Bagimli SMMM..

mustafakutlu

Katkı Sunan Üye
Üyelik
3 Ocak 2012
Mesajlar
307
Konum
hatay
Merhaba ustadlar bir yere bagimli calisan bi SMMM başka bir yerde de bagimli olarak calisabilme olasiligi varmi acaba?ben olamaz diye düşünüyorum ama özellikli bir durum varmi
 
Bağımlı olanlar sadece 1 firmanın sorumlusu olabiliyorlar 2 ncisine izin yok.Gruplarda sıkıntı yaratıyor diye şikayet var ama yasa böyle düzenlenmiş muhakkak bir sebebi vardır.Beldide bağımlı meslek mensubu 1 firmada başarılı olabilir diğerlerinde
başarısız olur diye düşünülmüş olabilir 3568 sayılı yasanın gerekçesini bulup bakmak lazım.Kolay gelsin.
 
Bağımlı olarak birkaç şirketin/firmanın işi yapılabiliyor olsa idi büro açmanın ne manası kalırdı?
 
Sn.merkür2,
Hayırlı günler
.
Bakınız ,İstanbul SMMM Odası Başkanı Sayın Yahya Arıkan her zeminde olayı doğru anlatır ve teşhisleride yerindedir.


Ne Diyor ,

"YMM’ler kendi bünyeleri altında defter tutma büroları oluşturarak, tam tasdiklerini yaptıkları firmaların defterlerini tutarak denetimin tarafsızlığına gölge düşürülerek haksız rekabet yaratmaktadırlar. Aynı şekilde SMMM’ler de YMM ruhsatını kiralayarak ,bir büro içerisinde tüm işlemlerini yaparak, meslek ahlakı ile bağdaşmayan davranışlar sergilemektedir.

Ayrıca SM ve SMMM’lik ruhsatını almış olan meslek mensupları; ruhsatlarını ruhsat almamış kişilere ruhsatlarını kiralayarak meslek ahlakını ihlal etmektedirler."

Devamında da,

"Yeni meslek kararımıza göre; tam tasdik kapsamının altında kalan vergi beyannameleri sadece SMMM ve SM ler tarafından imzalanmasını ön görmektedir.Ancak YMM’ler danışmanlık sözleşmesi yaparak ;SM ve SMMM’lere ayrıca vergi beyannameleri imzalatmadığına gerek olmadığını, gerek müşteriler ile bire bir görüşülerek ,gerekse bültenler gönderilerek meslek ahlakı ihlal edilmektedir.

Bu tespitler doğrudur ve yayılmaktadır.

Ve yine devamında,

NE YAPMAMIZ GEREKİYOR ???

• Tüm meslek mensuplarının yapacağı iş sayısı sınırlandırılmalıdır.
• Meslek mensupları kamuda çalışmalarını güvence göstererek iş almamalıdırlar.
• Ruhsat ve mühür kiralatanlara,yetkisiz mesleği sürdürenlere tüm meslek camiası mücadele etmelidir.
• Odaların ücret tarifelerine sahip çıkılmalıdır.
• Meslek mensuplarının birbirlerine verdikleri hizmetlerin karşılığı zamana endeksli olarak ödenmelidir.
• Yeminli Mali Müşavirler :
- Tam tasdikte meslek mensuplarımızla çalışmalıdırlar.
- Tam tasdik dışında ki beyannameleri imzalamamalıdırlar.
- Alt incelemelerde meslek mensuplarımızın iş yoğunluğu göze alınarak,meslek mensuplarımızla diyalog
kurmalıdırlar.

Biz mesleği bir bütün olarak görüyoruz.Tüm meslek mensuplarımızı da çok seviyoruz.Ayrı Birlikleri Mesleğin sonu olarak görüyoruz. Ancak Muhasebe olmadan Yeminli Mali Müşavirlik Mesleğinin olamayacağını her kesin kabullenmesi gerekiyor."

Gelelim konumuza.
Ne diyoruz.
Sayın Arıkan doğruları her zeminde söyler.
Evet söylüyor.
"Tam tastikte SM/SMMM ile çalışılmalıdır ,DOĞRU ,Fakat bu 3568 sayılı yasanın genel anlamı olmasına rağmen NEDEN BU MECBURİYET DEĞİLDE SIKINTI(VEYA HAKSIZ REKABET )İÇİN BİR KÖTÜ NİYET LİMANIDIR.

İşte tam burada çıkan anlamı özetleyelim.Bir YMM şahsi bürosu var veya Bir YMM şirketinin ortağı:Başka bir YMM Şirketine ortak olabiliyor.

İşte Deliğin dik alası burada.

