fonradar

Vergi Ceza Hukuku

Üyelik
31 Eki 2009
Mesajlar
1
Ahmet Şanalan gelir vergisi mükellefidir.İşyerinde yapılan denetim sonucunda mükerrer defter tuttuğu görülmüş ve yapılan hesap sonucunda 200.000 TL gelir beyan etmediği tespit edilmiştir. Bu durumda Ahmet Şanalan'ın vergi ceza hukuku bakımından durumunu izah ediniz gidilecek yol ve varılacak sonuçları açıklayınız. bu sorunun çözümüne yardımcı olursanız çok seviniriz.Çok acil pazartesine kadar ödev teslimim var cevap yazarsanız çok sevinirim..
 
Ynt: vergi ceza hukuku

Durum hiç iyi değil
inceleme sonucu vergi kaybı bulunmuş ise ve bu durum ispat edilebiliniyorsa (çünkü ayrı defter bulundu dediniz)
-Bence ya uzlaşma istenecek (yani çıkarılacak vergi ve cezalarda indirim pazarlık yani)
-veya verilecek cezaları erken ödeyerek indirimli ödeme hakkınız var
-mahkeme hakkınızda var fakat belgelerle ispat edildiği için mahkeme yi hiç düşünmeyin
"Hemen uzlaşma talebinde bulunun cezaların %90 a yakını siliniyor asıl vergininde yaklaşık %40-50 civarı siliniyor fakat tabi belgelerle ispatlı olduğu için bu kadar indirim olacağını sanmıyorum"

aşağıda bir makale aktarıyorum baştan sona inceleyin


















İNCELEME RAPORUNA GÖRE TARH EDİLEN VERGİ VE KESİLEN CEZALARA KARŞI BAŞVURU YOLLARI (1)



I- Giriş

Vergi Usul Kanuna göre alınan vergiler genelde beyan usulüne tabidir. Mükelleflerin kendi tuttukları defter ve belgelere göre beyan ettikleri vergilerin doğruluğunu idare zaman, zaman inceleme yaparak sağlamaktadır.



Vergi idaresi incelemeyi yine vergi usul kanunun 135. maddesinde isimleri belirtilen inceleme elamanlarına yaptırmaktadır. İnceleme elamanlarının mükellefin hesapları üzerinde yaptıkları incelemeler sonucunda, beyan edilen vergilerle inceleme sonucu buldukları vergiler arasında büyük farklar bulunabilmektedir. Bulunan bu vergi farkları inceleme raporuyla vergi dairelerine bildirilmekte, vergi daireleri de bu raporlara istinaden cezalı vergi tarh ederek mükellefe tebliğ etmektedirler.



İnceleme raporuna göre tarh edilen vergiler kesin değildir. Bu vergiler inceleme elamanının kanaatini göstermektedir. Bu yüzden inceleme raporuna istinaden tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara kanunda belli edilen sürelerde dava açma ya da diğer çözüm yollarına başvurma hakkı vardır. Bu hak süresinde kullanılmazsa tarh edilen vergi ve ceza haksız yere yapılmış olsa bile kesinleşmekte ve ödenmesi zorunlu hale gelmektedir.



Bu yazımızda inceleme raporuna göre tarh edilen vergilere hangi sürede hangi yollara başvurulması gerektiği konularında açıklamalarda bulunulacaktır.



Başvuru yolları hakkında açıklamaya geçmeden önce Tarh edilen vergilere uygulanacak gecikme faizi ve gecikme zammı konusunda kısa açıklama yapılması yararlı olacaktır.



II- Gecikme Faizi Gecikme Zammı



1- Uygulanacak Gecikme Faizi



V.U.K.'nun 112. maddesinde uygulanacak gecikme faizi hükme bağlanmıştır. Bu maddedeki düzenlemeye göre,



a- Tarh edilen vergilere dava açılmamışsa, inceleme raporuna göre tarh edilen vergiler tebliği takip eden günden itibaren 30 gün sonra kesinleşmektedir. Bu şekilde kesinleşen vergiler için normal vade tarihinden son yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihler arasındaki süreye,



b- Dava açılmışsa, normal vade tarihinden, vergi mahkemesinin kararının mükellefe tebliğ tarihine kadar geçen süreye,



c- Uzlaşma talep edilip uzlaşmaya varılan vergiler için, normal vade tarihinden, uzlaşma tutanağının imzalandığı tarihe kadar geçen süreler için gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanması gerekmektedir. Gecikme faizi hesaplamalarında ay kesirleri dikkate alınmayacağı belirtilmiştir.



