Yurtdışı Komisyon..

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan fugenc
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

fugenc

Tanınmış Üye
Üyelik
6 Tem 2005
Mesajlar
1,007
Konum
bursa
%100 yabancı sermayeli bir şirket normalde Fransadaki ana firmadan getirdiği ürünleri Türkiyede pazarlamaktadır. Ancak bazı durumlarda, müşteri yurtdışında olduğunda, malı Türkiyeye getirmek yerine direkt Fransadaki ana firmadan malı göndermektedir. Bu durumda ana firma müşteriye fatura kesip Türkiyedeki firmaya da , komisyon ücreti karşılığı Credit Note göndermektedir. Buradaki tereddütümüz aslında Türkiyedeki firmanın yurtdışındaki ana firmaya Komisyon Faturası kesmesinin daha doğru olup olmadığı konusunda ( bu durumda stopaj ödeyecekler sanırım)
 
Ynt: yurtdışı komisyon..

Gelen alacak dekontu karşılığı firma kdv siz fatura kesecektir. Başka türlü gelir yazamaz.
 
Ynt: yurtdışı komisyon..

Sizin fatura kesmeniz gerekiyor. Onlar da siz de stopaj hesaplamayacaksınız çünkü

1) Fransa'da kurulu bir şirket zaten vergi stopajı yapıp Türkiye'de ödeyemez, Türkiye'de mükellef değil,
2) Siz zaten fatura keserek gelirinizi beyan ediyorsunuz, ortada stopajlık bir durum yok.
 
Ynt: Yurtdışı Komisyon..

sn.fugenc,

türkiyede ki firma açısından stopajla ilgili bi durum sözkonusu değil.
yani tam tersi olarak hizmeti alan türkiyedeki firma olsa stopaj hesaplardı tabi.

bu durumda fransanın veya türkiyedeki firmanın "türkiye de" stopaj işlemi yok.

fransa nın vergilendirmesini bilemediğimiz için orada bi stopaj olurmu bilemem.

iyi günler,
 
Ynt: Yurtdışı Komisyon..

Bu bilgiler işinizi görür umarım.

Yurt dışı kaynaklı faturalar açısından KDV yönünden belirlenmesi gereken ilk konu yapılan harcamanın KDV?ye tabi olup olmayacağı noktasında yoğunlaşmaktadır. Bundan ayrı olarak, kur farklarının KDV?ye tabi tutulup tutulmayacağı da ayrı bir tartışma konusu olmuştur.
3065 sayılı KDV Kanunu?nun 6/b maddesine göre, yurt dışında yapılan, fakat Türkiye?de yararlanılan hizmetler katma değer vergisinin konusuna girmektedir. Mevcut yasal düzenlemelere göre, ?Türkiye?de yapılma veya Türkiye?de faydalanma? kriterine göre KDV yönünden vergileme yapılabilmektedir.
3065 sayılı KDV Kanunu?nda yurt dışından sağlanan hizmetlerin vergilendirilmesi ile ilgili olarak iki ana yöntem bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, hizmet ithali kapsamında vergilendirme başlığı altında her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV?ye tabi tutulması, ikincisi de Türkiye?de yapılmış bir hizmet olarak vergilendirilmesidir. İkinci yöntemde, vergilendirmenin yapılabilmesi için Türkiye?de faydalanılması, yapılması ve değerlendirilmesi halleri koşul olarak belirlenmiştir
Maliye Bakanlığı bu konudaki uygulama esaslarını 15 Seri No?lu KDV Genel Tebliği ile açıklamıştır. Söz konusu Tebliğ?e göre, yurt dışından sağlanan ve KDV?nin konusuna giren hizmetlerde KDV yönünden vergiyi doğuran olay, hizmetin ifasıyla ya da başka bir deyişle söz konusu işleme ait faturanın düzenlendiği tarihte meydana gelmektedir.
Sorumlu sıfatıyla KDV yükümlülüğü ile ilgili olarak tartışma konusu olan noktalardan birisi de ihracat işlemleri nedeniyle yurt dışında ödenen komisyonlarla ilgilidir. Türkiye?deki ihracatçı firmalarca yurt dışında yerleşik yabancı kişi ve aracı kurumlara ödenen komisyonlar katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Her ne kadar komisyon bedeli Türkiye?den gönderilmiş olsa dahi ihracata aracılık hizmetinden doğan işlemlerden yurt dışında faydalanıldığından sorumlu sıfatıyla KDV yükümlülüğünün doğması söz konusu olamaz.

VI- YURT DIŞINA YAPILAN ÖDEMELERDE SORUMLU SIFATIYLA STOPAJ YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN KAPSAMI
Mevcut yasal düzenlemeler kapsamında, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye?de bulunmayan mükellefler yalnızca Türkiye?de elde etmiş oldukları kazançlar üzerinden vergilendirilmektedirler.
Kurumlar Vergisi Kanunu?nun 24. maddesi hükmüne göre, dar mükellef kurumların Türkiye?de elde ettikleri ticari, zirai kazançlar ile diğer kazanç ve iratlar tevkifat kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu itibarla, kanuni ve iş merkezi yabancı ülkede bulunan dar mükellef kurumların Türkiye?de işyerinin bulunmaması ve yapılan işin ticari kazanç kapsamında bir faaliyet niteliğini kazanması halinde, yapılacak ödemelerden KVK?nın 24. maddesi gereğince tevkifat yapılması gündeme gelmeyecektir. Bu itibarla, gerçekleştirilen faaliyetin ticari niteliğe sahip olup olmadığı tevkifat yapılıp yapılmamasında belirleyici bir özellik olacaktır.
 
Üst