Peki nasıl olabiliyor.YMM lerden birisi Çalışanlar Kütüğüne kayıt olacak.

Tamam,ben SMMM çalışanlar kütüğüne şahsımı veya şirketi temsilen kayıtlanırım,Diğer ortak olduğum tüm SMMM şirketlerinde kayıtlanmam .

Bu mümkün mü ?

Evet Mümkün imiş.

O zaman bizim yaptığımız hizmet Serbest Meslek Faaliyeti olmaktan çıkıyor.Ticari kazanç oluyor mu ?

Olmuyor mu ?



Devamında da ben diyorum.

Bu yanlış ortamı,Haksız Rekabeti SM/SMMM ler arasında aramaktan vazgeçerek :

-Basit Usulde SM/SMMM olmasını temin,

-Alt imza kapsamında olmayanlarda SM/SMM olmasını temin,

-Tam tastik kapsamında SM/SMMM olmasını temin,

-Kamunun ve Sivil Toplum Kuruluşlarının tüm İktisadi birimlerinde SM/SMMM olmasın temin,

-Bağımsız Denetimin tüm İşletmelere yayılmasın temin,

-Nereden buldun( Vergisi ödenmiş Kazanç)uygulamasını temin,

için özde çalışacaklara ihtiyaç vardır.

Kısaca Pastayı büyüterek ve adil paylaşarak yürümeyi öğrenmeliyiz.

Buna kim önderlik edecek ?

Tabiki Yöneticilerimiz.

Nasıl.

3568 sayılı yasayı uygulayarak.

Gerekirse suç duyurusunda bulunarak.

Kim yapacak ?

Ben değilim.


Yasadaki bir sürü eksiklik ve sorunların yanında bir de "bağımlı ve serbest" ayırımı gibi tamamen ülke gerçeklerinden kopuk suni bir ayırım yaratması hem sorunlar yumağını daha karmaşık bir hale getirmekte hem de bir işyerinde hizmet akdi ile çalışan belgeli meslek mensuplarını mağdur ve rencide etmektedir.

