uyumsoft

Maliyeciler

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan yuceli
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
hep merhaba olmasın arkadaşlar..çet olarak kullanılıyor diye sitem oluyor sonra.
arada faydalı bişeyler atalım..:)
 
Ön yargılı değiliz arkadaşlar, sadece tanımaya çalışıyoruz sizleri.

Ayrıca yönetim olarak değilde, bir üye olarak soruyorum, "maliyeciler" den kastınız nedir?
Maliye mezunları mı? Maliye çalışanları mı? Vergi Dairesi çalışanları mı? Maliye Gazetesi çalışanları mı? Maliye Fm çalışanları mı?
Kendinizi biraz tanıtsanıza? Nasıl iletişim halindesiniz, maillerle mi? gruplarlarmı, facebook mu? Bu tanışıklık bu muhabbet nereden? Kimsiniz siz?:cool:

merhaba Zindan resminizi çok ilginç buldum...:))
vergi dairesi çalışanı süpervizörüm Antalyadan katılıyorum.... Yeterlimi? :)))
 
Saygılı Olma Konusunda...

Profesör Üstün Dökmen, "Hayvan" dergisinde yayımlanan röportajında,

"Yere düşen ekmeğin üstüne basan insan görmedim ama yere düşen insanı tekmeleyen çok kişi gördüm" diyor...

Saygılı olmaktaki kusurlarımızı şöyle anlatıyor:

- Birbirimize saygılı olma konusunda 3 tip temel hatamız var..

Avrupa'da yaşayan vatandaşımız, orada yerlere çöp atmıyor ama Kapıkule'den girer girmez
yerlere tükürmeye, çöp atmaya başlıyor.

Niye burada böyle yapıyorsun, diye sorulduğunda, herkes böyle yapıyor, diyor.

— Kendi fikri olmayan insanın, duruma göre hareket etmesidir bu.

— İkinci hatamız, adama göre davranmamız:

Karşımızdaki adam iri yarıysa, “Buyur Abi”, diyoruz, ufak tefekse, “Ne var lan!” diyoruz.

Oysa ki, insanların onuru birbirine eşittir.

— Üçüncü hata, keyfimize göre davranmak:

Keyfimiz yerindeyse eve girerken “Merhaba millet” diyoruz, değilse surat asıyoruz.

Oysa, keyfimiz yerinde olsun olmasın tüm insanlara saygılı davranmak zorundayız.

Diyorum ki,
Yerdeki ekmeğe saygılı olma konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayağıyla dürtüklemez ya da öper, koyar bir kenara.

Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet değil mi?
 
ş/imdi

katılaşacak

keltepenin bayırlarından çığ uçuşlarıdır işte

gücük ayı fırtınalarının,

bu! Kırmızı buzları altında kalıyorum

Kış uykusunda bir kelebeğin

Hiç duyulmamış ırlamalarını biriktirerek

O son ebemkuşağının tüm rengini yutan

Köprülerinde narçiçeğim.



Sen

Ki

O

Yarım kalmış düşlerin yitip/giden

Dişi kahramanı idin bu inanılmaz binbir gece masalının.

Çok yazık, pişmanım şimdi

Tek bir şiirde de olsa

Hala öldürmediğime seni

Olan hep figüranlarına oldu pişmanım şimdi.
 
biz gelir idaresi çalaşınlarıyız..

Tekrar hoş geldiniz, o zaman.
Bizler bu forumda, ymm'den, ön muhasebeciye, smmm'den, ofis boy'ya kadar muhasebenin içinde olan, bir şekilde bu iş ile alakalı olan kişileriz.
Saolsun Gelir İdaresinin sırtımıza yüklediği (!) yükler sayesinde sizin gibi eğlence amaçlı mesajlaşmaları unuttuk olduk.Hatta farkındaysanız diğer forum üyeleri (bende dahil) şok olmuş durumda, "bunun içinde mesaj mı atılır", "buna da cevap mı yazılır" gibisinden "bu ne yaa?" ruh hali içinde yaklaşım göstermişler.Ortamın değiştiğinden dem vurup rahatsız olanlar da olmuş.

