Adi Ortaklıklık İşletmelerinde Ortaklardan Birinin Ayrılması

Üyelik
1 Haz 2005
Mesajlar
81
Merhaba arkadaşlar,

Benim sorum şu. İki ortaklı bir şahıs işletmesi mükellefim var. Ortaklardan biri ayrılmak istiyor. Yapmam gereken işlemler nelerdir? Hiç başıma gelmemişti şimdiye kadar yardımcı olursanız sevinirim. Ortaklık numaraları kapatılacak tabii doğal olarak. Ayrılan ortağında numarası kapatılacak fakat kapatma işlemi ne şekilde olacak? Fatura düzenlenecek mi? Yazarkasa ortaklık adına yazarkasanın durumu ne olacak. Cevaplarınız için teşekkür ederim.


Saygılar,

SMMM
Dilek KARACA
 
Merhaba

Sayın Karaca

Sorunuzda bazı eksik noktalar var. Örneğin

- Diğer ortak işe devam ediyor mu?
- Ayrılan ortak hissesini başkasına veya şimdiki ortağına devrediyormu?.
- Ortaklık ne işle meşgul?

Bu soruların cevabını verirseniz cevaplamaya çalışırım.

selamlar
 
Sn, Osman EROL,

Öncelikle ilginize çok teşekkür ederim. Diğer ortak işe devam edecek. Ayrılan ortak hissesini kalan ortağa devredecek. Ortaklık Ev tekstili ve mefruşat işiyle meşgul. Yani şahıs ortaklığı. Mehmet Demir ve Ortağı gibi ama mehmet demir ayrılıyor diğer kalan ortağı işine devam edecek.

Teşekkürler şimdiden vereceğiniz cevaplarınız için.


Saygılar,

SMMM
Dilek KARACA
 
Sayın Karaca
Adi ortaklık dan bir ortağı ayrıldığında ortaklık sona ermektedir.
Bu durumda ortaklığın kapanış işlemleri yapılmalı ve işe devam eden ortağın üzerine açılış yapılmalıdır. Yani kapanış için gerekli rutin işler yapılacak elinde emtia ve demirbaşlar faturalandırılacak yazarkasa devir edilecek faturalar iptal edilecektir.
yalnız işe devam eden ortak daha önceden gelir ve geçici vergi mükellefiyeti olduğundan sadece kdv ve muhtasar yönündan mukellefiyet tesisi ettirecektir.
 
Merhabalar,

Sadece uygulamada gördüğüm bir yanlışlığı hatırlatmak üzere ufak bir açıklama ile katılmak istiyorum konuya.
Sayın Ahkemoğlu nun açıklamaları doğrudur.Ortaklık mükellefiyeti tamamen kapatılacak devam eden şahıs için yeni başlama bildirilecektir.
Uygulama da bazı muhasebecilerin(Ortaklığı %50 sayarsak)ortaklığa neden olan emtia yada taşıtın %50 sini diğer ortağa fatura ederek işlem yapmaktadır.Böyle bir durum ile karşı karşıya kalmamanız için ufak bir hatırlatma...Böyle bir uygulamanın yanlış olduğuna dair...
 
Sayın Karaca

Adi ortaklıkta ortaklardan birinin ayrılması halinde yapılacak işlemler aşağıdadır:

- Adi Şirketlerin tüzel kişiliği olmadığından, maliye idaresi ile olan münasebetlerde, daha açık bir ifade ile çeşitli vergi kanunları ile yüklenmiş olan mükellefiyetlerde, mükellef durumunda bulunan da şirket değil, doğrudan doğruya ortakların kendileridir. Vergi Usul Kanununda düzenlenen, bildirme, defter tutma, muhafaza ve ibraz, fatura düzenleme, vergi kesme gibi kanuni ödevler ortaklar tarafından yerine getirilir. Bu nedenle ayrılan ortak vergi dairesine dilekçe ile müracaat ederek işi bıraktığını bildirecektir.

