Bağımsız Denetim Büyüklere

sahincolak71

Katkı Sunan Üye
Üyelik
17 Haz 2009
Mesajlar
202
Bağımsız denetim büyüklere

TTK'da getirilen bağımsız denetimin kapsamı da Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu'nun görüşleri doğrultusunda küçük şirketleri kapsam dışı bırakacak şekilde yeniden düzenlenecek.

Beklenen oldu ve Yeni Türk Ticaret Kanunu, yürürlüğe girmeden rötuşlandı. İş yapma kültürümüzde 100 yıldır geciken devrimci adımları tanımlayan yeni yasa kurnazlık lobisinin hükümeti etkilemesiyle "hadim" edildi.
Yasayı yazan Ünal Tekinalp'in çağrılmadığı "TTK'yı budama" toplantısında Başbakan Yardımcısı Babacan'ın bu "etkisizleştirme operasyonunu" yönetmesi, hayret verici... Sonuçta küresel ekonomide büyük oyuncu olma iddiasındaki şirketlerin, hesap verebilirlik, sorumluluk ve şeffaflık kültürüne taşınması kaçınılmazdı. Yeni yasa tam da bunu sağlayacaktı.
Ancak KOBİ'lere getireceği "ek maliyet" gerekçesiyle geri adım atıldı. Başta yasanın yazarı olmak üzere pek çok kesim, bu devrimci kanun sayesinde şirketlerin çağ atlayacağını savundu fakat iş dünyası içindeki "kurnazlık lobisi" işlerin "eski tas eski hamam" yapılması lobiciliğini başardı. 4 ay önceyi hatırlıyorum; iş çevrelerindeki "istemezükçülerin" sesi, TOBB'un tepe yönetiminde "merak etmeyin, mayısta hallederiz" taahhüdüyle yankı buldu. Mayısla birlikte ilk Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısında TTK'daki değişikliklerin gündeme gelmesi bekleniyordu. Nitekim arkadaşımız Mehmet Ali Berber, değişiklik konularını sıralayınca, rötuşların detayına ulaştık.
Doğmamış yasaya ana karnında iken "kısırlaştırma" ameliyatını yapanlar, iş kültüründeki bu devrime ihanetin bedelini acaba torunlarımıza nasıl anlatacak? "KOBİ'lere ek maliyet gelmesin" gerekçesine sığınanlar, yasayı delmenin toplumsal maliyetini nasıl izah edecek?
Yönetime hâkim patronun şirket kasasından para çekmesine izin verir, denetimi kaldırır, ortağına ve paydaşına hesap verme yükümlülüğünü budarsanız küresel güç, bölgesel marka ve dış ortaklıkları nasıl oluşturabilirsiniz? Günü kurtarmanın bedeli, yarını harcamak olmamalıydı
sabah gazetesi s.oğuz.


Şirketlere ek zaman
Şirketlerin sözleşmelerinin yeni kanuna uyarlanmasıyla ilgili süre uzatılacak.

2- Limitedlere kâr avansı
Patronların şirket ortak hesabından para çekmelerinin önüne geçen düzenlemede kısmi geri ...adım atılıyor. Limited şirketlere anonim şirketlerde olduğu gibi avans-kâr dağıtım uygulamasına geçecek. Bu şirketlerde kâr payı avansı dağıtacak.

3- Hapis cezasına sınırlama
Suç olarak tanımlanan 11 eylem ön ödeme kapsamına alınacak. Adli para cezalarında ön ödeme 90 gün ve altındaki para cezaları için uygulanıyordu. Günlük asgari tutar olan 20 liradan 90 gün için bin 800 TL ödenmesi halinde işlenen suçtan dolayı kamu davası açılmıyor. Yeni düzenleme ile 36 eylemden 24'ü ön ödeme kapsamına alınmış olacak.

4- Fişte patron ismi yazmayacak
"Yazar kasa fişinde patron ismi yazar mı?" diye eleştirilen 39. maddedeki 'tacirler tarafından kullanılan her türlü kağıt ve belgede gösterilmesi zorunlu olan bilgilerin daha açık bir biçimde belirtilmesi' netleşecek. Yazar kasa fişlerinde patron ismi yazmayacak.

5- Eğitim şartı kalktı
Anonim şirketlerin yönetim kurullarının 4'te birinin yüksek öğrenim mezunu olma zorunluluğu kaldırılacak.

