Bugün 17 Ağustos

NUR ARSLAN

Katkı Sunan Üye
Üyelik
1 Haz 2005
Mesajlar
367
Merhabalar,

Bu gün 17 Ağustos..... Sanırım 7.yıl... O büyük deprem, sanırım hepimizin belleğinde önemli bir yer etti, kimimizin de yüreğinde acılar.....
Saat 03:02 Hepimiz, iliklerimizde hissettik korkuyu, acıyı. İstanbul'daki o korkunç, uğultu, titreşim, demir sesleri...derin uykumuzdan sanki bize birşeyleri hatırlatırcasına apansız bir şekilde sorgulayarak uyandırdı bizi... Sevdiklerimize ulaşmak için yaptığımız çabalar belki sonuçsuz kaldı. Belki de onları yerinde görmenin mutluluğunu yaşadık biz İstanbul'da... Avcılar ve çevresi tam bir mahşer günüydü belli ki ama ya Depremin merkezindekileri düşünürsek.... Gölcük, İzmit, Yalova.... Mahşerden de öte bir durum....
Ben sadece görsel basından -ki onu bileağlamaktan zor- izleyebildim... Yardım etmek istedim ama duygusal yapım buna izin vermedi.... Yapılan çabaların, onca destek ve emeğin karşılığında hiçbirşey elde edilememesi, kayıp insan sayısının hızla artması acılara acı katıyordu sadece... Yapıların sağlam olmaması etkeni ile de bu sayının daha da artması acıyı ve sıkıntıyı daha da arttırıyordu..... Bizde uzaktan da olsa çok derin bir iz bırakan depremin, -soyadından belli olan- Veli Göçer'lerde ne etki yarattığı tartışılır....

Depremde kaybettiğimiz tüm insanlarımız için rahmet diliyorum, yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaşıyor ve sabır diliyorum.
Ve bir daha böyle acıları yaşamamamız dileğiyle....
 
Bu gün 17 Ağustos

Merhaba ;

Tüm yazdıklarınıza canı gönülden katılıyor ve bu konudaki üzüntülerime geçen 6 yıl boyunca çok fazla bir şeyler yapamanın üzüntüsü de katıyorum.

Böyle acıları bir kez daha yaşamamak dileği ile.
 
Bu gün 17 Ağustos

Merhaba,
Sayın Arslan, 6 yıl önceki o geceyi unutmak mümkün değil, yalnız siz değil o gece ve izleyen günlerde tüm ulusumuz ağlamıştı. Umarım bir daha böyle bir durumla karşılaşmayız. Yine umarım bu afetten ders alarak, Veli Göçer gibi insanlara prim vermez ve para uğruna insan yaşamını tehlikeye atanlar en ağır şekilde cezalandırılır. Tabi burada tek suçlu Veli Göçer gibiler değil, onlara göz yuman resmi yetkililer de en az onun kadar, hatta ondan daha fazla suçludur.
 
Bu gün 17 Ağustos

Geçen zaman içinde konuşmaktan başka hiçbir icraat olmadığı için yeni 17 Ağustos acılarını tatmamak dileğiyle...
 
Allah bir daha yaşatmasın

Allah bir daha yaşatmasın öyle bir acıyı. Ders çıkarılması gereken o kadar çok şey varki...
Yetkililer e bırakmayalım geleceğimizi. Ne olduğunu hepimiz gördük. Herkes sanırım kendi başının çaresine baksın deniyor.
 
Bu gün 17 Ağustos

selamlar

17 ağustos kırdığımız insanları bir kere daha düşünmenin gereğidir.

17 ağustos sevdiklerimize daha bir sıcak sarılmanın sebebidir.

17 ağustos etrafımızda gezinen bazı dostların apansız yokluklarında neler hissedeceklerimizin soğukluğudur.

17 ağustos yıllardır içinizde biriktirdiğiniz sıcak damlaları serbest bırakmaktır.

17 ağustos bütün yarınlar için hesapların ötesinde hesapların olduğunun kanıtıdır.

17 ağustos belki aylardır görmediğiniz ve özlediğiniz büyükleriniz için masanızda duran telefonlara elinizin uzanma gerekçesidir.

17 ağustos uzakta duran sevgili için içinizde sakladığınız safiyane duyguların isyan etmesidir.

