Yeni Sınav Yönetmeliği

sayın trattataa,ismmmo nun sitesindeki duyuruda stajını tamamlayan ve sınav hakları dolanlara bilgilendirme toplantısı diye yazıyor. ama siz direk olarak ''tek dersten''sınav hakları dolanlara ek sınav hakkı diye yazmışsınız. yukarıdaki bilgi size mail olarak falan mı geldi acaba. bir yanlış anlaşılma var gibi geldi bana.konu hakkında detaylı bilginiz var mı?
 
malesef maliye bakanlığı inadından bir türlü vazgecmedi ve bu yüzden turmob konuyu 6 kasım itibari ile yargıya taşıdı.
 
ben ve birkaç arkadaşım twitter dan sürekli konuyu yetkililere aktarıyoruz. ayrıca mail yolu ilde de dilekçeyi nerdeyse tüm milletvekillerine ulaştırdık. bir arkadaşımız yüz yüze bülent arıç ile görüştü ve dilekçeyi elden iletti. başka bir arkadaşımız ankarada siyasi partilerin grup başkanlarından randevu alarak konuyu bizzat ankaraya giderek yüz yüze iletti ve yine bu arkadaşımız antalyada yapılan bir sempozyuma giderek gelir idaresi yetkililerinden faruk gözübüyük ile bizzat görüşerek dilekçemizi iletti. yücel akdemir de bize destek veriyor.ve birçok arkadaşımız mail ve twitter yolu ile mücademize destek veriyor.yeni yönetmelik çıkmasa bile en azından tek dersten bekleyenler için bir af sınavı yapılmasını talep ediyoruz.. arkadaşlar lütfen sizlerde dilekçe de belirtilen adreslere mail yoluyla baskı yapmaya devam edin. şu an birçok bürokratın bizim durumumuzdan haberi oldu..biraz da bizlerin bu ısrarlı tutumu sayesinde turmob konuyu yargıya taşıdı bence..
 
Arkadaşlar bir ay önce Maliye ye bilgi edinme kapsamında mail göndermiştim. Cevap geldi. Yalnız değişen hiç bir şey yok. Hep aynı şeyler.Aşağıda dilekçeye verilen cevabı paylaşıyorum.


T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı

Sayı : B.07.1.GİB.0.24.31/622.01-
Konu:




İlgi: 09/11/2012 tarihli ve …….sayılı Bilgi Edinme dilekçeniz.

4892 sayılı Bilgi Edinme Kanunu gereğince Bakanlığımız Bilgi Edinme Birimine e-posta yoluyla iletilen ve anılan Birim tarafından Başkanlığımıza intikal ettirilen ilgide kayıtlı bilgi edinme dilekçeniz incelenmiştir.

26/07/2008 gün ve 26948 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5786 sayılı “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 3568 sayılı Kanunda yapılan değişiklikler çerçevesinde mevcut yönetmeliklerde değişiklik yapmak üzere Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ve Bakanlığımız tarafından karşılıklı görüş alışverişinde bulunulmak suretiyle işbirliği içerisinde gerekli çalışmalar yürütülmüş bulunmaktadır.

Söz konusu çalışmalar sonucunda ilgide kayıtlı başvurunuzda bahsi geçen “Yeminli Mali Müşavirlik ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Sınav Yönetmeliği” hakkındaki nihai değerlendirmemiz anılan Birliğe gönderilmiştir.

Konuya ilişkin daha detaylı bilgi talebiniz olması halinde TÜRMOB’a başvurmanız gerektiği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Mustafa AKPINAR
Başkan a.
Gelir İdaresi Grup Başkanı


…./…./2012 Gelir Uzmanı Pervin ÇIRIKA
…./…./2012 Müdür İlyas GELDİ
 
gelir idaresinin ayrıntılı bilgi için turmobu adres göstermesinden başka verecek bir cevabı da yok zaten. ısrarla olumsuz görüş veriyorlar ve turmob bu yüzden yargıya başvurdu. olay yargıya taşındı bile dememişler.. onu gectim niye kabul etmiyorlar insan dilekçede bunu bir açıklar bari..
 
mhp tekirdağ milletvekili bülent belenin mecliste yaptığı konuşma arkadaşlar. ek sınavla ilgili talebimizden bahsetmiş.