6- İnternet sitesi kurma esniyor
İnternet sayfası yükümlülüğünü düzenleyen madde KOBİ'leri kapsamayacak şekilde yeniden düzenlenecek. İnternet sayfası düzenlememeye verilecek 6 ay adli para cezası da 90 güne indirilecek ve ön ödeme kapsamına alınacak.

7- Bağımsız denetim büyüklere
TTK'da getirilen bağımsız denetimin kapsamı da Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu'nun görüşleri doğrultusunda küçük şirketleri kapsam dışı bırakacak şekilde yeniden düzenlenecek.

8- Kapanış onayı yevmiye defterine
İşletmelerin yeni kanunda tepki gösterdiği kapanış onayına tutulacak defter sayısını düzenleyen maddede de değişiklik yapılacak ve 7 defterden yalnızca 'Yevmiye Defteri'nin kapanış onayı alması yeterli olacak.
ÇOK ÖNEMLİ NOT = Bu kararların alınacağı toplantıya yeni TTK'nu yazan Prof. Ünal Tekinalp hoca davet edilmemiştir.

Sabah Gazetesi ve Milliyet Gazetesinde ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Arkadaşlar Dağ fare doğurmuştur Herkese hayırlı olsun
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Hoca davet edilse ne değişecekti ki?
Önemli olan ekonomik güc değilmidir.?
Zaten birçok konuda hatalrı vardı.
Sonuçta bu denetçinin bir maliyeti olacak . Büyük şirketler dışında kimse buna katlanmak istemiyor.
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Nizam üstadım katlanmak istemiyordan geçtim adamlar bu işin 500-600 TL ye yapılacağını falan düşünüyorlar. 1 Milyon TL cirosu olan mükellefe soruyorum adam benim cirom yüksek neyse 500-600 veririz yazdırırız raporu diyor. Ciddi rakamlardan bahsedincede ben deftere o kadar para vermiyorum bi raporamı vericem deyip sanki arayı biz cebimize atacakmışız gibi hemen karşı savunmaya geçiyorlar.
Bağımsız denetim olsun denetçide olsun her firmaya bencede olmasın 700 bin LTD nin hepsine bağımsız denetim uygulamak zaten abeste iştigalden öteye gitmezdi ancak asıl derdimiz denetçi kriterlerinin belirlenmesinde olmalıdır.
Her firmaya uygulanmayacak deyip üzüleceğimize türmobun istediği gibi bağımsız denetçi lisansının herkese dağıtılacağına adam gibi bir sınavla belli bir kesime verilirse bağımsız denetim sadece büyüklere uygulansa bile bizim meslek mensupları bu işten ciddi ekmek yer ama yok birlik ve oda başkanlarının istediği gibi herkese verilirse isterse 700 bin şirkete uygulansın 25-30 TL ye defter tutan zihniyetle o rapor zaten 500 TL den öteye geçmez.
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Bu ülke bir kez daha yanıltmadı beni!
Siz bu kafayla değil 2023 de 2123 de bile uygar bir ülke konumuna gelemezsiniz!
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

hiç şaşırmadım,bir zamanlar nereden buldun yasası çıkmıştı ne oldu?
ortak hesabındaki katı kural kayıt dışılığı önleme de önemli bir rolü olabilirdi ama bunu kimse istemedi.
spk şirketleri hariç bağımsız denetimin tam manasıyla uygulanacağını inanmıyorum.
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

"Her firmaya uygulanmayacak deyip üzüleceğimize türmobun istediği gibi bağımsız denetçi lisansının herkese dağıtılacağına adam gibi bir sınavla belli bir kesime verilirse bağımsız denetim sadece büyüklere uygulansa bile bizim meslek mensupları bu işten ciddi ekmek yer ama yok birlik ve oda başkanlarının istediği gibi herkese verilirse isterse 700 bin şirkete uygulansın 25-30 TL ye defter tutan zihniyetle o rapor zaten 500 TL den öteye geçmez"


Aynen katılıyorum. Baştan büyük şirketlerden başlardın. Daha sonra kademeli olarak yıllar içersinde aşağıya doğru inerdin. Malesef dayatmacaılık burda da karşımıza çıktı. Ya hep ya hiç zihniyeti.
Halbuki aşamalı olsaydı önceleri çekirdek bir denetim kadrosu oluşturulur. Zamanla hem denetlenecek şirket sayısı hem de bu işi layıkıyla yapacak denetçiler artar, bir süreç sonunda da (5-10 yıl). İdeal denetlenme oranına ulaşılabilirdi. 8)
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Turmob ve odalar, bagımsız denetim meselesine o kadar bilgi olarak uzaktılar ki TTK'nın tüzüğünde yazan şirket denetlemesini bağımsız denetim ile karıştırıp üyelerine servis yaptılar.Çorba fiatına