- Ortağın ayrılış tarihi itibariyle adi ortaklığın kapanış bilançosu (işletme hesabı esasına göre defter tutuluyorsa işletme hesabı özeti) çıkarılır. Adi ortaklığın kazancı belirlenir.

- Adi ortaklıklarda kar, iştirak edilen sermaye miktarına bakılmaksızın eşit bölüşülür.

- Devam eden ortak, müşterek defter kullanılıyorsa yeni defter tasdik ettirir. Veya eski defteri kapatıp tasdik ettirip kullanmaya devam eder.

- Faturalar ortaklık adına bastırılmış ise devam eden ortak adına yeni fatura bastırılır.

- Ayrılan ortak dönem sonunda ayrılış tarihi itibariyle belirlenen kazancını yıllık beyanname ile beyan eder. Devam eden ortak ise, ortaklık dönemine ait kazancını yıllık beyannameye dahil eder.

- Ayrılan ortağın hissesinin diğer ortağa devri, eğer ayrı defter tutuluyorsa ayrılan ortağın faturası ile, tek defter tutuluyorsa ortaklığın faturası ile yapılır.

- Devir işlemi arızi kazanç sayıldığından ve işletme faaliyetine devam ettiğinden faturada KDV tahakkuk ettirilmez.

- Devir işlemi nedeniyle meydana gelen bu kazanç ayrılan ortak tarafından dönem sonunda yıllık beyanname ile beyan edilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu kazanç diğer kazanç ve iratlar kapsamına girdiğinden kısmi istisnaya tabidir. Bu istisna 2005 yılı için 13.000 YTL’dir. Yani bu miktar beyan edilmez.

- Malın ortağa devri işleminden sağlanan kazancın tespiti; devir bedelinden devredilen malın maliyetinin çıkarılması ile bulunur. Malın maliyetinin tespitinde yeniden değerleme işlemi uygulanır.

- Payını devreden, vergi dairesindeki mükellefiyet kaydını sildirir. İşe devam eden, faaliyeti tek başına yürüteceğini vergi dairesine bildirir.

- Yazar kasa ortaklık adına kayıtlı olduğundan kasanın hafızasının ortaklığın bitiş tarihi itibariyle tespit ettirilmesi gerekir. İşe devam eden ortak kasayı kendi adına tescil ettirir.

Benim şimdilik aklıma gelen bunlar. Değişik bir sorun çıkarsa bildiriniz.
---------------
 
Sayın Karaca,

Sayın Ahkemoğlu'na katılıyorum.İki ortaklı bir adi ortaklıkta ortaklardan birinin hissesini diğerine devrederek ayrılması adi ortaklığı sona erdirir.

Bu durumda adi ortaklık için işi terk, işe devam eden ortak için işe başlama işlemleri yapacaksınız.Yani adi ortaklığın KDV ve Muhtasar mükellefiyeti devreden ortağın (başkaca faaliyeti yoksa) gelir vergisi mükellefiyeti sona erecek devam eden ortak adına mevcut gelir vergisi mükellefiyetine ilave olarak KDV ve muhtasar mükellefiyeti açılacak.

Adi ortaklığın devir tarihi itibariyle düzenlenecek Gelir Tablosu/İşletme hesabı özetine göre ortaklar hisselerine düşen kar veya zararı başkaca beyanı gereken gelirleri varsa bunlarla birleştirilerek beyan edecekler.

Örneğin ortakların başkaca faaliyet ve gelirleri yoksa devralan ortak takip eden dönemlerde devam ettirdiği işe ait Gelir Tablosu/işletme hesabı özeti ile Adi ortaklığın terk tarihine kadar olan Gelir Tablosu/işletme hesabı özetinde yer alan kar/zarar hissesini birleştirerek Geçici ve Yıllık beyanlarını verecek.Bu beyanlara her iki Gelir Tablosunu/işl.Hes.Özetini de ekleyecek.Ayrılan ortak adi ortaklığın terk tarihinden sonra son geçici beyannamesini vererek başka faaliyette bulunmazsa takip eden dönemlerde geçici vergi beyannamesi vermeyecek, sadece ilgili ayda Yıllık beyannamesini vererek işlemlerini tamamlamış olacak.