Şuana kadar ki mesajlaşmalarınızın alışma ve tanışma faslı olduğunu düşünüyorum.Sonuçta bizler müşterilerimizin işleri için vergi dairesinde sizin ile muhattap oluyoruz.Alıcı ile satıcı karşı karşıya şuanda yani.

Demek istediğim bu konunun dışına çıkarak, diğer sorulara uzmanlık alanlarınızda yardımcı olmaya, paylaşım yapmaya da çalışırsanız, sanırım forumun size alışmasıda o kadar kolay olacaktır.

Yoksa, bu iş karınca ile ağustos böceğinin hikayesine döner, bunca işin gücün arasında, yaptığınız paylaşımlara ve size uzaydan gelmişsiniz gibi muamele yapılacaktır.

Size iyi günler, güzel paylaşımlar...
 
Gelir idareside artık çağa ayak uydurarak e-vdo sistemini geliştirmekle beraber iş yükünü azaltacağı yerde dahada arttırmıştır..muhasebeci meslektaşlarımız şikayet etmekle birlikde ki haklıdırlar, birçok işi kendilerine yüklemiştir..fakat gelir idaresininde kend içinde elektronik ortamda mükellefe daha hızlı ulaşmak ve vergi gelirlerini arttırmak,vergi kayıp ve kaçaklarını azaltmak anlamında büyük mesafeler katetmiştir.

Gelir idaresi elektronik altyapı ve uzmanlaşmış eleman olarak mesafe katetmesine rağmen gereken vergiyi toplayabiliyormu bu konu tartışılabilir. Fakat eski çalışanlarımız daha iyi bilirler eskiden vergi dairelerin durumu içler acısıydı..mükelelf beyan kuyrukları,vezne kuyrukları idarenin dışına kadar taşıyordu..Ayrıca kavga gürültü eksik olmazdı.Şuan böyle bir durum olmamakla birlikte tüm birimlerde çalışan memur arkadaşlarımız evdo sisteminde yapılan işlemlerini günlü olarak takip etmektedir.Bu durum onların boş zamanları çoktur anlamınada gelmez.

Şimdi uzaydan gelme olayına gelince, hangimiz uzaydan gelmedikki :) madem burasıda mizah eğlence bölümü ise arkadaşlarımızda boş kaldıklarında küçük bir espri yapıp yada bir iletiyi okuyunca kafası gözü dağılıyorsa buda bize çok görülmemeli.hiçbirimiz köle değiliz.

Saygılar.
 
421971_543106755754146_658067956_n.jpg
 
''Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar! İnsan alemde hayal ettiği

müddetçe yaşar.''

| Yahya Kemal Beyatlı |
 
en inatçı kim



-temel,dursun,idris bir gün oturmuş sohbet ederken söz inatçılığa gelmiş

dursun demişki

-ha çen o kadar inadumki geçen dişçiye gittum. Hanki dişin ağrıyor dedi inat ettim söylemedim .oda inat etti dişlerimin hepsini söktü yinede söylemedim



- o da birşeymi der idris geçen gece kahveden eve geç gittim kapuyu çalınca safinaz sordu bana kim o diye inat ettem cevap vermedim sabaha kadar soğuktan dondum ama cevap vermedim



-ha çen o bir şeymi yıllar evvel babam bana istemidiğim kızı aldı bende inat ettim aynı odada bile yatmayrum deyince temel idris ve dursun atılmışlar



-ula attın demişler madem ayrı yataysun o üç cocuk kimden

----asıl inat bu işte onuda ben sormayrum
 
Telafi edemeyeceğiniz dört durum vardır...
1-TAŞ atıldıktan sonra (algılama yanlışlığı)
2-söz ağızdan çıktıktan sonra (doğruları bilmeden söylenenler)
3-fırsat kaçtıktan sonra (elindekinin kıymetini bilmeme)
4-Zaman geçtikten sonra(yaşlanınca)

Telafisi mümkün olmayan durumlara dikkat edelim lütfen...
Selam ve sevgilerimle...
 
Bak...... Bil ki domuzların önüne inciler serilmez
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez
Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da
Sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma...

MEVLANA
 
Son düzenleme:
Üst