17 ağustos bu fırsatları değerlenmeyenler için belki tuzlu bir damla ,belki de acı bir tebessümdür.

17 ağustos yanık aaaaah çekmektir.

17 ağustos nasibden öte olmayacağı düşüncesi ile keşkelerin başa baş savaş vermesidir.

17 ağustos dündür.

BAŞKA;

17 AĞUSTOS milletçe nemelazımcılığımız, boşvermişliğimizn sonucudur.

17 AĞUSTOS avam proje soytarılığı adı altında uygun değildir diyerek uygunluk verme alçaklığının neticesidir.

17 AĞUSTOS rüşvette zerre emeği olanların yolaçtığı düzenin meyvesidir. zehir zıkkım olsun.

esas önemlisi ey çocuk sahipleri.

17 ağustos o yavrucakları iyi şartlarda veya zor şartlarda adam gibi yetiştirmektir...................................................................................................................


saygıyla

bahriyeli heerdeem
 
Bu gün 17 Ağustos

17 ağustos 3-4 gün önceydi :ates

hafıza-i beşer nisyan ile maluldür ve nisyan ile malumdur

Yırtılan Gecede

Gece yırtıldı
göğü gördüm
şaşılası yakındı
Yıldız toplardım
çocuk olsaydım!

gece yırtıldı
denizi gördüm,
bir alev topuyla geldi
gölcük'te kavaklı'yı
değirmendere'de
sahili yutan dalgalar

gece yırtıldı
çaresizliği gördüm
batacak bir gemiydi sanki ev
öylesine korkunç sallandı
ve bütün sesleri boğdu
dipten gelen uğultu

gece yırtıldı
korkuyu gördüm
savruldum oradan oraya
ve inanılmaz bir aşkla sarıldım
kırk yıllık karıma


Ruşen Hakkı

bir aile ve iki sevimli yavrucak .çadırın üstünde sanki kar var

black%20rose%20blood.jpg


saygıyla
 
Ynt: Bu gün 17 Ağustos

Tehlikenin farkında mısınız?



deprem.jpg
res-adp-15-2.jpg

Dogal_Afet%2017_Agustos_Depremi%20kurtarma.jpg
Deprem17Agustos_4.jpg




Allah rahmet eylesin.....
 
Ynt: Bugün 17 Ağustos

17 Ağustos depreminde hayatını kaybedenlere Allah'dan Rahmet,yakınlarını kaybeden acılı yüreklere sonsuz sabırlar diliyorum Allah bir daha yaşatmasın böyle bir acıyı...


-Yıkık Ağustos-

I

Üzerine düşen
- iri ela gözlerin gölgesinde
Bir avuç su
-küçük kasede-
içinde birkaç yasemin

bayılırdı bu kokuya küçük kız
Kaybettiği ablasını hatırlatırdı


II

Karşısında daha da iri bakışlarla
Güçlü duruşunun altında
Bitmiş bir kadın...pencerede

Çeşme?nin sert rüzgarında
Beyaz beyaz yuvarlanıyor
Şiir yazdığı kağıtlar
Yelkenliyle süzülüyor hayalleri

Anılarda kurumuş Ege?nin tuzu
Kurağında acı
Umutları boğuluyor mavisinde

III

Elleri değiyor
-mum kokulu bedenine-
Gözlerindeki dikenli tellerden
Süzülüyor kuduz yalnızlığın salyaları

Arsızca boy gösteriyor saçlarında
Kaç kabuslu gecenin mezarcısı -yıllar-


IV

Küçük kız seyrediyor
Her zamanki gibi sessizce

-Anne
Hadi deniz kıyısına inelim
Dalgalara bırakmak istiyorum
Küçük kırmızı sandalımı ? diyecek ama

Boğazında düğümleniyor her seferinde
Boyu ile aynı tekerlekli sandalyeyi itmeye
Gücü yok

Annesinin kalkmaya gücü olsa keşke.