Adi ortaklığa ait defter ve belgelerin devam eden ortak tarafından kullanılmaya devam edilmesi mümkün değildir.Ödeme Kaydedici Cihazın kullanım dışı bırakılması için mali hafızası yetkili servise tesbit ettrilecek kalan boş belgeleri vergi dairesine iptal ettirilecektir.Devam eden (devir alan) ortak yeni defter tasdik ettirecek, belge bastıracak varsa adi ortaklığa ait stok ve demirbaşların devir alan ortağa fatura edilmesi ve KDV hesaplanarak adi ortaklık adına beyanı gerekecek Ödeme Kaydedici Cihazında devam eden ortak tarafından kullanılabilmesi için mali hafızası değiştirilecektir.

Konu ile ilgili olarak 25 seri numaralı KDV tebliği ile aşağıda kısayolunu verdiğim özelgeyi incelemenizde yarar var.

http://www.gelirler.gov.tr/gelir2.n...ed0789731aa869f780256c69006136b0?OpenDocument
 
Sayın Ekici

Adi şirketlerde fesih halinde hisse devirlerinin KDV ‘ne tabi olmayacağı Danıştay Kararları ile müstakar hale gelmiş bir uygulamadır.

Bununla ilgili 3 Danıştay kararı özetini aşağıya kopyalıyorum.
--------------------------------------------------------------------
Saygılarımla
Osman Erol
.........................................................................................................
DANIŞTAY 9. DAİRE
E. 1992/5624
K. 1993/1542
T. 12.04.1993

ÖZET : Adi ortaklıkta ortaklığın feshine neden olan hisse devir işlemini, Katma Değer Vergisi Kanunu`nun 1/1. maddesinde belirtilen ve bir katma değer meydana getiren ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerden sayarak katma değer vergisine tabi tutmaya yasal imkan olmadığı hakkında.
.........................................................................................................

DANIŞTAY 9. Daire
Esas No: 1992/5418
Karar No: 1993/3341

ÖZET: KDV mal teslimleri için söz konusudur, hisse devirlerini yasa vergi dışı bırakmıştır. Bu nedenle iki ortaklı bir adi ortaklıkta, bir ortak hissesini diğer ortağa devrettiğinde, ortaklık sona erse bile, işletme devam ettiği için KDV hesaplanmaz. 25 No.lu KDV Gn.Teb. hükmü yargıyı bağlamaz ve ayrıca bu tebliğde bu konu ile ilgili yasal bir dayanak gösterilememiştir.
.........................................................................................................

DANIŞTAY 7. DAİRE
E. 1992/7232
K. 1994/6020
T. 01.12.1994

ÖZET : İki ortaklı adi ortaklıkta ortaklardan birinin ayrılması işlemi, işletme faaliyeti aynen devam ederse kdv`ne tabi değildir.
.........................................................................................................
 
Sayın Erol,

Danıştayın bu konuda farklı kararları vardır ancak özellikle adi ortaklıklarda yagın olarak KDV hesaplanmaması yönünde kararları vardır.Katılıyorum.Ancal 25 numaralı tebliğ iptal edilmemiş ve vergi idaresinin uygulamaları halen yukarıda bahsettiğim şekildedir.

Sonuç olarak uygulamayı yapacak meslektaşımızın ya KDV hesaplaması yada kuvvetle muhtemel cezalı işleme karşı yargıya gitmesi gerekmektedir.
 