2- Uygulanacak Gecikme Zammı



6183 sayılı A.A.T.U.H.Kanunun 51. maddesine göre, ödeme müddeti içinde ödenmeyen vergilere vade bitiminden itibaren her ay için gecikme zammı tatbik olunmaktadır.



Aynı maddeye göre Vergi zıyaı cezaları içinde ödeme müddetinin bitiminden itibaren geçen aylar için gecikme zammı uygulanacaktır. Gecikme zammı hesabında, ay kesirleri tama iblağ edilmektedir.



Bilindiği üzere Vergi ziyaı cezalarında ödeme zamanı, V.U.K'nun 368. maddesinde belirlenmiştir. Bu maddeye göre,



Cezaya karşı dava açılmamışsa dava açma süresinin bittiği tarihinden itibaren;

Dava açılmışsa vergi mahkemesi kararının mükellefe tebliğ tarihinden;



Başlayarak 1 ay içinde ödenir. Bu durumda vade ödemenin son günü olmaktadır.



Gecikme zamları gerek vergi aslına gerek vergi zıyaı cezasına, vade tarihinden ödemenin yapıldığı dönemler arasındaki süreye tatbik edilmektedir. Tatbik edilecek gecikme zammı oranı bu sürelerde tatbik olan orandır.



İnceleme raporuna göre tarh edilen vergilere yukarıdaki açıklamalar uyarınca gecikme faizi, bu tarhiyatların kesinleşmesinden sonra 1 ay içinde ödenmemesi durumunda geciken aylar için hem vergi aslına hem de vergi zıyaı cezalarına gecikme zammı uygulanacaktır.



Örnek, Demirci Ltd. Şti.'nin 2003 yılı hesapları incelenmiş, inceleme sonucu rapora istinaden vergi dairesi, 2003/4. dönem için 100.000 YTL KDV tarh etmiş ve 300.000 YTL Vergi ziyaı cezası kesmiş ve buna ilişkin vergi/ceza ihbarnamesi 28 ocak 2006 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiş olsun. 27 şubatta dava süresi geçirilmiş olduğundan tarhiyat kesinleşmiştir. Ödeme şirketin malları haczedilmek suretiyle 23 Ağustos 2006 tarihinde yapılmıştır. Bu örneğe göre şirketin ödeyeceği gecikme faizi ve gecikme zammı aşağıdaki gibi olmaktadır.



Gecikme faizi hesabı



Bu örnek olayda 100.000 YTL KDV'nin normal vadesi 26 mayıs 2006 tarihidir. Son yapılan tarihiyatın kesinleştiği tarih ise 27 şubat 2006 tarihidir.Ay kesirleri dikkate alınmaması gerekmekte olup, arada geçen tam 32 ay için ilgili aylarda uygulanan gecikme zammı uygulanarak, gecikme faizinin hesaplanması gerekir. Bununda 224.000 YTL olarak hesaplanmış olsun.



Gecikme zammı hesabı



Örnek olayımızda KDV'nin dava açma süresinin bitimiyle kesinleşmekte olup, kesinleşen vergi ve ceza 1 ay içinde ödenmesi gerekir. Ödemenin geciktiği her ay ve kesiri için gecikme zammı uygulanması gerekmektedir. Buna göre 100.000 YTL KDV ve 300.000 YTL vergi ziyaı cezası 27.3.2006 tarihinde ödenmesi gerekirdi. Ancak ödeme 23 ağustos 2006 tarihinde yapılmıştır. Buna göre 27.3.2006 tarihinden, 23 ağustos 2006 tarihleri arasında ay kesirleri tama iblağ edildiğinde geçen süre 6 ay olmaktadır. Ödemesi geciktirilen 100.000 YTL KDV için 10.0000 YTL, 300.0000 YTL vergi ziyaı için 30.0000 YTL gecikme zammı hesaplanması gerekir. (Gecikme faizi ve zammı hesabında kullanılan oran tahmini olarak alınmıştır.)