Önce TURMOB ve sonra da oda başkanlarına Kobi/TFRS dosyasını okutmak gerekiyor.
235 sahifelik gerçek bir TFRS

Eğer okumuş olsalardı TFRS'nin kapsama alanının her şirket olmayacağını da bilirlerdi ve gerçeği yansıtmayan sadece kendi beklentilerini sakladıkları şekilde meslek mensuplarına anlatmazlardı.
Her bir sahifesi saatlerce tartışılabilecek tfrs gibi yoğun bir eğitimi ciddiye alırlardı.Bu eğitim neresinden bakarsanız bakın takriben 8 ay sürer.
Muhasebe politikalarındaki değişikliğin muhasebeleştirilmesinin anlatılması ve uygulama örneklerinde kafayı sıyırmayacak meslekdaşın olduğuna inanmıyorum.Kaldı ki Hisse bazlı ödemelerin Ayrıntılı gelir tablolarında yaratacağı değişikliğin raporlanmaları ise kendi başına bir uzmanlık ister.
Bunun gibi yüzlerce değişikliğin olduğu standartları hadi meslektadımız bir şekilde ögrendi.Peki bu bilgilere nereden ulaşacak.Şirketin muhasebesinden tabii ki.Bu sisteme uygun muhasebe planı nerede? TDHP yetersiz kalıyor.Muhasebe standartları kurulu son aşamada buna uygun muhasebe planı için ciddi bir çoklukta komisyon kurmuştu.Sonuç ne oldu? Taslak olarak bile dağıtılmadı yada dağıtıldı ama ben ulaşamadım.

Bu zamana kadar yapıldığı gibi Piyasada hisse bazında işlem gören şirketler ve onların alt yapıları için TFRS'ler devam edecektir.Borsada işlem görmek isteyen şirketler de bu sisteme girecek ve koçlar gibi bu çalışmaların parasını ödeyeceklerdir.Dolar bazında.

KGK'nun atacağı adımlar neticesinde İMKB yada ikincil piyasalarda işlem gören şirketlerin denetimleri için yabancı denetim firmalarından ziyade yerli denetim firmalarının önünü açacaktır.En azından meslek camiasına bir heyecan verebilir.Tabii bu şirketlerin deneticiliklerinin kurum tarafından tayini de yeni oluşacak yerli denetim şirketlerinin piyasa kabuslarını da ortadan kaldıracak bir teşvik sistemi olabilir.

TTK'da yazan şirket denetimi,tüm şirketlere uygulanılabilecek ve enaz 100 yıl geçerli olabilecek maddelerdir.Turmob hayal adasından biraz uzaklaşsa da bunu görebilse.Bu denetim raporlarının her yıl yazılması ve denetci mesleğinin oturtulması için bulunmaz bir fırsattır.Hem sistem oturur hem de denetimi.
Tabii ki Kooperatiflerinde bu denetime tabii olması gerekmektedir.

Bunlar tamamen kişisel yorumlarımdır.İçindeki yanlışları atmak ve doğruları kendi doğrularına eklemek meslekdaşlarıma kalmıştır.

saygılarımla,

(başkaları da okuyor ya hani dedim bir katkımız olabilir mi )
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Kesinlikle,Önce TURMOB ve sonra da oda başkanlarına Kobi/TFRS dosyasını okutmak gerekiyor.
235 sahifelik gerçek bir TFRS..

Verilen eğitimlerin ve dağıtılan cd'lerin yetersiz olduğu aşikar.

Türkiye'de genellikle her konuda alt yapıyı oluşturmadan üst yapıyı inşa edemezsin.
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

küçükler denetlenmicek deniyor ama ölçü hala açıklanmadı. Ne kadar küçük mesela? 50 işçi ve 5 milyon ciro deniyordu . Eğer ölçü bu olacaksa şirketlerin gene yüzde 70 'i kayıtdışına ve vergi kaçırmaya devam edecek. O zaman çok büyük bir anlamı kalmıyor yeni ttk nın .öle değil mi?
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