Sn.Erol,
Merhaba.
Diyorsunuz ki;
" Devir işlemi arızi kazanç sayıldığından ve işletme faaliyetine devam ettiğinden faturada KDV tahakkuk ettirilmez."
Bu konuda Sn.Ekici ile aynı kanaate sahibim.Ortak A nın vergi sicil numarası A,Ortak B nin vergi sicil numarası B ve bunların kurduğu ortaklığın vergi sicil numarası C ise;Ortaklardan biri hissesini satıp örneğin
B hissesini A ya satarsa Ortaklık sicil numarası yani C vergi sicil numarası
ortadan kalkar.Bu durumda tamamı malların C vergi sicil numarasından
A vergi sicil numarasına geçmesi gerekmektedir.
Burada sıkıntı mevcut olur.Şayet Devire konu olan emtia ve işleme bağlı
KDV az ise özellikle Sn.Ekici'nin tercihini uygulamak yerinde olur.Yargıya
konu etmeye deyecek oranda ise tercih konabilir.
Sakarya dan selam ve saygılar.
 
) Hisse Devri Nedeniyle Ortaklığın Sona Ermesi
a) Vergi İdaresi Yaklaşımı
Adi ortaklıkta hisse devri nedeniyle ortak sayısının bir'e inmesi ortaklığı sona erdirmekte ve ortaklık şahsi işletme haline gelmektedir. Hisse devri sonucunda ortak sayısının bir'e inmesi nedeniyle ortaklık sona erdiğinden, ortaklığın tüm mal varlığı üzerinden devralan ortağa fatura düzenlenmesi ve katma değer vergisi hesaplanması gerekir. Bu şekilde hesaplanan katma değer vergisi, ortaklığın son dönem beyannamesi ile beyan edilecektir.
Her ne kadar ortaklığın tüm mal varlığı üzerinden devralan ortağa fatura düzenlenip katma değer vergisi hesaplanmasının yanlış olduğu, sadece devredilen hisse oranında fatura düzenlenip katma değer vergisi hesaplanması gerektiği şeklinde bir görüş ileri sürülebilse de, KDV Kanunu adi ortaklığı ortaklardan ayrı bir işletme bazında değerlendirmektedir. Hisse devri nedeniyle ortak sayısının bir'e inmesi sonucunda ortaklık sona ermekte ve yeni bir şahsi işletme oluşmaktadır (2). Ortaklık hesaplarının kapatılması açısından, ortaklığın tüm mal varlığının yeni şahsi işletmeye fatura edilmesi gerekmektedir. Çünkü, adi ortaklığa alınan mallar nedeniyle ortaklık adına, satışlar nedeniyle de ortaklıkça fatura düzenlenmesi gerekmekte olup, bu faturaların ortaklar adına düzenlenmesi mümkün bulunmamakta, ortaklık hesaplarının ortakların şahsi işlemlerinden ayrı olarak tutulması gerekmektedir.

yukardaki yaklaşım dergisindeki alıntı umarım faydalı olur.

not:şifremi kayıp ettiğimden dolayı yeni bir kullanıcı adı ile siteye tekrar kayıt oldum.

celal elibuyuk
smmm-ist
 
Değerli Meslektaşlarım,

Küçük bir ilave daha yapmak istiyorum.İdarenin uygulaması sona eren adi ortaklığın yüksek KDV devri olduğu durumlarda leyhe sonuçlarda doğurabilir.Zira devralan ortağa fatura düzenlenip KDV hesaplanmazsa devralan ortağın indirebileceği KDV de o kadar az olacak ancak devraldığı varlıkları sattığında KDV hesaplayacağından fazladan KDV ödemesi çıkabilecektir.
 
Sayın Ekici

Dikkatimi çeken bir hususu burada açıklamak istiyorum. Gördüğüm kadarıyla Maliye Bakanlığı Tebliğlerinin hukuki mahiyeti hakkında yanlış değerlendirme yapılıyor.