Bu açıklamayı yaptıktan sonra inceleme raporuna göre tarh edilen vergi ve cezalara karşı yapılacak başvuru yollarını açıklamaya geçebiliriz.



III- Tarh edilen Vergi ve Kesilen Cezalara Karşı Başvuru yolları



İnceleme raporuna istinaden tarh edilen vergi ve cezalar öncelikle mükellefe tebliğ edilmesi gerekmektedir. Tebliğden sonra mükellefin bu vergi ve cezaya karşı 30 gün içinde aşağıda belirtilen yolların birine başvurması gerekir. 30 gün içinde bu yolların hiçbirine başvurmazsa haksız ve yersiz bile olsa bu vergi ve cezalar kesinleşmektedir. Bu nedenle hakkın kullanılmasında süre çok önemlidir. Sürenin başlangıcını ve bitimini iyi hesaplamak gerekmektedir. Süre konusu bu kadar önemli olunca bu konunun yeterince anlaşılması bakımından örnek olay üzerinde başvuru sürelerini de belirterek başvuru yollarını açıklama yapılması yararlı olacaktır.



Örneğin ABC Ltd.Şti?nin 2004 yılı hesapları incelenmiş olsun, bu inceleme sonucunda raporda;



1- Sahte fatura kullanarak ve bir kısım hasılatlarını gizleyerek giderlerinin şişirildiği, hasılatların eksik gösterildiği gerekçesiyle, mükellef şirketin dönem kazancı re?sen takdir edilerek beyan dışı kalan 2004 yılı kazancı için,



200.000 YTL Kurumlar vergisi, ve 1 kat 200.000 YTL vergi ziyaı cezası kesilmesi ;



2- Yine bilerek sahte faturaları kullanmak suretiyle indirim konusu ettiği KDV?lerin reddi sonucu tarh edilen,



2004/1-12 dönemlerin her bir ay için 5.000 YTL?den toplam (5.000 * 12) 60.000 YTL KDV tarh edilmesi ve (V.U.K. 359. maddede sayılan fiillerle vergi zıyaına sebebiyet verildiği için) 3 kat 180.000 YTL Vergi ziyaı cezası kesilmesi;



3- Fatura alınmaması ve verilmemesi nedeniyle 25.000 YTL Özel usulsüzlük cezası kesilmesi;



4- Ayrıca incelemeyle tespit edilen dönem kazancı farkının kayıtlarında bulunmadığına göre bu kazancın ortaklara dağıtıldığı iddia edilerek bunun üzerinden %10 nispetin de 20.000 YTL Gelir vergisi Stopajı ve 1 kat 20.000 YTL vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği önerilmiştir.



Vergi dairesi de bu öneri doğrultusunda inceleme raporunu da ekleyerek, tarh ettiği vergilere ve kestiği cezalara ait ihbarnameleri mükellefe 25.8.2006 tarihinde tebliğ etmiş olsun.



Örnek olaydaki vergi ve ceza ihbarnamesini alan mükellef kendine tebliğ edilen vergi ve cezalar için tebliğ gününü takip eden 26.8.2006 gününden itibaren 30 gün içinde;



Ya V.U.Kanunu 376. maddesine göre cezalarda indirim talep edebilir,

Ya V.U.Kanuna göre uzlaşma talep edebilir,

Ya da Vergi Mahkemesinde dava açabilir.



Bu yollardan sadece biri kullanılabilir. Her ikisi birden kullanılması mümkün değildir.



1- Kesilen Cezalara VUK?nun 376. maddesine Göre İndirim Talep edilmesi



Bilindiği üzere V.U.K?nun 376. maddesine göre, ikmalen, re'sen ve idarece salınan vergi ve vergi farkına ait;



vergi ziyaı cezalarında 1/2'si, müteakiben kesilen cezalarda 1/3'ü indirilmektedir.

