Ynt: Yurt Dışı Acenteden Gelen Komisyon Faturası Kdv Ayrılmalı mı?
Önce konu ile ilgili mevzuatı görelim:
KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ YÖNÜNDEN:
5457 sayılı Kurumlar Vergisi kanununun 30. maddesinin 7. bendi:
(7) Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan kurumlara (tam mükellef kurumların bu nitelikteki ülkelerde bulunan iş yerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılan kurumun mükellef olup olmadığına bakılmaksızın %30 oranında vergi kesintisi yapılır. Ancak, emsaline uygun fiyatlarla satın alınan mal ve iştirak hisseleri için yapılan ödemelerle kredi ana para ve kâr payı ödemeleri üzerinden bu fıkra uyarınca vergi kesintisi yapılmaz. Bu fıkraya göre vergi kesintisine tabi tutulan ödemeler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre ayrıca vergi kesintisine tabi tutulmaz
...................................................................................
GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ YÖNÜNDEN
Gelir Vergisi Kanunun 94. maddesinin 2. fıkrası:
? (5615 sayılı Kanunun 6. maddesiyle eklenen fıkra. Yür:4.4.2007) "Vergilendirme rejiminin, Türk vergi sisteminin sahip olduğu vergilendirme kapasitesi ile en az aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişiminde bulunup bulunmadığı hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle, Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerde yerleşik veya faaliyette bulunanlara (Türkiye'de yerleşik olanların bu ülkelerde bulunan işyerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılanın mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır. Emsaline uygun fiyatlarla satın alınan mal ve iştirak hisseleri için yapılan ödemeler, emsaline uygun fiyatlarla, deniz ve hava ulaştırma araçlarının kiralanması için yapılan ödemeler ile yapılan işin tamamlanabilmesi bakımından zorunluluk arz eden geçiş ücreti, liman ücreti gibi ödemeler üzerinden yapılacak kesinti oranını; her bir ödeme türü, faaliyet konusu ya da sektör itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya kanunî seviyesine kadar getirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yurt dışındaki finans kuruluşlarından temin edilen borçlanmalara ilişkin anapara, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta ve reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra uyarınca vergi kesintisi yapılmaz."
Tüccar, serbest meslek erbabı ve çiftçilerin yukarıdaki hükümlere göre yapacakları tevkifat ticari, mesleki ve zirai işleriyle ilgili ödemelerine münhasırdır.
Yukarıdaki bentlerde yazılı vergi tevkifatının yapılmasında 96 ncı madde hükmü göz önünde tutulur.?
...
KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİ YÖNÜNDEN:
HİZMET İTHALİNDE KDV SORUMLULUĞU (KDV Kanunu Md:9) :
?MADDE 9- Mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir.?
İLGİLİ KDV TEBLİĞİ:
KDV.Genel Tebliği
(Seri No: 15)
Resmi Gazete No 18818
Resmi Gazete Tarihi 21/07/1985
(..)
C - YURT DIŞINDAN SAĞLANAN HİZMETLER:
Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesine göre işlemler Türkiye'de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanunun 6/b maddesine göre, Türkiye'de yapılan, değerlendirilen veya faydalanılan hizmetler Türkiye'de ifa edilmiş sayılacaktır. Yurt dışındaki firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağı açıktır. Bu gibi hizmet ifalarında mükellef esas olarak yurt dışındaki firma olmakla birlikte, firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde vergi, sözü edilen Kanunun 9. maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.
(..)
Konunun bu mevzuat ışığında değerlendirilmesine gelince:
1-Hizmetten Türkiye?de yararlanılması gereğince yapılan ödemeler KDV?ne tabi olacaktır. Dolayısıyla ödemeyi yapan için KDV?nun 9. maddesi gereğince stopaj sorumluluğu doğmaktadır.
2-Gerek Kurumlar vergisi, gerekse Gelir Vergisi açısından stopaj sorululuğu doğmaktadır bu oran her iki kanunda da %30 olarak belirlenmiştir.
3-Hizmet alınan ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması varsa bu sadece gelir ve kurumlar vergileri ile ilgili olabilir. Bu anlaşmalar KDV?ni kapsamaz. Bu nedenle her halükarda genel oranda (%18) KDV stopajı yapılmalıdır. Stopajı yapan bunu 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edip ödemesi gerekir. Sorumlu sıfatıyla stopaj yapanının indirim hakkı varsa bunu KDV matrahından indirebilecektir.
4-Vergi stopajını yapma durumunda olanların iki ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması varsa, bu anlaşmanın mahiyetini kontrol etmesi ve anlaşmanın vergilendirmeyi ne ölçüde etkilediğini tepsi etmesi ve buna göre stopaj yapmayacağına veya ne oranda stopaj yapacağına karar vermesi gerekmektedir. Zira yapılan anlaşmalar tek tip olmayıp vergilendirme konusunda değişik oranlar uygulanabilmektedir.
..................