Çalınan Demirbaşların Durumu

Üyelik
30 May 2005
Mesajlar
18
BİR MÜKELLEFİM İŞLETME ESASI NA GÖRE DEFTER TUTMAKTADIR. 3 HAFTA ÖNCE İŞYERİ SOYULDU VE 15000 YTL DEĞERİNDE DEMİRBAŞI ÇALINDI
1-ÇALINAN BU DEMİRBAŞLARIN ÇALINDIĞINI BELGELEMEMİZ AÇISINDAN NASIL BİR YOL İZLEYECEĞİZ MAHKEMEYEMİ VERECEĞİZ YOKSA SADECE POLİS RAPORU YETERLİMİ
2-BU DEMİRBAŞLARIN BİR KISMI İŞLETME ENVANTERİNE KAYITLI DEGİL BU DURUMDA NE YAPACAĞIZ TEŞEKKÜRLER
 
Zaten mahkemeye versen dahi polis raporu gerekiyor. Fakat Polis raporu da olsa savcılık mahkeme kağıdı da olsa bu MDV'yi aktiften gider yazarak çıkartamazsın.

1-Çalınan malı aktiften yukarıdaki evraklar ile silebilirsin. Fakat bu silerken tutarı KKEG yazacağın açık hüküm altına alınmıştır.

2-ÇAlınan malı aktiften silerken indirm konusu yaptığın KDV'yide indiremeyeceğin için ödemek durumundasın.

Diğer bit husus;

Aktif sigortalıysa aldığın bedeli gelir yazacağın açıktır.

Forumda bu konuyla ilgili diğer topikler de mevcuttur.
 
Sevgili Meslektaşlerım,

Konu hakkında Danıştay kararı ektedir.

T.C.

DANIŞTAY

Dördüncü Daire

Esas No : 1996/855 Karar No: 1997/647

Özeti :

Hırsızlık nedeniyle tamamı yok olan emtianın zarar yazılması yerindedir. Ancak, çalınma olayı ile sigorta tazminatının ödenmesinin ayrı ayrı yıllarda sözkonusu olması halinde ve çalınan malların işletmeye geri dönüp dönmeyeceği kesinlik kazanmadan, cari dönemde zararın henüz gerçekleştiği kabul edilemez. Bu nedenle, emtianın sene sonunda mevcut gibi gösterilmesi ve ertesi yılda da bir taratan gider diğer taraftan da sigorta tazminatının gelir yazılması gerekir.

Temyiz İsteminde Bulunan : 1-. Vergi Dairesi Müdürlüğü

2-...........................................

1994 yılı işlemleri dönem beyannamesi verilmeden önce incelenen da­vacı, inceleme raporuyla tespit edilen kazancı ihtirazi kayıtla beyan ederek matrahın 260.230.014.- lira olması gerektiğini ileri sürerek fazla tahakkuk et­tirilen Gelir Vergisi ve geçici verginin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. ........1. Vergi Mahkemesinin 27.12.1995 günlü ve K: 1995/444 sayılı kararıyla; da­vacının işyerinde 26.12.1994 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği, in­celeme raporunda çalınan mal bedellerinin işletme hesabı özetinin gelir ha­nesinde gösterilmesi suretiyle dönem kar ve zararının hesaplandığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazancın tespitine ilişkin hükümleriyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 274, 278 ve 330 uncu madde hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonunda, hırsızlık sebebiyle tamamı yok olan em­tianın zarar yazılacağı ancak, çalınma olayı ile sigorta tazminatının öden­mesinin ayrı yıllarda meydana gelmesi halinde ve çalınan malların işletmeye dönüp dönmeyeceği kesinlik kazanmadan, cari dönemde zararın henüz ger­çekleştiği kabul edilemeyeceğinden bu emtianın sene sonunda mevcutmuş gibi gösterilmesi ve ertesi yılda da bir taraftan gider diğer taraftan da sigorta tazminat tutarının gelir kaydı gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda da hır­sızlığın 26.12.1994 tarihinde meydana geldiği, çalınan mallara ait sigorta taz­minatının ise 18.8.1995 tarihinde ödendiği anlaşıldığından incelemede iz­lenen yöntemin kanuna uygun bulunduğu, buna karşın dönem defter ve belgelerin Mahkemelerince incelenmesinden çalınan mal maliyetinin dava di­lekçesinde belirtilen tutarda olduğunun tespit edilmesi nedeniyle bu tutara isabet eden vergilerin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle tahakkukun kaldırılmasına karar verilmiştir. Vergi dairesi müdürlüğü, tahakkuk ettirilen ver­gilerin kanuna ve usule uygun bulunduğunu; davacı ise, çalman mal be­delinin tamamının zarar olduğunun kabulüyle dönem kazancının he­saplanması gerektiğini, dava dilekçesinde bu konudaki takdirin mahkemeye bırakıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağ­layacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, taraflar temyiz isteminin reddine 25.2.1997 gününde oy­birliğiyle karar verildi.
 
Üst