yıpranan yok olan değersiz demirbaşlar

Üyelik
16 Haz 2005
Mesajlar
31
- amortisman süresi bitmiş
- kullanım değeri olmayan
- hurdacıya bile satılması mümkün olmayan
- ekonomik değerini yitirmiş ve itfa süresini tamamlamış
- fiili envanter sayımında dahi bulunamayan

demirbaş kayıtları kayıtlardan nasıl düşülür? izlenmesi gereken bürokratik yollar var mıdır? şirket içinde tutulacak liste ve tutnaklarla bu mümkün müdür?

yoksa fiilen satış yapma imkanı olmasa da en iyisi bir liste yapıp hurdacılık yapan birine sembolik değerlerle satış yapmak daha kolay bir yol mudur?
 
Sayın Arkadaşım,
1984 de çıkan 3065 S.KDV Kanunu çıktıktan sonra (ki 15 sene çalıştığım şirkette)sayım noksanlarına KDV uygulardık ki 1996 senesinde ben ayrıldıktan sonra bile halen devam ediyor.
Her sene 15-Aralık-02-Ocak arası sayım yapılırdı.Bu sayımda görev alacak personel ambar elemanları HARİÇ tüm fabrikadaki personelden seçilir tamim yayınlanır.Hastalık ve ölüm haricinde sayıma katılmamazlık kabul edilmezdi.Bu sayıma Maliyet muhasebesi şefi ve Muhasebe müdürü ara sıra gözlemci olarak katılırdı.Daha sonraları YMM de katıldı.
Ambar personeli sadece ilgili malzemelerin yerini gösterir başka birşeye karışmazdı.Sayıma müdahale etmesi yasaktı.Yapılan sayımdefter kayıtlarıyla karşılaştırılır.Fazla bir fark çıkarsa sayım başka bir ekiple yenilenirdi.Sonucundada sayım fazlası ve sayım noksanı ve sayım sırasında ambara giren ve çıkan (satılan) tüm emtia çizelgelere dökülürdü.
Daima sayım noksanlarına KDV tahakkuk ettirilirdi.
Aşağıda kopyaladığım Tebliğ gereği yapılırdı.
SAYIM NOKSANI VE SAYIM FAZLASIYLA İLGİLİ
4369 Sayılı Kanuna İlişkin Genel Tebliğ Seri No: 1

15.09.1998 Salı - Sayı: 23464 (1. Mükerrer)
Maliye Bakanlığından

Örnek:
(A) Limited Şirketi, stoklarında bulunan ancak kayıtlarında yer almayan
(x) malına ilişkin envanter listesini hazırlamıştır. Genel oranda katma değer
vergisine tabi olan bu malın kendisi tarafından belirlenen rayiç bedeli 1
milyar liradır. Şirketin bu bildirimine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki
şekilde olacaktır.

-------------------/--------------------
153 TİCARİ MALLAR 1,000,000,000 TL.
191 İNDİRİLECEK KDV 100,000,000 TL.
525 KAYDA ALINAN EMTİA KARŞ. 1,000,000,000 TL.
(GVK Geçici Madde 48)
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 100,000,000 TL.
(Sorumlu sıfatı ile ödenecek KDV)
-------------------/--------------------

Bu malın satılması halinde kayıtlara intikal ettirilecek satış bedeli 1
milyar liranın altında olamayacaktır.

Örnek:
(B) Anonim Şirketi kayıtlarında yer almayan makina ve cihazlarını
bildirmek istemektedir. Sabit kıymetlerin mükellefçe belirlenen rayiç bedeli
2 milyar lira olup envantere alınmasına ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki
şekilde yapılacaktır.

---------------------------- / -----------------------------
253 TESİS, MAKİNA VE CİHAZLAR 2,000,000,000 TL.
689 DİĞER OLAĞANÜSTÜ GİD. VE ZAR. 200,000,000 TL.
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR 2,000,000,000 TL.
(GVK Geçici Madde 48)
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR 200,000,000 TL.
(Sorumlu sıfatı ile ödenecek KDV)
---------------------------- / -----------------------------

5. KAYITLARDA YER ALDIĞI HALDE MEVCUT OLMAYAN MALLARIN BEYANI
54. 4369 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 49 uncu
madde hükmü ile, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, kayıtlarında yer
aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan mallarını 30 Eylül 1998 tarihine
kadar faturalamak ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek
suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirmeleri ve böylece kayıtlarını
fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı verilmiştir.
5.1. Kapsam
55. Düzenleme, bütün gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini
kapsamaktadır. Uygulama kapsamına; ferdi işletmeler, adi ortaklıklar,
kollektif şirketler, adi komandit şirketler ile sermaye şirketleri,
kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi
işletmeler dahil bulunmaktadır.
5.2. Belge düzeni
56. Madde kapsamında düzenlenecek faturalarda alıcıya ilişkin bilgiler
yerine, "4369 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 49 uncu
madde çerçevesinde düzenlenmiştir" ibaresi yazılacaktır.