VUK’nun mükerrer 257. maddesi ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiler usul hükümleri ile ilgilidir. Maliye bakanlığı bu yetki dahilinde hareket etmek zorundadır. Maliye Bakanlığı Tebliğ yayınlayarak vergi ihdas edemez. Vergi ancak kanunla konur veya kaldırılır. Bakanlık yetkisini aşarak böyle yorum yaparsa bu mükellef açısından bağlayıcı olamaz. Hatta idare açısından da bir noktaya kadar bağlayıcılığı yoktur çünkü “kanunsuz emir” mahiyetindedir ve ancak memurun şahsen yazılı emir talebi ve bunu alması ile mümkün olur. Ama uygulamada bu yola gidilmiyor o ayrı konu.

Diğer taraftan, muhasebecinin görevi her şeyden önce kanunlara ve kanunla yetki alan Bakanlar Kurulunun aldığı kararlara itibar etmektir. Eğer şimdi olduğu gibi, Bakanlık yetkisini aşıp kanun koyucu gibi davranmış ve olmayan bir vergiyi ihdas etmişse, artık muhasebeci burada aman vergi dairesi ile ihtilaf çıkarmayalım ne isterse verelim diyemez. Bu mükellefin hakkını gasbetmek olur.

Tebliğin neden kanuna aykırı olduğuna gelince: Gelir Vergisi Kanunun arızi kazançları sayan 81/5. maddesinde:

“Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar.( zarar yazılan değersiz alacaklarla karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahildir.)”

denilmektedir.

Burada işi terk eden ortağın malını işe devam eden ortağa devrederek elde ettiği kazanç maddede tarif edilen arızi kazançlardandır.

Diğer taraftan KDVK: 1/h maddesinde “…Ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetlerinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edilir.”

denilmektedir.

Buradan çıkan sonuç, arızi olan, devamlı olmayan kazançlar KDV konusuna girmeyeceğidir.

Zaten KDVK 1 sayılı Tebliğin B/1-b bendinde:

“b) Yukarıda belirtilen faaliyetlerden devamlılık arz edenler vergiye tabi olacak, arızi faaliyetler çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ise vergiye tabi tutulmayacaktır. Ancak aşağıda açıklanacağı üzere Kanunun 1 inci maddesinin 3/h bendi hükmüne göre ihtiyari mükellefiyet şeklinde vergilendirilmelerini isteyen mükelleflerin faaliyetleri de vergiye tabi olacaktır.”

Denmek suretiyle arızi kazançların vergi konusuna girmediğini ikrar edilmiştir.

Hal böyleyken 25 numaralı Tebliğde bir arızi kazancın vergilendirilmesini istemek idarenin kendisi ile çelişmesi demek olur. Bu itibarla burada muhasebecinin görevi doğru olanı, yani kanunun dediğini yapmaktır. İdare ihtilaf çıkaracakmış, bu onların bileceği iştir.
------------------------------------
Saygılarımla
Osman Erol
 
Sayın Erol,

Dediğim gibi işi terk sırasında yapılan devirlerin Arızi kazanç olup olmadığı ve dolayısıylada KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı konusunda yargınında çok farklı kararları var.

Atıf yaptığınız GVK.nun (81/5) 82/5.maddesindeki cümlede geçen "sonradan" kelimesi ile bu bölümün ilk maddesi olan 80.maddesini birlikte değerlendiriniz.

Nakliyeci bir mükellefin aracını satarak işini terk etmesi üzerine araç satış bedelini düşük beyan ettiğinden bahisle Vergi Dairesi cezalı KDV tarhiyatı yapmış.Dava açtık iddialarımıza paralel fakat pekde ummadığımız bir biçimde mahkeme işi terkten sonra aracın satıldığı ve bunun arızi kazanca girdiği bu nedenlede KDV hesaplanamayacağı gerekçesiyle davamızı kabul etti üst mahkemede onayladı.Ancak bu karar katılmam mümkün değil.

