne de kanı bozuklara meydanı boş bırakmak.

maşaları değil maşayı tutan elleri görmek lazım.

vatana, devlete,milletinin her ferdine, geleceğe ve şanlı bayrağa

saygıyla
 
sayın admin izninizle amacım polemik yaratmadan bir şey sormak;

kandille ilgili bir başlık var bir de 30 ağustosla ilgili açtığım başlık var gelen mesajlara bir bakarmısınız değerli forum üyeleri, kaç kişi 30 ağustosta ne olduğunu biliyor çok merak ettim.

şimdi başlığa uygun yazımızı yazalım
staj için zorunlu cd lerimin geldiği bu gün de dahil her gün de
terörün her türlüsüne özellikle de ülkem içindekine HAYIRRRRRRRR

MEHMETÇİK' Alıntı:
33 erin şehit olduğu 12 yıl önceki katliamdan sağ kurtulan üç asker, yaşadıklarını anlattı.

Yıl 1993. Malatya’dan iki sivil midibüse biniyorlar. Hepsi sivil giysili. Üniforma ve postalları çantalarında. Hiçbirinde silah yok, kendilerine refakat eden tek bir askeri personel de. Saat 18.00. Bingöl’e 10 kilometre var. Dağlık, dar bir yol. Birden silah sesleri yankılanıyor. İlk virajı geçtiklerinde, 50 .........’lının karşı yönden gelen Bingöl Tur’a ait bir otobüsü durdurup, çoğunluğu terhis olmuş ya da dağıtıma giden sivil erlerden oluşan 50 yolcuyu esir aldığını görüyorlar. Şoföre bağırırlar; ‘Geri dön!’ Şoför oralı olmaz. Zaten 4 saatlik yolda 3 mola vermiş... Otobüsün kapısını, ‘Orada ben yoktum’ diyen Şemdin Sakık, o zamanki adıyla ‘Parmaksız Zeki’ açıyor.

OSMAN PARTAL ANLATIYOR

Trabzonluyum. İki midibüsteki toplam 50 askerden biriydim. Van-Özalp’taki birliğime gidiyordum. Yol boyunca gereksiz molalar veren şoför bir ara lastik patladığını söyleyip durdu. Lastiğin patlamadığını, krikoya dokunmadığını gördüm. Aksın altına girdiğinde birileriyle konuşma yaptığını duydum. Galiba telsizle konuşuyordu. Şemdin Sakık, şimdi Hürriyet’te yayımlanan açıklamalarında ‘.............. planlanırken buradan askerlerin geleceğini bilmiyorduk’ diyor. Yalan söylüyor. Çünkü ilk otobüsün en ön koltuğunda oturuyordum. Yolumuzu kestiklerinde şoförün kapısını bizzat Sakık açtı. Toprak rengi üniforması vardı üzerinde, aynı renk kasketi ters takmıştı. Omuzundaki tüfeğin namlusu yere bakıyordu. Şoföre, diğer otobüsün nerede olduğunu sordu. ‘Arkada, geliyor’ cevabını aldı. İki dakika sonra diğer otobüs düştü pusuya. Yani bizi bekliyorlardı.

DOĞULU-BATILI DİYE AYIRDILAR

Geceyarısına kadar teröristlerle yürüdük. Mola verildiğinde niçin kaçırdıklarını, amaçlarını sorduk. ‘TC ateşkes ilan edince, iki gün içinde sizi serbest bırakacağız’ dediler. Saat 01.00 sularıydı. Sakık’ın talimatıyla tek sıra olduk. Şemdin Sakık nereli olduğumuzu sorup, Doğulu-Batılı diye bizi iki gruba ayırdı. Sakık, doğulu olmayan benim de içinde olduğum 34 kişinin eğitim kampına götürülmesini söyledi. Dağda koşar adım yürümeye başladık. Bize eşlik eden teröristler sürekli değişiyordu. Toplam 300 kişiydiler. Bir köye gittik. Kapısını çaldıkları evlerden başka teröristler çıkıp gruba katıldı. Kimi terörist evlere gidip istirahat etti. Bir ahıra soktular bizi öldürmek için. Sonra vazgeçtiler. Tekrar yürümeye başladık. Sabahı göremeyeceğimi düşünüyordum. Yıldızlara son kez bakıp annemi, babamı, köyümü düşündüm. Bir ırmaktan geçerken su içtik. Dağ yoluna çıktık. Davranışları sertleşti. Durdurdular. Saat 03.00 sıralarıydı. Yolun kenarına dizilmemizi istediler. Kolkola girip sıklaşmamızı istediler. Yanımdaki arkadaşıma ‘Devrem bizi vuracaklar’ dedim.

