11.08.2008 TARİHLİ MAKALESİ http://www.samsunsmmmo.org.tr/Baskandan.asp
A N G A R Y A ?
ANGARYA; " Zorla ve Karşılıksız gördürülen iş.."
İtalyancadan dilimize geçmiş olan angarya terimi, ilk toplumlardan günümüze kadar gelmiş olan önemli bir ekonomik olguyu tanımlar. Tarihsel süreçte, çoğunlukla, bir çeşit vergi yerini tutmuştur. Devlet, kent ve köy yönetimlerinde kamu yararına olan işler vatandaşlara angarya yoluyla yaptırılırdı. 1831 yılında Tuna Prensliklerinde Réglement Organique adı altında yayımlanan Angarya Kodeksi Eflak köylülerine 14 iş günü adı altında yılda 56 iş günü tutan angarya yüklemişti; çünkü bir iş günü, bir gün değil, o işin bitirilmesi için gerekli günler olarak tanımlanıyordu. Hem de bu, sadece yasaya dayanan angaryaydı. Yasa dışı angaryalarla birlikte bir Eflak köylüsünün yılın yarısını Boyar'ın işinde geçirdiği hesaplanmıştır.
Angarya' yı;
(1) Savaş halinde bulunan iki devletten birinin, savaşın dışında bulunan üçüncü bir devlete ait ulaşım araçlarını, özellikle de ticaret gemilerini, ele geçirip bunlardan savaşçı amaçlarla yararlanması.
(2) Kölelik hukukunda, kölenin ve köylünün derebeyi hesabına mecburi ve ücretsiz çalışması.
(3) Devletin olağanüstü durumlarda vatandaşlara ait taşıt araçlarını kullanması.
(4) Usandırıcı, bıktırıcı işler şeklinde de tanımlamak mümkündür.Anayasamızın 49. maddesinde ise "Angarya " kesin bir dille yasaklanmıştır.
Madde 49.
(1) Çalışma her yurttaşın hakkı ve ödevidir.
(2) Devlet, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için, sosyal, ekonomik ve mali önlemlerle çalışanları korur ve çalışmayı destekler; işsizliği önleyici önlemleri alır.
(3) Kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Ancak, hükümlülerin, hükümlülükleri süresince rehabilitasyon amacıyla çalıştırılmaları zorla çalıştırma sayılmaz.
Bu açık tanımları yaptıktan sonra muhasebe meslek mensuplarının ne denli zor şartlar altında mesleklerini sürdürmeye çalıştıklarının altını çizmeliyim.
Çok açık ve net ifade ediyorum ki, başka hiçbir meslek camiasında örgüt mensuplarına bu kadar angarya yüklenmiş değildir. Muhasebe meslek mensubu; Vergi Mevzuatını, Sosyal Güvenlik Mevzuatını, İş Hukukunu, İdari ve Adli Yargı Mevzuatını yani hemen hemen her mevzuatı bilmek, değişiklikleri takip etmek, öğrenmek, tüm konulara vakıf olmak ve müşterilerine hizmet vermek zorundadır.
Ayrıca ve özellikle yıllardan beri gerek Maliye Bakanlığı, gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kendisine yüklenen akıl almaz angaryaları göğüslemek ve asli işini aksatmak, evini ve sosyal hayatını ihmal etmek, dahası sağlığını yitirmek pahasına yerine getirmek zorundadır.
21.08.2000 tarihinde gazetemizde bana ayrılan köşeden " Bildirimler ve Angarya " başlığı ile bakın neler yazmışım.
"?vergi mükellefiyeti tesis ederek bir işyeri açacaksınız ve işçi çalıştırmayı düşünüyorsunuz. İşe başlamadan önce bağlı bulunduğunuz vergi dairesine gerekli bildirimde bulunarak işe başlayacağınızı beyan edecek ve mükellefiyetinizi tesis ettireceksiniz. Bu işlem için gerekli formaliteleri sıralamıyorum. Vergi mükellefiyetinizi tesis ettirmiş olmanız yetmedi. Zira siz işçi de çalıştıracaksınız. O halde yine bölgenizde bulunan Sosyal Sigortalar Kurumuna da yine işe başlamadan önce işyeri bildirgesi vereceksiniz. ? Çalıştıracağınız işçilerin her biri için ayrı ayrı düzenleyeceğiniz işe giriş bildirimlerini de aynı sürede kuruma vermelisiniz. Aksi takdirde hatırı sayılır idari para cezasına çarptırılmanız işten bile değildir. Bunları da yaptınız iş bitti mi? Hayır bitmedi. Şimdi aynı Bakanlığa bağlı bir diğer kuruma yani Bölge Çalışma Müdürlüğüne işyeri bildirgesi vereceksiniz. Bunlardan birini dahi atlasanız ceza geliyor bilesiniz. Tüm bunları yaptınız mükellefiyetiniz tamam. Tamam da işten ayrılanlar oldu. Onlar içinde bildirimde bulunacaksınız. Tek bir kuruma mı? Elbette ki hayır. SSK ayrı bir kurum, Bölge Çalışma Müdürlüğü ayrı bir kurum. İşçi çıkışını SSK ' ya takip eden ayın prim bildirgesinde ve ait olduğu dönem bordrosunda ( artık Sigorta Primine Esas Kazanç Bildirimi ile yapılıyor), Bölge Çalışma Müdürlüğüne de ( artık doğrudan Çalışma Bakanlığına gönderiliyor) izleyen ayın 15 ine kadar adına Ek-2 denilen formla bildirimde bulunacaksınız. Aksi davranış yine ceza sebebi. Bu kadar bildirim fazla değil mi? Hayır fazla olmamalı ki, kanun koyucu tarafından yayımlanan 4571 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası ile yeni bildirim mecburiyetleri ve bu bildirimlerin verileceği değişik adres belirlenmiştir? İş ve İşçi Bulma Kurumu ( yeni adıyla İŞKUR ) tarafından belirlenecek formlar işçi çıkışlarında mutlaka doldurulup bu kurumlara verilecektir. Aksi takdirde yine ceza söz konusudur.