Usulsüzlük ve Özel usulsüzlük cezalarında ise 1/3'ü indirim konusu edilmektedir.



İndirim hakkı dava açma süresi içinde kullanılması gerekmektedir. İndirim hakkını kullanan mükelleflerin diğer başvuru yolları olan uzlaşma isteme ve dava açma hakkı bulunmamaktadır.



İndirimden sonra kalan vergi ve cezaları vadesinde yani dava açma süresinin bitimini takip eden bir ay içinde ya da bu süre içerisinde vergi dairesine teminat göstererek ve dilekçeyle talepte bulunarak 3 ay içinde ödeyebilir.



Bu sürelerde vergi ve cezalar ödenmezse indirim hakkı düşmektedir.



Örneğimizdeki ABC Ltd. Şti.'ne re'sen tarh edilmiş bulunan cezalara V.U.K.'nun 376. maddesine göre indirim talep edildiğinde indirimden sonra yapılacak ödemeler aşağıdaki gibi olmaktadır.



Tarh edilen vergi ve ceza
Tarh edilen vergi ve ceza tutarı
İndirim nispeti
Ödenecek vergilerle İndirimden sonra ödenecek ceza tutarları

Kurumlar Vergisi
200.000
-
200.000

Kurumlar vergisine ait Vergi ziyaı cezası
200.000
1/2
100.000

Katma Değer Vergisi
60.000
-
60.000

Katma değer vergisine ait Vergi ziyaı cezası
180.000
1/2
90.000

Gelir Stopaj vergisi
20.000
-
20.000

Gelir stopaj Vergisine ait Vergi ziyaı cezası
20.000
1/2
10.000

Özel usulsüzlük cezası
25.000
1/3
8.334

































2- Uzlaşma Talep Edilmesi



V.U.Kanunun Ek-1. maddesi uyarınca, ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin cezalar için uzlaşma talebinde bulunabilmektedir.



Uzlaşma talebi bilerek, kasten vergi zıyaına neden olacak bir fiille işlenmişse yani 359. maddede sayılan nedenden kaynaklanan fiillere göre vergi zıyaına neden olunmuşsa vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan verginin 3 katı olarak uygulanmaktadır. Bunlar uzlaşma kapsamına girmediğinden uzlaşma talep edilememektedir. Ayrıca usulsüzlük ve Özel usulsüzlük cezaları da uzlaşma yönetmeliğin 2. maddesi gereği tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamına girmemektedir.



Vergi incelemesine dayanarak tarh edilecek vergilere kesilecek cezalar içinde tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilebilmektedir. Tarhiyat öncesi uzlaşma inceleme sırasında vergi dairesinin tarhiyatından önce yapılmaktadır.



Vergi zıyaına 359. maddede sayılan fiillerle (sahte fatura almak veya düzenlemek fiilleri gibi) neden olunmuşsa bunlarda tarhiyat sonrası uzlaşmada olduğu gibi, tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına girmemektedir. Ancak tarhiyat öncesi yönetmeliğin 2. maddesinde usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına girmektedir.



V.U.K'nun 344. maddesine göre kesilen cezalar 359. maddede sayılan fiillerle işlenmişse ceza, zıyaa uğratılan verginin 3 katı, bunun dışındaki fillerle işlenmişse 1 kat uygulanmaktadır. Uzlaşma 3 kat uygulanan vergi ve cezalar için istenememektedir. Uzlaşma kapsamına giren vergi ve bu vergiler için kesilen cezalar için vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğini takip eden 30 gün içinde uzlaşma talep edilmesi gerekmektedir.



Uzlaşma talep edilmesi halinde dava açma süresi durmaktadır. Uzlaşma sağlanamazsa, ya da uzlaşmaya hiç gidilmemesi durumunda uzlaşma vaki olmadığından dolayı uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin yazının mükellefe tebliğinden itibaren dava açılabilmektedir.. Bu yazının tebliğ edildiğinde kalan süre 15 günden azsa 15 gün içinde, daha fazla ise kalan süre içerisinde dava açılabilmektedir.