DEVREMİ ÖLÜ GÖRÜNCE BAYILDIM

Tir tir titriyordum. Kalaşnikof, Bixi ve Kanvasların emniyetlerini açtılar. Sonumuzun geldiğini anladım, kelimeyi şahadet getirip kendimi yere attım. Taramaya başladılar. Dizime bir mermi isabet etti. Vurulanlar üzerime düşüyordu. Kafamı koruyordum. Hepimizin öldüğünden emin olmak için yüzlerce mermi yağdırdılar. Gittiklerini, seslerin uzaklaşmasından anladım. Altı yedi arkadaşım sağdı henüz. Diğerleri paramparçaydı. Can çekişenler, hırıldayanlar, ağlayanlar, inleyenler... Su istiyorlardı. ‘Anne, anne’ diye bağırıyorlardı. Öldüğümü zannediyordum. Kendimi çimdikledim, ölmemişim. Devremi beyni parçalanmış görünce bayılmışım.

Bizi yan yana dizip 1570 mermi sıktılar

Ayılınca şehit arkadaşlarımı sırt üstü çevirdim. Dokunduğum her uzuv elimde kalıyordu. Beyin, ayak... Yardım aramak için yukarı doğru koşmaya çalıştım. Kan kaybediyordum. Asfalta çıktım, bir kamyonla yakındaki Elmalı Karakolu’na gittim. Olanları anlattığımda dinleyen jandarmalar ağlamaya başladı. Helikopter, tanklar geldi. Şehitleri aldık. Olay yerinde 1570 mermi kovanı bulundu. Yani silahsız erlerin herbiri için 50 mermi kullanmışlardı...

Şoför biliyordu

ERKAN OMAY ANLATIYOR

Adanalı hemşerim Mehmet Tura’yla Manisa-Kırkağaç’ta acemi eğitimimi tamamladım. 24 Mayıs sabahı, jandarma komando olarak Siirt’teki birliğimize gitmek üzere Malatya’dan iki sivil midibüse bindirildik. 50 askerin hiçbirinde silah yoktu. Bizi koruyan refakatçı da. Bingöl’e 10 kilometre kaldığını belirten tabelayı geçtik, ilk dönemeçte silah sesleri duyduk. Saat 18.00’di. Karşı yönden gelen Bingöl Tur otobüsünü tarayan 50 kadar .........’lı, çoğunluğu bizim gibi asker olan yolcuları indirmişti. Şoföre geri dönmesi için bağırdım. Duymazdan geldi. Zaten tuhaf şekilde, 4 saatte 3 mola vermişti. Bizi indiren .........’lılar ‘Geleceğinizi biliyor, sizi bekliyorduk’ dedi. O sırada feryat figan, yaşlı bir adam çıktı karanlıklardan. ‘Oğluma ne yaptınız’ diyordu. Adını söyleyince oğlunun otobüslerde olmadığı anlaşıldı. Çok yaşlı olduğu için babaya dokunmadılar. Geldiği gibi gitti. O baba sayesinde kurtulduk. Hepimizin öldüğü sanılıyordu. Askere gidip sağ kalanlar olduğunu söylemeseydi teröristler hepimizi öldürecekti.

YANLIŞLIKLA 9 ŞEHİT DAHA

Sürekli yürüyorduk. Ertesi gün 12.00’de silah seslerinden askerlerin yaklaştığını anladım. Asıl harekat 16.00’da başladı. Sikorsky ve F-16’lar uçuyordu tepemizde. .........’lılar kazma kürek çıkarıp siper kazdı, kayalıklara saklandı.

Bizi hedef olarak ortada bıraktılar. Askerimiz, yanlışlıkla içimizdeki 9 eri şehit etti bu yüzden. Müthiş bir yağmur vardı. Bizi kalkan olarak kullanan Şemdin Sakık bir ara yanımıza geldi, sağ kaldığımızı görünce şaşırdı. Teröristler geri çekiliyordu. 13 kişi kalmıştık. Kurşuna dizilenlerin arasından kurtulan Osman Partal da aramızdaydı. Ellerimizi çözmeyi başardık. Kaçmaya başladık. Karşılaştığımız birkaç teröriste ‘Bizi serbest bıraktılar’ dedik. İnandılar. Birbirimizden ayrılmış, askerlerin bulunduğu yöne koşuyorduk. Bulduğum bir dala beyaz mendil bağladım, bir yandan bağırıyordum. Tükendiğim anda korucular ve askerlerden oluşan timle karşılaştım. Mavi berelileri görünce ağlamaya başladım. Komutan ‘.........’lı var mı içinizde?’ diye sordu. Sonra sarılıp hepimizi tek tek öptü. Bingöl Cezaevi’ndeki bir koğuşa götürdüler bizi. Elbiselerimizi değiştirdik. Evlerimize telefon edebileceğimizi söylediler. Kafam durmuştu yaşadıklarımdan sonra. Evin telefon numarası bir türlü aklıma gelmediği için arayamadım.

