Yıllık İzin

Üyelik
29 Eki 2006
Mesajlar
18
daha önce şirkette çalışan bir kişi ( 2001 yılı girişli) askerlik sebebiyle işten ayrılmış ve daha sonra 2008 yılının ocak yında tekrar işe girişi yapılmıştır.bu kişinin yıllık ücretli izin süresi hesaplanırken son giriş tarihi yani 2008 yılı mı dikkate alınacaktır.
 
Ynt: Yıllık İzin

Askerlik nedeni ile ayrılıp askerlik sonrası tekrar işe alındığı için ilk işe giriş tarihine göre izne hak ettiği tarihi bulacaksınız. Arada askerlik nedeni ile çalışmadığı süre kadarını izne hak kazanma tarihine ilave edeceksiniz. Yani son izin hak ediş tarihi ile çıkış tarihi arasındaki süre + tekrar giriş tarihi ile yeni izne hak ettiği tarih arasındaki süre toplamı 1 yılı dolduracak.
 
Ynt: Yıllık İzin

Merhaba,

İlave olarak, kişinin tazminatını alması yada kalan haklarını (izin ücreti vs.) alması yıllık izine hak kazanma koşulunu değiştirmez, ilk giriş tarihinden sayın nane'nin dediği gibi işlem yapmanız gerekmekte.

Kolay gelsin.
 
Ynt: Yıllık İzin

Sözü edilen personel askere giderken tüm sosyal haklarını ve kıdem tazminatını almışsa, yani adı üstünde kıdemini sıfırlamışsa, tekrar işe girişte ilk girdiği tarih esas alınarak yıllık izin hakkı hesaplanamaz. Kıdem ve sosyal haklarını alarak ayrılması durumunda geriye dönük hesaplama yapılamaz. Tıpkı emekli olarak tüm haklarını alarak kıdemini sıfırlamış bir personelin haklarının sıfırdan başlayarak kıdem alması gibi işlem yapmak gerekir. Aksi halde tüm sosyal tazminatların verilmesinin anlamı kalmaz. Yağma Hasanın böreğimi bu hangi işveren mükerrer ödeme yapar?
 
Ynt: Yıllık İzin

İzin hakkı için İK madde 54 okumadan yorum yapmayınız. "İşçilerin aynı işvereninbir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır" denmektedir.

Bunun bir istisnasını Yargıtay bir içtihat kararında (ben katılmıyorum) emekli olan işçinin izin hakkının da sıfırlandığını belirterek vermiştir. Ancak Yargıtayın daha önce aksi yönde de kararları olmuştur.
Bu konu burada forumda epeyce tartışıldı İncelemekte fayda vardır.
 
Ynt: Yıllık İzin

Sn. Guroy,
Sizin sözünü ettiğiniz 54.madde "izne hak kazanma ve izin kullanma dönemi" başlıklı olup yukarıda sözü edilen konuyla ilgisi çok azdır. Askerlik nedeniyle işten ayrılarak sosyal haklarını ve (bir işte geçirilen süre=)kıdem tazminatını almaya hak kazanmış bulunan personel sözkonusudur. İşçinin bir nedenle işten ayrılması durumunda izin ücretini düzenleyen madde olan İş kanunu 59.maddeyi göz önüne alırsak, "iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıpta kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücreti, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Bu ücrete ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar." denilmektedir. Bu durumda işten ayrılan işçinin alacakları arasında bulunan yıllık izin hakkına karşılık gelen ücretini verdiğimizde işçinin izin haklarıda sıfırlanmış olur ve ikinci defa işe başlaması halinde tekrar işe girdiği tarihten itibaren kıdemi ve diğer hakları başlamış olur. Yoksa işçinin ayrılıp girmesiyle kıdemi ve diğer haklarıda ilk başa dönmez. :)
 
Ynt: Yıllık İzin

Sn. acar;


Elmalarla armutlar toplanmaz. İki kavramı birbirne karıştırdğınız görülüyor.
Orda sözü edilen husus; hak ettiği halde kullanmadığı izinlere ait ücretin ödenmesidir.
Halbuki soruda sözü edilen izine esas kıdemdir. İkisi tamemen farklı şeyledir.
Siz öncelikle 54 maddeyi bir iyice okuyunuz. Cevaplarınız burda vardır.Kolay gelsin.
 
Ynt: Yıllık İzin

DAVA: Taraflar arasındaki, 1986-1990 yılları arasındaki hizmetinin yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınması gerektiğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonucunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü;


KARAR: Davacı işçi, işyerinde halen çalışmakta olduğunu ve yıllık izin sürelerinin hesabında aynı işverenin başka bir işyerinde 1986-1990 yılları arasında geçen hizmetlerinin de dikkate alınması gerektiğinin tespiti isteği ile bu davayı açmıştır. Davalı vekili, tespit davası açmakta hukuki menfaatin olmadığını ve 1990 yılında ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle önceki çalışmaların tasfiye edildiğini ve davacının işverini ibra ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.



Mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmiş, hükmü davalı taraf temyiz etmiştir.



Davacı işçinin işyerinde çalışması devam ettiğine göre, yıllık izne hak kazanma ve izin sürelerinin belirlenmesi yönünden tespit niteliğinde bu davayı açmada hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu itibarla, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi yerindedir.



Öte yandan, davanın dayanağını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesinin ilk fıkrasında yer alan "Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır" şeklindeki kural oluşturur. Gerçekten işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin yıllık izin hesabı yönünden birleştirilmesi anılan Yasa'nın amir hükmüdür.



Benzer bir düzenleme de, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasa'nın 14. maddesinin 2. fıkrasında yer almaktadır. Anılan hükümde, "İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları sürelek göz önüne alınarak hesaplanır" şeklinde kurala yer verilmiştir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, işçinin aralıklı çalışmalarında iş sözleşmesinin feshinin ardından, bir dönem için kıdem tazminatı ödenmiş olması halinde bahsi geçen çalışmaların tasfiye edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Kıdem tazminatı ödenmek suretiyle tasfiye edilen sürelerin işçinin aynı işverenin bir ya da değişik işyerlerinde daha sonra gerçekleşen hizmet süresine eklenmesi, mümkün görülmemektedir. Buna karşın, iş sözleşmesi feshedildiği halde tazminatları ödenerek tasfiye edilmeyen hizmetlerin sonraki çalışma süresine ekleneceği, Dairemizce kabul edilmektedir. Yine işverenin ilerde daha az kıdem tazminatı ödeneme şeklinde bir uygulama içine girmesi halinde, işçi aleyhine sonuçlar doğuran bu tutumu yasalar karşısında korunmamakta ve yapılan ödeme avans niteliğinde kabul edilmektedir.



Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken hizmet süresi yönünden varılan bu sonucun, yıllık izne hak kazanma noktasında da dikkate alınması yerinde olur. Gerçekten 1475 sayılı İş Kanunu'nun bahsi geçen hükümleri, birbirine oldukça yakından düzenlemeler içermektedir.



Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olunursa, davacı işçi 1986-1990 yılları arasında aynı işverenin değişik bir işyerinde çalışmış ve iş sözleşmesinin işverence feshi üzerine ihbar ve kıdem tazminatları ödenmiş, işçinin imzasını taşıyan ibranamede, yıllık izinlerin de ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname ile işveren ibra edilmiş, bir başka anlatımla 1986-1990 yılları arasında kalan çalışmalar, işçilik hakları ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiştir. İşçinin 1992 yılında yeniden aynı işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması yeni bir hizmet akdi niteliğindedir. İşçilik hakları hesabında tasfiye edilen çalışmaların, bu yeni hizmet akdi çerçevesinde yeniden değerlendirmeye alınması doğru olmaz. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesi hükmünün, işçinin önceki dönem çalışmalarının tasfiye edilmediği hizmet süreleri bakımından bir anlamı bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde tespit isteğinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007

http://www.alomaliye.com/2007/huseyin_firat_ucrizin.htm
 
Ynt: Yıllık İzin

Çok, çok teşekkürler "Keremcem" . Sanırım "Nguroy" a anlatmaya çalıştığım konuda kendisinin "elmalar ve armutların toplanması polemiği" cevabı için, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi kararı açıklama olarak net olarak noktayı koymuştur. Herkes yanılabilir, yanlış bilebilir,Yanlış bilinenlerin düzeltilmesi için ben bu forumun tartışma ortamına ve yararına inanıyorum. :) 8)
 
Ynt: Yıllık İzin

Sn. acar

Ben bunu zaten baştan söyledim. Ancak siz 59 md konusunda yanılıyorsunuz. İlgisi yok.
Yargıtayın daha önce aksi yönde kararları da vardı. Bence yargıtay kararı haklı değil. Bu konu daha önce tartışıldı. isterseniz arama yapın.
 
Ynt: Yıllık İzin

Sn.nguroy un da belirttiği gibi yargıtayın verdiği böyle bir karar vardır.(Bence de yargıtayın verdiği bu karar iş kanununda izin süresinin hesabına ilişkin maddeye ters düşmektedir.)
İş kanununun ilgili maddesinde izin hakkının hesabında kıdem tazminatının verilmiş olmasına bakmaksızın,işveren ait tüm işyerlerindeki tüm çalışmaların dikkate alınacağı açıkça belirtilmiştir.
 
Üst