Burada dikkat edilmesi gereken husus; uzlaşma kapsamına girmeyen vergi ve cezalara uzlaşma talep edilmesi durumunda bunlar reddedilecek veya uzlaşma kapsamına alınmayacaktır. Bunlar için dava açma süresi durmayacağından, dava açma yoluna gidilecekse 30 gün içinde dava açılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.



Uzlaşma kapsamına giren vergi ve cezalar için, uzlaşma talep edilmişse bunlar uzlaşma süresince dava edilememektedir. Uzlaşma temin edilmemesi durumunda 15 gün ya da kalan süre içinde dava açılması gerekmektedir.



Örneğimizdeki ABC Ltd. Şti. 'ne tarh edilen vergi ve cezalardan tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamına giren ve girmeyenler aşağıda tabloda belirtildiği gibidir.



Tarh edilen vergi ve ceza
Tarh edilen vergi ve ceza tutarı
Uzlaşmaya Girip- Girmediği

Kurumlar Vergisi
200.000
Uzlaşmaya Girer

Kurumlar vergisine ait Vergi ziyaı cezası
200.000
Uzlaşmaya Girer

Katma Değer Vergisi
60.000
Uzlaşmaya Girmez

Katma değer vergisine ait Vergi Ziyaı cezası
180.000
Uzlaşmaya Girmez

Gelir Stopaj vergisi
20.000
Uzlaşmaya Girer

Gelir stopaj Vergisine ait Vergi Ziyaı cezası
20.000
Uzlaşmaya Girer

Özel usulsüzlük cezası
25.000
Uzlaşmaya Girm
 
Ynt: vergi ceza hukuku

İNCELEME RAPORUNA GÖRE TARH EDİLEN VERGİ VE KESİLEN CEZALARA KARŞI BAŞVURU YOLLARI (2)





I-Giriş:



Yazımızın 1. bölümünde inceleme raporuna göre tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karşı başvurulacak yolların 3 tane olduğu, bunların cezalarda indirim talep etmek, uzlaşmaya gitmek sonuncusu da dava açmak olduğu belirtilmiş ve ilk ikisi hakkında açıklamalar yapılmıştı.



Bu bölümde başvuru yollarından sonuncusu olan dava açma hakkında açıklamalarda bulunulmuştur.



II - Kesilen Vergi Ve Cezaların Dava Edilmesi:



1-Vergi Mahkemesinde Dava Açma Süresi



İ.Y.U.Kanunun 7. maddesine göre vergi mahkemelerinde dava açma süresi 30 gündür. Sürenin başlangıcı, mükellefe vergi ve cezaların tebliğ tarihini takip eden günden başlamaktadır. Takip eden günde dahil 30 günün sonunda süre dolmaktadır.



Ancak aşağıdaki durumlarda bu süre uzayabilmektedir. Bu durumlar şöyle sıralanabilir:



a-) Sürenin bitimi tatil gününe rastlarsa, tatilin bitimini izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar. Örneğin sürenin bitimi cumartesine rastlamışsa, Pazartesi günü mesai bitimine kadar dava açılabilir.



b-) Sürenin bitimi ara verme zamanına rastlarsa, bu süre ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren 7 gün uzar. Yukarıdaki örnek olayımızda vergi dairesi, vergi ve ceza ihbarnamelerini 2.8.2006 tarihinde tebliğ etmişti. Bunların dava edilmesine karar verilmesi halinde 3.8.2006 tarihinden itibaren 30 günlük süre 2.9.2006 tarihinde bitmektedir. Sürenin bitimi, 1 ağustos- 5 eylül arası adli tatile rastladığından (ara vermeye) adli tatilin bitimini takip eden günden itibaren 7 gün içinde, yani 12.9.2006 tarihinin çalışma saatinin sonuna kadar dava açılması gerekir.



Süre geçtikten sonra dava açılamaz. Dava açılması halinde İ.Y.U.Kanunun 5. maddesine göre sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmektedir.