5.3. Değerleme
57. Faturada yer alacak bedel, söz konusu malla aynı neviden malların
gayri safi kar oranı dikkate alınarak tespit edilecektir. Gayri safi kar
oranının yasal kayıtlardan tespit edilemediği hallerde mükellefin bağlı olduğu
meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınacaktır.
5.4. Vergisel işlemler ve muhasebe kayıtları
58. 56 numaralı paragrafta açıklanan şekilde faturalanan ve yasal defterlere kaydedilen mallarla ilgili işlemler, normal satış işlemlerinden bir farklılık arz etmemektedir. Faturada malın tabi olduğu oranda katma değer vergisi hesaplanacak ve ilgili dönem beyannamesine dahil edilecek, yıllık gelir veya kurumlar vergisi matrahının hesaplanmasında da dikkate alınacaktır.
59. Fatura bedeli "600 Yurtiçi Satışlar", faturada hesaplanan katma değer vergisi de "391 Hesaplanan KDV" hesabına alacak yazılmak suretiyle kayıtlara intikal ettirilecektir. Bu hesapların karşılığını teşkil edecek borçlu hesap uygulamayı yapan mükellefçe gerçeğe uygun olarak tespit edilecektir. Gerçek durum ile kayıtlar arasındaki farklılık faturasız satışlardan kaynaklanmaktadır ve faturasız satılan malların karşılığında işletme aktif kalemlerinden birinde artış olması gerekmektedir. Bu artış nakit para, banka hesabında alacak, alacak senedi, çek ve benzeri değerler şeklinde olabilir. Dolayısıyla, mal çıkışı karşılığında aktif değer olarak işletmede ne varsa veya işletme beyan tarihinde bu artış ne olarak görülüyorsa, buna ilişkin hesaplara kayıt yapılması gerekmektedir. Aktif hesaplarda meydana gelen artışın ortaklar tarafından işletmeden çekilmiş olması halinde, "231. Ortaklardan Alacaklar" hesabına, artışın herhangi bir şekilde tespit edilememesi halinde "689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar" (Beyannamenin düzenlenmesi sırasında kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır) hesabına borç kaydı yapılacaktır.
Örnek:
(C) Kolektif Şirketi, kayıtlarında yer aldığı halde stoklarında mevcut olmayan mallarını faturalayarak kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmek istemektedir. Şirketin ticaretini yaptığı genel oranda KDV'ne tabi olan (z) malının kayıtlarında bulunan ancak stoklarda yer almayan miktarı 10 ton olup kendi kayıtlarına göre bu malın birim maliyeti 100,000 TL./Kg ve gayri safi karlılık oranı ise %10'dur. (C) Kolektif Şirketi bu mala ilişkin düzenleyeceği faturada 1,100,000,000 TL. satış bedeli ve 165 milyon TL. KDV gösterecektir. Düzenlenen bu faturanın muhasebe kayıtlarına intikali aşağıdaki şekilde olacaktır.

--------------------------------------------- / ----------------------------------------------
689 DİĞER OLAĞANÜSTÜ GİD. VE ZAR. 1,265,000,000 TL.
(Kanunen kabul edilmeyen gider)
600 YURTİÇİ SATIŞLAR 1,100,000,000 TL.
(GVK Geçici Madde 49)
391 HESAPLANAN KDV 165,000,000 TL.
------------------------------------------ / --------------------------------------------------

60. Bu kayıtta yer alan 689 numaralı hesap yerine gerçek duruma uygun olması halinde diğer hesaplardan; kasa, banka, çek, alacak senedi veya cari hesaplardan biri kullanılabilecektir. Örneğin, kayıtsız yapılan satış karşılığında alacak senedi alınmış olması halinde kayıt aşağıdaki şekilde olacaktır.