V

Zorlanarak attığı birkaç adımdan sonra
Ellerini tutuyor annesinin
Gözlerine bakmıyor-bakamıyor-
Biliyor çünkü
Altı yıldır aynı yaşlar düşer yüreğine
Ve altı yıldır aynı sessizlik

VI

Dalıp gidiyor annesinin kilitlendiği pencereden
Martılar nasıl da dans ediyor
Kıskansa da yüzünde küçük güller açıyor


VII

-Anne,
Ablamla, babam da görüyor mudur kuşları?
Bu deniz gidiyor ya taa uzaklara
Bak hani orda bulutlarla birleşiyor
Oraya kadar gitsem
Yaseminleri toplayıp bahçeden
Görür müyüm onları?

Babam denizi, ablam yaseminleri severdi

Ben Ağustos?u sevmiyorum artık anne
Keşke gitmeseydik İstanbul?a
O zaman hala yanımızda olurlardı değil mi?

VIII

Gözlerini yumar küçük kız
Siyahında kanlı bir film seyreder

Çatlak duvarlar
Yıkık binadan çıkartılan çocuklar
Gözü yaşlı, şaşkın bakışlar

Durduğu yerde sallanır
Korkar ve basar çığlığı

-Anneeee deprem oluyor ?
sarılır annesinin dizlerine

IX

Sıcak ve titrek elleri okşar saçını
Korkma kızım, sadece kalbin hızlı atıyor
Çatımız yerinde duruyor, aç gözlerini bak.

X

Bir küçük kız
Bir de büyük kadın

Sesleri hala çatlak
Soluklarında yıkık duvarların tozu
Anılarında yıkık bir Ağustos

XI

Sahi sizler nasıl unuttunuz?


Arzu Altınçiçek
 
Ynt: Bugün 17 Ağustos

:( :(

yüce Allah'ım hiç kimseye, hiçbir zaman böyle bir acı bir daha yaşatmasın İnşallah.
Acı kayıplarımıza Allah Rahmet eylesin...
 
Ynt: Bugün 17 Ağustos

Takvimler yine bir On Yedi Ağustos'a Merhaba dedi.
O merhaba ne yazıkki bundan on bir yıl önce birçok insanın hayata vedası oldu.

Çoğu kez sadece bir günlüğüne hatırlandı on yedi ağustos.. sadece bir günlüğüne..
Haber programlarımız sadece deprem oldu diye sayısız tartışma programları düzenledi.. Deprem Dede hayatımıza girdi. Sonra neoldu.. Sonrası boş bir karanlık.. Aynı bugünü hatırladığımız gibi..
Sadece o gün için acı, çaresizlik, ilgisizlik, karanlık hatırlandı..

Bugün 11. yıldönümü On Yedi Ağustosun...

Neler değişti?
Binalar onarıldı mı?
Yeni yapılan binalar depreme dayanıklı mı?
Oturduğumuz binalar gerçektende her yönüyle sağlam mı?
Bu sağlamlık bizi kurtarır mı?

Bu boş sorulara içi dolu tek bir cevap var oda karanlığın içine gömüldüğü koca bir HİÇ..

On bir sene önce bu acı felaketten kaybettiğimiz insanlar şimdinin genç kızı, genç delikanlısı olacaktı..

Maalesef yanlışlar düzelmedi, hatalardan ders alınmadı...

Bugün 11.Yıl dönümü On Yedi Ağustosun....

Hayalleriyle
Özlemleriyle
HİÇ uğruna yitip giden insanların, başlamamış sevdaların ölüm sessizliğinin günü...

İnşallah bundan sonra böyle bir felaket yaşanmamasını diliyorum.. Tek istediğim sadece insanların kendi özbenliklerindeki vicdanları.. Vicdanı olmayan bakan kördür, duymayan kulaktır, hissetmeyen kalptir..

Kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allahtan bir kez daha rahmet, ailelerine sabır diliyorum..
 
Ynt: Bugün 17 Ağustos

17 ağustos 1999 gece üç suları bir arkadaşımın beni dürtüklemesi ile uyanıyorum ve etrafıma bakıp olanları anlamaya çalışıyorum koğuşda tek başıma kalmışım deprem oluyor diyor arkadaşım...ben askerdim o zaman ve bütün bir alay gece üçden sonra dışarda sabahladık 17 ağustos depremini tam olarak hissetmedim ankarada askerdim çünkü fakat ondan sonraki kasım depremini tüm şiddetiyle hissettim koca binadan gelen gıcırtılar o sesler...vefat edenlere Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun.......
 
Üst