2- Dava Safhası



a- Vergi Mahkemesi Safhası:



Hitaben dilekçe ile süresi içinde dava açılması gerekir. Dava dilekçesi ve ekleri mutlaka şirket yetkilileri tarafından, ya da mükellef Şahıssa ilgili kişi tarafından imzalanmış olması gerekir. Davayı vekil açıyorsa vekilin avukat olması zorunludur. Dilekçe 3 örnek olarak hazırlanıp, 2 örneği mahkemeye verilmesi gerekir. İ.Y.U.Kanunun 6. maddesine göre vergi mahkemesinde dava dilekçeleri, harç ve posta ücretleri alındıktan sonra kayıtları yapılmakta, bu kayıtların yapıldığı tarihte dava açılmış olmaktadır. Bu nedenle posta ile dava dilekçesinin mahkemeye gönderilerek dava açılması pratikte mümkün gözükmemektedir. Vergi mahkemesine dava açılması tarh edilen vergi ve cezaların tahsili, davanın sonuna kadar durmaktadır. Bunlar için ayrıca yürütmeyi durdurma kararı istenmesi gerekmemektedir. Vergi mahkemesinin kararından sonra temyiz için mükellefin ya da Vergi dairesinin temyiz için danıştaya dava açması durumunda bu safhada tahsilatın durdurulması için ayrıca teminat göstererek danıştaydan yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.



Vergi mahkemesine dava dilekçesi 2 örnek olarak verileceğini belirtmiştik. Mahkeme bu dilekçelerin 1'ini Vergi dairesine savunma yapması için tebliğ eder. Vergi dairesi 30 gün içinde savunmasını yaparak mahkemeye sunar. Vergi Dairesinin savunması mükellefe tebliğ edilir. Mükellefte bu savunmaya yine 30 gün içinde cevabı mahkemeye sunar. Mahkeme bu cevabı da vergi dairesine tebliğ eder vergi dairesi bu cevaba 30 gün içinde 2. savunmasını yaparak mahkemeye sunar. Mahkeme, vergi dairesinin 2. savunmasını da mükellefe tebliğ eder ancak bu 2. savunmaya mükellef cevap vermez. Şayet 2. savunmada cevaplandırılması gereken hususlar varsa mahkeme ayrıca bunu talep eder yoksa cevap verilmez. 30 günlük cevap verme süresi talep üzerine mahkeme tarafından bir defaya mahsus 30 günü geçmemek üzere uzatılabiliyor. Tarafların savunma ve cevap verme zorunlulukları yoktur. Sürelerin geçmesinden sonra verilen cevap ve savunmalar dikkate alınmamaktadır.



Mahkemede, mükellefe ait 1'i dilekçe 1'i cevap olmak üzere 2 dilekçe ve vergi dairesine ait 2 savunma dilekçesiyle dosya tamamlanmış olmaktadır. Mahkeme, ayrıca bilirkişi incelemesi istenmemişse bu şekilde oluşturulan dosya üzerinde kararını vermektedir. Mükellef dava dilekçesinde ya da vergi dairesinin savunmalarında ya da mükellefin cevap dilekçesinde duruşma talebinde bulunulabilir. Bu takdirde mahkeme ayrıca duruşma yapar.



Mahkeme aşağıdaki 3 durumdan birine göre kararını verir.



Ya davayı kabul eder,

Ya davayı redder,

Ya da davayı kısmen kabul, kısmen reddeder.



Davayı kabul ederse, vergi dairesi, reddederse mükellef, kısmen kabul, kısmen reddederse bu sefer iki tarafta danıştaya temyize gidebilir.



b- Danıştay Safhası:



Mükellefin vergi mahkemesindeki davayı kazanması sonucu, Vergi dairesi tarh edilen vergileri terkin etmemekte, kestiği cezaları kaldırmamakta ya da iade talebi varsa yerine getirmemekte, ta ki temyiz yoluyla danıştaydaki davayı da kaybedinceye kadar. Vergi dairesinin davayı kaybetmiş olması, 30 günlük süre içinde temyize gidip aksi yönde karar çıkartması gerekecektir.