17 Aralık 2012 Pazartesi

BİRİNCİ OTURUM

Açılma Saati: 11.00

MHP GRUBU ADINA BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2013 yılı bütçesiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, Kamu İhale Kanunu ve Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 57’nci Hükûmet tarafından yasalaştırılmış fakat AKP hükûmetlerince on yılda 57 defa değiştirilerek istisna ve muafiyet sayısı 6’dan 60’a çıkarılmıştır. İstisna ve muafiyetlerin bazıları, özellikle dikkat çekmektedir. Bunlar, FATİH Projesi, Marmaray, demir yolları, hızlı tren ihaleleri, BOTAŞ alımları, MİT, MASAK, spor federasyonları ve kömür dağıtımı ihaleleridir. Şu anda, kamu ihalelerinin sadece yüzde 4’ü kurumun denetimine tabidir. Bu istisna ve muafiyetlerden dolayı kurum ve kanuna tabi olmak bir istisna hâline gelmiş, kurumun varlığının bir önemi kalmamıştır.

Gelir bütçesine gelince, 2013 yılında yüzde 4 büyüme ve yüzde 5,3 enflasyon hedeflenmiş, buna karşılık vergi gelirlerinde yüzde 14 artış öngörülmüştür. Bu da önümüzdeki yılda Hükûmetin adil bir vergileme olmayan dolaylı vergileri artıracağını ve kümesteki tavuklara da daha büyük yumurta yumurtlatma zorunluluğu getireceğinin işaretidir.

Maliye Bakanlığı, gelir vergisi ve Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere, temel vergi kanunlarının yeni baştan düzenleneceğini açıkladı. Umarım ki bu düzenlemeler yapılırken, Bakanlığın ücretsiz ve kadrosuz elemanı gibi gördüğü mali müşavirlerin üst kuruluşu olan ve benim de mali müşavir olarak üyesi olduğum TÜRMOB başta olmak üzere uygulayıcıların görüş ve önerileri dikkate alınır, çünkü biliyoruz ki uygulamayı yapanların, sorunları yaşayanların görüş ve düşünceleri bu düzenlemelere yansıtılmadığı sürece sorunlar çözülemiyor, aksine katlanarak artıyor.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla ülkemizde, dünyada örneği olmayan, hem düzenleyen hem denetleyen, tüm yetkileri elinde bulunduran Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu oluşturuldu.

Bu kurum, ülkemizde muhasebe, finansal raporlama, bağımsız denetimin yaygınlaşması için var olan bir kuruluş olması gerekirken, kuruluş sebebi olan gözetim görevinden ziyade, kendini meslek örgütü yerine koyarak yeni bir mesleki kuruluş gibi çalışmalara yoğunlaşmaktadır.

Bizler, burada ne kadar mükemmel düzenlemeler yaparsak yapalım, bu düzenlemeleri hayata geçirmekle görevli kurumlar görevlerini yerine getirmezse, uygulama ayağında büyük sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Ticari hayatımızı ilgilendiren vergi mevzuatının ve sosyal güvenliği ilgilendiren düzenlemelerin ülkemizde uygulayıcısı mali müşavirlerdir. Bu tür düzenlemelerde, TÜRMOB’un yirmi üç yıllık bilgi ve deneyiminden istifade edilmesi ve iş birliği içinde tecrübelerinin paylaşılması gerekir. 84 meslek odası ve 89 bin üyesiyle TÜRMOB, Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nin hazırlık aşamasından itibaren yer almalıdır. Muhasebe birliğinin üst birliği olarak uluslararası uygulamalarda TÜRMOB’la istişare hâlinde bulunulması ve uygulamanın birlikte yürütülmesi gerekmektedir.

Bağımsız denetçi eğitim ve sınav organizasyonları, ayrı ve özel bir eğitim, deneyim gerektiren konulardır. Bu deneyim yirmi üç yıllık staj, sınav ve eğitim uygulamaları ile TÜRMOB’da mevcuttur. Kamu kurumları ve üniversitelerin yanı sıra eğitimi verecek kurumların arasına yirmi üç yıldır eğitim veren TÜRMOB’da alınmalı ve öngörülen denetçilik sınavları mevcut uygulamada yürütülen mesleki yeterlilik sınavlarında olduğu gibi TÜRMOB, Bakanlık ve üniversite temsilcilerinin oluşturduğu bir komisyon tarafından yapılmalıdır.