----------------------------------------- / -------------------------------------------------
121 ALACAK SENETLERİ 1,265,000,000 TL.
600 YURTİÇİ SATIŞLAR 1,100,000,000 TL.
(GVK Geçici Madde 49)
391 HESAPLANAN KDV 165,000,000 TL.
-------------------------------------- / ---------------------------------------------------

61. Geçici 49. madde, yılı içinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapma konusunda Maliye Bakanlığına yetki vermektedir. Bu nedenle geçici 49. madde hükmünden yararlanan mükellefler bu madde uyarınca ödemeleri gereken katma değer vergisini, isterlerse biri vade tarihinde (26 Ekim 1998), diğerleri takip eden aylarda olmak üzere (Kasım ve Aralık 1998 aylarının 25'ine kadar) üç eşit taksitte ödeyebileceklerdir. Bu hükümden yararlanmak isteyen mükellefler taksitle ödeme isteklerini belirten bir yazıyı beyanname ekinde ilgili vergi dairesine vereceklerdir.
Taksitlendirilecek verginin hesaplanmasında, mükellefin katma değer vergisi
beyannamesine göre ortaya çıkan ödenecek katma değer vergisinin öncelikle bu işlemden kaynaklandığı kabul edilecektir. Örneğin; geçici 49. madde uyarınca hesaplanan KDV tutarı 3 milyar TL. olan bir mükellefin, ilgili dönem KDV beyannamesine göre ortaya çıkan ödenecek KDV tutarının 4 milyar TL. olması halinde, bu verginin 3 milyar liralık kısmının geçici 49. madde uyarınca hesaplanan vergiden kaynaklandığı kabul edilecek ve bu tutar taksitlendirilebilecektir. Ödenecek KDV'nin geçici 49. maddeye göre hesaplanan KDV'den daha düşük olması halinde, herhangi bir oranlama yapılmadan ödenecek KDV'nin tamamı taksitlendirilecektir.
62. Fatura düzenlenmek suretiyle bu bölümde açıklandığı şekilde kayıtlara intikal ettirilen malların daha önceki dönemlerde satıldığının tespit edilmesi halinde, geçmişe yönelik tarhiyat yapılmayacak, ceza ve faiz uygulanmayacaktır.

6. YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN SORUMLULUĞU
63. Tam tasdik sözleşmesi çerçevesinde daha önceki dönemlerine ilişkin rapor düzenlenmiş bulunan mükelleflerin, geçici 48 ve geçici 49. madde hükümlerinden yararlanmaları halinde, raporu düzenleyen yeminli mali müşavirin bu işlemlerle sınırlı olarak sorumluluğu aranmayacaktır.

7. DİĞER KANUNLARIN UYGULANMASI
64. 4369 sayılı Kanun bir af kanunu olmadığı gibi işlenmiş olan suçların takibatını önlemeye yönelik hükümler de içermemektedir. Kanunla Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 47, geçici 48 ve geçici 49. maddeleri münhasıran vergi ile ilgili yükümlülüklere ilişkindir. Bu nedenle bu bildirimler;
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu,
- 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun,
- 1615 sayılı Gümrük Kanunu,
- 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun,
- 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla
Mücadele Kanunu,
- 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun ve diğer kanunlar gereği soruşturma ve inceleme başlatılması için kullanılmayacaktır. Diğer bir ifade ile bu bilgiler soruşturma ve takibatların hareket noktası olmayacağı gibi yasal görevi gereği bu bilgilere sahip olanlar bunları Maliye Bakanlığı ve yargı organları dışında hiç bir kişi veya kuruma vermeyeceklerdir.

8. DİĞER HUSUSLAR
65. Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 47, geçici 48 ve geçici 49. maddeler ile Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 13. maddeye ilişkin olarak yapılan işlem ve bildirimlerin doğruluğu Maliye Bakanlığınca incelenebilecektir.
66. Bu maddelerin uygulanması konusunda Tebliğde açıklanan konulara ve diğer hususlara ilişkin tereddütlerin doğması halinde Maliye Bakanlığı'na başvurulacaktır.

Tebliğ olunur.
Maalesef 1997 den sonra çalıştığım hiç bir şirkette patronlar bu KDV ye razı olmadılar.Sanırım çok büyük şirketler haricindede uygulanmıyor.
Gelelim değeri düşen mallara

Kanun No. 5024 Kabul Tarihi: 17.12.2003
Madde 274.- Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir. Emtianın maliyet bedeline
nazaran değerleme günündeki satış bedelleri %10 ve daha fazla bir düşüklük
gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267 nci maddenin ikinci
sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu
hüküm 275 inci maddede yazılı mamuller için de uygulanabilir.
Kıymeti Düşen Mallar
Madde 278 - Kapsam
Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmayan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir.
Emsal Bedeli ve Emsal Ücreti
Madde 267 - Kapsam
Emsal bedeli, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.
Emsal bedeli sıra ile, aşağıdaki esaslara göre tayin olunur.

Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) Aynı cins ve nevideki mallardan sıra ile değerlemenin yapılacağı ayda veya bir evvelki veya bir daha evvelki aylarda satış yapılmışsa, emsal bedeli bu satışların miktar ve tutarına göre mükellef tarafından çıkarılacak olan "Ortalama satış fiyatı" ile hesaplanır. Bu esasın uygulanması için, aylık satış miktarının, emsal bedeli tayin olunacak her bir malın miktarına nazaran % 25'ten az olmaması şarttır.

İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) Emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, bu takdirde mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için % 5, perakende satışlar için % 10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli eder.

(2686 sayılı Kanunun 35'inci maddesiyle değişen fıkra) Üçüncü sıra: (Takdir esası) Yukarıda yazılı esaslara göre belli edilemeyen emsal bedelleri ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir yolu ile belli edilir. Takdirler, maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yıpranma dereceleri nazara alınmak suretiyle yapılır. Takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkı mahfuzdur. Ancak, dava açılması verginin tahakkuk ve tahsilini durdurmaz.

Emsal bedelinin mükellef tarafından bizzat hesaplandığı hallerde, bu hesaplara ait kayıt ve cetveller ispat edici kağıtlar olarak muhafaza edilir.

Yukarıdaki esaslarla mukayyet olmaksızın kaza mercilerinin re'sen biçtikleri değerler ile zirai kazanç ölçülerini tespit eden kararnamelerde yer alan unsurlar emsal bedeli yerine geçer
Madde 313 - (2791 sayılı Kanunun 6'ncı maddesiyle değişen fıkra) İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayri menkullerle 269'uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edavat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.
 
Sayın Ufuk1971,

Demirbaşlarda işletme için bir giderdir.Ancak bunlar bildiğiniz gibi kullanım ömürlerine yeni deyimiyle faydalı ömürlerine göre amortisman ayrılarak belirli bir zaman diliminde giderleştirilirler.

Ancak duran varlıkların amortisman süresinin sonunda reel bir değeri hala varsa/kullanılmaya devam ediliyorsa bunların ilgili hesaplarda takibi ve satıldıklarında bu gelirin belgelendirilerek kayda alınması gerekir.

Anlattığınız nitelikteki demirbaşlar tamamen itfa olmuştur.Bu durumda hayali bir gelir yazmanın anlamı yoktur.

Duran varlık hesabı ile amortisman hesabını karşılıklı olarak kapatmak suretiyle kayıtlardan düşmelisiniz.Hepsi bu.
 
Sn. Ekici'nin izniyle bir eklemem var.

Enflasyon düzeltmesi zaten bu konuda mükemmel bir fırsat oluşturdu. Kayıtta hala göründüğü halde, işletmede artık var olmayan, kullanılmaz halde bulunduğu halde hurda değeri bile bulunmayan bu tür demirbaşlar, 2003 yılı bilançosunun düzeltmeye hazırlanması aşamasında önce kayıtlardan atıldı, sonra 2003 bilançosu bunlardan arınmış haliyle düzeltmeye alındı.

Bu kalemlerin kayıtlardan silinmesi için fatura kesilmesi gerektiği de ileri sürüldü. Ama, zaten olmayan bir kalem için fatura kesme eylemi, bir SMİYB oluşturur. Mal yok, teslim alan yok, para ödeyen yok.

Eğer o dönemde işlem yapılmadıysa, şimdi de yapılabilir. Zaten düzeltme sonucuna göre (eksik amortismanlar da düzeltme sırasında tamamlandığına göre) demirbaş kayıtlı değeri ile birikmiş amortisman değeri bir birine eşit olduğuna göre, Sn. Ekici'nin belirttiği gibi, 257/255 veya 253 kaydı ile işlem tamamlanır.

Malın hurda değeri varsa ne olacak? İşte asıl dikkat edilmesi gereken konu burada..

Eğer, kullanılmayan demirbaşın hurda değeri varsa, bu durumda, örneğin 255 hesaptaki tutar "294- Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar" hesabına, 257 hesaptaki b. amortismanı ise "299- Birikmiş Amortismanlar" hesabına aktarılır ve orada hurda olarak satışı yapılana kadar bekletilir. Ama bunun için demirbaşın bir hurda değerinin olması gereklidir.
 