ERKAN UMAY ANLATIYOR

10 kişilik yakın korumaları arasındaki, ‘hemşire’ diye hitap ettikleri kadın bizimle alay etti. Sakık, ‘Sorunumuz rütbelilerle, size bir şey yapmayacağız’ dedi. Her birimize nereli olduğumuzu sordu. Aramızda Denizli ve Konya’dan olanlar çoğunluktaydı. Hemşerilerden oluşan timler daha başarılı olur, tehlikelidir diye bir kenara ayırdılar. Şehit olan 33 arkadaşımızın çoğunun bu iki ilden olmasının nedeni bu. Bu arada bir er ‘Ben Kürt’üm’ deyince .........’lı ‘Kürt-Türk fark etmez. Asker askerdir. Biz askere düşmanız’ dedi. Tek sıra olmamızı istediler. En başta ben vardım. Mehmet Tura 6’ncıydı. Yan yana olalım diye gittim, 7’nci oldum. ‘Baştan 6 kişi gelsin’ dediler. Diğer sıralardan aldıkları 6’şar kişiyle bir grup oluşturdular. ‘Kolkola girin’ deyip götürdüler. Arkadaşlarımız kolkola ölüme gittiler.

SİLAHLAR 10 DAKİKA HİÇ SUSMADI

Derken yer gök Kalaşnikof cayırtısına boğuldu. Kalaşnikoflar 10 dakika boyunca hiç susmadı. Mehmet’in bana son bakışını unutamıyorum. Sırada yer değiştirmesem, onun önünde dursam beni götüreceklerdi, Mehmet ölmeyecekti. Adana’da ticaret lisesinde sevdiği bir kız vardı. Terhis olur olmaz evleneceklerdi.

Askerin üniformasını çıkartıp kendisi giydi

ERKAN OMAY ANLATIYOR

Sayıları 150’yi bulan .........’lıların silah tehditi altında yürümeye başladık. Bir köyün alt tarafında durduk. 15 yaşındaki terörist ‘200 metreden sigarayı bile vururum’ diyerek böbürleniyordu. İçimizde komando olup olmadığını sordu. Tişörtümde ‘Kırkağaç-Komando’ yazıyordu. Beyaz gömleğimi çıkarmamı istediler.Devrem Konyalı Adnan Gebeş’in verdiği parkayı giyip, bunu sakladım. Bu sırada teröristler el koydukları çantalarımızda bulunan üniforma ve postallarımızı giydi. Türk askeri kılığına büründüler. Ellerimizi sicimle bağladılar. Mehmet Tura’yla kaçmaya karar vermiştik. Tuvalet bahanesiyle elimi çözdürdüm. O sırada korkunç suratlı bir terörist gelip Kalaşnikofu ağzıma soktu. ‘Bir daha kaçmayı aklından geçirirsen beynini dağıtırım’ dedi. Sabahın 02’sine kadar yürüdük. Elebaşı Şemdin Sakık, Türk askeri üniforması giymiş, elindeki telsizle emir yağdırıyordu.

Erkan Omay, Diyarbakır Askeri Hastanesi’nde bir hafta psikolojik tedavi gördü. Hava değişiminden sonra havancı jandarma komando olarak Eruh’taki birliğine katıldı. Sevkiyatın yine korumasız otobüslerle yapıldığını görünce tepki gösterdi, birliğine uçakla gönderildi. Katıldığı operasyonlarda çok sayıda üstün başarı belgesi aldı. Şu anda işsiz olan Omay, ‘En ufak bir şey olsun, askere gönüllü giderim’ diyor

saygılarımla
 
bende terörün her türlüsüne hayır diyorum özellikle günahsızlara sivillere karşı olanına hayır diyorum
 
Cevap verilecek ama şimdi değil..

Değerli forumdaşlarım,meslektaşlarım.

Özellikle bu dönemde artan terör yanlısı ve terör olayları tüm açıklığı ile provakasyon kokmakta bizlerin galeyana gelip ülkeyi karıştırmaya ve önceki dönemlerde yaşadığımız sıkıntılı günlere geri dönmemizi istemektedirler.Lütfen biraz daha sabır.En azından 3 ekim diye bir tarih var o zamana kadar sabır.
Kaldı ki ellerinde kala kala TÜRK-KÜRT ayrımı kaldı,bizlerde bu oyuna gelmeyecek kadar bilinçliyiz,sağduyuluyuz.