Davayı mükellef kaybederse bu sefer ispat külfeti mükellefe ait olmakta olup, temyize gidip aksi yönde karar çıkartması gerekecektir. Davayı mükellef kaybettiğinde tahsilat işlemleri başlayacağından; Danıştay da acilen yürütmenin durdurulması gerekecektir. Yürütmenin durdurulması talebi genelde temyiz dilekçesiyle birlikte ya da daha önce ayrı bir dilekçe ile talep edilebilir. Geç kalmamak için acilen talep edilmesi yerinde olur.



Yürütmenin durdurulması dilekçesi, kararı veren mahkemeye, danıştaya gönderilmek üzere verilmelidir. Yürütmenin durdurulması kararı, teminat karşılığı verilmektedir. Şayet Vergi dairesi tarh ettiği vergi ve cezalar için teminat almışsa dilekçede bunlar belirtilerek teminat konusu halledilmiş olacaktır.



Danıştay dava dairesinin, yürütmenin durdurulması kararına karşı 7 gün içinde Vergi Dava Daireleri Genel Kuruluna bir defa itiraz edilebilmektedir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. Yürütmenin durdurulması kararı, Vergi dairesine gelince, vergi dairesi Danıştay dan esas hakkında karar gelinceye kadar tahsilat işlemlerini durdurmaktadır.



Vergi Mahkemesince dava kısmen onanıp, kısmen reddedilmesi durumunda, reddedilen kısımlar için bu işlemlerin yapılması gerekecektir.



Yürütmenin durdurulması dilekçesi, Danıştay başkanlığına gönderilmek üzere kararı veren Mahkeme başkanlığına verilir. Bu dilekçede olay kısa olarak anlatılıp ve gerekçeler belirtilerek yürütmenin durdurulması talep edilir.



Danıştaya temyiz için başvuru süresi 30 gündür. Vergi Mahkemesinin kararının tebliğini takip eden günden itibaren 30 gün içinde Danıştay Başkanlığına hitaben temyiz talebinde bulunulmalıdır. Danıştaya hitaben yazılan dilekçeler kararı veren mahkemeye Danıştay Başkanlığına gönderilmek üzere verilir. Bu dilekçede duruşma talep edilirse, Duruşma talebi, Vergi Mahkemesinin aksine danıştayın duruşma talebini uygun görmesi halinde yapılır. Aksi halde duruşma yapılmaz.



Danıştaya gelen temyiz dilekçeleri karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf 30 gün içinde isterse cevap verir. Özellikle kısmen onanan, kısmen reddedilen davaların temyizinde, cevap veren taraf temyiz başvurusunda bulunmamışsa bile düzenleyeceği cevap dilekçesinde temyiz isteminde bulunabilir. Bu dilekçe temyiz dilekçesi yerine geçer. Temyiz dilekçesi yerine geçen bu dilekçe danıştayca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf da isterse buna cevap verir. Bu şekilde oluşturulan dosya üzerinde danıştay kararını verir.



Danıştay mahkemenin kararını ya onar, ya bozar, ya da kısmen onar kısmen bozar. Danıştay işin esası hakkında karar vermesi mümkün olmadığından, işin esası hakkında karar verecek olan ve davaya bakmış olan vergi mahkemesine kararını gönderir. Danıştay da mahkemenin kararı onanmışsa karar kesinleşmiş olur. Bozulmuşsa mahkeme danıştayın bozma kararına uyar yada ısrar eder. Bozma veya ısrar kararı taraflara tebliğ edilir. Taraflardan biri, bozma kararını ya da ısrar kararını tekrar temyiz ederse bu sefer dava, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunda görüşülür. Burada verilen karar kesindir. Vergi Mahkemesi buradan gelen karar doğrultusunda karar vermek durumundadır.



III- Diğer Başvuru Yolu



Tarh edilen vergi ve kesilen cezalarda, VUK?nun 116-117. maddesinde sayılan vergi hataları mevcudsa, yani hesap hataları ya da vergilendirme hataları varsa, bu halde 30 günlük dava açma süresinde, tarhiyatı yapan vergi dairesinden İYUK 10. ve 11. maddelere göre düzeltme talebinde bulunulur. Örneğin mükellef, dava açma süresinin 25. günü düzeltme talebinde bulunmuş olsa, düzeltme talebinin reddi halinde kalan 5 günlük süre içinde vergi mahkemesine dava açabilmektedir.