Sayın Kurdoğlu,

Ellerinize-emeğinize sağlık.

Çok aradım ama bulamadım hatta soruyu tamda soramadım sayın Özbek ucundan kanatmış birde aşağıdaki konuyu toparlayabilirseniz memnun olacağım.

Konuda yedek akçe matrah geçsede asıl takıldığımız nokta 570 ve 580 hesaplar.Bunların Bilançoda yer almalarını doğru bulmadığınızı hatırlıyorum.Ne yapmalıyız?

http://forum.alomaliye.com/viewtopic.php?t=1070
 
M.Kemal' Alıntı:
Sayın Kurdoğlu,

Konuda yedek akçe matrah geçsede asıl takıldığımız nokta 570 ve 580 hesaplar.Bunların Bilançoda yer almalarını doğru bulmadığınızı hatırlıyorum.Ne yapmalıyız?

Merhaba,
Bizim uygulamamızda eğer kar dağıtım kararı alınmayacaksa, 570 hesap bakiyesini Genel Kurulda alınacak kararla "542 Olağanüstü Yedekler" hesabına aktarmak şeklinde oluyor.
 
Sayın Ekinci,

Önce 580 hesabı ayıralım. 580 hesap için bir şey söylemedim, söylenemez, çünkü 580 hesap bilançoda yer alır.

Benim söylediğim olay, 570 hesabın (KİT'ler dışında) bilançoda yer almamasıdır.

KİT'ler, mali tabloları için TBMM komisyonlarında aklama alırlar. Bu aklama bir kaç yıl sonra olabilmektedir. (Genellikle öyle oluyor.) İlgili yılın aklaması yapılana kadar, o yıla ait kar, KİT'lerde 570 hesapta kalır. Nitekim, hesap açıklamasında bu konunun ucui KİT'ler nedeniyle açık bırakılmıştır.

Ama KİT'ler dışındaki işletmelerde (ki, bizim müşterilerimiz bunlardır) 570 hesap yılın başında doğar, yıl içinde gerekli yedek akçe ayrımları ve varsa kar dağıtımları yapılır, en geç yıl sonunda (eğer hala kalıntı varsa) kalan tutar "542- Olağanüstü Yedekler" hesabına aktarılır. Bilançoda 570 olarak yer almaz. Daha sonra bir dağıtım gerekirse, bu dağıtım 542 hesaptan yapılır.

Sayın Başkan, 570 hesap bakiyesinin genel kurul kararıyla 542 hesaba aktardıklarını anlatmış. Doğrudur. Ama, 542 hesap açıklamasına bakıldığında, 542 hesap için özellikle karar alınan konular dışında da kalıntı kalırsa, bunun 542 hesaba aktarılması için genel kurul kararı koşul değildir.

"542- Olağanüstü Yedekler;
Sermaye şirketlerinde Genel Kurul tarafından ayrılmasına karar verilen olağanüstü yedek akçeler ile dağıtım dışı kalan karlar bu hesapta yer alır.
 
Sayın Kurdoğlu,

Teşekkür ederim.
Ben 580 hesabın bilançoda yer almasını değilde 580 hesap temizlenmeden 570 hesabın tasfiyesini/özelliklede kar dağıtımı yoluyla tasfiyesini anlamakta zorlanıyorum.

570 hesap kalmazken 580 hesabın Bilançoda kalmasının sebebi nedir?
TTK ve Vergi Mevzuatından ziyade özellikle TDMS açısından, geçmiş yıllar zararı varken sonradan oluşan karların bu zararlar kapatılmadan dağıtılması veya sermaye yedeklerine alınması doğrumudur?Geçmiş yıllar zararları bilançoda beklerken kar dağıtımı yolu ile Özsermaye eksiye düşerse sakıncalı olmazmı?

Bir ltd.Şti.de ortaklar kurulu kararı ile 580 hesap kalanlarının 570 hesapla kapatılması yanlışmı olur?
 
Sayın Ekinci,

Siz her iki hesabın da bilançoda var olması durumunu ele almışsınız. Ki bu zaten, sizin de belirttiğiniz gibi doğru değil.

Benim söylemim tek tek.. 580 hesapta bir tutar varsa, bu elbetteki dağıtımdan önce kardan mahsup edilip kapatılacaktır.

Benin üzerinde durduğum ve karşı çıktığım olay, 570 hesapta, çeşitli nedenlerle :oops: dağıtım yapılmaması ve kalıntının 570 hesapta bırakılması..
 
Üst