Vergi kaçırma durumu bir yana; kamu yararı, şeffaflık denilen durum sadece belli bir çıtanın üzerindekiler tarafından sağlanıyorsa, çıtanın veya ölçünün altında kalanların kamuya bir yararı yoksa kapatalım gitsin veya bu ölçünün altında kalanlara da vergi indirimi/muafiyeti getirilsin o zaman :) Zira, ölçü altında kalma durumu kötüye kullanılabilecek bir açık gibi görünüyor.
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

baltun ' Alıntı:
Vergi kaçırma durumu bir yana; kamu yararı, şeffaflık denilen durum sadece belli bir çıtanın üzerindekiler tarafından sağlanıyorsa, çıtanın veya ölçünün altında kalanların kamuya bir yararı yoksa kapatalım gitsin veya bu ölçünün altında kalanlara da vergi indirimi/muafiyeti getirilsin o zaman :) Zira, ölçü altında kalma durumu kötüye kullanılabilecek bir açık gibi görünüyor.

Kobi/TFRS 'yi mutlaka incelemelisiniz. Birçok tereddütlerinizi giderecek mahiyettedir.
 
Ynt: Bağımsız Denetim Büyüklere

TTK VE BAĞIMSIZ DENETİM İLE İLGİLİ EN SON TOPLANTI SONUÇLARI AŞAĞIDADIR

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı: Yeni Türk Ticaret Kanunu ile ilgili bu toplantıyı düzenlediği için Zaman Gazetesi'ne teşekkür ediyorum. Ülkemizde bütün ekonomik aktörlerin temsil edildiği faydalı bir toplantı. Burada konuşulan bütün hususlar Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yeniden güncellenecektir diye düşünüyorum. Ancak, bu yasa Parlamento'nun, Türkiye'nin bir başarısıdır. Bu kanun üç günde Meclis'te grubu bulunan siyasî partilerinin ittifakıyla çıktı. Burada 1535 maddelik Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu halinde. Sadece Borçlar Kanunu için bile 3 yıl bile gerekebilirdi. Teknik yönü olan bu kanun üzerinde değişiklik teklifi olmadan kabul edilmesi bile büyük bir başarıdır. Çatı örgütlerin temsilcileri ve hükümet bir araya gelerek konuştu. 'Tasarıyı 1,5 yılda çıkaralım, şayet düzenlenmesi gerekiyorsa bunlar ele alınsın.' dedik. Yasama organları abesle iştigal etmez. Durup dururken, ihtiyaç yokken kanun yapmaz. Düzenlemeleri ihtiyaçlar belirler. Hedefimiz insanımızın hayatını kolaylaştırmak. Rekabet gücünü geliştirmek, şeffaflığı artırmak. Ama bunlarla ilgili elbette yapılar oluşturulacak.
Artık Türkiye'de mesafeler kısalmış. Keskin bir rekabet var. İnsanlar habire üretiyor. Ürettiğinizi pazarlayacaksınız. Bunun için de dış pazar gerekiyor. Onlarla aynı arenada üretim yapacak tacirlerle aynı enstrümanları kullanmak zorundalar. Şirketlerinizi onlarla mücadele edecek yapıya kavuşturmalısınız. Biz bu kanunla alakalı olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, TOBB ve TÜRMOB ile birlikte 13 bölgede bilgilendirme çalışması planladık. 10 tanesini gerçekleştirdik. Bunun ötesinde meslek odalarımız, STK'larımız, şirketlerin ve grupların yazılı olarak eleştirilerini bize iletti. Biz bunları değerlendirip 8 başlık altında toparladık. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

Birincisi, tacirler tarafından kullanılan her türlü kâğıt ve belgede kullanılması zorunlu olan bilgilerin fazla olduğu. 39. ve 51. maddelerle ilgili. İkincisi, tutulması zorunlu olan ticarî defterlerin, açılış onaylarının hangi sürede yaptırılacağının kanunda belirlenmiyor olması. Bu defterlerin tümünün kapanış onayına tabi tutularak defter sayısının artırıldığı. Üçüncüsü, muhasebe defterlerinin tutulmasının ve finansal tabloların belli standartlara göre tutulmasının KOBİ'lere getireceği sıkıntılar. Dördüncüsü, şirket ortaklarının şirkete borçlanmasının yasaklanması. Ve bununla ilişkili yaptırım eleştirisi var. Beşincisi, birden fazla yönetim kurulu üyesi olan şirketlerde yönetim kurulunun en az dörtte birinin yüksekokul mezunu olması şartının getirilmesi. Altıncısı, şirket ölçeklerine bakılmaksızın bağımsız denetim getirilmesi. Bağımsız denetçinin olumsuz rapor vermesi durumunda 4 işgünü içinde yönetim kurulunun istifa şartının getirilmesi. Yedincisi, yeni TTK'da cezaların ağır olduğu. 'Ekonomik suça ekonomik ceza' ilkesine aykırı düştüğü. Sekizincisi, şirket ölçeklerine bakılmaksızın internet sitesi oluşturulması yükümlülüğü getirildiği ve bu sitede özellikle ticarî sır niteliği taşıyan bilgiler ile finansal tabloların yayınlanması yükümlülüğü.