Nasıl, biraz kafa karıştırıcı değil mi? ?. Extra bildirim yükü de elbette angaryadır. AB eşiğindeki Türkiye'de çağ dışı uygulamalar artık sona ermelidir.
Aynı Bakanlığa bağlı kurumlar için neden farklı farklı bildirimlerde bulunulsun k? Her kurumun talebine hitap edebilecek bir form geliştirip bilgisayar çıktısı ile istenilen miktarda tek tuşla almak mümkündür. Bakanlık bu konuya mutlaka çözüm getirmelidir?."
Nasreddin Hoca ile Timur örneği gibi sekiz yıl sonunda bırakın bu yolda düzelmeyi, yeni bildirimler, yeni angaryalar yüklenmekte meslek mensubuna.
Şimdilerde İşkur mevzuatı gereği internet yoluyla kurumdan şifre alınmak ve işçiler bildirilmek durumunda. Hem de her ay için bu bildirimler yapılmak mecburiyetinde. Aksi takdirde 2.000 YTL'cik gibi bir ceza sizi bekliyor.
Daha Maliye kısmına değinemedik bile.
Ba ? Bs formları mı desek, transfer fiyatlandırması formları ve raporları mı desek? Valla hangisini yazalım.
Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. TÜRMOB gerekli girişimlerde bulunmalı ve " ANGARYALARA HAYIR " denmelidir.
AHMET HAYVALI
SAMSUN SMMMO
YÖN.KRL.BŞK.
A N G A R Y A ?
ANGARYA; " Zorla ve Karşılıksız gördürülen iş.."
İtalyancadan dilimize geçmiş olan angarya terimi, ilk toplumlardan günümüze kadar gelmiş olan önemli bir ekonomik olguyu tanımlar. Tarihsel süreçte, çoğunlukla, bir çeşit vergi yerini tutmuştur. Devlet, kent ve köy yönetimlerinde kamu yararına olan işler vatandaşlara angarya yoluyla yaptırılırdı. 1831 yılında Tuna Prensliklerinde Réglement Organique adı altında yayımlanan Angarya Kodeksi Eflak köylülerine 14 iş günü adı altında yılda 56 iş günü tutan angarya yüklemişti; çünkü bir iş günü, bir gün değil, o işin bitirilmesi için gerekli günler olarak tanımlanıyordu. Hem de bu, sadece yasaya dayanan angaryaydı. Yasa dışı angaryalarla birlikte bir Eflak köylüsünün yılın yarısını Boyar'ın işinde geçirdiği hesaplanmıştır.
Angarya' yı;
(1) Savaş halinde bulunan iki devletten birinin, savaşın dışında bulunan üçüncü bir devlete ait ulaşım araçlarını, özellikle de ticaret gemilerini, ele geçirip bunlardan savaşçı amaçlarla yararlanması.
(2) Kölelik hukukunda, kölenin ve köylünün derebeyi hesabına mecburi ve ücretsiz çalışması.
(3) Devletin olağanüstü durumlarda vatandaşlara ait taşıt araçlarını kullanması.
(4) Usandırıcı, bıktırıcı işler şeklinde de tanımlamak mümkündür.Anayasamızın 49. maddesinde ise "Angarya " kesin bir dille yasaklanmıştır.
Madde 49.
(1) Çalışma her yurttaşın hakkı ve ödevidir.
(2) Devlet, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için, sosyal, ekonomik ve mali önlemlerle çalışanları korur ve çalışmayı destekler; işsizliği önleyici önlemleri alır.
(3) Kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır. Ancak, hükümlülerin, hükümlülükleri süresince rehabilitasyon amacıyla çalıştırılmaları zorla çalıştırma sayılmaz.
Bu açık tanımları yaptıktan sonra muhasebe meslek mensuplarının ne denli zor şartlar altında mesleklerini sürdürmeye çalıştıklarının altını çizmeliyim.
