Ynt: Vergi mükellefi olmayan kişinin daire satışlarında vergisel sorumluluk?
Gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, satış işleminde çokluk (devamlılık) olup olmadığına bakılması gerekmektedir.
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü?nün 15.06.2000 tarih ve 201/29172 sayılı özelgesinde; Gayrimenkullerin iktisap tarihinden sonra, aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda yapılan satışların devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığına karine teşkil edeceği belirtilerek, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanunu?nun 37?inci maddesine göre ?ticari kazanç? olarak vergilendirilmesi gerekeceği belirtilmiş olup, çoklu satış kavramının sınırları çizilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, Mükellef Hizmetleri Daire Başkanlığı?nca yayınlamış olan ve Gelir İdaresi Başkanlığı resmi internet sitesinde erişimi mümkün olan, Ekim 2008 tarihli 70 yayın numaralı ?Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasında Vergisel Sorumluluklar? isimli vergi rehberinde de ?Ticari bir organizasyon içerisinde yapılan satışlar, tek bir satış gerçekleştirilmiş dahi olsa, ticari kazanç olarak değerlendirilecek, ticari bir organizasyon olmaksızın birden fazla satış yapılmış ise (bir yılda birden fazla veya her yıl bir satış yapılması) satışın hangi amaçla yapıldığının tespit edilmesi gerekecektir. Bu durumda, kazanç sağlama amacıyla yapılan alım-satım işlemlerinin ticari kazanç kapsamında; şahsi ihtiyaç ya da servetin korunması amacıyla gerçekleştirilen alım-satım işlemlerinin ise değer artış kazancı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.? açıklamasına yer verilmiştir.
Söz konusu vergi rehberinde yer alan ?şahsi ihtiyaç ya da servetin korunması? amacı ile gerçekleştirilen satışların değer artış kazancı olarak değerlendirilmesi yönündeki açıklamada, şahsi ihtiyaç ya da servetin korunması kavramının mükellef tarafından farklı, vergi idaresince farklı değerlendirilmesi mümkün olup, ihtilafa engel olacak açıklayıcı bir düzenlemeye konunun taraflarınca ihtiyaç duyulmaktadır.
http://www.alomaliye.com/2010/fuat_sutcu_gayrimenkul.htm