Serbest muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mali müşavir mesleki yeterlilik sınavlarında hakkı dolan aday meslek mensupları için ek sınav hakkı verilmelidir.

Serbest meslek faaliyetlerinde katma değer vergisini doğuran olay tahsilata bağlanmalı, bu çerçevede Gelir Vergisi Kanunu’nun 67’inci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 10’uncu maddesi arasında çelişkiyi düzeltici yasal düzenleme mutlaka yapılarak, serbest meslek erbabının hizmeti karşılığı alamadıkları hatta belki de hiç alamayacakları bir paranın KDV’sini ödemek zorunda bırakılmaması sağlanmalıdır.

Mali müşavirlerin ücret tahsilatı kolaylaştırılmalı ve müşteriyle arasında yapılan sözleşmenin imzalandığı anda ödemenin bir belgeye bağlanması zorunluluğu getirilmeli ve bu konuda Maliye Bakanlığı gerekli yasal düzenlemeyi yapmalıdır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun genel gider kavramı daha açık yazılmalı, serbest meslek faaliyeti ile ilgili temsil, ağırlama giderlerinin gider yazılabileceği kanunda açıkça belirtilmelidir.

Maliye denetim elemanlarının mükellef nezdinde yürüttükleri incelemelerde ve özellikle tutanağın yazılması aşamasında mutlaka meslek mensubunun bulunması sağlanmalıdır.

Mali tatil uygulaması olan 1-20 Temmuz tarihleri arasında idareye bağlı hiçbir birim mükellef inceleme amaçlı turne programı yapmamalıdır.

Vergi hukukunda öteden beri olan uzlaşma müessesesinin tamamı maliye elemanlarından oluşan uzlaşma komisyonlarına en az bir üye TÜRMOB’a bağlı odalar tarafından görevlendirilmelidir.

Değerli milletvekilleri, AKP hükümetleri özelleştirme faaliyetlerinde de sınıfta kalmış ve yapılan usulsüzlükler, yolsuzluklar sebebiyle, bütçesine koyduğu hedefleri tutturamamıştır. Hükûmet son on yılda, başta TELEKOM, TEKEL, rafineriler, elektrik, sigara, alkol, tuz, limanlar ve diğer sektörlerdeki hemen hemen tüm kamusal varlıkları hızla ve ölçüsüz bir şekilde, yerli-yabancı ayırmadan özelleştirmekte, millî kuruluşlar böylece yerliden yabancıya doğru el değiştirmektedir. Başarısız özelleştirmenin son örneği, köprüler ile birlikte 2 bin kilometre otoyolun bugün ihaleye çıkılması şeklidir. Bu ihalenin hazırlık sürecinde Sayın Maliye Bakanımızın kontrol edemediği Özelleştirme İdaresi tam anlamıyla çuvallamış ve ihale açıldıktan sonra, teklif alınıncaya kadar şartnamede 6-7 defa değiştirme yapılmıştır. Mademki hazır değilsiniz neden bu kadar aceleyle ihaleye çıkıyorsunuz ve yerli-yabancı tüm yatırımcıların alay konusu hâline geliyorsunuz? Bu acele neden? 2012 yılı bütçesindeki açıkları kapatmak için mi? Özelleştirme İdaresi burada Sayın Bakanı ve Hükûmeti yanlış yönlendirmiştir.

Sayın milletvekilleri, Osmanlı Devleti’nin son döneminde, sarayın ve devletin borçlarını ödeyebilmek için başvurulan borçlanmalar neticesinde kapitülasyonlar ilan edilmiş ve bu kapitülasyonlar Osmanlı Devleti’nin sonunu getirmiştir. Böyle devam ederse, tüm işletme hakkı devirleri, imtiyaz sözleşmeleri ve özelleştirmeler Hükûmetin “AK” kapitülasyonları olmaya adaydır. Bu çok tehlikeli bir gidiştir ve ölçü kaçırılmaktadır.