Bu eleştiriler çok doğal. 11 yıldır üzerinde çalışılıyor. Ekonomik aktörlerinin tamamı dinleniyor.

Cezalar kısmına gireyim. Kamuoyunda, sanki mevcut kanunda hiç ceza öngörülmemiş, yeni kanunla ilk defa yaptırım getiriliyor algısı var. 6762 No'lu kanunda 4 bin ila 73 bin lira para cezası var. Bugünkü kanunun 66 maddesinde ticarî defter tutulmaması durumunda 3 milyon liradan 30 milyona kadar ceza var. Biz 5252 No'lu uyum kanunuyla bunu yeniden düzenlemişiz. Nitekim sıfırları attık. 450 liradan 100 bin liraya kadar adli para cezası getirmişiz. Bir örnek daha; ticarî defterlerin saklanmaması konusunu 64. maddede düzenlemişiz. 200 günden az olmamak kaydıyla 4 bin ile 73 bin lira arası adlî para cezası. Öncelikle, ceza mutlaka caydırıcı olmalı. Kayıt dışılığın önlenmesi önemlidir. Caydırıcı ama öldürücü olmamalı. Yeni TTK'da ön ödeme kapsamında toplam 14 suç kapsamı var. Biz yapılan çalışmalar sonucunda bunların 19-20'ye çıkarılacağını öngörüyoruz. 4-5 tanesi idarî para cezası. Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na bu şekilde sunduk.