Adi ortaklıklarda 3 veya daha fazla ortaklı iken ortak sayısının 2 ye kadar inmesinde KDV hesaplanmaması ancak tek ortağa inmesi nedeniyle adi ortaklık sona ereceğinden KDV hesaplanması tartışma götürür ancak ticari bir işletmedeki hissenin işi terk etmek üzere devrinin ise arızi bir faaliyet olarak değerlendirilmesi bence zordur.Aksi halde devir KDV si erimiş ancak stoklu çalışan tek şahıs işletmelerinde de işin terki nedeniyle KDV hesaplanmaması gerekirki bu KDV yasamıza/sistemimize pek uygun düşmez kanaatindeyim.

Tebliğlerin bağlayıcılığına gelince vergi idaresi çalışanları tebliğlere uymak zorundadırlar tebliğlerin yasaya aykırılığını iddia ederek farklı uyugulama yapamazlar.

İtilafıda idare yaratmaz.İdare cezalı tarhiyatını yapar geçer.Külfetini mükellef ve meslek mensubu çeker.
 
Sayın Ekici

İfadelerinizden gördüğüm kadarıyla “bana” göre deyip kanaat serdederek müçtehitlik iddiasında ulunuyorsunuz. Size göre öyleyse bana göre de böyle. Bu böyle olmaz. Bakın ben size 3 tane Danıştay Kararı özeti verdim. Siz henüz hiçbir mevzuat ortaya koyamadınız. Koymanız da mümkün değil. Burada sadece muhalefet olsun diye müdahale edecekseniz size gösterilen nezaketi suiistimal etmiş olursunuz. Size gösterilen toleransın da bir hududu olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
 
Sayın Erol,

Polemiğe girmeye niyetim yok.Müçtehitlik ve töleransla ilgili haddini aşan yazılarınızı yok sayıyorum.

Yeterli mevzuat ortaya benim tarafımfan sizin tarafınızdan ve diğer meslektaşlarımızca konuldu zaten, tekrara da gerek yok.

Kanaat meselesine gelince ben bir meslek mensubuyum elbette farklı yorumların ve uygulamaların olduğu bir konuda bir kanaate sahip olacağım çünkü bu işin icraatını yapıyorum.

Son olarak özetleyeyim.Adi ortaklıklarda hisse devrini (hatta adi ortaklığın sona ermesini gerektiren devirleri işletme faaliyetine tek şahıs olarak devam ettiği sürece) Danıştay KDV açısından vergiyi doğuran olay olarak değerlendirmiyor bunu belirttim.Ancak ortada idareyi bağlayacak bir içtihat kararı olmadığından ve 25 seri numaralı KDV tebliği halen yürürlükte bulunduğundan Vergi idaresi uygulamalarında halen adi ortaklıklarda ortaklığın sona ermesini gerektirecek hisse devirlerini KDV'ne tabi tutmaktadır.

O nedenle ya bu yönde uygulama yapılması yada yargıya gitmenin göze alınması gerektiğini belirttim.
 
Ynt: Adi Ortaklıklık İşletmelerinde Ortaklardan Birinin Ayrılması

İyi çalışmalar dilerim tüm meslektaşlara.
Adi ortaklık müşterimiz var bu firmanın ortaklarından biri kayboldu adam piyasada yok en son aldığımız habere göre memleketine yerleşmiş bizde olan telefonlarına ulaşamıyoruz. Firmanın diğer ortağı diyorki kapatacağım ben bu ortaklığı kendi adıma devam edeceğim. Bu durumda ne yapmamız gerekiyor. Hangi merci/makam bizim sorunumuzu çözer?
Vergi dairesinde Müdür Yardımcısı ile görüştüm bu durumu iki ortağıda görmek istiyor. İkinci ortak olmadan iş yapmam diyor. Sizin öneriniz nedir.
 
Üst