Yine vergi hatalarına ilişkin olmak şartıyla dava süresi geçmişse 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde vergi dairesinden düzeltme talep edilebilmekte, talebin reddi üzerine Maliye Bakanlığına VUK.?nun 124. maddesine göre şikayet yoluyla başvuruda bulunulmakta, buradan alınan red cevabı 60 gün içinde danıştayda dava açılabilmektedir.



Bu başvuru yolları, sadece vergi hatalarına ilişkin uyuşmazlıklar için kullanılabilmektedir. Uyuşmazlık konusu vergi ve cezalarda, vergi ve hesap hatası bulunmuyorsa bu yolla dava açılması mümkün değildir. Bunun normal rejim içinde yani 30 gün içinde doğrudan dava edilmesi gerekir. Vergi hatası bulunmayan bir uyuşmazlığın bu yolla dava edilmesi halinde, vergi dairesindeki düzeltme talebinde geçirilen bekleme süresi 30 günlük dava açma süresini geçirmiş olacağından dolayı, mahkeme davayı vergi hatasına ilişkin olmadığı ve normal sürede açılması gereken davanın süresinde açılmamış olduğu gerekçesiyle davayı reddedecektir.



Süre geçtikten sonra aynı şekilde Maliye Bakanlığına şikayet yoluyla yapılan düzeltme talebinin Danıştay da dava edilmesi durumunda da dava konusu vergi hatalarına ilişkin olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmektedir.



IV-Sonuç:



İnceleme raporuna göre vergi dairesinin tarh ettiği vergi ve cezalara karşı yapılabilecek genelde 3 başvuru yolu bulunmaktadır. Bunlar; Cezalarda indirim talebinde bulunmak, Uzlaşma talebinde bulunmak, sonuncusu da dava açmaktır.



Tarh edilen vergi ve cezalar miktar itibariyle küçükse bunların ceza indirimi talebinde bulunmak ya da uzlaşma hakkı varsa uzlaşmaya gitmek yerinde olur.



Tarh edilen vergi ve cezalar mükellefin karşılayamayacağı tutarlarda ise birde örneğimizde olduğu gibi kesilen cezalar VUK'nun 359. maddesinde sayılan nedenlerden dolayı kesilmiş ise bunlar hem tarhiyat öncesi hem de tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamına girmemektedir. Ayrıca usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalı da tarhiyat sonrası uzlaşma kapsamına girmemektedir. Bu gibi durumlarda tek seçenek kalmaktadır. Bu da dava açmaktır.



Gerek uzlaşma , gerek ceza indirimini gerekse dava açma hakkını 30 gün içinde kullanmak gerekir. Süresi içinde bu haklar kullanılmazsa vergi ve cezalar kesinleşmektedir. Başka da bir başvuru yolu da kalmadığından; vergi dairesi haciz yoluyla da olsa vergi ve cezaları ayrıca gecikme faizi, gecikme zamlarını tahsil cihetine gidecektir. Tahsil aşamasında mükellefin mal varlıklarına tedbir konulacağından ve yurtdışı yasağı getirileceğinden; süresi içinde davanın açılması yerinde olacaktır. Davanın açılması mükellefe zaman kazandırmaktadır. Asıl olan davanın kazanılmasıdır. Şayet mükellef tarh edilen vergi ve cezaların haksız olduğuna inanmakta ise haklılığını mahkemede ispat etmesi gerekir.



Tarh edilen vergi ve cezaların büyük olduğu durumlarda, haklı olduğu halde süresinde dava açılmadığı için süreden dolayı, ya da dava dilekçesinde yasal gerekçeler ve deliller gereği gibi sunulamadığından dolayı, davanın kaybedilme riski yükselmektedir. Böyle bir durumda çok zor durumda kalınılacaktır.
 
Üst