Biz duble yollar yapıyoruz. Bu Ticaret Kanunu da ticaret erbabının ticarî faaliyetini yürüteceği otobandır. Biz ticaret aktörlerine 1.535 madde ile mükemmel bir otoban oluşturduk. Buna herkesin kendini hazırlaması gerekir. Malî müşavirlerini uyarsın. Adapte olamayacak müşavir varsa uyarsınlar. Bir defa herkes bilmeli ki bu kanun 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe girecek. Biz kumaşı mükemmel, rengi, modeli düzgün bir elbise hazırladık. Şimdi provasını yapıyoruz. Değişim zor. Yazarkasa çıktığında da çok kişi itiraz etmişti. Şimdi kullanılıyor. KDV'de de aynı şekilde.
Marmara Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Doğan Argun: Bağımsız denetim şirketlerin personel, ciro ve satış rakamlarına göre uygulansın
Yaklaşık bir ay önce ortak bir çalışma yapmıştık. Bu çalışmanın küçük bir broşürünü oluşturduk. Broşürünün sonucunda bugün şunu gördüm, hemen değinilen veya eleştiri konusu yapılabilecek veya eksik veya uygulamaya entegre olmada sorun oluşturacak bütün konulara değinildi. O açıdan doğru bir çalışma yaptığınıza inanıyorum. Bağımsız denetim kapsamı içerisindeki işletmelerin tüm anonim ve limitet şirketlerinin beklediği net aktif büyüklüğü net satış hâsılatı ve istihdam edilen personel sayısı göz önüne alınarak, net aktif büyüklüğünün 25 milyon net satış hâsılatının yaklaşık 50 milyon istihdam edilen personel sayısı yaklaşık 100 olması kriterini örnek kıstas anlamında söylüyorum. Oluşturulması ve bu kapsamı bu 3 veriden yaklaşık 2'sinin işletme tarafından oluşturulması halinde bağımsız denetim kapsamına alınması uluslararası muhasebe standartlarına göre defterlerin tutulması uluslararası finansal raporlama standartlarına göre mali tablolarının oluşturulması halinde uygulamanın daha etkin ve verimli olacağını ve mali tablolardan beklenen sonuçların gerçeğe yakın bir düzeyde mali tablolar yoluyla o işletmeler tarafından ortaya koyulacağı inancındayım. Bu üç kriterden birisini sağlamayan veya hiçbirini sağlamayan işletmelerin de yine anonim limitet şirket gibi sistemde kalması, bunu niye özellikle sistemde kalması anlamında söylüyorum, yani şahıs işletmesine veya işletme hesabı esasına dönmemesini istiyorum. Yeni TTK'da işletmelerin kurumsallaşması öngörülüyor. Diğer bir konu da borçlanmayla ilgili.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Sungurlu: Şirketler ve malî müşavirler düzenlemeye hazır değil
Gerçekten reform niteliğinde olan TTK'nu çıkarmak için çaba sarf eden hükümetimize teşekkür ediyorum. Sayın Bakan'ın daha önce '2. bir düzeltme yapılacak ve bir mevzuat açıklanacak' diye bir beyanı olmuştu. 1 Temmuz tarihini göz önünde bulundurursak vakit çok dar. En büyük endişe, şirketlerin ve de mali müşavirlerin yeni kanuna hazırlıklı olmadıkları. Kamuoyunda da şirketler maalesef yeni düzenlemelerle alakalı faaliyet göstermiyor. Sistemin daha sağlıklı çalışması ve uyum sürecinin hızlanması için uygulamaların bu anlamda biraz daha kademeli yapılabileceğini düşünüyoruz. Bu kanunun Türkiye'nin AB'ye uyum sürecinde önem arz eden bir uygulama olduğunu ve müktesebatının da ülkemize birebir uyumlaştırılmaya çalışıldığını düşünürsek, getirecekleri fayda kadar bazı zararları olabileceğini düşünüyoruz. Ticari şirketlerimiz KOBİ'lerden oluştuğu için yasaya uyum göstermeleri çok zor olabilir. Ayrıca yasada öngörülen hususların KOBİ'lerimize ciddi birer maliyet ve birçok konuda ekstra yük getireceğini düşünüyoruz. Biz ekonomik suça ekonomik yaptırımın benimsendiği bir şeyde cezaların gerçekten ağır olduğunu düşünüyoruz. Odayı ilgilendiren 3 tane mevzu var. Ticaret sicil memurlarına verilecek ceza kesim yetkisini ticaret sicil memurlarından alınarak asliye ticaret mahkemesine verilmesini rica ediyoruz. Bir başka husus da fiili olarak ticaret yapmakla beraber tasfiye prosedürü ve masrafları sebebiyle birçok sermaye şirketi tasfiye edilemiyor. Ticaret sicili kaydı da açık kalıyor. Dolayısıyla ticaret sicil memurlarımızın ticaret sicil kaydına resen silme yetkisinin tanınması da önemli bir şey. Bir başka konu anonim şirketi yönetim kurulu üyeliği ya da limitet şirketi müdürlüğünden istifa edildiği halde ilgili şirket bu istifayı tecil ettirmezse, istifa eden kişinin sicil kayıtlarında hâlâ yetkili görünmesi.

Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkan Yardımcısı Av. Kerem Altıntaş: Firmaların büyüklüğüne göre denetim sistemi uygulansın

MÜSİAD olarak iş dünyasıyla birçok konuda hemfikiriz: Hem eleştiri hem de desteklenmesi noktasında. Ticaret Kanunu ülkemizin geleceğine yönelik bir reform niteliğindedir. Bu reformun devam ettirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak tabii ki en iyiyi bulmak için bunların söylenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu düzenlemelerin değiştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Burada dikkatinizi çekmek istediğim iki husus var. Bağımsız denetimle ilgili kademelendirmeyi öneriyoruz. KOBİ ve büyük şirketler için farklı bağımsız denetim sistemleri ve kriterleri getirilmesinden yanayız. Yine aleniyet ile ilgili sınırlamalar. Burada tüm her şeyi herkese açık etmek ticari sır konularında çok ciddi sıkıntılar doğuracaktır. Ama bunları Anadolu'daki küçük işletmeleri düşündüğünüzde çok da anlam ifade etmeyeceğini, onların mantıklarını ve algılarında aleniyetin farklı yerlere gidebileceğini hepimiz görebileceğiz. Onun için de KOBİ ve büyük işletmeler için farklı aleniyet kriterleri getirilmesinden yanayız. Hapis cezalarıyla ilgili meseleler diğer bir konu başlığımız. Hiç kimse cezaevine girmek derdiyle şirket kurmuyor. Ama bazı art niyetli tavır ve davranışların engellenmesi gerekmekte. Bu yüzden hapis cezalarının farklı bir şekilde ele alınması gerekiyor. Mümkünse para cezası, tekrarı halinde hapis cezası öngörülebilir.
 

Benzer konular

Üst