21.(12.1990 tarihli Yönetmelik, Madde 46: Odaya kayıtlı her meslek mensubunun kaydedildiği bir "meslek mensubu üye kütüğü" ile fiilen mesleki faaliyette bulunanların yazıldığı bir "çalışanlar listesi" tutulur, denilmektedir.
Yönetmeliğin bu maddesinde; Bağımlı ya da serbest üye ayırımı belirtilmeksizin mesleki faaliyette bulananların, çalışanlar olduğu kabul edilmektedir.
Ancak uygulamada bağımlı üyeler "çalışanlar" olarak kabul edilmemekte ve bu listenin dışında tutulduğu hepimizin malumudur.
26.05.1994 tarihinde yayınlanan SM; SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği Sıra No 12:
F: Diğer Hususlar; .......... Mükellefin 3568 Sayılı Kanunun 2. maddesinde belirtilen 1993 hesap dönemine ait işlemlerinin, aynı kanuna göre yetki almış SM, SMMM veya YMM tarafından yerine getirilmesi durumunda (işletmelerin muhasebe veya finansman birimlerinde 3568 sayılı kanuna göre yetki almış Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir çalıştırılması hali dahil) % 20 indirim uygulanır, denilmektedir.
Çok bariz bir çelişki daha burada kendini göstermektedir. Yasaya göre hizmet akdi ile çalışanların unvan, imza ve tasdik (YMM' lerde), yetkileri yoktur. Ama bu tebliğde bağımlı çalışanların meslek mensubu, yaptıkları işlerin de yasanın 2. maddesinde yazılı işler olduğu kabul edilmekte ve hatta işveren/mükellefe ücret avantajı bile sağlamaktadır.
En basit bir işletme defterinin beyannamesinin imzalanması için mesleki ehliyet arayan yasa, muhasebelerini kendi bünyelerinde yürütmek durumunda olan ülkemizdeki on binlerce, milyarlık ve trilyonluk müesseselerin durumunu göz ardı etmekte, hatta burada hizmet akdi ile çalışan belgeli meslek mensubunu yok sayarak, bu firmaların beyannamelerinin dışardan serbest çalışan bir meslek mensubuna imzalattırılmasını salık vermekte bu durumu fırsat kabul eden YMM lerin kucağına atmaktadır.
Sonuçta konuyu "bağımlılık ve bağımsızlık" platformuna getirip, "bu mesleğin temeli ve ana ilkesi bağımsızlıktır" diyenlere, muhasebecilik ve müşavirlik ile Bağımsız Denetimin birbirine karıştırılmaması gerektiğini vurgulamak isterim.
Bağımsız Denetimde bağımsızlığı sonuna kadar savunurum.
Ancak SM ve SMMM belgesi almış olan herkesin yaptığı iş muhasebecilik ve müşavirliktir.
Yani yasal mevzuatlar çerçevesinde, muhasebe usul ve esasları ile standartları doğrultusunda belgeleri düzenlemek ve defterlere kaydetmektir.
Ve bu işlemlerin sonuç hesaplan olan mizan, bilanço, mali tablolar ve beyannameleri düzenleyip imzalamak da yapılan bu işin doğal bir sonucundan başka bir şey değildir.
Bu işler asla bir Denetim değildir. Bunlara ve mükerrer 2'l7. maddeye göre beyannamelerin imzalanmasına denetim deniyorsa, serbest büro faaliyeti yapan meslek mensuplarının tuttukları defterlerin beyannamelerini de kendilerinin imzalayamaması gerekir. Zira işi yapan ile denetleyenin aynı kişi olması düşünülemez. Aksi savunuluyor ise bu takdirde bağımlı meslek mensubunun da kendi çalıştığı firmanın beyannamesini imzalayabilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Yoksa en basit deyimiyle-çifte standart-yanlışına düşmüş oluruz.
Bu nedenle konuya "bağımlılık - bağımsızlık" boyutundan bakarak, tamamen kendi irade ve tercihi ile bir işyerinde hizmet akdi ile çalışan belgeli meslek mensubunun, iş- verenle ücret ilişkisi (!) içinde olması nedeniyle "özgür" olamayacağını varsayarak, muhasebe camiamızın neredeyse yarısını teşkil eden bağımlı meslek mensubunun; mesleki ahlakından, mesleki dürüstlüğünden ve mesleki namusluluğundan adeta kuşku duymanın doğru bir yaklaşım olmadığı kanaatindeyim. Bu yaklaşım sadece bağımlı meslek mensubunun onurunu zeİşyerlerinde hizmet akdi ile çalışan belgeli meslek mensuplarını yok saymak yerine, artık katrilyonlarla telaffuz edilmeye başlanan kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmek, vergi kayıp ve kaçaklarının asgariye indirilmesi isteniyorsa, en azından ciddi ve sağlıklı bir belge düzeninin bu ülkede gerçekten yerleşmesi isteniyorsa, tam tersi ne her mükellefin ruhsatlı bir muhasebecisi olması gereği ile birlikte, muhasebelerini kendi bünyelerinde yürüten işyerlerinde mutlaka belgeli muhasebeci ve mali müşavir istihdam edilmesinin koşullarının yaratılmasına çalışılmalıdır.
Böyle bir uygulama aynı zamanda mesleğimiz için başka bir kanayan yara olan ruhsatsız - kaçak muhasebeciliğe de darbe vuracaktır.

Peki nedir Bağımlı çalışan Meslek Mensupları için çözüm diyebilirsiniz.

Onu ikinci bir ücrete mahkum etmeyecek Asgari ücret ilanıdır.

Bağımlı çalışan Doktorun,Hemşirenin,Mühendisin asgari ücretini ilgili odaları belirleyip SGK nezdinde uygulatabiliyorlarsa Bizim Mesleğimizde olmamasının ayrıca sorgulanması gerekir.

Buda yetmez Mesleğimizde 2 yıllık mezunlara yönelik bir Muhasebe elemanı ünvanı ihdas ettirilerek hem ara eleman ihtiyacı karşılanmalı ve bu ünvanında özlük ve ücretleri düzenlenmelidir.

Bu sebeple önce SM/SMMM nin olmamasına hizmet eden deliklerin kapatılması için YMM camiası ile uzlaşılmalıdır.

Uzlaşılmazsa ne oluru Sn.Yahya Arıkan zaten fiili olarak özetlemiş.

Sonuç ne olur.

Bunun cevabını alanlar alır.Yazıda mevcut !
 
Sn.Merkur2,
Tekrar hayırlı günler.
Sizin yazınız "Bağımlı olarak birkaç şirketin/firmanın işi yapılabiliyor olsa idi büro açmanın ne manası kalırdı?"
Böyle idi.
Güzel buldum.
Evet bu bende bu yazıyı destekleyen geniş bir yazı yazdım.
Başka ne olabilir ki ?
Bu alanın fonksiyonu forum,
Buna rağmen ne alaka noktasında kalıyorsanız buda sizin tercihiniz.
Umarım klavye sürçmesidir.
Umarım ki güzel anlamlı ve kısa yazınızın arkasında durursunuz.

 
Üst