Sonrasında bilinir ki bu topraklar tüm dünyaya meydan okunarak ve savaşılarak alınmıştır.3-5 çapulcuya ucuzca verilmeyecek kadar değerlidir.
O insanları şehidimin bir damla kanına kurban etmek çok ta zor değildir.


LÜTFEN SABIR... :turkiye :turkiye :turkiye :turkiye
 
yazdıklarınızı okudukça aklıma okuduğum şu kitap geldi.

UNUTULANLAR DIŞINDA YENİ BİRŞEY YOK.

unutulanlar dışında yeni birşeylerin olması dileğiyle.
terörün her türlüsüne hayır.
 
Merhaba,

Sağduyu, sabır, sabır........

:turkiye :turkiye :turkiye :turkiye :turkiye

Güzel günler dileğiyle,
 
Lokma ne kadar küçük olursa yemesi ve hazmı okadar kolay olur.
Böl Parçala Yut taktiği uygulanan oyuna gelmeyelim (eğitilmeyen insana cahilsin diye kızlmaz)
Ne oldu bize dün Çakkalede Yemende Balkanlarda geri gidelim Malazgirtte beraber olduğumuz beraber öldüğümüz insanlar bu gün ne oluyor bize?
Özellikle kürt kökenli kardeşlerime sesleniyorum
Bu gün filistinde Irakta katliyam yapanlar, bu gün size söylediklerini dün Arap kardeşlerimize söylediler onlarda inandı osmanlıdan bağımsız olunca huzur bulacaklardı peki bu gün onların durumuna hiç bakmıyormusunuz namusları ayak altında canlarının hayvan canı kadar kıymeti yok gördükleri zulme bakın yarın aynı şeyi size yapacaklarından şüpheniz olmasın bütün siyonist güçler arzumaud u gerçekleştirmek için seferber arzu maudun gerçekleşmesi için fıratla nil arasında yahudiden başkasının kalmaması gerekiyor yani sizin bir tekiğinizin sağ kalmaması sizi bizden ayırdıkları gün katliyam proğramını işletmeye koyacaklar ve ilk katliyam size ondan sonra bize yapılacak bunu unutmayın siyonist uşaklarına alet olmayın ( bir onbaşıyla 300 yıl huzur içinde idare ettiğimiz filistine bir bakın onlarda sizin gibi düşündürüldü arkadan hancer sapladılar bugün yaşadıklarından ibret alın bu gün torunları ikrar ediyor biz dedelerimizin osmanlıya yaptığı ihanetin ceremesini çekiyoruz diyor yarın sizin torunlarınızda sizi beddua ile yad etmesin
Türk kökenli Kardeşlerim bize sukunet yaraşır. oyuna gelen kardeşlerinimizi uyarmak onlara gerçeği göstermek yaraşır
Gösteriler Diyarbakırda değilde batıda yapılıyorsa bu işi bizi birbirimize kırdırmak isteyenler tezgahlıyor demek kandırana değil kandırana haddini bildireli kandırılanı uyaralım. biz oyuna gelmemeliyiz .
DEVLET
30 000 KİŞİNİN KATİLİ 80 000 000 000 DOLARIN MÜSRİFCİSİ (TERÖRLE MÜCADELE KULLANILAN PARA DOĞUYA YATIRIM OLSAYDI DOĞUNUN DAĞI TAŞI ALTIN OLURDU) APO HALEN BENDEN ALINAN VERGİLERLE CUMHUR BAŞKANIMA BİLE YAPILMAYAN BAKIM İNTİZAMLA NİÇİN BESLENİYOR
İNSAN HAKLARIYMIŞ
PEKİ KANDIRILAN GENÇLERİN İNSAN HAKKI NE OLCAK
20 YAŞINDA VATAN İÇİN GÖNDERDİĞİMİZ ÇOLUK ÇOCUĞU ÖKSÜZ KALAN ŞEHİDİMİN İNSAN HAKKI YOKMU
NE ZAMAN BİZİ BİZ GİBİ İDARE EDEN İDARECİLERE KAVUŞACAĞIZ
NE ZAMAN AVRUPANIN DEDİĞİNİ DEĞİLDE KENDİ İNSANIMIZIN İSTEDİĞİNİ YAPACAKLAR?
BEKLİYORUZ. :cry:
 

Benzer konular

Üst