Çok açık ve net ifade ediyorum ki, başka hiçbir meslek camiasında örgüt mensuplarına bu kadar angarya yüklenmiş değildir. Muhasebe meslek mensubu; Vergi Mevzuatını, Sosyal Güvenlik Mevzuatını, İş Hukukunu, İdari ve Adli Yargı Mevzuatını yani hemen hemen her mevzuatı bilmek, değişiklikleri takip etmek, öğrenmek, tüm konulara vakıf olmak ve müşterilerine hizmet vermek zorundadır.
Ayrıca ve özellikle yıllardan beri gerek Maliye Bakanlığı, gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından kendisine yüklenen akıl almaz angaryaları göğüslemek ve asli işini aksatmak, evini ve sosyal hayatını ihmal etmek, dahası sağlığını yitirmek pahasına yerine getirmek zorundadır.
21.08.2000 tarihinde gazetemizde bana ayrılan köşeden " Bildirimler ve Angarya " başlığı ile bakın neler yazmışım.
"?vergi mükellefiyeti tesis ederek bir işyeri açacaksınız ve işçi çalıştırmayı düşünüyorsunuz. İşe başlamadan önce bağlı bulunduğunuz vergi dairesine gerekli bildirimde bulunarak işe başlayacağınızı beyan edecek ve mükellefiyetinizi tesis ettireceksiniz. Bu işlem için gerekli formaliteleri sıralamıyorum. Vergi mükellefiyetinizi tesis ettirmiş olmanız yetmedi. Zira siz işçi de çalıştıracaksınız. O halde yine bölgenizde bulunan Sosyal Sigortalar Kurumuna da yine işe başlamadan önce işyeri bildirgesi vereceksiniz. ? Çalıştıracağınız işçilerin her biri için ayrı ayrı düzenleyeceğiniz işe giriş bildirimlerini de aynı sürede kuruma vermelisiniz. Aksi takdirde hatırı sayılır idari para cezasına çarptırılmanız işten bile değildir. Bunları da yaptınız iş bitti mi? Hayır bitmedi. Şimdi aynı Bakanlığa bağlı bir diğer kuruma yani Bölge Çalışma Müdürlüğüne işyeri bildirgesi vereceksiniz. Bunlardan birini dahi atlasanız ceza geliyor bilesiniz. Tüm bunları yaptınız mükellefiyetiniz tamam. Tamam da işten ayrılanlar oldu. Onlar içinde bildirimde bulunacaksınız. Tek bir kuruma mı? Elbette ki hayır. SSK ayrı bir kurum, Bölge Çalışma Müdürlüğü ayrı bir kurum. İşçi çıkışını SSK ' ya takip eden ayın prim bildirgesinde ve ait olduğu dönem bordrosunda ( artık Sigorta Primine Esas Kazanç Bildirimi ile yapılıyor), Bölge Çalışma Müdürlüğüne de ( artık doğrudan Çalışma Bakanlığına gönderiliyor) izleyen ayın 15 ine kadar adına Ek-2 denilen formla bildirimde bulunacaksınız. Aksi davranış yine ceza sebebi. Bu kadar bildirim fazla değil mi? Hayır fazla olmamalı ki, kanun koyucu tarafından yayımlanan 4571 sayılı İşsizlik Sigortası Yasası ile yeni bildirim mecburiyetleri ve bu bildirimlerin verileceği değişik adres belirlenmiştir? İş ve İşçi Bulma Kurumu ( yeni adıyla İŞKUR ) tarafından belirlenecek formlar işçi çıkışlarında mutlaka doldurulup bu kurumlara verilecektir. Aksi takdirde yine ceza söz konusudur.
Nasıl, biraz kafa karıştırıcı değil mi? ?. Extra bildirim yükü de elbette angaryadır. AB eşiğindeki Türkiye'de çağ dışı uygulamalar artık sona ermelidir.
Aynı Bakanlığa bağlı kurumlar için neden farklı farklı bildirimlerde bulunulsun k? Her kurumun talebine hitap edebilecek bir form geliştirip bilgisayar çıktısı ile istenilen miktarda tek tuşla almak mümkündür. Bakanlık bu konuya mutlaka çözüm getirmelidir?."
Nasreddin Hoca ile Timur örneği gibi sekiz yıl sonunda bırakın bu yolda düzelmeyi, yeni bildirimler, yeni angaryalar yüklenmekte meslek mensubuna.
Şimdilerde İşkur mevzuatı gereği internet yoluyla kurumdan şifre alınmak ve işçiler bildirilmek durumunda. Hem de her ay için bu bildirimler yapılmak mecburiyetinde. Aksi takdirde 2.000 YTL'cik gibi bir ceza sizi bekliyor.
Daha Maliye kısmına değinemedik bile.
Ba ? Bs formları mı desek, transfer fiyatlandırması formları ve raporları mı desek? Valla hangisini yazalım.
Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. TÜRMOB gerekli girişimlerde bulunmalı ve " ANGARYALARA HAYIR " denmelidir.
AHMET HAYVALI
SAMSUN SMMMO
YÖN.KRL.BŞK.
)))