Özelleştirmede amaç, devletin ekonomiye doğrudan müdahalesinin sınırlandırılması, verimliliğin artırılması, ekonomide rekabet ortamının tesisi, kamu maliyesi üzerindeki yükün hafifletilerek kaynakların etkin kullanılması, üretim ve istihdam artışının sağlanması, teknoloji transferi ve ihracat kapasitesinin geliştirilmesi, sermayenin tabana yayılmasıdır. Bu mantıkla yapılan özelleştirmeye Milliyetçi Hareket Partisi de karşı değildir. Parti Programında özelleştirmeyle ilgili yaklaşımını da net bir şekilde ortaya koyan Milliyetçi Hareket Partisi, üretim ve istihdam artışı sağlayan, halka arz yöntemiyle yapılan ve mülkiyetin tabana yayıldığı, satış sonucunda bu kuruluşlarda çalışanların mağdur edilmediği bir özelleştirme politikasını da her zaman desteklemiştir. Ancak, Milliyetçi Hareket Partisi özelleştirmeler sonucunda yeni tekellerin oluşması, stratejik kuruluşların yabancılara satılması, şeffaflıktan uzaklaşılması, kamu üzerinde yük teşkil etmeyen kuruluşların satılmaması konusunda hassastır. Bu hassasiyetler başta AKP olmak üzere bazı çıkar çevrelerini de rahatsız etmektedir.

Özelleştirme politikalarında dikkat edilmesi gereken bir nokta da öncelikle halka arz yoluyla özelleştirme sisteminin uygulanması, sermayenin tabana yayılmasıdır. Devlet tekellerinin yerini özel sektör tekellerinin almasını önleyecek, piyasa düzenleyici çalışmalar etkinleştirilmeli ve rekabetçi piyasaların oluşması sağlanmalıdır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime burada son verirken sizi, Genel Kurulu ve büyük Türk milletini saygıyla selamlar, 2013 yılı bütçesinin hayırlı olmasını Cenabıı Allah’tan niyaz ederim. (MHP sıralarından alkışlar
 
SINAV YÖNETMELİĞİ DEĞİŞİKLİKLERİ HAKKINDA AÇIKLAMALARIN 15. MADDESİNDE YAPILAN DÜZENLEME


19/08/2014 tarih ve 29093 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Yeminli Mali Müşavirlik ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik Sınav Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in uygulanmasına ilişkin hususlar ile açıklamaların, “Halen Sınava Girmekte Olan Adaylardan Daha Önce Sınav Dosyası Bulananların Durumu” başlıklı 15. maddesi; uygulamada karşılaşılan tereddütleri gidermek üzere aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Halen Sınava Girmekte Olan Adaylardan Daha Önce Sınav Dosyası Bulananların Durumu

15)a) Halen sınava girmekte olan adaylardan, daha önce sınav dosyası açtırmış ve sınav dosyaları süre yahut sınav hakkı yönünden kapanmış olan adaylar, mevcut sınav dosyalarını kapattırmak kaydıyla, önceki sınav dosyaları üzerinden intibak başvurusunda bulunabileceklerdir.


b) İntibak başvurusunda bulunan adayların, intibak başvurularının tamamlanabilmesi için, herhangi bir sınav dosyasına istinaden açılmış dava/davalardan feragat etmeleri, dava açmamaları, mevcut mahkeme kararı hakkında kanun yollarına başvurmamaları aranacaktır. Açılmış davalardan feragat edilmesi halinde Birlik de bu davadan feragat etmiş sayılacaktır.


İntibak başvurusunda bulunan adayların açılmış davalardan feragat etmemeleri, dava açmaları, mevcut mahkeme kararı hakkında kanun yollarına başvurmaları halinde, intibak başvuruları için son tarih olan
19.08.2015 tarihinde mevcut hukuki durum üzerinden adayın yapacağı tercihe göre intibak başvuruları tamamlanacaktır. Açılmış davaların sonuçlanmamış olması yada davadan feragat edilmemiş olması,
mahkeme kararı hakkında kanun yollarına başvurulması halinde intibak başvurularının tamamlanmayacağı açıktır.
 
Üst